Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adımlarıyla, doğruldu, o’nun, yol

Yol O’Nun Adımlarıyla Doğruldu

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yol O’Nun Adımlarıyla Doğruldu






Yol O’nun Adımlarıyla Doğruldu
Yol O’nun Adımlarıyla Doğruldu

Elvida ÜNLÜ


Yol dümdüz gitmez

Dostlarımız hep dost ve düşmanlarımız hep düşman değildir

Bir bakarız daha önce sevmediğimiz biriyle yakın oluvermişiz Ya da yakın olduğumuz birine kırılmış, darılmışız

Bir gün yüz yüze bakacağız

O gün utanmamak için, bakabilmek için gözlerimizin ta içine, yan yana olabilmek için; kızdığımızda, darıldığımızda ne yapmalıyız?

Sonuçta biz inanmada birleşenleriz Sevgide birleşenleriz

Allah Rasulü inanan her insana dosttu Yollar tıkandığında, yolu O’nun duruşuyla açmaya muhtacız Ve O ne yaptı, bakmaya

O yalnızca Allah için kızdı, Allah için düşman oldu O’na kızanlar da bâtıl ilâhları ve saplantıları uğruna kızdılar

Peki O, düşmanlarına nasıl davrandı?

O’ndan öğrenmeye, O’ndan duymaya ihtiyacımız var O’nunla yürümeye bu çetin yolda…

Kalplerin kapıları açılır O’nunla

Zor günler Müslümanlar muhasara altında

Siz misiniz günah işleyen, atalarının ilâhlarına dil uzatanlar? Güya tanrı adına ceza veriyorlar

Zor günler

Bazen yiyecek bir şey bulamayıp yaprak yer müslümanlar, bazen kuru bir deri parçasını ateşte yumuşatarak yemeye çalışırlardı

Ama geçti gitti

Kuru yerde de olsa uykular bitiyor Kuş tüyü yataklarda da olsa bitiyor

Rüyaların ya hafifliği ya da ağırlığı kalıyor geriye

Ve bir gün Kureyş susuz kalıyor Peygamber sav’e geliyor:

“Ya Muhammed! Kavmin helak oluyor Kavminin kurtulması için Allah’a yalvar

O kavim değil miydi Peygamber sav ve bağlılarını helake uğratmaya çalışan?

Onlar değil miydi bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç eden?

Şimdi birden suyun sahibini mi hatırladılar?

Ne oldu, ne olacak?

Peygamber sav intikam peşinde değildir

Kollarını kaldırarak dua eder Allah Tealâ bu duasını kabul eder Damlalar iner Mekke üstüne

* * *

Uhud Savaşı sırasında düşmanlar Hz Peygamber sav’in üzerine taş yağdırmış, dişini kırmış, alnından yaralamışlardı Fakat Allah Rasulü sav ellerini kaldırır dua eder

Dua eder ki Allah gazap etmesin Dua eder ki O, rahmet peygamberidir Dua eder ki O, “Rahmetim gazabımı geçti” diyen Rabbin sözcüsü, halifesidir

Ve “gönderilen gönderenin kadrincedir”

O’na merhamet yakışır:

“Ey Rabbim! Kavmimi hidayet et Çünkü hakikati bilmiyorlar

* * *

Bir şehir bu kadar üzülür mü, bu kadar utanır sıkılır mı hiç?

Toprağında Allah’ın Rasulü sav taşlanmış

Yaralanmış Üzülmüş Kovulmuş şehirden

Taif üzgün

Lakin toprağın sesinden, hayatın ve kendi gönlünün sesinden uzak insan nasıl duysun şehrinin sessiz gözyaşlarını? Semada yankılanır:

– İstersen şu dağı üzerlerine yıkayım!

– Hayır Rabbim, istemem Belki onların soyundan sana ibadet edecek çocuklar doğar

On iki sene geçmiştir bu hadisenin üzerinden ve Taifliler hâlâ aynı inattadır İslâm ordusu üzerine mancınıkla ateşler atmıştır Arkadaşları Peygamber sav’den Taiflilere lânet okumasını ister Allah Rasulü sav ellerini kaldırır ve dua buyurur:

– Allahım, Taif’i doğru yola ilet ve bize kat

Duaları ses verdi Ve Taif heyeti Medine’ye gelerek İslâm üzre biat ettiler

* * *

Dua gönülden gönle varan yolu açandır İlk adımdır o bilinen ve görünenin ötesinde

Allah Rasulü sav Mekke’nin, Taif’in kapılarını kılıçla değil duayla açtı Zira o şehrin duvarları değil gönlü teslim oldu

Kılıca teslim olmaz gönüller

Sahibine teslim olur ancak yollar açılırsa

Vefa benden bana

Übey oğlu Abdullah münafıkların başıydı

İslâm’a fenalık etmek, müslümanların arasına fitne sokmak için hiçbir fırsatı kaçırmazdı Savaşlarda adamlarıyla meydanı terk ederek mücahitlerin moralini bozmaya çalışırdı Temiz ve pak Hz Aişe’ye dil uzatmaya kadar her türlü fenalığı yapıyordu

