Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilinmeyen, ilginç, insanın, mucize, varlık, yönleri

Mucize Bir Varlık İnsanın Bilinmeyen Ve İlginç Yönleri

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mucize Bir Varlık İnsanın Bilinmeyen Ve İlginç Yönleri



bizlerin bilinmeyen yönleri




>Gözler hiç bir zaman büyümüyor ama burun ve kulakların büyümesi asla sona ermiyor


>Bir tel insan saçı 3 kilograma kadar ağırlık kaldırabilecek esnekliğe sahip


>İleri doğru adım atıldığında


>Hapşırma anında


>İnsanın kalça kemiği


>İnsan vucudundaki en güçlü kas dilde bulunuyor


>Birisinin yüzünü hatırlamak için


>El parmak tırnakları


>Vücuttaki karbon gazını boşaltabilmek ve daha çok oksijet alabilmek için esneme ihtiyacı duyuluyor


>Sabahları yenilen bir elma


>Bir insan hayatının iki yılını telefonda konuşarak geçiriyor


>İnsanlar yaşamları boyunca


>En uzun kalp durması 4 saat 1987 yılının aralık ayında denize düşen bir norveçli'nin kalbi 4 saat durdu Vücut ısısının düşmesi nedeniylenorveç'li 4saat sonunda yaşama döndü


>Ameliyat sırasında bazen büyük miktarlarda kana ihtiyaç duyulabiliyor 1970 yılında Chicago'da yapılan açık kalp ameliyatında 50 yaşındaki hemofili hastası için bin litreye yakın kana ihtiyaç duyuldu



Beynin Bilinmeyenleri
İşte bu beyninizin yaklaşık boyutu Bu birkaç santimetreküplük organ tüm evrenin en gizemli yapısını oluşturuyor

Beyin tarama teknolojileriyle nörolojik bilimlerde önemli gelişmeler yaşandı Binlerce beynin görüntüleme araştırması nörologlara beynin nasıl çalıştığına ilişkin bilgiler sağladı Peki bu araştırmalar beklentileri karşıladı mı? Beynin bilinmeyen dünyasına ilişkin yeni olarak neler keşfedildi?

Beyin Milyonlarca işlemin aynı anda yürütüldüğü organik ve kimyasal bir mekanizma Hepimiz için çözümü çok zor bir bilmece Koku almak için burnun görmek için gözün işitmek için kulağın varlığı yeterli değil Bu verilerin beyindeki sinirler tarafından algılanması tanımlanması ve işlenmesi gerekli Bunlar beynin mekanik işleyişiyle ilgili ve bir yere kadar sistematiğini anlamak kolay Ya akıl zeka bilinç ve düşünme gibi bilişsel süreçler

Nöroloji (sinir bilimi) 1990'lı yıllarda atılım yaptı ve binlerce araştırmacı milyar dolarlık bütçeler bu alana kaydı Bu patlamanın en önemli nedeni f-MRI (Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntülemesi) gibi yeni tarama cihazlarının geliştirilmesi ve bu konuda artan umutlardı

Bu Nöroloji sinirlerin birleşme noktalarına az sayıda molekülden oluşan ilaç enjekte edebilen mikro pipetlerden gen aktarma deneylerine kadar devrim yaratan araştırma tekniklerini geliştirdi Buna karşın sayısız araştırma tezine rağmen bilim insanları hala çok az veriye sahipler



En azından güçlü bir bilgiye ulaşıldı: Beynin üzerindeki yumrular karmaşıklığını gösterir Beyin için hep bilgisayar benzetmesi yapılır halbuki bilgisayar beyne oranla çok daha basit bir cihaz Çünkü beyin mekanik değil organik: Öğreniyor öngörüyor gelişiyor ve uyum sağlıyor Dolayısıyla bilince sahip bir düzenek İşlemleri bir bütün olarak sağlam ve tutarlı şekilde gerçekleştiriyor Nörolojinin bugüne kadar çözebildiği karmaşık işlemler denizinin silik bir silueti

