|
|
Konu Araçları |
birlikte, çevirisiyle, evanescence, sözleri, şarkı |
Evanescence Şarkı Sözleri (Çevirisiyle Birlikte) |
07-14-2007 | #1 |
virüs
|
Evanescence Şarkı Sözleri (Çevirisiyle Birlikte)BRING ME TO LIFE
How can you see into my eyes like open doors Leading you down into my core Nasıl bakabiliyorsun gözlerimin içine, Seni özüme doğru götüren açık kapılar gibi Where I've become so numb without a soul my spirit sleeping somewhere cold Can taşımadan bezdiğim bu yerlerde ruhum soğuklarda uyumaktaydı Until you find it there and Lead it back home wake me up inside Sen onu oralarda bulana kadar, Yuvasına geri götürüne kadar, İçimi uyandırana kadar wake me up inside İçimi uyandır Call my name and save me from the dark Seslen bana ve kurtar beni karanlıklardan Bid my blood to run Harekete geçir kanımı, aksın Before i come undone Save me from the nothing i've become Yaşamamışlığım belirmeden, Kurtar beni hiçliğimden Now that I know what I'm without Neyden mahrum kaldığımı şimdi anlıyorum You can't just leave me Beni hemen terk edemezsin Breathe into me and make me real İçime nefesini ver ve gerçek yap beni Bring me to life Hayata döndür beni Frozen inside without your touch Without your love darling Only you are the life among the dead Senin dokunuşların Senin sevgin olmadan içim buz tutmuş gibi Tüm bu ölüm arasında, tek sensin, hayat olan All this time I can't believe I couldn't see İnanamıyorum nasıl göremedim bu kadar zaman Kept in the dark but you were there in front of me Karanlıkta yaşıyordum ama sen orda, önümdeydin I've been sleeping a thousand years it seems Bin yıldır uyuyormuşum anlaşılan Got to open my eyes to everything Her şeye açmalıyım gözlerimi Without a thought without a voice without a soul Don't let me die here beni ölüme terk etme bir tek ses, bir tek düşünce olmayan bu yerde There must be something more Daha fazlası yaşanmalı bring me to life Beni hayata döndür |
07-14-2007 | #2 |
virüs
|
MY LAST BREATH
Hold on to me love Sarıl bana aşkım You know I can't stay long Çok kalamam, biliyorsun All I wanted to say was I love you and I'm not afraid Bütün söylemek istediğim seni sevdiğim ve korkmadığımdı Can you hear me? Duyuyor musun beni Can you feel me in your arms? Hissedebiliyor musun kollarının arasında? Holding my last breath Son nefesimi tutarken, Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim Sweet raptured light it ends here tonight Tatlı kendinden geçmiş ışık bu, bu gece bitmekte I'll miss the winter Kışı özleyeceğim A world of fragile things Kırılgan şeylerin evrenini Look for me in the white forest Beni beyaz ormanda ara Hiding in a hollow tree (come find me) Oyuk bir ağacın içinde saklanırken (gel bul beni) I know you hear me Biliyorum duyuyorsun beni I can taste it in your tears Bunu tadıyorum gözyaşlarında Holding my last breath Son nefesimi tutarken, Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim Closing your eyes to disappear Gözlerini kapatıyorsun gözden kaybolmak için You pray your dreams will leave you here Dua ediyorsun bıraksın diye seni hayallerin burada But still you wake and know the truth Yine de uyanıyorsun ve gerçeği biliyorsun No one's there Kimse yok orada Say goodnight İyi geceler de Don't be afraid Korkma |
07-14-2007 | #3 |
virüs
|
GOING UNDER
Now I will tell you what I've done for you Şimdi sana senin için ne yaptığımı anlatacağım 50 thousand tears I've cried 50 bin gözyaşı döktüm Screaming deceiving and bleeding for you Senin için bağırarak aldatarak ve kanayarak And you still won't hear me Ve sen hala beni duymuyorsun Going under Dibe iniyorum Don't want your hand this time I'll save myself Bu kez ellerini istemiyorum, kendi kendimi kurtaracağım Maybe I'll wake up for once Belki bir kez uyanacağım Not tormented daily defeated by you Senin tarafından acı çektirilmemiş ve her gün yenilmemiş olarak Just when I thought I'd reached the bottom Tam dibe varmış olduğumu düşündüğüm sırada I dive again Yine dalıyorum Nakarat : [ I'm going under(going under) Dibe iniyorum(dibe iniyorum) Drowning in you(drowning in you) Sende boğuluyorum(sende boğuluyorum) I'm falling forever(falling forever) Sonsuza dek düşüyorum(sonsuza dek düşüyorum) I've got to break through Harekete geçmeliyim I'm going under Dibe iniyorum ] Blurring