07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Öldürücü Bir Zehir Mi Ölümsüz Bir Sevgi Mi
Şu an sana o kadar muhtacım ki, hiçbir şey ; ne hatıralar, ne dostlar, ne de beni hiç yalnız bırakmayan hayalin dindirmiyor özlemimi& Seni özlüyorum, seni seviyorum ve gecenin sessizliğinden yararlanıp düşünüyorum& Fikrimde, aklımda; sensin, benim ve bizim sevgimiz& Acaba diyorum bizimkisi hani şu sonu mutlulukla biten filmlerden mi yoksa hüsranla yaralanan, yarım kalan hikayelerden mi? Acaba diyorum iki senedir birbirimize yürekten aşıladığımız öldürücü bir zehir mi yoksa ölümsüz bir sevgi mi? Cevabım kesin değil sevdiğim& Hani beni seviyor musun desen; haykırırcasına evet diyeceğim de bu soruya kesin bir cevap, kesin bir söz söyleyemiyorum& Neden diyecek olursan; eğer bizimkisi ölümsüz bir sevgiyse yüreklerimizin hiç acımaması gerek oysa benim yüreğim acıyor; acımayı da bırak kanıyor& Dikkat etmiyoruz sevdiğim yaptıklarımızda da, söylediklerimizde de& Oysa ölümsüzse yüreklerimizde birbirimize büyüttüğümüz duygu; her şeyden önce, kendimizden bile önce bir diğerimizi düşünmeliyiz; ben seni, sen beni& Ben öğretmen değilim sevdiğim& Ben sadece yüreğinin sesini dinleyen, hiç bir şeye değişmeyeceği değerleri olan gözü kara biriyim& Ve yüreğimi sana verirken yara almaktan, kahrolmaktan, ölmekten hiç korkmadım& Sakın şimdi korktuğumu, vazgeçtiğimi düşünme: Ben hiç vazgeçmem uğruna ölünecek şeylerden; vatansa vatan, dostsa dost, aile ise aile, sevgiliyse sevgili& Yeter ki değsinler yeter ki içim rahat olsun, gözüm arkada kalmasın ölüme giderken&Sen tutunacak tek varlığımsın bu gurbet elde, şimdi sen söyle; bu sevgiyi yaşarsak gözüm arkada kalacak mı ölüme giderken?]
|
|
|