Bir Yaratıcı İradenin Varlığı Ve Sıfatları |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Yaratıcı İradenin Varlığı Ve SıfatlarıBilimsel bulgular materyalizm ve uzantısı teorilerin tüm öngörülerini yalanlar ve çürütür Diğer ifade ile tüm var oluş bir Yaratıcının varlığını hep bir ağızdan ikrar ve tasdik eder Kimi felsefelerin Bir Yaratıcı İradenin varlığını ret ve inkar etmeleri bu gerçeği değiştirmez Bu, anadan doğma bir körün Güneşi, ışığı, gökyüzünü, ayı, yıldızları inkar etmesi gibidir Bir Yaratıcı iradenin varlığını eserimizin hemen hemen her bölümünde kesin ve güçlü delillerle gösterdik En küçüğünden en büyüğüne kadar tüm varoluş O’nun eseri olduğundan sıfatlarının bir kısmını yansıtır Bir yaratıcının varlığını ret etmek hiçbir zaman inkâr edemediğimiz varoluştaki ilmi, gücü ve iradeyi görmemek, bütünüyle ret etmek demektir En küçük bir yaşam belirtisi olmayan bir yerde örneğin Mars’ta bırakınız büyük bir eseri, küçük ve basit bir kulübe ya da üst üste konulmuş üç beş taş bulunsa orada düşünüp irade edebilen, sonrada iradesini eyleme geçirebilen bir takım canlıların olduğu şeklinde yorumlarız Hiç bir zaman o basit kulübenin ya da üst üste dizilmiş taşların rastlantılarla oluşabileceğini düşünmeyiz Bu olasılık aklımızın ucundan bile geçmez Emin olunuz ki ateist dostlarımızda aynı fikirde olacaklardır Heyecandan büyümüş, gerçekleşmekte olan büyük buluşun heyecanıyla parlayan gözleriyle o basit kulübenin ya da dizilmiş taşların sahipleri olan akıl ve irade sahibi varlıkları arayacaklardır Hiç bir zaman o kulübenin ya da dizilmiş taşların rastlantılarla oluşmuş olabileceğini iddia etmeyeceklerdir Bu tür iddianın akıl ve mantık dışı olduğunu onlarda çok iyi bilirler Çok iyi bilirler ama aynı kişiler milyarlarca canlının yaşadığı dünyamızdaki yaşam harikalıklarını, o muazzam ekolojik düzeni görüp izledikleri halde rastlantılarla oluştuğunu iddia etmekten de kendilerini alamazlar Bu ne yaman çelişkidir Aşağıdaki bölümde bir Yaratıcı iradenin var olduğu konusunda çeşitli bilim insanlarının görüşlerinden bir demet sunuyor, bu konuyu tekrar tartışmaya gerek görmüyoruz = = = Ünlü bilim insanlarından Fred Hoyle: -Doğanın kör kuvvetleri yoluyla hayatın ortaya çıktığı gibi akıl dışı, küçük bir ihtimali kabul etmek yerine hayatın kökeninin üstün akla sahip bir varlığın ürünü olduğunu düşünmek daha makul görünmektedir Daha makul kelimesiyle ihtimali az olan şeyin yanlış olduğunu kastediyorum Ünlü bir bilim insanımız: -Canlılarda üstelik belli bir amaca yönelik görünen bu düzeni, şans ya da rastlantı ürünü saymak inandırıcı olmaktan uzaktır İnsan Genomu Projesi'ni yürüten bilim adamlarından Gene Myers: -Beni esas hayretler içerisinde bırakan yaşam mimarisidir sistem son derece kompleks Sanki dizayn edilmiş gibi Orada büyük bir akıl var * * * * Dünyamızda yaşayan milyonlarca canlı türünden her birinin kendilerine özgü bir yaratılış biçimleri vardır En basitinden en karmaşıklarına kadar tüm canlılar basite indirgenemez komplike sistemlerin bütünsel kurgularıdır Kaldı ki evrim teorisinin temelini teşkil eden maddenin en basit, en küçük parçası olması gereken atomlar bile elektriksel ve kütlesel dengeler içerdiğinden basite indirgenemez kompleks yapılardır Bırakınız bir canlı hücresini, tek bir atomun bile rastlantılarla oluşması mümkün değildir Bir bakıma varoluş rastlantılarla oluştu yanıtının yanlışlığını gösteren bilimsel kanıtlar, bu yanıtın zıttı olan diğer yanıtın doğruluğunu gösteren bilimsel kanıtlardır Diğer ifade ile varoluş rastlantılarla oluştu yanıtının yanlışlığını gösteren bilimsel kanıtlarla, en baştan dogmatik ve bilim dışı ilan edilen Bir Yaratıcının varlığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır Evrim teorisini savunanları kara bir taassuba