Organik yapı

Beyin elektrokimyasal devrelerle birbirine bağlanmış beyin hücrelerini tanımlayan sinirlerden (nöron) oluşuyor Her sinir sinyalleri alarak işliyor Sinir ağları çok sayıdaki bağlantılarını zayıflatarak ya da güçlendirerek anıları saklıyor hafızayı oluşturuyor Alışılmadık bir deneyimle karşılaşılması örneğin Mona Lisa'nın portresine bakılması hücrelerin kendi aralarında farklı düzenlemelere gitmesine yol açıyor İlgili sinirler aniden bağlantılarını güçlendiriyor ve karşılaşılan modeli tanımlamaya çalışıyor Kaydedilen bu veriler ikinci deneyimde işlemi daha hızlı gerçekleştiriyor Tekrarlanan işlemler bütünü yaşamın zihinsel görüntüsü olarak beyinde saklanıyor

Bu bilgiyi hem hatırlayıp hem de simgeleştirebilen esnek yapının yani sinir ağının temelini oluşturuyor Mantıksal açıdan organik çünkü devreler kullanıma bağlı olarak gelişiyor Asıl şaşırtıcı olan beyin ağının ölçeği 14 kg ağırlığındaki yetişkin insan beyni yaklaşık 100 milyar sinire sahip Bu sinirlerin her biri komşu sinirle 1000-500000 bağlantı noktasıyla temas ediyor Bağlantılar farklı kimyasal özelliklerde yaşanıyor ve her sinirin karmaşık iç sistemi var
Beynin temel olarak sinir ağlarından oluştuğu fikri bilim insanlarının mikroskop altında gri maddeyi incelemesinden beri mevcut Ancak 1990'lı yıllarda bu bilgiye etki edebilecek yenilikler yaşandı Saç teli kalınlığında elektrotlar kullanılarak maymun beynindeki sinirler tek tek gözlendi Araştırma sırasında hayvanın ilgi durumuna göre hücre etkinliğinin değiştiği saptandı Maymuna bir şekil gösterildi Şekilden oluşan bu uyarana ilgisi arttığında sinirlerin hareketini gösteren ışıklar daha canlı hale gelirken ilgi duymadığı şekillerde sinirin yaydığı ışığın azaldığı görüldü

Beynin alanları

Beynin temel yapısıyla ilgili sonuçlar ham bilgiyi alan işleyen ve geri gönderen bir girdi-çıktı sistemi olduğunu açığa çıkardı Bu da her sinirin geri besleme yoluyla etkinleştiğini gösterdi Beynin küresel bir devlet gibi değerlendirilebilecek ağ sistemiyle oluşan doğası milyarlarca hücrenin çıktılarını kontrol etmesi üzerine kurulu Sinirlerin hareketlenmesi mi beyni oluşturuyor yoksa beyin mi sinirleri hareketlendiriyor? Cevap şu şekilde verilebilir
Bilgisayarlarda girdi ve çıktı işlemleri tümüyle birbirinden ayrılmıştır Ancak beyin için aynı şey söylenemez Olağanüstü organik yapısı nedeniyle bütün ile parçalar iç içe geçmiş durumda Küçük ve büyük parçalar bir arada evrim geçiriyor

Bu nedenlerle nörologlar beynin fotoğrafını daha ayrıntılı çekmeye zorlandılar Felç tümör travma ve yaralanma gibi beyin hasarlarının incelenmesi beyinle ilgili bir başka gerçeği daha gündeme getirdi: Farklı işlem bölümlerine ayrıldığı Görme duyular konuşma ve motor kontrol gibi işlevlerin alanları ayrı Beyin tarama cihazlarının yarattığı heyecanın nedeni de buydu Biyoloji insan genom projesiyle amacını gerçekleştirdi Nörologların en büyük tutkuları ise beyin haritalama projesiydi

