Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah, farz, kılmıştır, rahmeti, zatına

Allah Zatına Rahmeti Farz Kılmıştır

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah Zatına Rahmeti Farz Kılmıştır






Allah zatına rahmeti farz kılmıştır
Allah zatına rahmeti yazmış/farz kılmıştır

Sual: Kur’an’da neden Allah’ın esma-i hüsnası içinde Âdil diye bir isim yer almaz?
Cevap: Allah’ın sıfatları mutlaktır Adalet, gücün sınırlı ve mukayyet olduğu bir zat için geçerlidir Gücün mutlak olduğu ve sınırlanmadığı bir yerde adalet olmaz Adalet esasen mahlûka ait bir sıfattır Zira ifrat ve tefrite sapmaya açık olan bir varlığın bilinçli veya bilinçsiz dengeyi tercih etmesini ifade eder
El-Hak olan Allah’ın her hangi birinin hakkını yemesi muhaldir Zira Allah üzerinde, yarattıklarının iddia edecekleri zerrece bir hak yoktur Hakkın tamamı el-Hak olana aittir Vakıanın böyle olması, onu –hâşâ- kullarına zulmetmeye sevk etmez Zira o hiçbir şeye muhtaç olmayandır O aynı zamanda er-Rahmân olandır Mutlak Hak sahibi olan Allah, aynı zamanda Mutlak Merhamet sahibi ise, kula, zararı dokunur diye korkmak değil, azameti karşısında titremek düşer El-Hak olan Allah zerre kadar hak yemez Buna ihtiyaç duymaz Bundan her hangi bir çıkarı olmaz Onun yargılamasının temelinde ilahi hakkaniyet yer alır El-Hak olan Allah, kuluna zerre kadar zulmetmez
Kur’an’da adl kökünden isim, fiil ve mastar tüm türevleriyle birlikte 28 yerde yer alır Adalet ne isim (ism-i fail, mübalağa vezinleri, ism-i mastar), ne de mastar olarak Allah’a ne izafe edilir, ne isnat edilir, ne de nispet edilir
En’am Sûresi’nin 115 âyetinde Ve temmet kelimetu rabbike sıdkan ve adlen cümlesi de, yukarıdaki kuralın istisnası değildir Zira bu âyette ‘âdlAllah’a isnatla değil, Rabbin kelimesine isnatla kullanılır Yani sıdk ve adlolan Allah’ın kelimeleridir Netice itibarıyla sadık ve adil Kur’an’ın iki sıfatıdır Dil kuralına göre kelime’nin hali olarak gelen bu iki mastarın takdiri sadıkatenve adileten’dir (Ebu Ali Farisi’den nkl Razi, Mefatih, XIII, s131) Zatenadlen Allah’a nispet edilseydi sıdkan da nispet edilmesi icap ederdi Bu durumda Allah’ın Sadık diye bir isminden söz etmemiz icap ederdi ki, sahih ya da değil, böyle bir isnat vaki olmamıştır
Esma-i hüsna arasına Âdil ismini veya Adl mastarını yerleştirenler, buna sıhhat açısından şüpheli olduğunda erbabının ittifak ettiği müdrec hadisleri delil olarak gösterirler Kur’an’da Âdil veya her hangi başka bir isim formunda Allah’a isnat edilen bir kullanım yoktur Sebebi açıktır: Allah zatına rahmeti, insana ise adaleti farz kılmıştır
Allah’ın zatına rahmeti yazdığı/farz kıldığı âyet şudur:
“Rabbiniz rahmeti kendi nefsine yazmıştır/farz kılmıştır” (6:54)
Allah, nefs-i nefîsine adaleti farz kılmaz Zira adalet, cevr ve zulüm yapma ihtimali olana farz kılınır “Hiç şüphesiz Allah’ın kullarına zulüm yapma ihtimali bulunmamaktadır” (8:51) Kur’an’da tam beş yerde gelen bu mealdeki âyetlerin hepsinde de, nefyin haberi ile gelir Bunun anlamı, değil zulüm yapması, zulüm yapma konusunda “en küçük bir ihtimalin dahi” Allah’tan nefyedilmesidir Zulüm yapma ihtimali olmayana, adalet farz kılınmaz
Rahmet zulüm gibi değildir Birine zulümle muamele etmek haksızlık yapmaktır, fakat birine rahmet ile muamele etmemek haksızlık değildir Olsa olsa ödülü de, cezayı da hak ettiği kadar vermektir Fakat Allah tevbe edenin cezasını bağışlar, salih amel işleyene hak ettiğinden kat kat fazlasını verir İnsan, cehennemi kötülükleriyle hak eder Cennet ise, Allah’ın rahmeti ve ödülüdür: “Onları zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere koyacağım: Allah’tan bir ödül olarak… Ödüllerin en güzeli Allah katındadır” (3:194)