and stirring the truth and the lies Bulandırıyor ve karıştırıyorum doğruyu ve yalanı So I don't know what's real Bu yüzden neyin gerçek olduğunu bilmiyorum So I don't know what's real and what's not x2 Bu yüzden neyin gerçek neyin gerçek olmadığını bilmiyorum Always confusing the thoughts in my head Kafamdaki düşünceleri her zaman karıştırıyorum So I can't trust myself anymore Bu yüzden artık kendime güvenemiyorum I dive again Yine dalıyorum Nakarat So go on and scream Devam et ve bağır Scream at me so far away Bağır bana çok uzaklardan I won't be broken again Tekrar kırılmayacağım I've got to breathe I can't keep going under Nefes almalıyım dibe inmeye devam edemem I dive again Yine dalıyorum |
07-14-2007 | #4 |
virüs
|
HELLO
Playground schoolbell rings, again Oyun sahası okul zili çalıyor, yine Rainclouds come to play, again Yağmur bulutları oynamaya geliyor, yine Has no one told you she's not breathing ? Onun nefes almadığını sana kimse söylemdi mi? Hello, I'm your mind, giving you someone to talk toHello Merhaba, ben senin zihninim, sana konuşacak birini veriyorumMerhaba If I smile and don't believe Eğer gülümsersem ve inanmazsam Soon I know I'll wake from this dream Biliyorum yakında bu rüyadan uyanacağım Don't try to fix me Beni tamir etmeye çalışma I'm not broken Ben kırık değilim Hello, I'm the lie living for you so you can hide Merhaba, ben senin için yaşayan yalanım, böylece saklanabilirsin *Don't cry* *Ağlama* Suddenly I know I'm not sleeping Aniden, biliyorum ki uykuda değilimi Hello, I'm still here, all that's left of yesterday Merhaba, Hala buradayım, dünden kalan tek şey |
07-14-2007 | #5 |
virüs
|
MY IMMORTAL
I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum And if you have to leave Ve eğer gitmek zorundaysan I wish that you would just leave Hemen gitmeni dilerim 'Cause your presence still lingers here Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor) And it won't leave me alone Ve beni yalnız bırakmayacak These wounds won't seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor This pain is just too real Bu acı fazla gerçek There's just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var Nakarat : [ When you cried I'd wipe away all of your tears Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim When you'd scream I'd fight away all of your fears Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım I held your hand through all of these years Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum But you still have all of me Fakat hala bana tamamen sahipsin ] You used to captivate me by your resonating light Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin Now I'm bound by the life you left behind Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım Your face it haunts my once pleasant dreams Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor Your voice it chased away all the sanity in me Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı These wounds won't seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor This pain is just too real Bu acı fazla gerçek There's just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var Nakarat I've tried so hard to tell myself that you're gone Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım But though you're still with me Ama hala benimle olmana rağmen I've been alone all along Baştan beri yalnızım Nakarat |
07-14-2007 | #6 |
virüs
|
HAUNTED
Long lost words, whisper slowly, to me Uzun ve kayıp sözleri yavaşça fısılda bana Still can't find what keeps me here Hala beni burda tutan şeyi bulamıyorum When all this time I've been so hollow, inside, Bütün bu zaman boyunca hep şeffaf olduğumda, içimde, (I know you're still there) (Hala orada olduğunu biliyorum) Watching me Beni izliyorsun Wanting me Beni istiyorsun I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum Fearing you Senden korkuyorum Loving you Seni seviyorum I won't let you pull me down Beni zayıflatmana izin vermeyeceğim Hunting you, I can smell you-alive Seni arıyorum, kokunu alabiliyorum-canlı Your heart pounding in my head ! Kalbin kafamda küt küt atıyor! Watching me wanting me Beni izliyorsun beni istiyorsun I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum Saving me raping me Beni kurtarıyorsun bana tecavüz ediyorsun Watching me Beni izliyorsun |