Allah Rasulü sav ise affederdi Zira O büyük düşünüyordu Af ve merhamet, dua ve vefa illâ ki karşılık bulurdu
O insandan bulmasa, onların çocuklarından bulurdu Ve nice çocuklardan

Übey oğlu Abdullah öldüğünde Allah Rasulü sav kendi gömleğini gönderdi Ona sararak gömsünler diye Şaşırdı müslümanlar Allah Rasulü sav anlattı:

– O, amcam Abbas’a gömleğini vermişti

Hz Abbas ra Bedir esirleri arasındaydı Esirler bitap vaziyetteydiler, elbiseleri parçalanmıştı Kendileri de zor durumda olmalarına rağmen sahabiler neleri varsa esirlerle paylaştılar, esirleri giydirdiler Ancak Abbas ra uzun boylu olduğu için ona elbise ayarlayamamışlardı Ona Übey oğlu Abdullah elbise göndermişti

Allah Rasulü sav Bedir gününde amcasına yapmış olduğu iyiliği unutmadı

Bir münafığa karşı duyulsa da vefa, duyanı yüceltir

Kadirşinaslık bizi büyütür

Bu hadiseleri izleyen gelecek nesilleri büyütür, doğrultur

Adalet, zor zamanda

Hayber Kalesi fethedilmişti Toprakları İslâm mücahitleri arasında paylaştırıldı Fakat yine o toprakları Yahudiler işleyecek, müslümanlara vergi ödeyeceklerdi

Mahsul zamanında Abdullah bin Süheyl ra yeğeni Muhayyise ra ile vergileri almaya Hayber havalisine gittiler Yahudiler tuzak kurarak Abdullah bin Süheyl ra’ı öldürdüler Ve cesedi bir çukura attılar

Muhayyısa ra Medine’ye dönerek amcasının Yahudiler tarafından öldürüldüğünü söyledi Rasul-i Ekrem sav sordu:

– Amcanı yahudilerin öldürdüğüne yemin eder misin?

Muhayyise ra yemin veremedi:

– Hayır, çünkü amcamı yahudilerin öldürdüğünü gözümle görmedim

Rasul-i Ekrem sav buyurdu:

– O halde yahudiler yemin etsinler

Yahudiler yalan yere yemin edebilirdi Fakat adaleti ve doğruluğu Peygamber sav’den öğrenmiş bir müslüman ise asla…

Olayı gören hiç kimse olmadığı için Rasul-i Ekrem sav yahudilere ceza vermedi Oysa o yerlerde onlardan başkası yaşamıyordu Ve yahudilerin hilekârlığı olsun, İslâm düşmanlığı olsun gayet iyi biliniyordu

Vazife başında öldürüldüğü için de İslâm memurunun ailesine diyet ödendi

Allah Rasulü sav adaleti en zor zamanda en büyük düşmanlarına karşı uyguluyordu

O eskidendi, sen yenileyensin

Her kabile gelerek biat ediyor, gönlüne teslim oluyordu Fakat yalancı Müseyleme’yi yetiştiren Hanifeoğulları müslümanlara karşı çıkmaya yeltendiler

Onların reisi Üsal oğlu Sümame müslümanlar tarafından yakalandıRasul-i Ekrem sav mescide gelince Sümame’yi gördü ve sordu:

– Benden ne bekliyorsun?

Sümame konuştu:

– Muhammed! Beni öldürecek olursan, evet, ölümü hak etmiş bir adamı öldürmüş olursun Fakat affedecek olursan beni ağır bir sıkıntıya sokarsın Fidye istiyorsan vermeye hazırım

Allah Rasulü sav biraz düşündü Ertesi gün ve üçüncü gün yine aynı soruyu sordu Sümame’ye Ve aynı cevabı aldı Bunun üzerine Sümame’nin serbest bırakılmasını söyledi

Sümame, Efendimiz sav’e şöyle dedi:

– Ey Muhammed! Şu dünyada en nefret ettiğim insan sendin Bugün ise en sevdiğim insansın sen

Eskiden en hoşlanmadığım din senin dinindi Şimdiyse canımdan fazla sevdiğim din senin dinin

Eskiden hiç görmek istemediğim şehir bu şehirdi Bugün kendisinden hiç ayrılmak istemediğim şehir bu şehir

* * *

Hiç kimse sevilmedi O’nun kadar

O’na duyulan öfke de canına kastettirecek kadar büyüktü, derindi

O, ölçüyü koydu ve O’nunla ölçüsünü buldu duygular

Kalplerimiz kimi sevecek, kime öfke duyacak bildi
Nasıl sevecek, nasıl öfke duyacak bildi

Yoksa biz şaşıranlardandık

Bugün gönüller gittikçe birbirinden uzaklaşıyorsa, biz kendi gönlümüzden uzaklaştığımız içindir

Düşmanlarının gönlünü kazanan bir Peygamberin ümmeti dostlarını kazanamıyorsa, Peygamberinden uzak kaldığı içindir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.