Yardim İle İlgili Ayetler |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yardim İle İlgili Ayetleryardim ile ilgili ayetler Mumine Sitesi 1:5 - Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz 2:23 - Kulumuza indirdiğimiz Kuran'dan şüphe ediyorsanız, siz de onun benzeri bir süre meydana getirin; eğer doğru sözlü iseniz, Allah'tan başka, güvendiklerinizi de yardıma çağırın (Bakınız: şahitlik) 2:45 - Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacak ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir (Bakınız: Huşu, Namaz, Sabır) 2:46 - Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacak ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir (Bakınız: Müminler) 2:48 - Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun (Bakınız: Fidye, şefaat) 2:86 - Onlar ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir, bu yüzden azapları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler (Bakınız: Ahiret, Dünya) 2:89 - Vaktaki Allah katından onlara, kendilerinde olanı tasdik eden Kitap geldi ki onlar bundan önceleri, inkar edenlere karşı kendilerine yardım gelmesini beklerlerdi, bildikleri gelince onu inkar ettiler Allah'ın laneti, inkar edenlerin üzerine olsun (Bakınız: Fetih, Kafir, Lanet, Tevrat) 2:107 - Göklerin ve yerin Hükümdarlığının Allah'a ait olduğunu bilmez misin? Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur (Bakınız: Gökler, Veli) 2:120 - Kendi dinlerine uymadıkça, yahudi ve hırıstiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklardır De ki: "Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur" Sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur (Bakınız: Din, Dost, Heva, Hıristiyanlar, Ilim, Tutku, Yahudi) 2:123 - Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatın yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun (Bakınız: Fidye, şefaat) 2:153 - Ey inananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir (Bakınız: Namaz, Sabır) 2:214 - Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mı zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber müminler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah'ın yardımı şüphesiz yakındır (Bakınız: Müminler, Yoksul) 2:250 - Calut ve ordusuna karşı çıktıklarında, "Rabbimiz! Bize sabır ver, sebatımızı artır, inkar eden millete karşı bize yardım et" dediler (Bakınız: Adım, Calut, Davud (as), Kafir, Ordu, Sabır, Talut) 2:270 - Sarfettiğiniz harcı ve adadığınız adağı şüphesiz Allah bilir Zulm edenlerin hiç yardımcıları yoktur (Bakınız: Infak, Nafaka, Zulm) 2:286 - Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma Rabbimiz Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et (Bakınız: Affetmek, Bağışlamak (affetmek), Kafir, Mevla) 3:13 - Karşı karşıya gelen iki topluluğun durumlarında sizin için ibret vardır; biri Allah yolunda savaşanlardır, diğeri, inkarcılardır ki, bunlar karşı tarafı gözleriyle kendilerinin iki misli görüyorlardı Allah dilediğini yardımıyla destekler Bunda görebilenler için ibret vardır (Bakınız: Basiret, Bedir, Kafir) 3:22 - Onlar, dünya ve ahirette işleri boşa çıkacak olanlardır Onların hiç yardımcıları da yoktur (Bakınız: Ahiret, Boşa çıkmak, Dünya) 3:52 - İsa onların inkarlarını hissedince: "Allah uğrunda yardımcılarım kimlerdir?" dedi Havariler söyle dediler: "Biz Allah'ın yardımcılarıyız, Allah'a inandık, O'na teslim olduğumuza şahit ol" (Bakınız: Havari, Isa (as), şahitlik) 3:55 - Allah demişti ki: "Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım Sonra dönüşünüz Banadır Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım Onların hiç yardımcıları olmayacaktır" (Bakınız: Anlaşmazlık, Hıristiyanlar, Isa (as), Kıyamet) 3:56 - Allah demişti ki: "Ey İsa! Ben seni eceline yetireceğim, seni kendime yükselteceğim, inkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım; sana uyanları, kıyamet gününe kadar, inkar edenlerin üstünde tutacağım Sonra dönüşünüz Banadır Ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim İnkar edenleri de dünya ve ahirette şiddetli azaba uğratacağım Onların hiç yardımcıları olmayacaktır" (Bakınız: Ahiret, Dünya) 3:81 - Allah peygamberlerden ahid almıştı: "And olsun ki size kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, inkar edip bu ahdi kabul ettiniz mı?" demişti "İkrar ettik" demişlerdi de: "Şahit olun, Ben de sizinle beraber şahitlerdenim" demişti (Bakınız: Ahid-anlaşma, Hikmet, şahitlik) 3:91 - Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir İşte elem verici azap onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur (Bakınız: Altın, Fidye, Kafir, Yeryüzü) 