07-14-2007 | #7 |
virüs
|
TOURNIQUET
i tried to kill the pain Acıyı yok etmek istedim but only brought more Ama sadece daha fazasını getirdim i lay dying Ölmek üzere yatıyorum and i'm pouring crimson regret and betrayal Ve kıpkırmızı bir pişmanlık ve ihanet akıtıyorum i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıp mıyım? am i too lost? Çok mu kayıbım my God my tourniquet Tanrım, return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver my God my tourniquet Tanrım, sargı bezim return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver do you remember me Beni hatırlıyor musun? lost for so long Çok uzun süredir kayıbım will you be on the other side Diğer tarafta olacak mısın? or will you forget me Ya da beni unutacak mısın? i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıpmıyım am i too lost? Çok mu kayıbım Nakarat my wounds cry for the grave Yaralarım mezar için ağlıyor my soul cries for deliverance Ruhum kurtuluş için ağlıyor will i be denied Christ Red mi edileceğim Tanrım tourniquet Sargı bezi my suicide İntiharım |
07-14-2007 | #8 |
virüs
|
IMAGINARY
i linger in the doorway of alarm clock Alarm saatinin kapı aralığından ayrılamıyorum Ccreaming monsters calling my name Canavarlar ismimi söylermiş gibi bağırıyor let me stay Kalmama izin ver where the wind will whisper to me Rüzgarın benim için fısıldayacağı yerde where the raindrops as they're falling tell a story Yağmur damlalarının düşerlerken bir hikayee anlattıkları yerde in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutları i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum don't say i'm out of touch Dokunuştan mahrum olduğumu söyleme with this rampant chaos - your reality Her tarafa yayılmış bu kaos - senin gerçekliğin i know well what lies beyond my sleeping refuge Uyuma barınağımın ardından neyin yattığını iyi biliyorum the nightmare i built my own world to escape kaçmak için kendi dünyamı kurduğum kabus in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutların i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum swallowed up in the sound of my screaming Çığlığımın sesinde yutuldu cannot cease for the fear of silent nights Bu sessiz gecelerin korkusunu durdurmıyorum oh how i long for the deep sleep dreaming Oh derin bir uykuya dalıp düşlemeyi iple çekiyorum the goddess of imaginary light Hayali ışığın ilahesini |
07-14-2007 | #9 |
virüs
|
EVERYBODY´S FOOL
perfect by nature Doğuştan kusursuz icons of self indulgence Kendine hoşgörünin simgeleri just what we all need Hepimizin tek ihtiyac duyduğu şey more lies about a world that never was and never will be Hiç var olmamış ve olmayacak olan bir dünya hakkında daha fazla yalan have you no shame don't you see me Hiç utanman yok mu beni görmüyor musun? you know you've got everybody fooled Biliyorsun herkesi ahmak yerine koydun look here she comes now Bak o geliyor işte bow down and stare in wonder Önünde eğil ve meraklı bir şekilde bak oh how we love you Oh seni ne çok seviyoruz no flaws when you're pretending Sen aldatırken hiçbir kusur yok but now i know she Fakat şimdi biliyorum o never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı ve olmayacak you don't know how you've betrayed me Sen bana nasıl ihanet ettiğini bilmiyorsun and somehow you've got everybody fooled Ve bir şekilde herkesi kandırdın without the mask where will you hide Masken olmadan nereye saklanacaksın can't find yourself lost in your lie Kendi yalanında kendini bulamıyorsun i know the truth now Şimdi gerçeği biliyorum i know who you are Kim olduğunu biliyorum and i don't love you anymore Ve seni artık sevmiyorum it never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı, olmayacak da you're not real and you can't save me Sen gerçek değilsin ve beni kurtaramazsın somehow now you're everybody's fool Bir şekilde sen şimdi herkesin aptallığısın |
07-14-2007 | #10 |
virüs
|
LIES
