Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
belgeseli, sarıkamış

Sarıkamış Belgeseli

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sarıkamış Belgeseli



Sarıkamış Belgeseli -1





Sarıkamış Belgeseli -2





Sarıkamış Belgeseli-3





Sarıkamış Doğu Anadolu Bölgesinde, Erzurum-Kars bölümü içerisinde yer alır Yöre iki sırtın yamacıyla, bu iki yamaç arasındaki çukur alanda oluşmaktadır Adı 16 yüzyıl Osmanlı Tahrir defterlerinde `Sarıkamışlı Türkmen oymağı' adıyla anılır Sarıkamış'a adlarını veren Türkmen boyu Hazar gölü doğusunda (Sarıkamış) çukurundan geldikleri rivayet edilir Ayrıca Sarıkamış ilçesinin batı kuzeyinde ki, küçük dağ köyü Sarıkamış'a Osmanlı Tahrir defterinde `Sarıkamuşlu' olarak ifade edildiği görülmektedir


Halk etimolojisine göre, burada önceleri yetişen sarı sazlık veya kamışlıktan adını aldığı da iddia edilir


Yüzölçümü 1751 km2, yükseltisi 2225 metredir Karasal iklimin karakteristik özelliği görülür Altı ay kar, sekiz ay don ve buzlanma olur İklim doğal olarak bitki örtüsünü etkilemiştir


Sarıkamış kent olarak pek eski bir tarihe sahiptir denemez Ancak diyebiliriz ki eski uygarlık merkezine sahiptir Tarihi daha çok Kars ili ile birlikte incelenir Sarıkamış yöresine ilk yerleşen kavimlerin Hurriler olduğu, daha sonraları Urartular, Sakalar, Persler, İskender İmparatorluğu, Vanadlar, Arsaklar, Romalılar, Sasaniler, Bizans Devri, İslam Arap egemenliği ve sonuçta bölgenin Türkleşmesi ile Selçuklular dönemi de 1048 yıllarından itibaren başlar


1054 yılının ilk günlerinde Vanand (Kars-Saı-ıkamış) bölgesine giren Kutalmış Bey, 6 Ocak 1054 tarihinde Kars'ı zaptetmişti


16 Ağustos 1064'de Alpaslan'ın Anadolu seferi ve Bizans'tan alınan,fethedi*len Ani merkez olarak Şeddadlılar beyliğini ortaya çıkarmıştır


1202 yılında itibaren Kars ve dolaylarında Anadolu Selçuklularının faaliyetleri görülür 1207 yılında Selçukluların doğu sınırı Soğanlı-Allahuekber dağlarıyla, Ani'deki Hıristiyan Babırlı Atabek, hükümetinden ayrılıyordu


1239'da bölgede Moğol akınları görülür 1243'de Cengiz İmparatorluğu'nun, 1256'da İlhanlıların, 1356'da Altınordu Devleti'nin bölgede siyasi faaliyetleri ve ağırlıkları görülür 1358'den itibaren de bölgeye Celayirler egemen olmuştur


1386'da Kars kalesini güçlükle ele geçiren Timur orduları 1405 yılında Pasinlerden geçerek Sivas'a girmiş ve yöreyi yağmalamıştır 1405'de Timur'un ölümü üzerine Karakoyunlular 1406-1469 yılları arasın*da, Kars bölgesi de dahil olmak üzere bu yöreyi 63 yıl süreyle yönetimleri altında tut*muşlardır


1469'dan sonra Kars ve yöresinde Akkoyunlular egemenliği yerleşmiş ve 1502 yılına kadar sürmüştür


Akkoyunlu Uzun Hasan'ın Osmanlı or*dusuna yenilmesi ile Akkoyunluların halefi Safevi Şah İsmail 1502'de Aras boylarını ve Kars yöresini ülkesine katmış, kendisine bağlı Afşar Hanı Sevindik'e bölgenin yönetimini vermişti


Yavuz Sultan Selim 1514 Çaldıran Zaferinden sonra, Kars ve yöresini yöneten Avşar Türkmen Beyliğini Osmanlılara bağlamış ise de Safeviler bölgeyi bir süre sonra yine egemenlikleri altına almışlardır Kanuni döneminde 1534 Haziran ayında Türkmen beylerinin kendi isteği ile Pasinler ve Kars bölgesi Osmanlı topraklarına katılmıştır


