Esmâü’L Hüsnâ Yazilari Ya Fettah |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Esmâü’L Hüsnâ Yazilari Ya FettahYâ Fettâh Allah’ın ismi şeriflerinden birisi de ‘El-Fettâh’ olup, anlamı; kapalı olan her şeyi inayetiyle açan, her zorluğu hidayetiyle gideren İlâhi Zât demektir Zamanların Fâtihisin Lutfile nusret edensin Mü’mini cihanda muhsin Seçen sensin “Yâ Fettâh” (Musa Tektaş) Yâ Fettâh, Ey büyük Allah’ım, Sabahın ılık rüzgarı, hanemize koşarken, uzaklara hicret eden ak mintanlı gün, tepelerin üzerinden aşarken, vadilerin üzerinden devrile devrile akan berrak sular ırmağından taşarken ben ellerimi açtım, sana geldim Kapına geldim Üzerime kapanmış sandığım ihsan kapına geldim Hüznün sarkacında asılı duran kederli yüreğimi sana getirdim Yüreğim senin inayetinle durulmak ister Sen merhametinin sığınağına geldim, uyumaya, durulmaya ve yeniden doğrulmaya Ağır ağır yükleri taşıtmayan, belalı sulara girdiğimde boğulmama geçit vermeyen sensin Kalbimi onaran senTüm hüzünlerimi bıraktım zehrin avuçlarına, geldim Kalbim, anahtarı sen de olan huzur kapısından içeri girmek diler Bütün pişmanlığım, bütün kederim ve sana olan aşkımla geldiğim kapını, engin lütfunla aç Rabbim Aç ki senin ikliminin sırrına ereyim, senin ateşinle yanayım Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın Kilitli kapıları ihsanınla açansın Bize bütün kapıları Açan sensin “Yâ Fettâh” Zaferlerin ayetlerde Geçen sensin “Yâ Fettâh” Ey sevgililer sevgilisi, Ey gönüller Fatihi, Yâ Fettâh, Beni mahzun koyan, beni kesretin zincirlerine vuran, beni zehriyle uyutan kıskanç zamanın ellerinden düşüp sana iltica etmişim Mülteciyim kapında Ey Sevgili Dilenciyim, gönül gözü topal Aşkına dilenciyim, mahzun koyma Yâ Fettâh Beni kapıların arkasında bırakma Hayırlı kapıların açılsın yüzüme, taze günlerin avucunda bir sarmaşık olayım her dem sana açılan, her dem seni zikreden Bir kapıyı kapatıp bin kapıyı açan Allah’ım Bir şerri, musibeti, bin hayra bağlayan, ummadıklarımı, düşünemediklerimi, bilemediklerimi esrarınla kalbime düşüren Rabbim Mültecinim kapında, uzak seferlerden gelmişim, kabul buyur, aç nurlu ikliminin kapılarını sonuna kadar Aç ki bir gül gibi katmerleşip açayım her seherde Hu Hu, diyerek Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın Kilitli kapıları ihsanınla açansın Sultanım, En sevgili, Ey Sevgili, Şimdi vakitlerden tan vaktidir Camilerde sabah ezan-ı şerif okunuyor Ezanın kutlu sesi açıyor yüreğimin perdesini Esrarlı bir saba açıyor gönlümün kapısını, sızıyor ta derinlere Ürperiyor ve sana uyanıyorum Bir el dokunmuş yüreğime saba tadında Gözlerim buğulanıp yağıyor nisan’a inat Hiçliklere inat Menekşeler, ıtırlar boy veriyor yüreğimin bahari toprağında Kimselerin ayak basmadığı gönlümün sessiz kırlarında, bin kır çiçeği açıyor her dem seni anan Kokular getiriyor, saba rüzgarı çok uzaklardan el değmemiş Kelebek kanatlı bir düş görüyorum ve düşüyorum peşine Beni sana getiriyor Düşlerimi hayra yor Rabbim Asrın cehenneminden iltica ediyorum rahmetinin saadet kapısına Çalıyorum, çalıyorum, bir daha çalıyorum Mültecinim diyorum kapınızda ey Sevgili Ve bana açılıyor ümidimin kapıları Giriyorum ardıma hiç bakmadan Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın Kilitli kapıları ihsanınla açansın Tutunduk Hakk dallarına Düştük cihad yollarına Nimetini kullarına Saçan sensin “Yâ Fettâh” Ey Ulu Allah’ım, Sultanım, Yâ Fettâh, Yâ Rezzak, Nurun, şefkatin ve merhametinle içi kararmış, ruhu daralmış müminin kalbini aç Yeniden fethet Yeniden fethet insanlığı Rabbim Unutulmuş ve unuttuğumuz ne varsa, hepsini yeni baştan düşür yüreğimize Cihat aşkı, taşısın bizi asrı saadet ülkesine Dilde, elde, fikirde, zikirde bir fetih süruru yakalasın bizi Zamanın kifayetsizliği yetmezmiş gibi, çağa yenik düşmüş kalplere, cihetsiz kalmış aşklara, şehnaz faslına dönüşmüş hayatlara ummanından bir katre düşür Vaktin elinde umarsız, aşksız, imarsız kalmış gönüllere, hislere inşirah ver Mevsimlerin üzerine düşmüş hastalıklı güz şarkılarını yarıda kes Allahım Baharlar gelsin, yeşilden bir zümrüt insin dallarımıza Kara kışın karsız geçen kasvetinde kaçırdık ruhlarımızın gül mevsimini Açsın gönlümüzde yine peygamber kokuşlu İstanbul gülleri Şirazesi kaçmış gül mevsimlerine, kara gözlü menekşelere, yasemin kokulu günlere inşirah ver Allahım Şükürler sana Rabbim, şükürler olsun Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın Kilitli kapıları ihsanınla açansın Fethi mübin inancıyla Coşturup iman gücüyle Küfrü fethin kılıcıyla Biçen sensin “Yâ Fettâh” Yâ Fettâh, Yâ Rezzak, Ey Hünkâr-ı ezel, Feth-i Mübin duygusunu kattığın yürek şehirleri şimdi zulmün elinde biçâre Hicret ve niyetimiz senin için, senin ikliminin ellerine varmak için Dünya ki bir zindan-ı bela, çah-ı gam u mihnettir Bizi geçir bu dünya dehlizlerinden Rabbim Bize, hayırlı kapılar aç, girelim asr-ı saadet bahçesine Bir ashap şenliği başlasın gönlümüzde Bize hayırlı günler nasip et Rabbim, erelim nice haftalara, aylara, senelere Bize hayırlı rızklar bahşet yüce ihsanınla, derelim başakları rahmet dolu tarlalarımızı İhsanını bizden esirgeme Allahım Senin İhsan denizinde bir mâhi gibiyiz Bize varlığımızı hatırlat Rabbim Bizi bize unutturma Aklımızı, ruhumuzu, fikrimizi aç Allahım Şükürler sana rabbim, şükürler olsun Nurunla, rahmetinle muhabbetler saçansın Kilitli kapıları ihsanınla açansın alıntı |
|