Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bireysokrates, gerçek

Gerçek Birey:Sokrates

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gerçek Birey:Sokrates



Sokrates kendi toplumu tarafından cezalandırılmıştı Sokrates gibi insanların cezalandırılması kaçınılmazdır çünkü onlar bireydirler ve hiç kimsenin onlara hükmetmesine izin vermezler


Ona zehir verilmişti O yatakta yatıyordu ve ona zehir verecek adam zehri hazırlıyordu

Güneş doğuyordu: Zaman gelmişti Mahkeme tam olarak zamanı belirtmişti ama adam zehri hazırlarken vakti erteliyordu:

Sokrates adama sordu, “Zaman geçiyor, güneş doğuyor bu gecikme neden?”

Adam, ölecek olan birisinin kendi ölüm zamanı hakkında bu kadar titiz olabilmesine inanamadı

Aslında onun bu gecikme için müteşekkir olması gerekirdi Adam Sokrates’i seviyordu Onu mahkemede duymuştu ve bu kimsenin güzelliğini görmüştü Tek başına o tüm Atina’dan daha zekiydi Birazcık daha geciktirmek istedi Böylelikle Sokrates biraz daha fazla yaşayabilecekti Fakat Sokrates ona izin vermezdi

“Tembellik yapma, hadi, zehri getir,” dedi

Sokrates’e zehri veren adam,
“Niçin bu kadar heyecanlısın? Yüzünde öyle bir ışıltı görüyorum ki gözlerinde öyle bir merak görüyorum ki Anlamıyor musun? Öleceksin!”

Sokrates

“Bu bilmek istediğim bir şey Hayatı tanıdım, o güzeldi; tüm kaygılarıyla, kederleriyle o hâlâ bir keyiftir Yalnızca nefes almak yeterli mutluluktur Yaşadım, sevdim; canım ne isterse yaptım, içimden ne geldiyse söyledim

Artık ölümü tatmak istiyorum Ve ne kadar çabuk olursa o kadar iyi"


Kendini seven adam budur
Ölüm sorumluluğunu dahi almıştır çünkü mahkemenin ona karşı herhangi bir şeyi yoktu; bu sadece toplumsal bir önyargıydı, Sokrates’in zekâsının muazzam uçuşlarını anlayamayan sıradan insanların önyargısıydı Fakat onlar çoğunluktaydı ve hepsi Sokrates’in ölümüne karar vermişti

Onun tarafından öne sürülen tek bir iddiayı dahi yanıtlayamadılar Zannediyorum onlar, onun ne dediğini bile anlamamışlardı Yanıtlamak mevzu bahis değildi Ve o, onların tüm iddialarını çürüttü; yine de o bir şehir devleti demokrasisiydi:

İnsanlar bu adamın tehlikeli olduğuna, ona zehir verilmesi gerektiğine karar verdiler

Onun yanlışı neydi?
Onun yanlışı şuydu; “O, gençlerimizi asi yapıyor, o gençlerimizi şüpheci yapıyor, o gençlerimizi yabancılaştırıyor, o eski kuşakla genç kuşak arasında bir uçurum yaratıyor Onlar artık bizi dinlemiyor, onlar her şey hakkında tartışıyor ve bunun nedeni de bu adamdır

Ancak hâkimler sıradan insanlardan biraz daha iyiler Onlar Sokrates’e, “Sana birkaç alternatif sunuyoruz, eğer Atina’yı terk edersen ve asla bir daha geri gelmeyeceğine söz verirsen kendini ölümden kurtarabilirsin

Ya da şayet Atina’da kalmak istersen o zaman konuşmayı bırak, sessiz kal O zaman biz insanları, senin yaşamana ikna edebiliriz Aksi taktirde üçüncü alternatif şudur: Yarın güneş doğarken zehri içmek zorunda kalacaksın,” dediler

Sokrates ne yaptı?

“Zehri yarın ya da bugün almaya hazırım, zehir ne zaman hazırsa, ama hakikati söylemekten vazgeçemem Canlıysam son nefesime kadar bunu söylemeye devam edeceğim

Ve Atina’yı sadece hayatımı kurtarmak için terk edemem çünkü o zaman kendimi ölümden korkmuş, ölümden kaçmış, ölümün sorumluluğunu alamamış güçsüz birisi olarak hissedeceğim

Ben kendi düşünceme, hislerime, varlığıma göre yaşadım; bu şekilde de ölmek isterim "

“Ve suçlu hissetmeyin
Kimse benim ölümümden sorumlu değildir, sorumlu benim

Bunun olacağını biliyordum çünkü yalanlara, dolanlara, yanılsamalara dayanarak yaşayan bir toplumda hakikatten bahsetmek ölmeyi istemektir Ölmem için karar alan şu zavallı insanları suçlamayın

Eğer bundan sorumlu olan birisi varsa benim Ve hepinizin bilmesini istiyorum ki kendi sorumluluğumu alarak yaşadım ve kendi sorumluluğumu alarak ölüyorum Yaşarken bir bireydim

Ölürken bir bireyim Benim için kimse karar veremez; kendimle ilgili ben karar veririm

Haysiyet budur
Bütünlük budur
Bir insanoğlu böyle olmalıdır

Ve şayet tüm dünya bu adam gibi insanlarla dolu olsaydı bu dünyayı öylesine güzelleştirebilirdik, öylesine mutlu kılabilirdik, öylesine her şeyle zenginleştirebilirdik ki…

Ancak birey kayıptır, o nedenle sen kendi sorumluluğunu almak zorundasın Ancak bunu sadece her ne isen kendini sevmeye başlarsan alabileceksin: Varoluş senin bu şekilde olmanı istedi


Kendin ol, sadece kendin, basitçe kendin

Ve hatırla, basitçe kendin olduğunu ilan ederken çok büyük bir risk alıyorsun Hiçbir kalabalığa, hiçbir sürüye ait değilsin

Bunun riskli olduğunu gayet iyi bilerek kendinin bir birey olduğunu ilan ediyorsun Kalabalık seni hiç affedemeyebilir Ancak risk almak, her adımın tehlikeli olduğu bıçak sırtında hareket etmek çok güzeldir

Ne kadar tehlikeli yaşarsan o kadar çok yaşarsın Ve şayet bütünüyle, her şeyi riske etmeye hazırsan tek bir anın içinde tüm sonsuzluğu yaşamak mümkündür


Bir dilenci haline bile gelsen, varlığın bir imparatorunkinden çok daha haysiyetli olacaktır

*
Osho

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.