3:111 - Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar Sonra kendilerine yardım da edilmez (Bakınız: Savaş) 3:123 - And olsun ki, siz düşkün bir durumda iken, Bedir'de, Allah size yardım etmişti; Allah'tan sakının ki şükredebilesiniz (Bakınız: Bedir, şükür, Zafer) 3:124 - İnananlara: "Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mı?" diyordun Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz size, nişanlı beş bin melekle imdat edecektir (Bakınız: Bedir, Melekler) 3:125 - İnananlara: "Rabbinizin size gönderilmiş üç bin melekle yardım etmesi size yetmeyecek mı?" diyordun Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar de hemen üzerinize gelirlerse Rabbiniz size, nişanlı beş bin melekle imdat edecektir (Bakınız: Bedir, Melekler, Sabır) 3:126 - Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak güçlü ve Hakim olan Allah katından olur (Bakınız: Bedir, Hikmet, Kalp, Zafer) 3:127 - Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalpleriniz yatışsın diye yapmıştır İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümitsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak güçlü ve Hakim olan Allah katından olur (Bakınız: Bedir, Tepe) 3:147 - Dedikleri ancak şu idi: "Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, sebatımızı arttır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et" (Bakınız: Aşırılık, Bağışlamak (affetmek), Kafir) 3:150 - Halbuki Mevlanız Allah'tır O, yardımcıların en iyisidir (Bakınız: Mevla) 3:160 - Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur; eğer sizi yardımsız bırakıverirse, O'ndan başka size yardım edecek kimdir? İnananlar yalnız Allah'a güvensinler (Bakınız: Tevekkül, Yenilgi) 3:192 - "Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rezil etmiş olursun, zulmedenlerin hiç yardımcıları yoktur" (Bakınız: Ateş, Zulm) 4:45 - Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter (Bakınız: Dost, Düşman, Veli) 4:52 - İşte, Allah'ın lanetledikleri onlardır Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın (Bakınız: Lanet) 4:75 - Size ne oluyor da: "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir sahip çıkan gönder katından bize bir yardımcı lütfet" diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz? (Bakınız: Cihad, çocuk, Kadınlar, Savaş, ülke, Veli, Zalim) 4:89 - Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşke siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin Eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün Onlardan dost ve yardımcı edinmeyin (Bakınız: Cihad, Hicret, Münafıklar, öldürmek, Veli) 4:123 - Bu, sizin kuruntularınıza ve Kitap ehlinin kuruntularına göre değildir Kim fenalık yaparsa cezasını görür, kendisine Allah'tan başka ne dost ve ne de yardımcı bulur (Bakınız: Ceza, Veli) 4:145 - Doğrusu münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar Onlara yardımcı bulamayacaksın (Bakınız: Ateş, Din, Münafıklar) 4:173 - İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taşlayanları elem verici bir azaba uğratacaktır Onlar kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar (Bakınız: Amel, Büyüklük Taslamak, Dost, Ecir) 5:2 - Ey İnananlar! Allah'ın nişanelerine, hürmet edilen aya, (Kabe'ye) hediye olan kurbanlığa, gerdanlıklar takılan hayvanlara, Rab'larından bol nimet ve rıza talep ederek Beyti Haram'a gelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz Sizi Mescidi Haram'dan menettiği için bir topluluğa olan kininiz, aşırı gitmenize sebep olmasın; iyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın Allah'tan sakının, Allah'ın cezası şiddetlidir (Bakınız: Alıkoymak, Allah`ın Rızası, Av, Beyt, Günah, Hacc, Haram Aylar, Hayvanlar, Ihram, Iyilik, Kötülük, Kurban, Mescid-i Haram, Saygı, şiar, Takva) 5:12 - And olsun ki, Allah, İsrailoğullarından söz almıştı Onlardan oniki reis seçtik Allah: "Ben şüphesiz sizinleyim, namaz kılarsanız, zekat verirseniz, peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz, Allah uğrunda güzel bir takdimede bulunursanız, and olsun ki kötülüklerinizi örterim And olsun ki, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyarım Bundan sonra sizden kim inkar ederse şüphesiz doğru yoldan sapmış olur" dedi (Bakınız: Ahid-anlaşma, Borç, Güvenilirlik, ırmak, Israiloğulları, Namaz, Zekat) 5:72 - And olsun ki, "Allah ancak Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kafir oldular Oysa Mesih, "Ey İsrailoğulları! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin; kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir, zulmedenlerin yardımcıları yoktur" dedi (Bakınız: Ateş, Hıristiyanlar, Isa (as), Israiloğulları, Meryem, Mesih, Oğul, Ortak Koşmak, Zulm) 6:34 - Senden önce nice peygamberler yalanlandı ve kendilerine yardımımız gelene kadar yalanlanmalarına ve sıkıştırılmaya katlandılar Allah'ın sözlerini değiştirebilecek yoktur; and olsun ki peygamberlerin haberi sana da geldi (Bakınız: Peygamberler, Sabır) 6:70 - Dinlerini oyun ve eğlenceye alanları, dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak Kuran ile öğüt ver ki, bir kimse kazandığıyla helaka düşmeye görsün, o takdirde Allah'dan başka ona ne bir yardımcı, ne de bir kurtarıcı bulunur; her türlü fidyeyi de verse kabul olunmaz Kazandıklarından ötürü yok olanlar işte bunlardır İnkar etmelerinden dolayı kızgın içecek ve can yakıcı azap onlaradır (Bakınız: Din, Dünya, Eğlence, Fidye, Gurur-aldanma, Nefis, şefaat, Veli) 7:128 - Musa milletine: "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin; yeryüzü şüphesiz Allah'ındır, kullarından dilediğini ona mirasçı kılar; sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır" dedi (Bakınız: Arz, Firavun, Hz Musa (as), Muttaki, Sabır) 7:156 - "Bu dünyada ve ahirette bizim için güzel olanı yaz; biz Sana yöneldik" dedi Allah : "Azabıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır; bunu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanıp, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helal, mundar şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir Bu peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? İşte onlar saadete erenlerdir" dedi (Bakınız: Ahiret, Dünya, Hz Musa (as), Iyilik, Zekat) 7:157 - "Bu dünyada ve ahirette bizim için güzel olanı yaz; biz Sana yöneldik" dedi Allah : "Azabıma dilediğim kimseyi uğratırım, rahmetim herşeyi kaplamıştır; bunu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, zekat verenlere, ayetlerimize inanıp, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları, okuyup yazması olmayan peygambere uyanlara yazacağız O peygamber, onlara, uygun olanı emreder ve fenalıktan meneder, temiz şeyleri helal, mundar şeyleri haram kılar, onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir Bu peygambere inanan, hürmet eden, yardım eden, onunla gönderilen nura uyanlar yok mu? İşte onlar saadete erenlerdir" dedi (Bakınız: Hz Musa (as), Incil, Itaat Isyan Ve , Tevrat, ümmi, Yasak) 7:192 - Oysa putlar ne onlara yardım edebilir ve ne de kendilerine bir yardımları olur (Bakınız: Nefis, şirk) 7:197 - "O'nu bırakıp da taptıklarınız, kendilerine yardım edemezler ki size yardım etsinler" 8:9 - Rabbinizin yardımına sığınıyordunuz O, "Ben size, birbiri peşinden bin melekle yardım ederim" diye cevap vermişti (Bakınız: Bedir, Melekler) 8:10 - Allah bunu ancak bir müjde olması ve kalplerinizin yatışması için yapmıştı Yardım ancak Allah katındandır Doğrusu Allah güçlüdür, hakimdir (Bakınız: Bedir, Hikmet, Kalp) 8:26 - Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldıgınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır (Bakınız: Rızık, şükür, Yeryüzü) 8:40 - Eğer yüz çevirirlerse Allah'ın sizin dostunuz olduğunu bilin; O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır! (Bakınız: Mevla) 8:48 - Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi ve "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur; doğrusu ben de size yardımcıyım" dedi İki ordu karşılaşınca da, geri dönüp, "Benim sizinle ilgim yok; doğrusu sizin görmediğinizi ben görüyorum ve şüphesiz Allah'tan korkuyorum, Allah'ın azabı şiddetlidir" dedi (Bakınız: Amel, Bozguna Uğratmak, çekici, şeytan, Topuk) 8:62 - Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana kafidir Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalplerini uzlaştıran O'dur Eğer yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın, ama Allah onları uzlaştırdı Doğrusu O Güçlü'dur, Hakim'dir (Bakınız: Aldatmak-aldatılmak, Müminler) 8:63 - Seni aldatmak isterlerse, bil ki şüphesiz Allah sana kafidir Seni ve inananları yardımıyla destekleyen, kalplerini uzlaştıran O'dur Eğer yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, sen onların kalplerini uzlaştıramazdın, ama Allah onları uzlaştırdı Doğrusu O Güçlü'dur, Hakim'dir (Bakınız: Hikmet, Kalp, Yeryüzü) 8:64 - Allah'ın yardımı sana ve sana uyan müminlere yeter (Bakınız: Müminler) 8:72 - Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlur İnanıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğunuz yoktur Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir Allah işlediklerinizi görür (Bakınız: Ahid-anlaşma, Antlaşma, Din, Hicret, Mallar, Velayet, Veli) 8:74 - İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır (Bakınız: Bağışlamak (affetmek), Hicret, Müminler, Rızık) 9:4 - Yalnız, antlaşma hükümlerinde size karşı bir eksiklik yapmayan ve aleyhinizde kimseye yardım etmeyen müşriklerle yaptığınız antlaşmaya sonuna kadar riayet edin Allah sakınanları sever (Bakınız: Antlaşma, Imza, Müşrik, Muttaki) 9:25 - And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti (Bakınız: Böbürlenmek, Büyüklük Taslamak, Cihad, Huneyn Günü) 9:40 - Ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz, bilin ki, inkar edenler onu Mekke'den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allah ona yardım etmişti Arkadaşına (Ebu Bekir'e) "Üzülme, Allah bizimledir" diyordu; Allah da ona güven vermiş, görmediğiniz askerlerle onu desteklemiş, inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı Ancak Allah'ın sözü yücedir Allah güçlüdür, hakimdir (Bakınız: Alçaltmak, Arkadaş, Güvenlik, Hikmet, Kafir, Mağara, Mekke, Ordu, Savaştan Kaçanl) 9:74 - And olsun ki, müslüman olduktan sonra inkar edip küfür sözünü söylemişler iken, söylemedik diye Allah'a yemin ettiler, başaramayacakları bir şeye giriştiler; Allah ve peygamberi bol nimetinden onları zenginleştirdi ve öc almaya kalktılar Eğer tevbe ederlerse iyiliklerine olur; şayet yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette can yakıcı azaba uğratır Yeryüzünde bir dost ve yardımcıları yoktur (Bakınız: Ahiret, Dünya, Fazl-ihsan, Intikam, Islam, Münafıklar, Tevbe, Yeryüzü, Zenginlik-zenginler) 9:116 - Göklerin ve yerin hükümranlığı elbette Allah'ındır; dirilten ve öldüren O'dur Allah'tan başka dost ve yardımcınız yoktur (Bakınız: Gökler, öldürmek, Veli) 11:113 - Haksızlık yapanlara yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur Sizin Allah'tan başka dostunuz yoktur; sonra, yardım da göremezsiniz (Bakınız: Ateş, Veli, Zulm) 12:18 - Üzerine başka bir kan bulaşmış olarak Yusuf'un gömleğini de getirmişlerdi Babaları: "Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi; artık bana güzelce sabır gerekir Anlattıklarınıza ancak Allah'tan yardım istenir" dedi (Bakınız: Gömlek, Sabır, Yusuf (as)) 12:110 - Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe düşüp, yalanlandıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir Böylece, istediğimizi kurtarırız Azabımız suçlu milletten geri çevrilemeyecektir (Bakınız: Peygamberler, Suç-suçlu) 14:15 - Peygamberler yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı (Bakınız: Bozguna Uğratmak, Fetih, Inat, Zorba) 16:37 - Onların doğru yolda olmalarına ne kadar özensen, yine de Allah, saptırdığını doğru yola iletmez Onların yardımcıları da olmaz (Bakınız: Tutku) 16:127 - Sabret, senin sabrın ancak Allah'ın yardımıyladır; onlara üzülme, kurdukları düzenlerden de endişe etme (Bakınız: Hile, Sabır) 17:6 - "Bunun ardından sizi onlara galip getireceğiz; mallar ve oğullarla size yardım edecek ve sizin sayınızı artıracağız" (Bakınız: çocuk, Mallar) 17:33 - Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır Artık o da öldürmekte aşırı gitmesin Zira kendisi ne de olsa yardım görmüştür (Bakınız: Adam öldürmek, ölçü, öldürmek, Veli) 17:69 - Yoksa sizi tekrar denize döndürüp, üzerinize ortalığı yıkan bir fırtına gönderip, inkarlarınızdan ötürü sizi suda boğmasından güvende mısınız? O zaman bize soru soracak bir yardımcı da bulamazsınız (Bakınız: Nankörlük, öç Almak) 17:75 - O takdirde sana, hayatın da ölümün de, kat kat azabını tattırırdık Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın (Bakınız: ölü, ölüm) 17:88 - De ki: "İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar" 17:111 - De ki: "Hamd, çocuk edinmemis olan, hükümranlığında ortağı bulunmayan, düşkün olmayıp yardımcıya da ihtiyaç göstermeyen Allah'a mahsustur" O'nu gereği gibi büyükle (Bakınız: çocuk, Ortak Olma, övgü, Tekbir) 18:29 - De ki: "Gerçek Rabbinizdendir" Dileyen inansın, dileyen inkar etsin Şüphesiz zalimler için, duvarları çepeçevre onları içine alacak bir ateş hazırlamışızdır Onlar yardım istediklerinde, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su kendilerine sunulur Bu ne kötü bir içecek ve cehennem ne kötü bir duraktır! (Bakınız: Ateş, Cehennem, Duvar, Içki, Zalim) 18:43 - Ona, Allah'tan başka yardım edebilecek adamları da yoktu, kendi kendini de kurtaramadı 18:51 - Oysa Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılmasında ve ne de kendilerinin yaratılmasında hazır bulundurdum Saptıranları hiçbir işte asla yardımcı da edinmedim (Bakınız: Gökler, Nefis, şahitlik, şeytan) 18:95 - "Rabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir Bana gücünüzle yardım edin de sizinle