Farkındalığın Işığı'nda |
07-31-2007 | #1 |
mate
|
Farkındalığın Işığı'nda‘Dur’ dedi zaman,hemen eğme başını öne…Bak bu yitirilmiş bir sevda,diğeri de senin cesur yüreğin…Bir yanı ürkek hayatın,diğeri sana dönük… Zor gelir zaman zaman seçmek ama mecbursundurSen tüm düşlerini kaybettiklerinde bırakmışsındır,sürekli döner arkaya durursunFarkında değilsindir önündekilerin,bilemezsin yaşamadanBir o kadar temkinli atarken adımlarını yine de bir umut barındırırsın içinde Düşünürsün…Önce geçmiş der;çocukluğundan itibaren başlarsın sorgulamaya…Masum başlangıçların mutluluğunda,tüm yıkıntılardan bir haber devam edersin soluğunu biriktirmeyeSonra,yavaş yavaş hissetmeye başlarsın acının dokunuşunu omzunaKüçük bir sızı önce,sonra gözyaşı ve bitik bir beden son olarak sana kalanHep böyle devam edecek diye düşündüğün bir an,hayatın diğer bir yüzü ‘merhaba’ der bu sefer… Şaşkınlık başlarHemen ardından biraz korku…Yer değiştirir sonuçta tüm olumsuzluklarArtık yeşermeye başlamıştır çehren ve gerçek diye nitelendirdiğin olguların bu zamana kadar asılsız olduğunu anlamamışsındırArtık yeniden sevebilirsin mesela hayatı ya da yeniden sarılabilirsin kendine sımsıkı Şans yeniden doğarZaman boyun eğer bu sefer karşındaAma sen yine merhametli,sen yine inançlı…O’nun sana sunduklarını şimdi teker teker dökersin önüne borç misaliBir parça bıraktıysan arkanda,ne kadar uzun olursa olsun yolun korkmazsın geri dönmektenBilirsin bugünün dünden geldiğini ve yarınının bugün sonucu karşına çıkacağını…Zaten fakındaysan her şeyin ve artı ile eksi en yakın dostların iken sen hala ortada kalmayı başarabiliyorsan,işte o zaman yenilmemişsindir hiç bir zaman… Unutma,düşün ama pes etme…Gör,yaşa ama inanma…Bil ki,gerçekler sadece ‘farkındalığın ışığı’nda… Gürdal ÇAKIR |
|