Bound at every limb by my shackles of fear Tüm kollarım korkumun zincirleriyle bağlandı Sealed with lies through so many tears Gözyaşlarının arsındaki yalanlarla mühürlendim Lost from within, pursuing the end İçten kayboldum, sonu kovalayarak I fight for the chance to be lied to again Yeniden yalan söylenme şansı için savaşıyorum You will never be strong enough Asla yeterince güçlü olmayacaksın You will never be good enough Asla yeterince iyi olmayacaksın You were never conceived in love Asla aşka gebe kalmadın You will not rise above Asla yukarıda doğmayacaksın Nakarat : They'll never see Onlar asla görmeyecek I'll never be Ben asla var olmayacağım I'll struggle on and on to feed this hunger Bu açlığı doyurmak için uğraşıp duracağım Burning deep inside of me Benim içimde yanan But through my tears breaks a blinding light Ama kör edici bir ışık gözyaşlarımı deliyor Birthing a dawn to this endless night Bu sonsuz geceye bir şakaf doğuruyor Arms outstretched, awaiting me Kollar açık, beni bekliyor An open embrace upon a bleeding tree Kucağını açmış kanayan ağacın üzerinde Rest in me and I'll comfort you İçimde dinlen ve seni rahatlacağım I have lived and I died for you Ben senin için yaşadım ve öldüm Abide in me and I vow to you Bana tahammül et ve ben sana yemin ederim I will never forsake you Seni asla bırakmayacağım Nakarat |
07-14-2007 | #11 |
virüs
|
FORGIVE ME
Can you forgive me again? Beni yeniden affedebilir misin? I don't know what I said Ne söylediğimi bilmiyorum But I didn't mean to hurt you Ama seni kırmak istemedim I heard the words come out Kelimelerin çıktığını duydum I felt like I would die Ölecekmiş gibi hissettim It hurt so much to hurt you Seni incitmek beni çok acıttı Then you look at me Sonra sen bana baktın You're not shouting anymore Çok fazla bağırmadın You're silently broken Sen sessizce kırıldın I'd give anything now Şu an her şeyi verirdim To hear those words from you Bu sözleri senden duymak için Each time I say something I regret Ne zaman pişman olduğum bir şey söylesem I cry 'I don't want to lose you' Ağlıyorum: 'seni kaybetmeyi istemiyorum' But somehow I know that you will never leave me, yeah Ama nedense beni asla terk etmeyeceğini biliyorum, evet 'Cause you were made for me Çünkü sen benim için yaratılmışsın Somehow I'll make you see Bir şekilde görmeni sağlayacağım How happy you make me Beni ne kadar mutlu ettiğini I can't live this life Bu hayatı yaşayamam Without you by my side Sen yanımda olmadan I need you to survive Hayatta kalmak için sana ihtiyacım var So stay with me Öyleyse benimle kal You look in my eyes and I'm screaming inside that I!m sorry Gözlerimin içine bakıyorsun ve üzgünüm diye içimden çığlık atıyorum And you forgive me again Ve sen beni tekrar affediyorsun You're my one true friend Sen benim tek gerçek arkadaşımsın And I never meant to hurt you Ve ben asla seni kırmak istemedim |
07-14-2007 | #12 |
virüs
|
FIELD OF INNOCENCE
I still remember the world Hala dünyayı hatırlıyorum From the eyes of a child Bir çocuğun gözlerinden Slowly those feelings Bu duygular yavaşça Were clouded by what I know now Bulutlandı şimdi bildiklerim sayesinde Where has my heart gone Kalbim nereye gitti An uneven trade for the real world Gerçek dünya için düzensiz bir takas I want to go back to Geri dönmek istiyorum Believing in everything and knowing nothing at all Herşeye inanmayı ve hiçbir şey bilmemeyi I still remember the sun Hala güneşi hatırlayabiliyorum Always warm on my back Sırtımdaki her zamanki sıcaklığı Somehow it seems colder now Her nasılsa şimdi daha soğuk gözüküyor Where has my heart gone Kalbim nereye gitti Trapped in the eyes of a stranger Bir yabancının gözlerine hapsoldu I want to go back to Geri dönmek istiyorum Believing in everything Herşeye inanmayı |
07-14-2007 | #13 |
virüs
|
MISSING
Please, please forgive me, Lütfen, lütfen affet beni, But I won't be home again Ama yeniden evde olmayacağım Maybe someday you'll have woke up, Belki bir gün uyanacaksın And, barely conscious, you'll say to no one: Ve, zorlukla bilincini toplayıp, hiç kimseye söylemeyeceksin 'Isn't something missing?' Bir şeyler eksik değil mi? You won't cry for my absence, I know - Benim yokluğum için ağlamayacaksın, biliyorum You forgot me long ago Beni çok önce unuttun Am I that unimportant? Ben bu kadar önemsiz miyim? Am I so insignificant? Ben çok mu değersizim? Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil mi? Isn't someone missing me? Birisi beni özlemiyor mu? [CHORUS] Even though I'd be sacrificed, Bena feda edilecek olsam da You won't try for me, not now Benim için denemeyeceksin, şimdi değil Though I'd die to know you love me, Beni sevdiğini bilmek için ölmeye razı olmama rağmen I'm all alone Ben tamamen yalnızım Isn't someone missing me? Birisi beni özlemiyor mu? Please, please forgive me, Lütfen lütfen affet beni But I won't be home again Ama yeniden evde olmayacağım I know what you do to yourself, Kendine neyaptığını biliyorum Shudder deep and cry out: İçten ürper ve bağır 'Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil mi? Isn't someone missing me?' Birisi beni özlemiyor mu? [CHORUS] And if I bleed, I'll bleed, Ve ben kanıyorsam, kanayacağım Knowing you don't care Umursamadığını bilerek And if I sleep just to dream of you Ve sadece rüyamda seni görmek için uyursam And wake without you there, Ve sensiz uyanırsam Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil me? Isn't something Birşeyler |
07-14-2007 | #14 |
virüs
|
OCTOBER
I can't run anymore Artık koşamam I fall before you Senin önüne düştüm Here I am Buradayım I have nothing left Hiçbir şeyim kalmadı Though I've tried to forget Unutmaya çalışmama rağmen You're all that I am Benim olduğum her şeysin Take me home Beni eve götür I'm through fighting it Savaşmayı bıraktım Broken Kırgınım Lifeless Cansızım I give up Vazgeçtim You're my only strength Sen benim tek güç kaynağımsın Without you, I can't go on, Anymore Artık sensiz devam edemem Ever again Bir daha asla My only hope Tek umudum (All the times I've tried) (Bunca zamandır denedim) My only peace Tek huzurum (To walk away from you) (Senden uzaklaşmayı) My only joy Tek sevincim My only strength Tek güç kaynağım (I fall into your abounding grace) (Senin gittikçe artan cazibene kapıldım) My only power Tek gücüm My only life Tek hayatım (And love is where I am) (Ve aşk bulunduğum yerde) My only love Tek aşkım I can't run anymore Artık koşamam I give myself to you Kendimi sana veriyorum I'm sorry, I'm sorry Üzgünüm, üzgünüm In all my bitterness Bütün acılığımın içinde I ignored Aldırmadım All that's real and true Gerçek ve doğru olan her şeyi All I need is you Tek ihtiyaç duyduğum sensin When night falls on me Gece üstüme çöktüğünde I'll not close my eyes Gözlerimi kapamayacağım I'm too alive Çok canlıyım And you're too strong Ve sen çok güçlüsün I can't lie anymore Artık yalan söyleyemem I fall down before you Senin önüne düştüm I'm sorry, I'm sorry Üzgünüm, üzgünüm My only hope Tek umudum (All the times I've tried) (Bunca zamandır denedim) My only peace Tek huzurum (To walk away from you) (Senden uzaklaşmayı) My only joy Tek sevincim My only strength Tek güç kaynağım (I fall into your abounding grace) (Senin gittikçe artan cazibene kapıldım) My only power Tek gücüm My only life Tek hayatım (And love is where I am) (Ve aşk bulunduğum yerde) My only love Tek aşkım Constantly ignoring, Tekrar ve tekrar aldırmıyorum The pain consuming me Bu acı beni yiyip bitiriyor But this time it's cut too deep Fakat şimdi çok derinden kesildi I'll never stray again Bir daha yolumu kaybetmeyeceğim My only hope Tek umudum (All the times I've tried) (Bunca zamandır denedim) My only peace Tek huzurum (To walk away from you) (Senden uzaklaşmayı) My only joy Tek sevincim My only strength Tek güç kaynağım (I fall into your abounding grace) (Senin gittikçe artan cazibene kapıldım) My only power Tek gücüm My only life Tek hayatım (And love is where I am) (Ve aşk bulunduğum yerde) My only love Tek aşkım My only hope Tek umudum (All the times I've tried) (Bunca zamandır denedim) My only peace Tek huzurum (To walk away from you) (Senden uzaklaşmayı) My only joy Tek sevincim My only strength Tek güç kaynağım (I fall into your abounding grace) (Senin gittikçe artan cazibene kapıldım) My only power Tek gücüm My only life Tek hayatım (And love is where I am) (Ve aşk bulunduğum yerde) My only love Tek aşkım |
07-14-2007 | #15 |
virüs
|
GOODNIGHT
Goodnight, sleep tight iyi geceler, iyi uykular No more tears daha fazla gözyaşı yok In the morning, I'll be here sabah olduğunda burada olacagım And when we say goodnight, ve biz iyigeceler dediğimizde Dry your eyes gözlerini kurula Because we said goodnight, cunku biz iyi geceler dedık And not goodbye hoşça kal değil We said goodnight iyi geceler dedik And not goodbye hoşça kal değil |
|