Ancak büyük umutlar taramaların başlamasından kısa bir süre sonra suya düştü Evet beyin etkinlik merkezlerine sahipti Konuşurken sol yarımküredeki olası dil bölgesi etkinleşiyordu Ancak hemen ardından beynin tüm alanlarında hareketlilik görülüyordu Özel noktaların yanında bütünsel bir işletim sisteminin varlığı açıktı Beyinde hiçbir bölüm tek başına diğerlerinden bağımsız bir eyleme girişmiyordu
Bilgisayar dünyasında yaşanan gelişmeler bilim insanlarında beyin hatlarının kesin şekilde çizilmiş haritalarının çıkarılabileceği umudunu doğurdu Tam tersi bilim insanları beynin genelleştirme eğiliminde olduğunu buldular Beynin ne zaman nasıl davranacağı kestirilemiyordu Bir bölge farklı koşullarda farklı yüzünü gösterebiliyordu Basitçe örneklemek gerekirse çevresine uyum sağlayan bukalemun gibiydi

Şu anda nörolojinin geldiği nokta bu Eski basitlikler

Bilinç araştırmaları

Uzun zamandır bilim insanları bilinç konusunda adım atmaktan kaçınıyorlardı Kimisi bilincin objektif araştırmaya açık bir konu olmadığını öne sürerken kimisi ortada araştırılacak bir konunun bulunmadığını bile söyledi Onlar için zihin değişik beyin işlemleri sırasında beyinde gelişen bir kavramdı sadece
Ancak 1990'lı yıllarda bu konuya yaklaşım da değişti Bilinç araştırmaları bilimsel yayınlarda konferanslarda ve eğitim çalışmalarında kabul görmeye başladı Günümüzde bilinç araştırmaları ciddi olanlar ve olmayanlar şeklinde ikiye ayrılabilir Ciddi olanlar işi ağırdan alıyorlar ve bilinci eşgüdümlü sinirsel etkinliklerin ürünü olarak görüyorlar Tabii ki her sinirsel etkinliğin bilinçle ilgili olmadığının farkındalar Davranışlarımızın çoğu bilinçsizce ya da bilinçaltı alışkanlığı şeklinde ortaya çıkıyor Bu grupta yer alan bilim insanları Bilişselliğin Sinirsel Bağıntısı (BSB) adını verdikleri araştırmayla zihinsel olaylar sırasında beyinde nelerin yaşandığını bulmayı hedefliyorlar

"Necker küpü" veya "imkansız üçgen" deneyleri gibi tersine çevrilebilir görüntü yanılsaması örneklerini ele alalım Necker küpünde bakış açısına bağlı olarak görüntü değişir Bir taraftan bakıldığında küp bize doğru yönelmişken diğer taraftan bakıldığında arka kısma doğru uzanır Hayvan beyni içinde yaşananları kaydetmek için elektrotları kullanan araştırmacılar bu tür farklı bakış açılarının sinir tepkilerini nasıl etkilediğini belirlediler

Bu deneyler beyin mekanizmasını anlamak için en güçlü yollar Daha önceki keşiflerden birinde bilişsel algının belirli bölümlerinde sinirlerin ateşlenmesi adı verilen etkinliklerin ve elektrik uyarılarının eşzamanlı yaşandığı anlaşılmıştı Özel beyin alanlarında da benzerlikler var Örneğin ön alın lobu zihinsel süreçte devreye giriyor Merkezde bulunan "anterior singulat korteks (önkuşak korteksi) olarak bilinen bölge de anahtar alanlardan biri Buna karşın bilişsellikle ilgili sinirsel etkinliği sağlayan tek bir mekanizmanın varlığından kesinlikle bahsedilemiyor Bilinen tek şey bilişsel etkinlik sırasında birbiriyle uyumlu pek çok sinirin etkinleştiği ve ön alın lobunun devreye girdiği Yine de BSB üzerine araştırma yapanlar bilinç sürecini açıklayabilecek net ve kesin mekanizmaları belirleyebilmek için uğraşıyorlar

