Atatürk Ve Tesettür |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk Ve TesettürAtatürk, 1923′te tesettürlü esi Latife Hanim’la birlikte Konya Kizilay Kadinlar Kolu’nun düzenledigi bir davete katildi Kiyafette asiriligi elestiren Atatürk, “Hiçbir millet aynen diger bir milletin taklitçisi olmamali” seklinde konustu 21 Mart 1923′te Atatürk, Büyük Taarruzdan sonra ziyaret ettigi Konya Kizilay Hanimlar Kolu’nun davetinde bir konusma yapti Esi Latife Hanim’in da katildigi toplantida, tesettür hakkindaki görüslerini dile getirdi Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayimlanan konusma, 1962′de “Yakin Tarihimiz” mecmuasinin 34-35 sayilarinda da yer aldi Atatürk’ün kiyafetle ilgili konusmasi söyleydi: Kadin ve Erkek Birlikte Yürümeli “Yabancilarin ve bizi düsman gözü ile görenlerin tarif ve tasvir ettikleri kadinlar , bu vatanin asil kadini, Anadolu’nun asil Türk kadini degildir Öyle kadinlar bizim asil hayatimizda ve asil memleketimizde yoktur Türk kadinini yanlis görüp yanlis anlatanlar, bilhassa büyük sehirlerimizde, ileri ve medeni sanilan yerlerde, bazi Türk hanimlarinin dis manzaralarina bakarak aldaniyorlar O kadinlarin dis manzaralarini aleyhimizdeki kötü yorumlarina uygun bir zemin olarak aliyorlar Milletin umumi hayatina bakimla pek sinirli ve naçiz olan o kadinlari, onlarin dis görünüslerinden çikardiklari manayi bütün Türk kadinligina tesmil ediyorlar Iste ilk düzeltilecek yanlislik ve ilk ilan edilecek gerçek buradadir()Sayin hanimlar, düsmanlarimizi aldatan bu dis manzara bilhassa kadinlarimizin seklinden, giyim tarzlari ve örtünüs sekillerinden çikiyor Onlarin aldanislarina sebep olan bir nokta da yabancilarla temas edebilecek durumdaki kadinlarimizin tavir ve hareketlerinin milli tavir ve hareketlerimizin bir örnegi olmayip , belki Avrupa tavir ve hareketlerinin taklidi olarak görülmesidir Gerçekten memleketimizin bazi yerlerinde, en çok sehirlerimizde, giyinis tarzimiz bizim olmaktan çikmistir Kadinlarimizin giyinislerinde iki sekil ortaya çikiyor: Ya çok kapali, ya da çok açik Bunun her ikisi de seriatin tavsiyesi, dinin emri disindadir Dinimiz kadini her iki asiriliktan hariç tutmustur Dinimizin tavsiye ettigi örtünme hem hayata hem fazilete uygundur () seriata uygun örtünme, kadinlar için güçlük vermeyecek, kadinlarin toplum hayatinda, iktisadi hayatta, gündelik hayatta erkeklerle isbirligi etmesine engel olmayacak basit bir sekilde bulunacaktir Bu basit sekil toplum hayatimizin ahlak ve usullerine de aykiri degildir Giyinis tarzimizi asiriliga vardiranlar, kiyafetlerinde aynen Avrupa kadinini taklit edenler düsünmelidir ki, her milletin kendine göre gelenekleri, adetleri, milli özellikleri vardir Hiçbir millet aynen diger bir milletin taklitçisi olmamalidir Tesettürde Halkin Begenisi Önemlidir ()Bizim örtünme meselesinde göz önüne alacagimiz sey, bir yandan milletin ruhunu, diger yandan hayatin gerçeklerini düsünmektir () Kadinin giyinis tarzinda yenilik yapmak meselesi bahis konusu degildir Milletimize bu hususta yeni seyleri bellettirmek zorunlulugu karsisinda degiliz () Biz basli basimiza, fert olarak, her türlü sekilleri uygulayabilir, kendi zevkimize, arzumuza, terbiye ve seviyemize göre istedigimiz kiyafeti seçebiliriz Ancak bütün milletin uygun görebilecegi sekilleri, bütün milletin hayatinda uygulama kabiliyeti olan kiyafetleri herhalde halkin gene begenisinde aramak lazimdir Bazi milletlerin zevk dünyalarini memleketimizde uygulamaya kalkismak hatadir Bu yol toplum hayatimizi gelisme ve yücelmeye götürmez ()Eger kadinlarimiz Seriatin tavsiye, dinin emrettigi bir kiyafetle, faziletin gerektirdigi bir hareketle içimizde bulunur, milletin bilim, sanat ve toplum hareketlerine katilirlarsa, bu hali, emin olunuz, milletin en müteassibi bile takdir etmekten kendini alamaz Aksine o halin aleyhinde söylenecek sözlere karsi belki onun öncülerinden fazla savunucusu olur” Kiyafet degil basari önemli Atatürk, kadinlarin erkeklerle düsünce ve nur yolunda yaris edercesine yürüdüklerini belirterek söyle dedi: “Lakin kadinlarimiz bununla magrur olmali degil, bilhassa aydin hanimlarimiz yabancilarin ve içimizdeki kötü düsüncelilerin kendilerine yakistiracaklari noksanlarin yersiz, haksiz oldugunu göstermeliler() Kadinlik meselesinde sekil ve dis görünüs ikinci derecededir Kadinlarimiz için sekil ve kiyafetten çok asil basari kazanilmasi gereken alan nur ile, gerçek faziletlerle süslenmek ve cihazlanmak olmali Hanimlarimizin Avrupa kadinlarinin altinda kalmayarak, aksine pek çok cihetlerde onlarin üstüne çikacak nur ve bilgiyle cihazlanacaklarina kesin olarak süphe etmeyen ve buna kesin olarak emin olanlardanim” Alıntı---->Aydınlardan tesettür yorumu |
|