Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlak, allah, insana, kazandırır, korkusu

Allah Korkusu İnsana Nasıl Bir Ahlak Kazandırır?

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah Korkusu İnsana Nasıl Bir Ahlak Kazandırır?






Allah Korkusu İnsana Nasıl Bir Ahlak Kazandırır?
Allah Korkusu İnsana Nasıl Bir Ahlak Kazandırır?

“Ey iman edenler, Allah’tan korkun Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın Allah’tan korkun Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır (Haşr Suresi, 18)

Yüce Allah'a kavuşacağını bilen ve her tavrının bir karşılığı olduğunun bilincinde olan bir insanla, (Allah’ı tenzih ederiz) ahiret günü Allah’a hesap vermeyeceğini zanneden yanılgı içindeki bir insanın davranışları arasında büyük farklılıklar vardır Allah korkusu olmayan bir insan her türlü kötülüğü işleyebilir, çıkarları için her türlü ahlaksızlığa göz yumabilir Örneğin çok sıradan bir sebepten veya dünyevi bir çıkar için "gözünü bile kırpmadan" adam öldürebilen bir insan, bunu Allah'tan korkup sakınmadığı için yapar Oysa Allah'tan korkan bir insanın değil bir insanı öldürmesi, en küçük bir kötülüğü bile yapması mümkün değildir Allah, müminlere sadece Kendisi'nden korkmalarını Kuran'da açık bir biçimde bildirmiştir Bu emir, Kuran'da birçok ayette bildirilmiştir Bu ayetlerden biri şu şekildedir:

"Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak) vesile arayın; O'nun yolunda cehd (mücadele) edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz" (Maide Suresi, 35)

Kuran'da Bildirilen Allah Korkusu

"Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin" (Al-i İmran Suresi, 102)

Ayette bildirilen "Allah'tan nasıl korkup sakınmak gerektiği", Kuran'da son derece açık ve ayrıntılı olarak haber verilmiştir:

Gücünün Yettiği Kadar Allah'tan Korkmak

"Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin" (Teğabün Suresi, 16)

Kuran'da insanlara Rabbimiz'in üstün gücü, sonsuz aklı ve benzersiz ilminin yanında, Allah'ın büyüklüğünü gerektiği gibi tanıyıp takdir edemeyenler için hazırlanan azabın şiddeti de detaylı olarak haber verilmiştir Kamil iman sahibi bir müminin yapması gereken, yaratılmış tüm varlıklarda, Rabbimiz'in üstün gücünün tecellilerini görüp samimi olarak bunları tefekkür etmek, niyetinde ve yaptığı işlerde hep bu gerçeklerin bilincinde olduğunu hissettiren bir tavır göstermektir Bunu da ayette bildirildiği gibi, gücünün yettiği en son noktaya kadar yapmaya çalışmalıdır Gücünün yettiği kadar Allah'ın büyüklüğünü takdir etmeli, gücü yettiğince Allah'ı anmalı, gücünün yettiği kadar Kuran ahlakını yaşamaya çalışmalıdır

İçi Saygı ile Titreyerek Korkmak

Yüce Allah, Kuran'da Kendisi'nden korkan bir müminin hislerini ve ruh halini de detaylı olarak bildirmiştir Müminin Allah korkusu, başka hiçbir korkuya benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur Bu korku, diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku türü değildir Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran ve Allah'a yaklaştıran saygı dolu bir korkudur

Allah korkusu, müminin ahirete olan özlemini artıran, ümit ve şevkini körükleyen bir korkudur Müminin Allah'a olan yakınlığını ve sevgisini kat kat artıran, ona büyük manevi hazlar yaşatan asil bir duygudur Kuran'da iman edenlerin taşıdıkları bu içli ve saygı dolu korku şöyle bildirilir:

"Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır" (Mülk Suresi, 12)