Kuantum mekaniği

BSB araştırmacıların yanı sıra bilinç konusunu farklı yöntemlerle inceleyenler de var Bu kişiler bilincin çok özel sıradışı ve beynin işlemlerinin toplamı olduğunu düşünüyorlar Bu kampta yer alanların yaklaşımına göre bilinç gizemi kuantum mekaniğinin gizemiyle doğrudan bağlantılı Onlara göre bilinç çok sayıdaki hücrenin kuantum üstkonum aşamasına geçmesinin bir sonucu olabilir Kuantum kuramcılarının karşılaştığı en önemli sorun hücrelerin evre uyumlarına ilişkin makroskobik aşamaların sıcak ve nemli beyin ortamında net olarak tespit edilememesi Bilinç mekanizmasını araştıran bir üçüncü kesim ise bunun biyolojik işlemler bütünü olduğunu savunuyor Örneğin Şilili nörologlar Humberto Maturana ve Francisco Varela tarafından geliştirilen "autopoiesis" (yenilenme kendini yeniden üretme eylemi) ya da kendinden bilme ağı teorisine göre bilinç karar verme yeteneğinin genel biyolojik sürecinin yoğun şeklidir Yaşamın kendisi dünyada olup biteni bilme ve bunlara cevap verme eylemidir Genler dünyaya uyum sağlamak için bedenin ihtiyaç duyduğu anlama yeteneğini temsil eder Bağışıklık sistemi kendisinin ne olduğunu ya da olmadığını bilip ona göre harekete geçer Dolayısıyla bilinç bu temel biyolojik ilkenin karmaşıklaşmış hali olabilir

Tüm bu sistem yaklaşımlarının amacı bilince yönelik net ve matematiksel bir model kazandırmak Ancak yolun çok başındayız ve bilinç konusunda aşılması gereken daha çok nokta var Tüm bilinmezlerine rağmen önümüzdeki 30 yıl içerisinde beynin yapısı kimyası ve işlevlerinin; her sinir ucunun dendritin presinaptik sinirin ve sinir hücresinin haritasının çıkarılacağı belirtiliyordu Dolayısıyla bir makine ile insan arasındaki farkın çok azalacağı ileri sürülüyordu Bu konuda önemli adımlar da atıldı Yine de nöroloji dünyası henüz ulaşılan noktadan hoşnut değil Ve yeni tekniklerle gizler denizinin derinliklerine ağır ağır ilerliyor
Beyinle ilgili yanlı söylentiler:

Beynin sol tarafı mantıksal sağ tarafı yaratıcıdır: Beynin işleyişi yanal olduğu için bu ifadenin bir parça doğruluk payı var Sol yarımküre ayrıntılara odaklanma ve sonuçlandırmada iyiyken; sağ yarımküre daha geniş ve bağlamsal bakış açısıyla işliyor Ancak düşünme sırasında etkinlik paylaşılıyor

Beynin sadece yüzde 10'unu kullanırız: Bu efsane 1930’lu yıllarda ortaya atıldı Cerrahi uygulamalar sırasında beynin elektrotlarla incelenmesi sonrasında büyük bir bölümünün "sessiz" olduğu görüldü Ancak modern beyin taramaları beynin her alanının etkinliğini kanıtladı

Tüm insan beyinleri aynı yapıya ve özelliklere sahiptir: Gerçekte beyin çeşitli alanları benzerlik gösterse de yüz ya da parmak izi gibi bireysel Dil merkezi ya da diğer kritik bölgeler boyut ve konum açısından farklı oluşabiliyor Örneğin bir hastanın görme korteksi diğerine oranla üç kat büyük olabiliyor Nörologları da en çok bu durum zorluyor

Sinir bağlantıları kullanılmadıkça azalma gösterir: Bebeklerin ilk yıllarında ihtiyacı olandan çok daha fazla sinirsel bağlantı üretmeleri bu görüşü doğurdu Fikir yoğun uyarımların ek bağlantılara yol açacağı mantığı üzerine kurulmuştu Varolan bağlantıların azalması daha etkin beyin yollarının oluşmasında gerekli aşamalardan biri