Allah adaleti insana farz kılmıştır

Allah insana adaleti farz kılar, zira insan zalîm olan, hatta “çok zulmedip” zalûm olan, dahası “zulümde sınır tanımayıp” zallâm olan bir varlıktır Allah insana zulmetmez, fakat insan kendi kendisine çok zulmeder (29:40) Bunun için Allah zatına rahmeti farz kılmış, insana ise adaleti farz kılmıştır:
“Hiç şüphe yok ki Allah adil davranmayı, iyilik yapmayı ve yakınlara karşı cömert olmayı emreder” (16:90)
Allah’ın kuluna emrettiği adalet ile zatına yazdığı rahmetin birlikte geldiği şu Kur’an pasajı hayli manidardır:
“Siz ey iman edenler! Allah için, hakkı ayağa kaldırarak adaletin timsali olun ve birilerine olan nefretiniz sizi adaletten sapmaya sevk etmesin! Adil olun! Bu Allah’ın denetimi altına girmenin en kestirme yoludur: Artık Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Şüphe yok ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır Allah, iman eden ve salih amel işleyenlere günahlarının affedileceğini ve muhteşem bir ödüle kavuşacaklarını vaad etmiştir” (Maide 5:8-9)
İnsana “Adil olun!” diyen âyet, aynı zamanda adaletin Allah’a karşı sorumluluğun bir parçası olduğunu haber veriyor Bu durumda takva ile adaleteşleşmiş oluyor, takvanın zıddı olan fücur ile de zulüm eşleşmiş oluyor
Harici mantığında olduğu gibi Kur’an hükmetmeyi yasaklamıyor Zulüm ile hükmetmeyi yasaklıyor ve “Hükmederken adaletle hükmedin!” (4:58) diyor “Tartıp değerlendirdiğinizde dosdoğru bir kıstas ile tartıp değerlendirin!” (17:35) diyor
Kullarına farz kıldığı adalet, sadece yönetimde adalet değil, aynı zamanda muhakemede itidal, muamelede dengedir İtikatta adalet Kitap ile, muamelatta adalet hukuk terazisi ile, hakka tecavüzde adalet güç ve silah ile sağlanır Bu üçlü Hadid Sûresi’nde üç sembol üzerinden verilir: Kitab, mizan, demir (57:24)
Kitap, uyulması gereken değerler ve ilkeler bütününe tekabül ediyor “Terazi” anlamına gelen mizan ise o ilkeleri uygulayacak ölçülü ve dengeli muhakemeye tekabül ediyor Demir ise mizan ile Kitab’ı uygulayacak olan adalet uygulayıcılarına yönelik her türlü tehdit ve zorbalığı bertaraf edecek adaletin elindeki güce tekabül ediyor Bu gücü yöneten kuruma ise devlet adı veriliyor

Devletin imanı adalettir

Güç ve kuvvet bir iktidarın meşruiyetini belirlemez “Kim iktidardır?” sorusunun cevabı “Kuvvet sahibi iktidardır” ise, orada hakkın iktidarından değil de gücün iktidarından söz edilebilir İktidarını gücüne borçlu olan her iktidar zulüm üretir
Vahyin bütünü göz önüne alındığında, meşru bir iktidarın temelinin şunlar olduğu görülür:
1 Hakikat (tevhid)
2 Adalet
3 Merhamet
4 Ehliyet
5 Meşveret
İslam âlimlerinin dilinde “Devlet küfürle değil, zulümle yıkılır” sözü, bir mütearife haline gelmiştir Allah Rasulü aleyhissalatu vesselam’dan, bir saat adaletle hükmetmenin 70 yıllık nafile ibadete bedel olduğuna dair haberler gelmiştir Bu, yeryüzünün en eskimez hikmeti olan ve Hz Ömer’in yönetim felsefesi olarak uyguladığı “Adalet mülkün/devletin temelidir” sözünü tasdik eden bir rivayettir
Vahiyle inşa olmuş akıllar, dünya tarihinde adaletin en güzel örneğini sergilemişlerdir İşte bir örnek:
Ali b Ebi Talib bir Yahudi ile davalıdır Hz Ömer’in huzurunda mahkemeleşirler Ali hayli rahatsız gözükmektedir Ömer zanneder ki, onun bu sıkıntısı hasmı olan Yahudi ile yan yana hâkim huzuruna çıkmaktan kaynaklanıyor Ali rahatsızlığının sebebini merak eden Ömer’e şu açıklamayı yapar: Hâkimlik yapan Ömer hasmı olan Yahudi’ye ismiyle hitap ettiği halde kendisine künyesiyle hitap etmiştir Birine künyesiyle hitap Araplarda onun üstünlüğünü ve şerefini gösterir Bu eşitsizlik ise
adalete aykırıdır Hz Ali’yi rahatsız eden de hâkimin bu eşit olmayan davranışıdır
Modern ideolojilerin aşırılıkları, adaletsiz yönetimlere bir tepkinin ifadesidir Kapitalizm ifrat, komünizm tefrittir Birincisi mülkiyeti mutlaklaştırır, ikincisi mülkiyeti reddeder İkisi de zulümdür Birincisi yoksullara, ikincisi insan tabiatına zulümdür
İslam, iktisadî adaleti esas alır; oran eşitliğini değil, fırsat eşitliğini savunur Oran eşitliği adalet değil zulümdür “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır” (53:29) ilahi düsturu, sadece ahiret için değil, bu dünya için de geçerlidir
Sözün özü: Devletin imanı adalettir Adalet hiçbir maslahatla kayıt altına alınamaz, zulüm hiçbir bahaneyle meşru kılınamaz

Mustafa İslamoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.