sokan, dogmatik ve bilim dışı inatçı davranışlara iten bu gerçektir Evrim bir BİLİM YOBAZLIĞINA dönüşmüştür Yaratıklar ve yaratıklar arasında bulunan ilişkiler ve hassas dengeler bütün bunların basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusu olduğunu gösterir Bu kurgunun oluşabilmesi için; bu kurgu içinde bulunan kompleks sistemler, bu kurgunun içinde bulunmaları nedeniyle kendi kendilerini oluşturamayacaklarından bu kurgu dışında bir İradenin, bir Yaratıcı'nın varlığı gerekir Bu nedenle mutlak güç, mutlak ilim sahibi bir Yaratıcı İradenin var olduğu kesindir Tüm bilimsel bulgular ret ve inkârı mümkün olmayacak bir şekilde Onun varlığını göstermektedir Bizlerde yaratıcımızın huzurunda huşu ile eğiliriz * * * * Bir yaratıcı iradenin varlığı bilimsel delillerle kesin ve inkârı mümkün olmayan bir biçimde ortaya konulmuşsa da Onun varlığı gerçekte varoluşun ilk anından beri tüm yaratıklar tarafından bilinmekte İsm-i Celilesi durmaksızın tespih edilmektedir O tek var edici iradeye çeşitli dillerde Allah, Tanrı, Tengri, Çalap gibi çeşitli isimler verilmiştir Referans aldığımız İslam dininde ise O tek ve yüce yaratıcı Allah (cc) özel ismiyle anılır Allah İsm-i Celilesinin başka dillerde karşılığı yoktur Dilbilimciler Allah (cc) İsm-Celilesinin İlah'tan (El-İlah) ya da El-Laha’dan gelmiş olabileceğini söylerler Bu sözde Sami dillerinde En Üst İlah anlamına gelir demişlerdir Allah (cc) adı, Allah'ın (cc) zatını (Zat-i Akdes, En Kutsal Öz) içermesi dolayısıyla, bütün sıfatlarını ve En Güzel Adlar'ın (Esma-ül Hüsna) ifade ettiği anlamları da içerir Diğer adları, yalnızca ad almış durumlarını içerirler, sıfatlarını içermezler Bu nedenle Allah (cc) adı İslam'daki Uluhiyetin, İsm-i Hâss dediğimiz özel adıdır Müslümanlar, Allah lafzının ardından Celle Celaluhu (cc) veya Teâlâ (Yüce) gibi övücü sözler kullanırlar ki bu İslam adabının birinci kuralıdır Vâhidiyyet (kendisinden başka ilah olmayışı) ve ehadiyyet (eşsiz ve benzersiz) oluşu gibi Allah inancı İslam dininin temelini, inanışının esasını oluşturur Devamı var |
Bir Yaratıcı İradenin Varlığı Ve Sıfatları |
07-12-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Yaratıcı İradenin Varlığı Ve SıfatlarıESMA-ÜL HÜSNA (Cenab-ı Alah'ın (cc) Doksan dokuz İsm-i Şerifi) Cenab-ı Allah sadece doksan dokuz ism-i celilesini bize bildirilmesine izin vermiştir Bu isimlere El Esma-ül Hüsna (اَلأَسْماَءُ الْحُسْنَى,) (Allahın güzel isimleri) denilir Bu isimlerin Allah'ın (cc) bilinmesine izin verdiği tüm sıfatlarını içinde bulundurduğuna inanılır Bu isimleri bilmek Cenab-ı Allah’ı bilip tanımak demektir Bu nedenle Esma-ül Hüsna İslam kültüründe çok önemlidir Cenabı Allah’ın güzel isimlerini mealleriyle birlikte aşağıya alıyoruz Allah'ın isimlerinin kaynağı Kuran'dır ve ism-i celileler Kuran'da çeşitli âyetler bulunmaktadır Âraf Sûresi 180 Âyetin meal-i şerifi şöyledir: -En güzel isimler Allah'ındır O'na o güzel isimleriyle dua edin Ve O'nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın, onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır Adil العدل Herkese hakkını veren, Afüv العفو Günahları affedip sahibini cezalandırmaktan vazgeçen Âhir الآخر Varlığının sonu olmadığını belirtir ve insanlara vaat ettiği sonsuz hayatı veren Alîm العليم Bilgisi sonsuz olan, her şeyin farkında olup en ince noktasına kadar bilen Aliyy العلي Yüksek, büyük ve yüce, güçte, bilgide, hükümde, ira-dede ve diğer bütün yetkin sıfatlarında üstün olan Allah الله Kendisinden başka ilah olmayan "O" ilah El-İlah'dan türemiştir Diğer isimleri kapsar Azîm العظيم Çok yüce ve sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sahibi, pek azametli olan, yüce Azîz العزيز İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan Bâis الباعث Ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten Bâkî الباقي Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz Bâri' البارئ Yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizam üzere yaratan, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getiren, aza ve cihazını birbirine uygun yaratan Basîr البصير Her şeyi her yönüyle eksiksiz gören, yarattıklarına da görme duyusunu veren Bâsit الباسط Her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan, dilediğine bolluk veren Bâtın الباطن Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir Bedî البديع Emsalsiz, acayip ve hayret verici âlemler yaratan Berr البَرّ İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma Câmi الجامع İstediğini istediği şekilde, istediği zaman, istediği yerde toplayan Cebbâr الجبّار Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dile-diğine muktedir olan Celîl الجليل Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır Güzeller güzeli Dâr الضار (Kötü niyetlilere karşı) Zarar verici şeyler yaratan Evvel الأوّل Her şeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayan Fettâh الفتّاح Kulların her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolay-laştıran Gaffâr الغفّار Kullarının günahlarını tekrar tekrar affeden ve çok bağışlayan yüce varlık Gafûr الغفور Mağfiret eden, suçları bağışlayan, affeden Ganî الغني Çok zengin, hiçbir şeye muhtaç olmayan Habîr الخبير Her şeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle bilen Hâdî الهادي Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan Hâfıd الخافض Allah'ın emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları; rezil, perişan eden Hafîz الحفيظ Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, her şeyi belli vaktinde afet ve belâlardan koruyan Hakem الحكم Hikmet sahibi olan, yaptığı her işte hikmeti gözeten, hükmeden Hakîm الحكيم Her şeyi inceliğiyle bilip buna göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olan Hakk الحقّ Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olan Hâlik الخالق Yaratıcı olan Halîm الحليم Acele etmeyen, günahkârların cezasını vermeye güç yetirdiği onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakan, hilmi çok olan Hamîd الحميد Çok övülen, övgüye en çok layık olan Hasîb الحسيب Herkesin yaptıklarını takdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesaba çekerek yaptığının karşılığını veren Hayy الحيّ Ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi nok-sanlıklardan uzak olan Kābid القابض Her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan Kādir القادر Kudret sahibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olan Kahhâr القهّار Haddi aşanları çok şiddetli kahreden Kaviyy القويّ Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sahibi olan Kayyûm القيّوم Yarattıklarının işini çeviren, her işleneni bilen, evveli olmayan Kebîr الكبير Çok büyük Kerîm الكريم Cömert, kerem sahibi; muktedirken affeden, cömertlik duygusunu veren, vaadini yerine getiren, çok ikram edici Kuddûs القدّوس Her türlü hata, gaflet ve acizlikten, eksiklikten uzak, mutlak kemal sahibi Latîf اللطيف En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıl-dığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan Mâcid الماجد Ulu ve cömert, şanı yüce anlamlarını taşımaktadır Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsamahası bol Mâlik-ül Mülk مالك الملك Mülkün ebedî ezelî sahibi Mâni المانع Bazı şeylerin meydana gelmesine müsaade etmeyen, engelleyen Mecîd المجيد Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73) Şanı, şerefi çok üstün olan Melik الملك Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan Metîn المتين Metanetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş zor gelmeyen, pek güçlü demektir Mu'ahhir المؤخّر Her şeyden sonra yine var olan; O'na uymayanları