onların arasına sağlam bir sed yapayım" Bana demir kütleleri getirin" dedi Bunlar iki dağın arasını doldurunca: "Körükleyin" dedi Demirler akkor haline gelince; "Bana erimiş bakir getirin de üzerine dökeyim" dedi (Bakınız: Iktidar, Nimet, Zü`l-karneyn) 18:96 - "Rabbimin bana verdikleri sizinkinden daha iyidir Bana gücünüzle yardım edin de sizinle onların arasına sağlam bir sed yapayım" Bana demir kütleleri getirin" dedi Bunlar iki dağın arasını doldurunca: "Körükleyin" dedi Demirler akkor haline gelince; "Bana erimiş bakir getirin de üzerine dökeyim" dedi (Bakınız: Ateş, Bakır, Dağ, Demir, Zü`l-karneyn) 21:39 - Bu kafirler, ateşi yüzlerinden ve sırtlarından menedemeyecekleri ve yardım da göremeyecekleri zamanı keşke bilseler (Bakınız: Ateş, Sırt) 21:43 - Yoksa kendilerini bize karşı savunacak tanrıları mı var? O tanrılar kendilerine bile yardım edemezler Katımızdan da dostluk görmezler (Bakınız: Nefis) 21:68 - Onlar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin" dediler (Bakınız: Ibrahim (as) Ve Kavmi) 21:77 - Ayetlerimizi yalanlayan millete karşı ona yardım ettik Doğrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda boğduk (Bakınız: Nuh (as) Ve Kavmi) 21:112 - Peygamber: "Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet, anlattıklarınıza karşı ancak Rahman olan Rabbimizden yardım istenir" dedi 22:13 - Kendisine zararı faydasından daha yakın olana yalvarır Yalvardığı şey ne kötü yardımcı ve ne kötü yoldaştır! 22:15 - Allah'ın peygamber'e dünyada ve ahirette yardım etmeyeceğini sanan kimse, yukarı bağladığı bir ipe kendini asıp, boğsun; bir düşünsün bakalım, bu hilesi kendisini öfkelendiren şeye engel olabilir mı? (Bakınız: Ahiret, Dünya, öfkelenmek) 22:39 - Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir Allah onlara yardım etmeye elbette Kadir'dir (Bakınız: Cihad, Müminler, Savaş, Zulm) 22:40 - Onlar haksız yere ve "Rabbimiz Allah'tır dediler diye yurtlarından çıkarılmışlardır Allah insanların bir kısmını diğeriyle savmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan camiler yıkılıp giderdi And olsun ki, Allah'a yardım edenlere O da yardım eder Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür (Bakınız: Cihad, Kilise, Manastır, Mescid, Sürgün) 22:60 - Bu böyledir; kim kendisine verilen kadar ceza verirse ve kendisine yine de saldırılırsa, Allah ona, and olsun ki yardım edecektir Allah şüphesiz, affeder ve bağışlar (Bakınız: Affetmek, Azgın) 22:71 - Onlar Allah'ı bırakıp da O'nun, haklarında hiçbir delil indirmediği, kendilerinde de bir bilgi olmayan şeylere taparlar Zulmedenlerin yardımcısı olmaz (Bakınız: Bilgi, Delil, Zulm) 22:78 - Allah uğrunda gereği gibi cihat edin O, sizi seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır Daha önce ve Kuran'da, peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için size müslüman adını veren O'dur Artık, namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın O sizin sahibinizdir Ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır! (Bakınız: Cihad, Din, Ibrahim (as) Ve Kavmi, Mevla, Namaz, şahitlik, Zekat, Zorluk-zorlama) 23:26 - Nuh: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşılık bana yardım et" dedi (Bakınız: Nuh (as) Ve Kavmi) 23:39 - O peygamber: "Rabbim! Beni yalancı saymalarına karşılık bana yardım et" dedi 23:65 - Onlara söyle deriz: "Bugün feryat etmeyin, doğrusu katımızdan bir yardım görmezsiniz" 25:4 - İnkar edenler: "Bu Kuran uydurmadır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular (Bakınız: Iftira) 25:19 - "Söylediklerinizde sizi yalancı çıkardılar, artık kendinizden azabı çeviremez, yardım da göremezsiniz Zulmedenlerinize büyük bir azap tattıracağız" denir (Bakınız: Cehennem, Zulm) 25:27 - O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der 25:28 - O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der (Bakınız: Dost) 25:29 - O gün, zalim kimse ellerini ısırıp: "Keşke Peygamberle beraber bir yol tutsaydım, vay başıma gelene; keşke falancayı dost edinmeseydim And olsun ki beni, bana gelen Kuran'dan o saptırdı Şeytan insanı yalnız ve yardımcısız bırakıyor" der (Bakınız: şeytan, Zikir) 25:31 - Her peygamber için, böylece suçlulardan bir düşman ortaya koyarız Doğruyu gösterici ve yardımcı olarak, Rabbin yeter (Bakınız: Düşman, Suç-suçlu) 25:55 - Allah'ı bırakıp, kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ederler İnkar eden, Rabbine karşı gelenin yardımcısıdır (Bakınız: Kafir, şeytan) 26:92 - Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir 26:93 - Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir 27:36 - Süleyman'a geldiklerinde: "Bana mal ile yardım etmek mı istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz Onlara don! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız" dedi (Bakınız: Armağan, Mallar, Saba Melikesi, Süleyman (as)) 27:37 - Süleyman'a geldiklerinde: "Bana mal ile yardım etmek mı istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz Onlara don! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız" dedi (Bakınız: Ordu, Saba Melikesi, Süleyman (as)) 28:15 - Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı döğüşür buldu Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu "Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık, saptıran bir düşmandır" dedi (Bakınız: Adam-adamlar, Düşman, Kavga, şehir, şeytan) 28:17 - Musa: "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım" dedi (Bakınız: Nimet, Suç-suçlu) 28:18 - Şehirde, korku içinde etrafı gözetip dolaşarak sabahladı Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın" dedi (Bakınız: Azgın, Sabah, şehir) 28:33 - Musa: "Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım Beni öldürmelerinden korkarım Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım" dedi (Bakınız: öldürmek) 28:34 - Musa: "Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım Beni öldürmelerinden korkarım Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım" dedi (Bakınız: Kardeşlik-kardeşler) 28:41 - Onları, ateşe çağıran önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler (Bakınız: Ateş, Kıyamet, önder) 28:48 - Ama onlara katımızdan gerçek gelince: "Musa'ya verildiği gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mı?" dediler Daha önce Musa'ya verileni de inkar etmemişler miydi? "Yardımlaşan iki sihir (Tevrat ve Kuran); hepsini inkar edenleriz" dediler 28:81 - Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi (Bakınız: Karun) 28:86 - Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın O ancak Rabbinin bir rahmetidir Öyleyse sakın inkarcılara yardımcı olma (Bakınız: Kafir, Vahiy) 29:10 - İnsanlardan: "Allah'a inandık" diyenler vardır; ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanların ezasını Allah'ın azabı gibi tutarlar Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, and olsun ki,"Doğrusu biz sizinle beraberdik" derler Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir? (Bakınız: Alemler, Fitne, Işkence, Kalp, Zafer) 29:22 - Siz ne yeryüzünde ve ne de gökte Allah'ı aciz bırakabilirsiniz Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız da bulunmaz (Bakınız: Acizlik-aciz Bırakmak, Veli) 29:25 - İbrahim söyle demişti: "Dünya hayatında, Allah'ı bırakıp aranızda putları muhabbet vesilesi kıldınız Sonra kıyamet günü, birbirinize küfreder ve karşılıklı lanet okursunuz Varacağınız yer ateştir; yardımcılarınız da yoktur" (Bakınız: Cehennem, Dünya, Ibrahim (as) Ve Kavmi, Kıyamet, Lanet, Lut (as) Ve Kavmi, Put, Sevgi) 29:30 - Lut: "Rabbim! Bozgunculara karşı bana yardım et" dedi (Bakınız: Fesat-fesatçılık, Lut (as) Ve Kavmi) 30:2 - Rumlar en yakın bir yerde yenildiler Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir İş, eninde sonunda Allah'a aittir İşte o gün, inananlar, istediğine yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir O güçlüdür, merhametlidir (Bakınız: Rum, Yenilgi) 30:3 - Rumlar en yakın bir yerde yenildiler Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir İş, eninde sonunda Allah'a aittir İşte o gün, inananlar, istediğine yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir O güçlüdür, merhametlidir (Bakınız: Rum, Yenilgi) 30:4 - Rumlar en yakın bir yerde yenildiler Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir İş, eninde sonunda Allah'a aittir İşte o gün, inananlar, istediğine yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir O güçlüdür, merhametlidir (Bakınız: Emir, Müminler, Rum) 30:5 - Rumlar en yakın bir yerde yenildiler Onlar bu yenilgilerinden bir kaç yıl sonra galip geleceklerdir İş, eninde sonunda Allah'a aittir İşte o gün, inananlar, istediğine yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir O güçlüdür, merhametlidir 30:29 - Hayır; zulmedenler, koru körüne kendi heveslerine uymuşlardır Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur (Bakınız: Bilgi, Heva, Tutku, Zulm) 30:47 - And olsun ki! Senden önce, bir çok peygamberleri ümmetlerine gönderdik, onlara belgeler getirdiler; dinlemeyip suç işleyenlerden öc aldık, zira inananlara yardım etmek bize hak olmuştu (Bakınız: Belge, Günah, Intikam, Peygamberler, Suç-suçlu) 33:17 - De ki: "Allah size bir kötülük dilese veya bir rahmet istese, O'na karşı kim