Sinir ağını oluşturan yapılar

Beyinde ve omurilikte nöron denilen sinir hücreleri bulunuyor Her sinir hücresinin çok sayıda kısa uzantısı var Her nöronun tek ve uzun bir uzantısı vardır ki buna da akson deniyor Akson uçları ile başka nöronların dendritleri veya gövdeleri arasında temas bölgeleri bulunuyor Sinir sistemindeki bütün etkinlikler bu arada bellek nöronlarda doğan elektrik akımıyla ilgili

Akson: Elektrik akımını bir hücreden diğerine taşıyan tek uzantı Nöronun çıkış kolu

Miyelin: Aksonu yalıtarak akımın aktarım hızını artıran yağlı beyaz renkli protein

Dendrit: Komşu sinirlerle bağlantıyı sağlayan çok sayıdaki uzantı Giriş kolu

Sinaps: Sinirler arasındaki temas aralığı

Nöromedyatör (Nörotransmiter): Dopamin ve serotonin gibi nöronlar arasında sinyali taşıyan kimyasal mesajcılar

Diken (Spike): Akson boyunca yol alan elektrik akımı

Presinaptik almaç: Sinyali gönderen hücrenin zarındaki protein yapıları

Postsinaptik almaç: Sinyali alan hücrenin zarındaki protein yapıları

Yeni doğmuş bir bebeğin beyni 400 gr İçgüdüsel davranışları şekillendiren alt beyin oluşuyor Sinirler ve kıvrımların etkinliği ise sınırlı olarak sürüyor

Bebeklik döneminin ilk yılında kortekste bir saniyede milyonlarca sinaptik bağlantı gerçekleşiyor Beynin ağırlığı iki katına çıkıyor
Emekleme döneminde beynin ağırlığı 1100 gramı buluyor Beyindeki sinaptik bağlantıların sayısı katlanıyor ve sinir yolları inşa ediliyor
Gençlik çağında beyin 1300-1400 gramlık ağırlığına ulaşıyor Karar verme ve sosyal düşüncenin geliştiği kortikal merkezler son şeklini alıyor

20 yaşından sonra beynin devre yapısını tamamladığı kabul ediliyor Ancak nörologlar bu dönemden sonra da gelişmenin yaşandığını onaylıyor

Bunları biliyor musunuz?

Beynin yaklaşık yüzde 80’i su yüzde 10’u yağ ve yüzde 8’i proteinden oluşuyor Geri kalan bölümünü karbonhidrat tuz ve diğer mineraller kaplıyor

Kalın sinirler bir mesajı yaklaşık olarak saatte 400 km hızla taşıyor
Ancak beynin genelindeki trafik saatte 20 km'den daha düşük bir hızda seyrediyor

Beynin kıvrımları yayıldığında elde edilen korteks standart A4 kağıdı büyüklüğünde gri madde tabakası oluşturuyor

Beyin loş bir lambayı aydınlatabilecek kadar enerji yakıyor Vücut ağırlığının sadece 50'de biri kadar olan beyin vücudun oksijen ve glikoz ihtiyacının beşte birini tüketiyor

Beynin dünyada olup biteni algılaması zaman alıyor Örneğin 100 metre yarışçılarının silah sesini duyduktan sonra start almaları saniyenin sekizde birinde gerçekleşiyor Beklenmedik bir şeye verdiği tepki ise yaklaşık yarım saniyeyi buluyor

Uyku halinde düşünme eylemi sürüyor Zihni kurcalayan karmaşık düşünceler bulanık bir biçimde etkinliğini devam ettiriyor Ancak hafıza kapalı olduğundan bunlar unutuluyor

20 kişiden biri (genellikle kadınlar) akılda kalıcı zihinsel düşler kurduğunu söylüyor Bu günlük fantezilerin gerçeğe çok benzediğini de vurguluyor