Kanuni Sultan Süleyman Üçüncü Doğu seferin*de (Nahçıvan Seferi) 1-2 Temmuz 1554'de Sarıka*mış'ın Soğanlı Dağlarını aşarak Kars ovasına girmiş ve 5 Temmuzda Şah I Tahmasb'a Kars'tan ünlü cenge çağrı mektubunu yazmıştı 1578'de III Murat döneminde üçüncü vezir Lâla Mustafa Paşa komutasında Doğu seferine çıkan Osmanlı ordusu, Sanamer (Esnemo) - Tuma Damı (Yeniköy) - Cebel-ı Allahu*ekber (Allahuekber Dağı) yolu ile ilerlemiş ve İran ordusunu Çıldır düzünde 1578 meydan muharebesinde yenmişti


IV Murat Revan seferi*ne gidişte, 1635 yılı Temmuz başlarında Erzurum Soğanlı Dağları - Kars yolu ile ilerlemişti Kafkaslar ve Doğu Anadolu dolaylarında Rus yayılma siyaseti Çar I Petro ile başlar 1807 yılında Kars bölgesine ilk kez sokulan Ruslar kolayca uzaklaştırılmıştır


1828-1829 ve 1855 yıllarında ki savaşlar Rus politikasının bölgedeki görünüşleri ve yayılma siyasetinin başka bir boyutudur


1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı, Türk halkı arasında "93 Harbi" olarak adlandırılmıştır

3 Mart 1878 Ayestefanos Antlaşması Kars, Ardahan ve Batum'u (Elviye-i Selase denilen üç sancak) savaş tazminatı olarak Rusya'ya verildi Böylece Sarıkamış'ta Berlin Antlaşması ile Rus esaretine girmişti


1914 yılında Osmanlı Devletinin I Dünya Harbine girmesi ile Sarıkamış'ın talihsizliğine bir yenisi daha eklendi Elverişsiz koşullarda ve zamanda yapılan Sarıkamış Harekâtı esnasında 90 bin (90 veya 60 bin arası bu rakam, değişik kaynaklara göre verilmektedir) vatan evladı Allahuekber dağlarında, Soğanlı Dağlarında ve çevresinde -40 °C soğukta donarak, bir kısmı da tifüs hastalığı sonucu şehit oldular Tarihimizde Sarıkamış felaketi olarak geçen bu olay o gün bu gündür halen hafızalarda silinmemiş ve hep hatıralarda, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmaktadır


"Cennet mekan olsun, Sarıkamış dağlarında can veren Şehidlerin"


1917 Rus ihtilali ile Çarlık yıkılınca, yeni Rus yönetimi 3 Mart 1918'de Brest Litowsk Antlaşması'nı imzaladı Osmanlı devleti bu antlaşma ile 1878'de Ayestefanos (sonradan da Berlin) Antlaşması ile savaş tazminatı olarak verdiği Kars, Ardahan, Artvin illerimizin geri alınmasını sağlıyordu


1918 yılında Sarıkamış, Rus kuvvetleri tarafından boşaltılarak adeta Ermenilere bırakılmıştı Ruslardan destek gören Ermeniler harekete geçerek mezalime başladılar Ermeni mezalimi her tarafta başlamış ve Ermeniler bu bölgede tarihin en adi cinayetlerini işlemeye başlamışlardır


Bu duruma son vermek için birliklerimiz harekete geçerek 5 Nisan 1918'de Ermenilere karşı yapılan taarruz başarı ile sürdürülmüş ve 5 Nisan 1918 sabah saat 0810'da Sarıkamış 9 Tümen birlikleri tarafından kurtarılmıştır Tümen komutanı ise Erzurum'lu Yüzbaşı Rüştü'dür 25 Nisan 1918'de ise Kars ordumuz tarafından zaptedilmiştir


30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Mütarekesi ile ordularımızın 1878 sınırı gerisine çekilmesi üzerine Sarıkamış'ta kaderine terk edilmiş, Ermeni mezalimiyle baş başa kalmıştır


30 Ekim 1918'de ağır mütareke şartları ile Osmanlı İmparatorluğu sona ermiş, yerine yeni Türkiye milli sınırlar içerisinde doğarak, Anavatanın bütünlüğünü sağlamak ve kurtarmak için milli mücadele görevini üstlenmiştir Anadolu'da ilk düşman işgaline Kars ile Batum illeri maruz kaldığından, ordumuzda resmen çekilişi haberi üzerine ilk Müdafa-i Hukuk-i Milliye teşkilatı da 5 Kasım 1918'de Kars'ta kurulmuştur