sizi koruyabilir? Allah'tan başka dost ve yardımcı da bulamazsınız" (Bakınız: Hendek Savaşı, Savaştan Kaçanl, Veli) 33:18 - Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine "Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin" diyenleri bilir Kalplerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır (Bakınız: Alıkoymak, Hendek Savaşı, Kardeşlik-kardeşler, Savaştan Kaçanl) 33:19 - Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine "Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin" diyenleri bilir Kalplerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır (Bakınız: Baygınlık, Bencil, Boşa çıkmak, Göz, Hendek Savaşı, ölü, ölüm, ölüm Baygınlığı, Savaştan Kaçanl) 33:25 - Allah inkar edenleri, kinleriyle geri çevirdi, bir hayra ulaşamadılar; savaşta, inananlara Allah'ın yardımı yetti Allah kuvvetli olandır, güçlü olandır (Bakınız: Hendek Savaşı, Müminler, Nasib, öfkelenmek, Savaş, Zafer) 33:64 - Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi hazırlamıştır Onlar bir dost ve yardımcı bulamazlar (Bakınız: Ateş, Kafir, Lanet) 33:65 - Allah şüphesiz, inkarcılara lanet etmiş ve onlara içinde sonsuz olarak temelli kalacakları çılgın alevli cehennemi hazırlamıştır Onlar bir dost ve yardımcı bulamazlar (Bakınız: Veli) 34:22 - De ki: "Allah'ı bırakıp de göklerde ve yerde zerre kadar bir şeye sahip olmadığı, her ikisinde de bir ortaklığı bulunmadığı ve hiçbiri Allah'a yardımcı olmadığı halde tanrı olduklarını ileri sürdüklerinizi yardıma çağırsanıza!" (Bakınız: Ortak Koşmak, Ortak Olma, Zerre) 35:37 - Orada; "Rabbimiz! Bizi çıkar; yaptığımızdan başka, yararlı iş işleyelim" diye bağırışırlar O zaman onlara söyle deriz: "Öğüt alacak kişinin öğüt alabileceği kadar bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti Artık azabı tadınız, zalimlerin yardımcısı olmaz" (Bakınız: Amel, Cehennem, öğüt) 36:43 - Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi 36:74 - Allah'ı bırakıp da, kendilerine yardımı dokunur diye, başka tanrılar edindiler 36:75 - Oysa onlar yardım edemezler, ancak kendileri o tanrılara koruyuculuk için nöbet beklerler (Bakınız: Asker) 37:25 - Söyle sorulur: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?" 37:116 - Onlara yardım etmiştik de üstün gelmişlerdi 37:172 - Onlar şüphesiz yardım göreceklerdir (Bakınız: Zafer) 39:54 - "Rabbinize yönelin Azap size gelmeden önce O'na teslim olun; sonra yardım görmezsiniz" 40:29 - "Ey milletim; Bugün memlekette hükümranlık sizindir, galip olanlar sizsiniz Ama Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?" Firavun: "Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum" dedi (Bakınız: Firavun) 40:51 - Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz (Bakınız: Dünya, Peygamberler, şahitlik) 41:13 - Eğer yüz çevirirlerse onlara de ki: "İşte sizi, Ad ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir azap ile uyardım" (Bakınız: Hud (as) Ve Ad Kavmi, Salih (as) Ve S, Yıldırım) 41:16 - Rezillik azabını onlara dünya hayatında tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine döndürücü bir kasırga gönderdik Ahiret azabı ise daha çok alçaltıcıdır ve onlar yardım da görmezler (Bakınız: Dünya, Kasırga, Kulak, Uğursuz) 42:8 - Eğer dilemiş olsaydı hepsini bir tek ümmet yapardı Ama, O, rahmetine dilediğini kavuşturur Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı olmaz (Bakınız: ümmet, Veli, Zalim) 42:31 - Yeryüzünde O'nu aciz bırakamazsınız Allah'tan başka bir dostunuz da yardımcınız da yoktur (Bakınız: Acizlik-aciz Bırakmak, Veli) 42:39 - Bir haksızlığa uğradıklarında, üstün gelmek için aralarında yardımlaşırlar (Bakınız: Tecavüz) 42:46 - Onların, Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur Allah'ın saptırdığı kimsenin çıkar yolu olmaz (Bakınız: Veli) 43:53 - "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mı?" (Bakınız: Altın, Bilezik, Firavun, Melekler) 44:22 - Bunlar, suçlu bir millet olduğu için, Rabbine yardım etmesi için yalvardı (Bakınız: Dua, Suç-suçlu) 44:41 - O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, yardım da görmezler (Bakınız: Dost) 45:34 - Onlara denir ki: "Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi Biz de sizi unuttuk; varacağınız yer ateştir, yardımcılarınız da yoktur" (Bakınız: Ateş) 46:28 - O zamanlar, Allah'ı bırakıp da O'na yakınlık peyda etmek için edindikleri tanrılar kendilerine yardım etmeli değil miydi? Ama tanrıları onlardan uzaklaştılar Bu, onların yalanı ve uydurup durdukları şeydir 47:7 - Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar (Bakınız: Cihad, Islam) 47:13 - Seni sürüp çıkaran