Göz beynin bir parçası Diğer duyu organlarının sinirleri beyinde buluşsa da gözün retinası beyin dokusundan oluşuyor
Vücut oranı esas alındığında insanlar en büyük beyne sahip Ancak bir fil beyni insanınkinden 4 kat dev mavi balinanınki ise 5 kat büyük

Büyük beklentiler

Beyinle ilgili en şaşırtıcı gerçek ne? Büyük olasılıkla dış dünyayla çok zor bağlantı kurması Çok az sayıda sinir uzantısı (tabii ki sayıları birkaç milyonu buluyor) beyne duyumsal mesajları taşıyor Ve yine az sayıda sinir hücresi (bunlarda birkaç milyonu buluyor) bu motor komutları yerine getiriyor Dolayısıyla her birkaç bin beyin hücresinden biri dış dünyayla hiçbir ilişki kurmuyor Çoğunluğu kendi aralarındaki iletişimle ilgileniyor Beyin niyet ve beklentilerle dolu kendi bilinç modelini oluşturma eğilimiyle işliyor Daha sonra da iç modelini hayata geçirmek için güncellenmiş zayıf bilgi akışına ihtiyaç duyuyor Bu zayıf duyumsal bilgi akışı yandaki diyagramda gösterilen
"bilinç döngüsü" sistemiyle işleme giriyor

İnsan beyninin evrimi

İnsan beyni ne zaman gelişti? Kişisel algı ve sembolik zihnin kanıtları kabul edilen mağara resimleri dinsel heykelcikler ve boncuktan yapılmış kolyelerin ilk ortaya çıktığı zamanları göz önüne alırsak yaklaşık 50000 yıl önce cevabını verebiliriz Karar verme karmaşık düşünce sisteminin merkezi kabul edilen prefrontal lob Homo sapiens'lerde Homo erectus'a oranla daha büyük Bu değişiklik konuşma ya da dil merkezlerinin de gelişmesini açıklıyor Sembolik bir medyum olarak dil sadece toplumsal iletişimin değil düşüncenin de aracıydı Böylece insan hayvanlardan farklı olarak iç sesini düşüncelerini yansıtabilen bir canlıya dönüştü

Peki gelecekte ne olacak? Bazı bilim insanları doğal ayıklanma baskısının konusunu oluşturmadığından beynin zihinsel evriminin durduğunu belirtiyorlar Diğerleri ise evrim sürecini doğayla değil teknolojik gelişmeyle açıklıyor Genetik mühendisliğinin ve gelişmiş bilgisayarların beynin evrimim değiştirebileceğini ileri sürüyorlar

Beyinde etkin hale gelen 10 alan

Posterior pariyetal korteks (PPK- Arka üst korteks): Görsel işlemlere yol açan hareket-işlem alanı ile vücut haritasını kontrol eden duygu-motor korteksinin ortasında yer alıyor Uzanıp masadan bir şey almak istediğimizde PPK devreye girerek bize yardımcı oluyor ve otomatik olarak istediğimize ulaşıyoruz

Broca alanı: Konuşma sırasında cümlelerin gramer yapılarından sorumlu bölge Wernicke alanıyla Broca alanı arasında etkileşim var Wernicke alanında kelimelerin akustik algılamsı gerçekleşirken Broca alanı sesleri eklemleyerek konuşma işlevini yerine getiriyor
Anterior singulat korteks: Bir harekete girişmeye hazır olunduğunda planlama ve duygu durum arasında bağlantı kurarak aktifleşen odaklanma alanı Çözüm ve düşünme gerektiren zor bir durumla karşılaşıldığında etkin hale geliyor Bölge hasara uğradığında hareket becerisinin tümüyle yok olması anlamına gelen akinetik mutizm baş gösteriyor