zelil edip arkada bırakan, istediğini geri koyan Mucîb المجيب O'na yalvaranların isteklerine icabet eden ve karşılık verendir, teklifleri bilen Muğnî المغني Dilediğine zenginlik veren, ihtiyaçlarını gideren, zengin kılan Muhsin المحسن Çokça veren, sonsuz düşünülse bile her şeyin sayısını her yönüyle bilen Muhyî المحيي Dirilten, canlandıran ve hayat veren Muîd المعيد Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan Muiz المعز İzzet ve ikram edici, şeref sahibi Mukaddim المقدّم Her şeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddî ve manevî nimetler verip yükselten, öne geçiren Mukît المقيت Rızıkları yaratan, bilen, tayin eden, her yaratılmışın rızkını veren Muksit المقسط Bütün işlerini dengeli yapan Muktedir المقتدر Gücü her şeye yeten, her şeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden Musavvir المصور Yaratmış olduğu varlıkların şekillendiren ve durumlarını takdir eden Mübdî' المبدىء Hiç yoktan ortaya koyan, vadeden, yaratan Müheymin المهيْمن Görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhafaza edip saklayan Mü'min المؤمن İman ve güven veren, her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran Mümît المميت Öldüren, ölümü her canlıya takdir edip bunu uygulayan Müntakim المنتقم İntikam alan Müteâli المتعالِ Yüksek ve yüce varlık Mütekebbir المتكبّر Her hususta çok büyük ve azamet sahibi ulu yaratıcı Müzil المذل Lâyık olanları zillete düşüren, zelil kılan, onları hor ve hakîr eden Nâfi النافع Hayr ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandı-ran Nûr النور Âlemleri nurlandıran, dilediğini nur eden, nur, ışık olan Râfi الرافع Kaldıran, yükselten ve yüksek olan Rahîm الرحيم Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere (ahrette) mer-hamet eden Rahmân الرحمن ALLAH'ın zati ismi Pek merhametli, şefkati ve nimeti her şeyi kuşatan Rakîb الرقيب Görüp gözeten, murakabe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alan Ra'ûf الرؤوف Çok şefkat ve merhamet gösteren, çok esirgeyen, kolaylık sağlayan Reşîd الرشيد Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran Rezzâk الرزّاق Bütün yaratıkların rızıklarını veren Sabûr الصبور Çok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan Samed الصمد Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm canlıların ihtiyaçları-nı gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan Şehîd الشهيد Her şeye şahit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muamelesini de buna göre yapan Şekûr الشكور Çok şükre lâyık olan, kendi rızası için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muamelesi yapan Selām السلام Her türlü eminliğin, salimliğin aslı olan, güvenlik veren (Selam, İslam sözcüğüyle aynı semantik kökten türer) Semî السميع İşiten, işitme kuvvetine sahip olan ve işitme gücünü veren Tevvâb التوّاب Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren Vâcid الواجد Varılan ve her şeyi vadeden, icada eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratan Vâhid الواحد Tek, bir olan; kendisinden başka tanrı olmayan Vâlî الوالي Yardım eden, destek veren, işleri düzenleyen, yöneten Vâris الوارث Bütün servetlerin gerçek sahibi Vâsi الواسع Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan Vedûd الودود Çok şefkatli, muhabbetli, sahih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olan Vehhâb الوهّاب Karşılıksız veren Vekîl الوكيل Hayatını Allah'a tevekkül ederek düzenleyen ve böyle-ce O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım eden Velî الولي Dost, emir sahibi ve iyi insanların, yâni müminlerin dostu (velisi) olup onlara yardım ederek işlerini yöneten Zâhir الظاهر Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı her şeyden aşikar olan Zülcelâl-i vel-İkrâm ذو الجلال والإكرام Hem azamet, hem de fazl-u kerem sahibi |
|