Sarayda Çocuk Olmak |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sarayda Çocuk OlmakOsmanlı Çocukları - Osmanlı Sarayında Çocuk Olmak - Saraydaki Çocuklar Osmanlı İmparatorluğu’nda iktidarın pay sahipleri olan şehzadelerin ve hanım sultanların giysileri, Saray koleksiyonunun bütününü özetleyen bir birikime sahip Topkapı Sarayı Müzesi padişah elbiseleri koleksiyonundaki çocuk elbiselerine olan ilgim, 1990 yılında başladı O yıl onarımı tamamlanan sultan kostümleri salonunda, çocuk elbiselerini geçici olarak sergilemem istenmişti Saray’ın giyim kuşam ve kumaş koleksiyonu çok zengindi ve 15 yüzyıldan 20 yüzyılın başına kadar değişen kumaş ve giyim zevkini aksettirecek bir birikimi koymak faydalı bir girişimdi O günden bu güne, yurtiçi ve yurtdışından topladığım bilgilerle zenginleşen bu dosya, sonunda bir kitaba dönüştü: ‘Osmanlı Sarayının Çocukları: Şehzadeler ve Hanım Sultanların Yaşamları, Giysileri’ Aygaz’ın katkılarıyla hazırladığım bu kitapta, Osmanlı saraylarında büyüyen, çocuk yaşta büyük önem ve güce kavuşan şehzade ve hanım sultanların yaşamlarını farklı bir açıdan ele aldım Kitabı hazırlarken saray çocuklarının doğumlarından aile içindeki statülerine, eğitim, düğün gibi sosyal yaşamlarına, giyim kuşamlarına, portre, mühür gibi kişisel eşyalarına kadar, pek çok konuya değinmek gerekti Bu yazımda, kitaptaki en zengin konu olan saray çocuklarının giyim kuşamlarını özetle sunmak istiyorum Şehzadeler ve Hanım Sultanlar Osmanlı hanedan politikasıyla yönetilen imparatorluğun üst düzeydeki görevlileri, sarayda, Harem-i Hümayun’da ve buna bağlı Enderun’da özenle yetiştirilen saray ağaları arasından seçilirdi Hanedanda doğan padişah kızları (hanım sultanlar), erkekler (şehzadeler) iktidarın pay sahipleriydi Doğumlarında (Veladet-i Hümayun) hazırlanan beşik alaylarıyla halka takdim edilirlerdi Hanım sultanlar çoğu zaman şehzadelerin sünnet düğünleriyle birlikte düzenlenen çok görkemli şenliklerle evlenirlerdi Damadın görevinin önemine göre hanım sultanların statüsü artardı Evlenen padişah kızları başlangıçta eşlerinin görev yerine birlikte gider ve ziyaret için bile olsa Saray’ın iznini almadan merkeze gelemezlerdi 16 yüzyıl sonuna kadar şehzadeler sancağa gönderilerek o bölgenin yönetiminde bulunuyorlar ve böylece ülke yönetimine hazırlanıyorlardı Şehzadelerin sancağa çıkması onların yetişkinliklerinin göstergesi, politik kariyerlerinin başlangıcı sayılırdı Sancağa çıkış üst düzey devlet ricalinin katılımıyla resmî bir törenle olurdu Şehzadeler tören kaftanlarını giyer, mücevherlerle bezeli eyerler vurulmuş atlar üzerinde maiyetiyle yola çıkardı 16 yüzyıl sonuna kadar yapılan seferler sırasında şehzadeler ordu kanatlarına komuta ediyor veya merkeze çağrılıp babalarının yerine vekalet ediyorlardı Zaman zaman şehzadelerin etrafında oluşan yönetici sınıfın, özellikle lalaların (şehzade danışmanı) etkisiyle, tahtı ele geçirmek için bazen padişahla bazen diğer şehzadelerle şiddetli taht kavgaları yaşanıyordu Bunu önlemek amacıyla 16 yüzyılın sonundan itibaren şehzadelerin sancağa gönderilmemesi ve şehzadelikleri süresince çocuk sahibi olmamaları kararı alınmıştı İç Giyimden Kaftanlara Sarayın kıyafet koleksiyonuna bakıldığında, 