Amigdal: Beynin her iki yarım küresinin ortasında yer alan bezelye tanesi büyüklüğünde organ Korku ve öfke gibi duyguların merkezi Elektrot uyarımlarıyla dayanılmaz terör duygusu yaratabiliyor Beslenme ve cinsellik gibi güdüsel eylemleri de düzenliyor Endişe iç sıkıntısı ve nevroz gibi hastalıklarda bu yapıda aşırı hareketlilik görülüyor

Hippokampus: Duygulara ilişkin tüm yollar hippokampusta toplanıyor ve buradaki sinir hücreleri beynin genelinde sürdürülen tüm etkinliklerin “şipşak” fotoğrafını çekiyor Bu bölgede meydana gelebilecek bir hasar kişinin hafızasını kaybetmesine dahası bir kaç saniye öncesinde yaşadıklarını bile unutmasına yol açıyor
Beyincik: Küçük beyin olarak bilinen bu kıvrımlı lob beyin sapının arka kısmında yer alıyor Beynin onda birlik bölümü ve sinir hücrelerinin yarısından fazlasından sorumluBu bölümdeki sinir hücrelerinin sinaptik bağlantıları ortalamadan 20 kat daha fazla Beyinde formüle edilen hareketlerin düzenlenmesi ve zamanlamasını gerçekleştiriyor
Görsel korteks: Bu görmenin temel olarak şekillendiği alan Gözlerden gelen bilgi burada tescil ediliyor Ancak renkleri ayırt etme şekil tanımlama görme işleminin tamamlanması için 20 farklı nokta ve özel alan etkileşime giriyor Tek tek görsel alanların büyüklüğü bir medeni para kadar Ancak birleştirildiğinde kredi kartı büyüklüğünde bir alan elde ediliyor

İğsi kıvrım (girus fusiformis): Bu korteks yüz tanımlama alanı olarak değerlendiriliyor Herhangi bir hasar arkadaşların ünlü kişilerin hatta kendi yüzünün bile tanımlanamaması sonucunu doğuruyor
Ventromedial korteks (İç yan boşluk korteksi): Karmaşık duygu yoğun kararların verilmesini sağlayan alan Bu bölgesi hasar görmüş kişiler kart oyunlarında olasılıkları hesaplayamıyor ve otomobil çarpışması gibi korkunç görüntülerden etkilenmiyor Genel bilgi ve zeka düzeyi normal olmasına karşın iyi ile kötü arasında tercih yapmakta zorlanıyor

Devrim yaratan tarama teknolojileri

Bilgisayarlı tomografi (Computed Tomograpy –CT): Bilgisayarlı tomografi geleneksel röntgen cihazının gelişmiş hali Her açıdan beynin röntgeni çekiliyor ve bilgisayarla oluşturulmuş görüntüye dönüştürülüyor CT taraması beynin bütünsel anatomisini gösteriyor Beyin dokularını ya da etkinliklerini kaydetmiyor

PET taraması: Positron emisyon Tomografisi’nde kan dolaşımına radyoaktif bir madde şırınga ediliyor Bu işaretleyici maddenin beyin hücreleri tarafından emilmesiyle zihinsel etkinlikler sırasında beynin hangi bölgelerinin harekete geçtiği saptanıyor Maliyetli ve zararlı bir uygulama

f-MRI taraması: Fonksiyonel manyetik rezonans Görüntülemesi’nde beyindeki atomları sıraya dizmek için güçlü mıknatıslar kullanılıyor Daha sonra radyo atımlarıyla hidrojen ve oksijen gibi elementlerin miktarı ölçülüyor Saniyede pek çok taramayla zihinsel faaliyet haritalanıyor

MEG taraması: Magnetoensefalografi’de (MEG) çok yoğun soğutulmuş sıvı helyumlu algılayıcılar kullanılarak aktif sinir ağlarının ürettiği manyetik alanlar saptanıyor Bu yol sinirlerin ne zaman harekete geçip ne zaman durduğunu tespit etmeye yarıyor
Focus Dergisi’nden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.