Osmanlı’Da Kerhane Var Mıydı? |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı’Da Kerhane Var Mıydı?Gazeteport yazarı Fatih Altaylı’nın bir makalesinde Osmanlı’nın bir şeriat devleti olmadığını ve hatta imparatorlukta meyhane ve kerhane olduğunu söylemesi, yeni bir tartışma başlattı Okuyucular, Altaylı’nın 7 Eylül tarihli “Osmanlı da şeriat devleti miydi?” başlıklı yazısında yer alan, “Ayrıca Osmanlı hiçbir şekilde bir şeriat devleti değildi Bazı dönemlerde güvenlik nedeniyle alkol tüketimi yasaklanmış olsa da, alkollü içki satışı serbestti Dahası devlet meyhane ve kerhane fiyatlarını belirliyor, buralarda narh uygulaması bile yapıyordu Bu basit örnek bile Osmanlı’nın bir şeriat devleti olmadığını göstermeye yeter” ifadesine tepki gösterdi OKUYUCU SORUYOR “Osmanlı=din” diyen Yusuf N adlı okuyucu, Altaylı’ya gönderdiği yorumunda Osmanlı’da kerhane olmadığını, varsa gösterilmesini istedi Bu okuyucu, “Osmanlı şeriat devleti değil diye kesin bir ifade kullanıyorsunuz Peki bana bir belge gösterebilir misiniz? Siz bir kaç kerhane veya başka bir şeyin olduğunu ileri sürüyorsunuz da, bana bu şeylere dayanarak mı öyle söylüyorsunuz?” diye soruyorBu soruya yanıtı tarihçiler veriyorGazeteci ve popüler tarih yazarı Murat Bardakçı, “Osmanlı’da Seks” (İnkılap Kitapevi) adlı kitabı hakkında kendisiyle yapılan söyleşide bu konuya açıklık getiriyor OSMANLI’DA KERHANE Hürriyet’in 22 Mayıs 2005 tarihli sayısında Murat Bardakçı ile yapılan söyleşinin ilgili bölümü tam da bu konuya parmak basıyor:“Osmanlı ve İslam polisleri çıktı başımıza Bu adamlar Osmanlı’yı kafalarındaki İslam devleti şablonuna oturtmaya çalışıyorlar Bugün Osmanlı’yı savunanlar, İslam vasıtasıyla sahip çıkıyor, kültür olarak sahip çıkmıyor ki Osmanlı’da kerhane ve meyhane yönetmeliği vardı, Kanuni zamanında devlet şarap ihraç edip vergi alırdı, bunların var olduğu devlet şeriat devleti değildir İslam, imparatorluk İslamıydı Ama şimdi köy İslamı hakim Adam şehrin göbeğine cami yapıyor, tenekeden yeşil minare dikiyor tepesine Köydeki binasının rengidir o Köy İslamı, imparatorluk İslamını anlamaz O yüzden de işlerine gelmeyene karşı çıkar Ama kitapta yazılanların hepsi bizim hikayemiz Hiç gocunacak bir şey yok Geçmişin iyi tarafına sahip çıkacağız, işimize gelmeyen tarafına sahip çıkmayacağız Öyle şey olmaz, hepsi bizimdir ”MEYHANELER İKİYE AYRILIRDI 1905-1975 yılları arasında yaşamış olan tarihçi yazar Reşat Ekrem Koçu ise Osmanlı meyhanelerine ilişkin şunları söylüyor: “Osmanlı döneminde meyhaneler koltuk ve gedikli olmak üzere 2 sınıfa ayrılırdı Gedikli meyhaneler ruhsatlı olup sayıları tahdid edilmişti Koltuk meyhaneleri ise ruhsatsız ve kaçak çalıştırılırlardı Zaman içinde bunlara ayaklı meyhaneler ilave olurken, gedikli meyhaneler Abdülaziz döneminden sonra selatin meyhaneleri olarak anılmaya başlandı Bir de koltuk ile gedikli arasında küplü meyhaneler vardı Genellikle meyhanelerde şaraplar büyük fıçılarda bulunurken, küplü meyhanelerde şarap ve rakılar için özel küpler kullanılırdı… ”ZECRİYE VERGİLERİ Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu’nda alkollü içkilerin dağıtımı ve satımından alınan vergilere ‘Zecriye Vergisi’ deniliyordu O devirde alkollü içkilerin yapımı, dağıtımı ve satışı gayr-i müslim teba tarafından yapılırdı Bu verginin toplanmasıyla ilgilenen tahsildarın tuttuğu defterlerde Marmara sahillerinden İstanbul’un Samatya, Galata, Kumkapı, Beşiktaş vs gibi çeşitli yerlerine getirilen rakı ve şarap miktarı, meyhanelerde çalışan usta ve çırakların isim ve eşkalleri, içki taşıyan gemilerin getirdikleri içki miktarı, İstanbul’a gelen içki kayıtlarından alınan perakende hasılat ile muhtelif kazaların zecriye vergileri, teslimat ve stok işlemleri, bağlardan alınan zecriye vergileri kayıtları gibi konular yer almaktaydı (GAZETEPORT) |
|