Bu teşkilat "Kars Milli Şurası" adıyla kurulmuş, çeşitli şubeler açarak, halkı silahlandırarak bölgeyi Ermeni ve Gürcü istilasına ve kıyımına karşı korumaya başlamıştır Kars Milli Şurası'nda önemli görevleri üstlenen Sarıkamışlılar ise Şu vatanseverler idi: Sarıkamışlı Piroğlu Fahrettin (Erdoğan) Bey (Sivas'ın Divriği ilçesinin Yağıbasan köyünden olup, Sarıkamış'tan evli) Hariciye mümessili olarak görev almış, Hamamlı Bekir Bey Sarıkamış'ın son kurtuluşunda Sarıkamış kaymakamıdır Ayrıca Karakurt nahiyesine bağlı Ortakale köyündeki Milli Şura Şubesi'nin kurucularındandır


Kars Hükümeti, düzenli ve teşkilatlı, millet egemenliğini esas alan bir halk hakimiyeti kurduğunu bildirerek varlığını tasdik ettirmek için büyük bir kongre topladı Kongre merkezi Kars olmak üzere Milli teşkilata "Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkat-i Milliyesi" adını verdiler Yeni hükümetin Başkanlığına da İbrahim Aydın Bey seçildi Aynı hükümette görev alan Jandarma umum komutanlığına seçilen Hacı Şerif oğlu Mehmet Bey de Sarıkamış'ın Yenigazi köyündendir


13 Nisan 1919'da İngiliz baskını ile Milli Şura Parlamentosu basılarak azaların bir kısmını Malta'ya sürdüler Ancak Milli Şura Şubeleri Kars dahilinde açılırken, özellikle Milli Şura Şubeleri Sarıkamış dahilinde açılıp canla başla çalışmalarını sürdürdü Kars'ta Milli Şura'nın dağıtılmasından sonra yörede başlayan Ermeni işgali ve me*zalimi Kars ve Sarıkamış'ın son ve ebedi kurtuluşuna kadar devam etti


Ermeniler Kars - Sarıkamış bölgesinde Türk ve müslüman kadın, çocuk, ihtiyar, hasta ayırt etmeden, Antranik ve Yapunatlı çete reislerinin idaresinde katliama girişmişlerdi 113 köy yakılıp yıkıldı


20 Eylül 1920'de Meclis'in Doğu Cephe*si komutanı Kâzım Karabekir Paşa'nın Ermenilere karşı harekata geçmesi için karar alınması ve Mustafa Kemal Paşanın da harekata müsaade eden 20 Eylül tarihli emri ile derhal Ermeniler'e karşı mukabil bir harekata karar verildi

29 Eylül sabahı 12 Fırka tarafından saat 05'de Sarıkamış işgal olunur 9 Fırka Çatak, Divik, Bezirgan geçidi yöresini 29 Eylül akşamı ele geçirir Ermeniler Türk başarısı karşısında Selim - Bayburt - Tozluca hattına çekilirler


30 Eylül'de Ermeniler Göle'den de geri çekilirler Göle'de tekrar gerçek sahipleri olan Türk birlikleri tarafından alınır


Türk ordusu bazı nedenlerden dolayı 28 Ekim 1920 tarihine kadar, bir ay Sarıkamış - Leloğlu hattında kalmayı gerekli görür Ermeni hükümeti "30 Eylül'de Ermenistan tehlikededir" diye bir bildiri yayınladıysa da Türk ordusu ileri harekata 28 Ekim'de devam edip 30 Ekim 1920'de Kars'ı kurtardı


Doğunun fatihi Karabekir komutasındaki ordularımız Gümrü'ye kadar ilerledi 3 Aralık 1920'de Gümrü Antlaşması yapıldı Ankara hükümetinin imzaladığı bu antlaşma ile 1877-1878'de kaybettiğimiz Kars - Sarıkamış - Kağızman - Tuzluca ve Iğdır'ı yeniden topraklarımıza kattık

Sarıkamış 16 Mart 1921 Moskova, 13 Ekim 1921 Kars Antlaşması ile bugünkü milli sınırlarımıza ayrılmaz bir bütünlükle kavuştu


Kars antlaşmasıyla ile Türk sınır ve ilkeleri Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcis*tan ulusları adına da kabul edilip yükümlenmiştir Bu hukuksal bakımdan olduğu gibi, tarihsel açıdan da bir gerçeği dünya kamuoyuna gösteren önemli bir belgedir


Yıllarca savaş alanı olmuş, unutulmaz acıları bağrında saklamış ancak Türklük ve milli benliğinden asla taviz vermemiş olan Sarıkamış'a gereken önem Cumhuriyet'in ilanı ile verilmeye başlanmıştır O günden bu güne devam eden bir gelişme ile Sarıkamış doğunun en mutlu, tarihi kadar görkemli doğası ile turizm cenneti olma yolunda ilerlemeyi gaye edinen doğunun en şirin ilçelerinin arasında, belki de başında sayılma mutluluğuna erişmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.