Umutla Beraber Korku Duymak

Mümin Allah'tan korkarken Allah'ın şefkatini, merhametini, bağışlayıcılığını; O'nun nimetler lütfeden, tevbeleri kabul eden olduğunu da hatırından çıkarmaz Bu da hissettiği içli korkuyla beraber, bir yandan da içinde çok güçlü bir umut taşımasına sebep olur İçindeki Allah korkusu, Allah'ın bu sıfatlarını da çok derin ve geniş bir biçimde tefekkür etmesine, Allah'ın üstünlüğünü ve büyüklüğünü çok daha iyi takdir edebilmesine, dolayısıyla Allah'a daha fazla yakınlaşmasına vesile olur Allah'ın merhametinin, şefkatinin, bağışlamasının büyüklüğünü daha iyi idrak eder

Mümin Allah'a korku ve umut dolu bir ruh hali içinde yönelir ve dua eder Rabbimiz, müminlerin bu ahlakı hakkında Kuran'da şöyle bildirmektedir:

"Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler" (Secde Suresi, 16)

Ayette de bildirildiği üzere Allah korkusu hiçbir zaman ümitsizliğe, karamsarlığa düşmeden hissedilen bir duygudur Müminlerin sürekli bir umut içinde olmaları gerektiği Kuran'ın pek çok ayetinde bildirilmiştir Bu ayetlerden biri şöyledir:

"O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır" (Araf Suresi, 56)

Allah'tan Korkan Müminin Üstün Ahlakı

Allah korkusu müminleri ruhen zenginleştiren, onları cennete layık bir ahlaka eriştiren, son derece ince hikmetlerle donatılmış asil bir duygudur; ebedi mükafat ve mutluluğun anahtarıdır

Kuran'ın pek çok ayetinde Allah'tan korkan müminlerin tavır ve davranışları örneklerle bildirilmiştir Bu örnekler ışığında Allah'tan korkan bir kişinin sahip olduğu temel ahlak özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

Yalnızca Allah'tan Korkar

Mümin, "Onlardan korkmayın, Benden korkun, üzerinizdeki nimetimi tamamlayayım Umulur ki hidayete erersiniz" (Bakara Suresi, 150) ayetiyle buyrulduğu üzere, Allah'tan başka hiçbir kimse ya da topluluktan korkmaz ve çekinmez Yarar ve zararın, hayır ve şerrin yalnızca Allah'tan gelebileceğinin, başına gelecek tüm olayların ancak Allah'ın dilemesi ve yaratması ile, Allah'ın belirlediği bir kader üzere gerçekleşebileceğinin bilincindedir

Bu özellik, Kuran ahlakını tebliğ ederken çoğu zaman tüm kavmini karşısına alan, buna rağmen Kuran ahlakından kesinlikle taviz vermeyen peygamberlerde ve salih müminlerde görülür Allah'a iman eden samimi bir mümin de peygamberlerin bu üstün özelliklerini kendine örnek alır ve ona uygun bir hayat yaşar Bu üstün ahlak özelliği, Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

"Ki onlar (o peygamberler) Allah'ın risaletini tebliğ edenler, O'ndan içleri titreyerek-korkanlar ve Allah'ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır Hesap görücü olarak Allah yeter" (Ahzab Suresi, 39)

Her Zaman Vicdanıyla Hareket Eder

Allah'a kulluk eden kişi, nefsinin istek ve arzularına uymaz Bile bile böyle davrandığı takdirde dünyada ve ahirette Allah'ın gazabına uğramaktan şiddetle çekinir Vicdanıyla hareket etmek yerine nefsine uyduğu takdirde Allah Katında göreceği kötü karşılığın şuurundadır Bu nedenle tüm ömrü boyunca vicdanıyla hareket eder Bir ayette hayatı boyunca nefsine uyan bir kişinin durumu şu şekilde bildirilmiştir:

"Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah'tan sonra ona kim hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?" (Casiye Suresi, 23)

