Cennete Girmek İçin Acı Çekmek Mi Lazım, Acı Çekmeden Cennete Girmenin Hiç Bir Yolu Yok Mudur? |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cennete Girmek İçin Acı Çekmek Mi Lazım, Acı Çekmeden Cennete Girmenin Hiç Bir Yolu Yok Mudur?Cennete girmek için acı çekmek mi lazım, acı çekmeden cennete girmenin hiç bir yolu yok mudur? Mumine Sitesi İnsanoğlunun dünyaya gelmesi imtihan olmak içindir İmtihan “MİHNET” kökünden gelir ki, manası sıkıntı, acı, ıstırap demektir Bu sebeple, imtihanda sıkıntının, acının olması imtihanın en önemli bir malzemesidir İnsanların âdil bir ortamda imtihan olması için kendisinde iki zıt unsur yaratılmıştır Bunlardan biri nimetlere karşı minnettarlığını fark etmesi, nimetten nimet vereni hatırlaması ve ona teşekkür etmesini bilen vicdan ve vicdandaki ulvî hislerdir İnsanın bu yönüyle imtihan olması için nimetlerle yüz yüze gelmesi gerekir İkinci unsur, sıkıntılar karşısında feveran edip isyan eden süflî duyguların merkezi olan nefistir İnsanın bu yönüyle imtihan olması için sıkıntılarla karşılaşması zorunludur Demek ki, iyilikler, güzellikler, nimetler –cevapları şükür olan- birer imtihan sorusu olduğu gibi, sıkıntılar, acılar, musibetler de –cevapları sabır olan- birer imtihan sorusudur Nimetlerin sorusuna doğru cevap vermek için –ilimle, akılla, gönülden- Allah’a iman etmek gerekir Sıkıntıların oluşturduğu sorulara doğru cevap vermek ise -bütün benliğiyle- ahirete iman etmek gerekir Aşağıda meali verilen ayetlerde imtihanın gerekliliğine vurgu yapılmıştır: “(Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenlerin benzeri sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?! Onlara yoksulluk ve sıkıntı öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki nihâyet peygamber ve beraberindeki müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demişlerdi İyi bilin ki, Allah’ın yardımı yakındır”(Bakara, 2/214) “İnsanlar yalnız “iman ettik” demekle, hiç imtihân edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar? Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri imtihan ettik Elbette Allah (imtihan ederek), doğru söyleyenleri de bilir, yalancıları da bilir”(Ankebut, 29/2-3) sie |
|