kasabadan daha kuvvetli olan nice kasabaları yok ettik Yardım edenleri bulunmadı 48:3 - Böylece sana, kimsenin güç yetiremeyeceği bir şekilde yardım eder (Bakınız: Hudeybiye Barışı, Zafer) 48:6 - İnananlara yardım etmez diye Allah'a kötü sanıda bulunan ikiyüzlü erkek ve kadınlara, puta tapan erek ve kadınlara Allah azap etsin; kötü sanıları kendi başlarına gelsin! Allah onlara gazap etmiş onları lanetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır Ne kötü dönüş yeridir! (Bakınız: Gazap, Lanet, Müşrik, Zan) 48:8 - Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik Ey insanlar, siz de Allah'a ve peygamberine inananasınız, ona yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve O'nu sabah akşam tesbih edesiniz (Bakınız: Muhammed`in (as, şahitlik, Uyarıcı) 48:9 - Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik Ey insanlar, siz de Allah'a ve peygamberine inananasınız, ona yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve O'nu sabah akşam tesbih edesiniz (Bakınız: Muhammed`in (as, Sabah, Saygı, Tesbih) 48:22 - İnkar edenler sizinle savaşsalardı yüzgeri döneceklerdi Sonra bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı (Bakınız: Cihad, Dost, Hudeybiye Barışı, Kafir, Savaş, Veli) 51:45 - Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler (Bakınız: Salih (as) Ve S) 52:46 - O gün, düzenleri kendilerine bir fayda vermez; yardım da görmezler (Bakınız: Hile) 54:10 - O da: "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı (Bakınız: Dua, Intikam, Kafir, Nuh (as) Ve Kavmi) 57:25 - And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri var ettik Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür (Bakınız: Adalet-adil Olmak, Belge, Demir, Gayb, Peygamberler) 59:8 - Allah'ın verdiği bu ganimet malları bilhassa; yurtlarından ve mallarından edilmiş olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve peygamberine yardım eden muhacir fakirlerindir İşte doğru olanlar bunlardır (Bakınız: Fakirlik-fakirler, Fazl-ihsan, Ganimetler, Mallar, Sadık) 59:11 - Münafıkların, kitap ehlinin inkarcılarından olan kardeşlerine: "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız and olsun ki, biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız; eğer savaşa tutuşursanız mutlaka size yardım ederiz" dediklerini görmedin mı? Allah onların yalancı olduklarına şahitlik eder (Bakınız: Kardeşlik-kardeşler, şahitlik, Savaş) 59:12 - Onlar çıkarılmış olsalar, and olsun ki, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, and olsun ki, onlara yardıma koşmazlar; onlara yardıma gitseler, mutlaka geri dönüp kaçarlar, sonra yardım da görmezler (Bakınız: Savaş) 60:9 - Allah, ancak sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardım edenleri dost edinmenizi yasak eder; kim onları dost edinirse, işte onlar zalimdir (Bakınız: Cihad, Din, Dost, Savaş, Zalim) 61:13 - Bundan başka, sevdiğiniz bir şey daha: Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır İnananlara müjde ver (Bakınız: Fetih, Zafer) 61:14 - Ey inananlar! Allah'ın dininin yardımcıları olun Nitekim, Meryem oğlu İsa, Havarilere: "Allah'a giden yolda yardımcılarım kimlerdir?" deyince, Havariler: "Allah'ın dininin yardımcıları biziz" demişlerdi İsrailoğullarının bir takımı böylece inanmış, bir takımı da inkar etmişti; ama Biz, inananları düşmanlarına karşı destekledik de üstün geldiler (Bakınız: Düşman, Havari, Isa (as), Israiloğulları, Meryem, Oğul) 66:4 - Ey Peygamber'in eşleri! Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur Eğer eşinizin aleyhinde yardımlaşarak bir şey yapmaya kalkarsanız, bilin ki Allah onun dostu, bundan başka Cebrail, iyi müminler ve melekler de yardımcısıdır (Bakınız: Cebrail (as), Eşler, Melekler, Mevla, Tevbe) 67:20 - Yahut, Rahman olan Allah'ın dışında size yardımda bulunabilecek taraftarlarınız kimdir? İnkarcılar sadece aldanmaktadırlar (Bakınız: Gurur-aldanma, Kafir, Ordu) 68:25 - Yoksullara yardım etmeye güçleri yeterken böyle konuşarak erkenden gittiler (Bakınız: Cimrilik) 71:25 - Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar (Bakınız: Nuh (as) Ve Kavmi) 72:24 - Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir 86:10 - O gün, insanın gücü de, yardımcısı da olmaz 92:14 - Sizi alevler saçan ateşle uyardım; (Bakınız: Alev, Cehennem) 110:1 - Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir (Bakınız: Fetih) 110:2 - Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip, insanların Allah'ın dinine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek tesbih et; O'ndan bağışlama dile, çünkü O, tevbeleri daima kabul edendir 24-07-2008 |
|