Kuran'da Bildirilen Güzel Ahlakı Yaşar

Allah'tan korkan kişi, sadakat, vefa, doğruluk, dürüstlük, samimiyet gibi erdemlere sahiptir Kuran-ı Kerim'in birçok ayetinde bu üstün ahlak özelliklerini sergileyen müminlerden bahsedilmektedir Gerçekte, tüm insanların özlemini duyduğu ahlak modeli de budur Fakat Allah korkusu olmadığı takdirde bir insanda bu özelliklerin gerçek anlamda ve devamlı bulunması asla mümkün değildir Allah'tan korkan bir kişiyse, kendi menfaatleriyle çatışan bir durumda bile Allah'tan ve cehenneme girip azapla karşılık görmekten korktuğu için Kuran ahlakını yaşar

Kimse Görmediğinde de Allah'ın Sınırlarını Korur

Allah'a karşı derin saygı ve korku duyan kişi, insanların arasında bulunduğu zaman da, kimsenin görmediği ortamlarda da Allah'ın hoşnut olmayacağı davranışlardan aynı titizlikle sakınır Çünkü bir kötülüğü, ister herkesin içinde isterse yalnız başına yapsın, ister açığa vursun isterse saklasın, Allah'ın bunu bileceğini, Allah'ın açığı da gizliyi de gizlinin gizlisini de bildiğini ve kendisini tümünden sorguya çekeceğini bilir Bu konudaki samimiyetini Allah'ın deneyeceğini ve imtihanı gereği kendisine çeşitli imkanlar, uygun ortamlar yaratılacağının da bilincindedir Allah Kuran'da müminlere şöyle buyurmuştur:

"Günahın açıkta olanını da, gizlisini de terk edin Çünkü günahı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle karşılık göreceklerdir" (Enam Suresi, 120)

Allah Korkusu Bir Anda Kazanılabilir

Allah korkusu elde edilmesi zor olan, birtakım aşamalardan geçerek kazanılacak bir his değildir Aksine şuuru açık, düşünen her insanın kolaylıkla derinden hissedebileceği bir duygudur Bir insanın gerçek Allah korkusunu elde edebilmesi için samimi tek bir tefekkürü bile yeterli olabilir Yalnızca bir an ölümü, ölümden sonra karşılaşacaklarını düşünüp, Allah'a karşı saygı dolu bir korku hissedebilir İnsanın bu üstün ahlak özelliğine sahip olması duasına, samimiyetine ve vicdanını kullanmasına bağlıdır Bu üstün ahlakı göstererek Allah'ı gereği gibi takdir edebilen bir kişi, hem dünyada huzur içinde yaşayacak, hem de ahirette Allah'ın hoşnut olduğu samimi müminlerle birlikte kurtuluşa ermeyi ümit edecektir Yüce Rabbimiz'in iman eden ve Kendisi'nden samimiyetle korkan kullarına bildirdiği müjde şöyledir:

"Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır" (Al-i İmran Suresi, 198)

Allah Korkusu ve Allah Sevgisi Birbirinden Ayrılmaz

İnsan, Allah’ın sevgisini kaybettirecek kötülüklerden Allah korkusu sayesinde sakınır Örneğin bir ayette, “… Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez(Nisa Suresi, 36) buyrulmaktadır Allah korkusu olan insan, büyüklük taslayıp böbürlenmekten şiddetle kaçınarak Allah’ın sevgisini kazanacağını umduğu bir hareket yapmış olur İşte bu nedenle, Allah korkusu ve Allah sevgisi birbirinden ayrılmaz

Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şerifte Allah korkusunun önemini şöyle belirtir:
Muaz! Sana her taşın ağacın ve duvarın yanında nerede olursan ol Allah'tan korkmanı, işlediğin her günahın ardından gizlisine gizli, aleni olanına da aleni tevbe etmeni tavsiye ederim" (Ebu Nuyam el-Ilye, Beyhaki, ez-Zühd'de açıklamışlardır; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2 cilt, Çeviri: Dr Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s793)

Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.