1550’yi bulan giyim kuşam içinde, yüz civarında çocuk giysisi bulunur Bunlara; zıbın denilen iç çamaşırları, donlar, çocuk bezleri, iç entariler, dış kaftanlar, şalvarlar, baş giyimleri ve pabuçlar da dahildir Son devre ait kıyafetler çok azdır, bunlar da satın alma yoluyla koleksiyona katılmıştır Osmanlılarda kadın, erkek ve çocuk kıyafetlerinde, ölçülerinden başka fark yoktur Kıyafet, iç giyimin üzerine giyilen altta şalvar, üstte bürümcük gömlek, iç entarisi ve dış kaftandan oluşur Çocukların iç giyiminde, pamuklunun tülbent gibi en ince, patiska gibi sık dokunmuş olanından dikilmiş zıbınlar başta gelir Bunlar, içleri genellikle bir tabaka pamukla kapitone edilmiş; basit çamaşırlardır Uçkurla bağlanan, kullanımı kolay çocuk donları ise ince tülbentten dikilirdi Mevsime göre; ağır ipekli kumaştan dikilen kaftanların içine kürk kaplanır veya günlük kaftanlar pamukla kapitone edilirdi Törenlerde giyilen ağır ipekli kaftanlar yere kadar uzun boyları, gene yere kadar inen ve omuzlardan geriye atılan kollarıyla dikkati çeker Osmanlılarda baş giyimi çok önemlidir Ev içinde ve dışında hiç kimse başı açık gezmezdi, bu toplumda affedilmeyen bir hata idi Geceleri bile yatarken gecelik takkeleri giyilirdi Padişahlar genellikle dilimli, renkli uzun tepeliklerin etrafına sarılan tülbentlerle büyüyen sarıklar giyerdi Küçük şehzadeler de, başlarında kocaman sarıklarla gezerlerdi Bu başlıklar çok değerli, mücevherli sorguçlarla süslenirdi Saraylı kadınlar ise başlarına, kısa basık fesler, altı dar üstü geniş veya tam tersi özellikte hotozlar giyerlerdi Saraylı kadınların statüleri bu baş giyimlerine taktıkları mücevherlerle belirlenirdi Hanedan içinde doğan kız çocukları da küçüklüklerinden itibaren böyle mücevherlerle donatılırdı Büyümüşte Küçülmüşler Çocuk giyimleri, büyükleri gibi 16 ve 17 yüzyıllar boyunca değişmeden devam etmiştir 18 yüzyılda daha basit kumaşlardan dikilmiş kaftanlar giymişlerdir 19 yüzyıl başlarında kıyafetlerin kesimlerinde fazla değişiklik olmamakla beraber, kullanılan süsleme malzemesinin artığı görülür Avrupa’dan gelen geniş yaldızlı harçlar, bükme ipek kordonlar, oyalar ve danteller elbiseleri süsler Entarilerin ön etek uçları, yırtmaçları, kol ağızları ve kol yırtmaçlarına konan bu harçlarla kesimin detayları belirginleşmiş, abartılı bir görünüş kazanmıştır Bu devirdeki padişahların yetişkin kızlarının gücü artmış, dışarıdaki terzilerle kalfaları aracılığıyla bağlantı kurarak dikiş diktirmişlerdir Yüzyılın ilk yarısının en önemli olaylardan biri hiç şüphesiz 1828 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıdır Bu operasyonu gerçekleştiren II Mahmud, bir kıyafet devrimi yaparak yeni kuracağı ordunun kıyafetini de Batılı tarzda değiştirmiş; askerin başına fes giydirilmiştir Bir müddet sonra pantolon ve ceketten oluşan üniforma tarzındaki kıyafetler çocuk giyimine de hakim olmuştur Çocuk giyim kuşamı büyüklerin giysilerinin küçük ölçülerde olanıydı Kumaş malzemesi, deseni, kesimi, dikiş özellikleri bakımından, 16 yüzyıldan 20 yüzyıl başına kadar ki saray giyim kuşam koleksiyonunun bir özetini çocuk giysilerinde izleyebilirsiniz Yazı: Hülya Tezcan Foto: Hadiye Cangökçe Kaynakca;Skylife- Nisan 2006 |
|