Sohbet Adabı |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sohbet Adabı3286 - Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vessalâm buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin Zira zan, sözlerin en yalanıdır Tecessüs etmeyin, haber koklamayın, rekâbet etmeyin, hasedleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları, Allah'ın emrettiği şekilde kardeş olun Müslüman müslümanın kardeşidir Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir Her müsiümanın malı, kanı ve ırzı diğer müslümana haramdır Allah sizin suretlerinize ve kalıblarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar Takva şuradadır -eliyle göğsünü işaret etti- : Sakın ha! Birinizin satışı üzerine satış yapmayın Ey Allah'ın kulları kardeş olun Bir müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helâl olmaz Buhari, Nikah 45, Edeb 57, 58, Feraiz 2; Müslim, Birr 28-34, (2563 - 2564); Ebu Dâvud, Edeb 40, 56, (4882, 4917); Tirmizi, Birr 18, (1928) 3287 - Yine Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Müslümanın, müslüman üstündeki hakkı beştir: "Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşırınca yerhamükallah demek" Buhari, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4, (2162); Ebu Davud, Edeb 98, (5030); Tirmizi, Edeb 1, (2738); Nesai, Cenaiz 52, (4, 52) Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade vardır: "Eğer seni davet ederse icabet et, senden nasihat taleb ederse ona nasihat et" 3288 - Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu: vesselâm buyurdular ki: "Açı doyurun, hastayı ziyaret edin, esirleri hürriyetine kavuşturun" Buhari, Marda 4, Cihad 171, Nikah 71, Ahkam 23; Ebu Davud, Cenaiz 11, (3105) 3289 - Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! Mâruf'dan (iyilik) hiç bir şeyi hakir görme, hatta bir kardeşini güler bir yüzle karşılaman bile (basit bir şey değildir) Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadarda olsa) ver'' Tirmizi, Et'ime 30, (1834) MECLİS (OTURMA) ÂDÂBI 3290 - Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün): "Sakın yollara oturmayın!" buyurmuştu "Ya Resulullah dediler, oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konuşuyoruz " "Mutlaka oturacaksanız, bari yola hakkını verin!" buyurdu Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resülü, onun hakkı nedir?" diye sordular "Gözlerinizi kısmak, gelip geçeni) rahatsız etmemek, selama mukabele etmek, emr- bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmaktır!" dedi" Buhari, İstizân 2, Mezâlim 22 ; Müslim, Libas 114, (2121); Ebu Dâvud, Edeb 13, (4815) Hz Ömer'den yapılan bir başka rivayette şu ziyade var: "Yardım isteyen mazlüma yardım edersiniz, yolunu kaybedene rehber olursunuz'' 3291 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi kanuşmasınlar, bu, öbürünü üzer" Buhari, İsti'zân 45; Müslim, Selâm 36, (2183); Muvatta, Kelam 13, (2, 988, 989); Ebu Davud, Edeb 29, (4852) Bu mânada bir rivâyet İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan gelmiştir Hadisi Buhari, Müslim, Ebu Dâvud ve Tirmizi kaydetmişlerdir 3292 - Hz Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ashab'a Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan daha sevgili kimse yoktu Buna rağmen Aleyhissalâtu vesselam'ı gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı, çünkü O'nun bundan hoşlanmadığını biliyorlardı" Tirmizi, Edeb 13, (2755) 3293 - Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Birgün Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanımıza geldi, elinde de bir âsa (değnek) vardı Biz ayağa kalktık "Yabancıların birbirlerini büyüklemek için ayağa kalkmaları gibi ayağa kalkmayın!'' buyurdu'' Ebu Dâvu, Edeb 165, (5230) 3294 - Ebu Miczel rahimehullah anlatıyor: "Hz Muâviye radıyallahu anh, İbnu'z - Zübeyr ve İbnu Amir (radıyallahu anhüm) 'in yanlarına geldi İbnu Âmir ayağa kalktı, İbnu'z- Zübeyr oturdu (kalkmadı) Hz Muâviye radıyallahu anh, İbnu Amir'e: "Otur, zira Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın: "İnsanların kendisi için ayağa kalkmalarından hoşlanan kimse ateşteki yerini hazırlasın" buyurduğunu işittim'' dedi'' Ebu Dâvud, Edeb 165, (5229); Tirmizi, Edeb 13, (2756) 3295 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden kimse, bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın Ancak (halkayı) genişletin, yer açın, Allah da size genişlik versin'' Birisi yerinden kalkacak olsa, Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ), oraya oturmazdı" Buhari, İsti'zân 31, Cum'a 20; Müslim, Selam 27, (2177); Tirmizi, Edeb 9, (2750, 2751); Ebu Dâvud, Edeb 18, (4828) 3296 - Vehb İbnu Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurduIar ki: "Bir kimse ihtiyacı için çıkar, sonra geri dönerse, önceki yerine oturmaya (herkesten ziyade) hak sahibidir'' Tirmizi, Edeb 10, (2752) 3297 - Cabir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldiğimiz zaman, (halkanın) sonuna otururduk" Ebu Davud, Edeb 16, (4825); Tirmizi, İsti'zan 29, (2753) 3298 - Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir kimsenin, izin almadan iki kişinin arasına oturması helal olmaz" Ebu Davud, Edeb 24, (4844, 4845); Tirmizi, Edeb 11, (2753) Tirmizi'nin rivayetinde: "İzinleri olmadan iki kişinin arasını açması kişiye helal olmaz" şeklinde gelmiştir 3299 - Ebu Sa'idi'l-Hurdi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Meclislerin en hayırlısı geniş olanıdır" Ebu Davud, Edeb 14, (4820) 3300 - Ebu Miclez anlatıyor: "Bir adam halkanın ortasına oturmuştu Huzeyfetu'bnu'l-Yeman (radıyallahu anh) dedi ki: "Halkanın ortasına oturan, Muhammed aleyhissalatu vesselam'ın diliyle lanetlenmiştir" Ebu Davud, Edeb 17, (4826); Tirmizi, Edeb 12, (2754) 3301 - Câbir İbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm mescide girince cemaatı bir kısım halkalar hâlinde gördü ve: "Sizleri niye böyle dağınık gruplar hâlinde görüyorum?'' buyurdu'' Müslim, Salat 119, (430); Ebu Dâvud, Edeb 16, (4823) 3302 - Amr İbnu 'ş-Şerid, babasından (radıyaIlahu anh) anlatıyor: "Ben oturduğum sırada, Resulullah (aleyhissalatu vesselâm) bana uğradı O sırada sol elimi sırtımın gerisine koymuş, (sağ) elimin kabası üzerine dayanmıştım Bana: "Gadaba uğramışların oturuşuyla mı oturuyorsun?'' dediler'' Ebu Dâvud, Edeb 26, (4848) 3303 - Ebu'd-Derda (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) oturdu mu, etrafına biz de otururduk Kalkar, (fakat geri) dönmeyi arzu ederse ayakkabılarını veya üzerinde olan (rida, sarık gibi) bir şeyi çıkarır (yerine koyar)dı Böylece Ashabı (geri geleceğini) bilir ve yerlerinde otururlardı" Ebu Davud, Edeb 30, (4854) 3304 - Hz Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdularki: "Biriniz güneşte olunca -bir rivâyette gölgede olunca- gölge ondan kalkar da, yarısı gölgede yarısı güneşte kalacak olursa oradan kalksın" Ebu Davud, Edeb 15, (4821) 3305 - Kays, babasından naklediyor: "(Bir seferinde mescide) gelmişti ki, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) hutbe irâd ediyordu (Konuşmayı dinlemek üzere) güneşe dikildi Ancak Resulullah aleyhissalâtu vessalâm, kendine gölgede durmasını emretti ve gölgeye geçti'' Ebu Dâvud, Edeb 15, (4822) |
|