Ha Ha Ha Ha Hayatın Gerçeği Ha

Hayatın Gerçeği Ha Hikayesi - Hayatın Gerçeği Ha İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Pazartesi günü çok izlenen bir magazin programının gece hayatına çevrilen kamerasının çektikleri bizim eskimeyen Türk filmlerindeki kötü, fena, kaka sahneleri hatırlattı bana Hani "Biz zengin ve baba parası yiyen haylaz çocuklarız, sadece içki içer iyi ve masum insanlarla dalga geçer ve durmadan sallanırız Genellikle zavallı biriyle kahkaha atarak eğleniriz Hahahaha" diyerek durumlarının özetini yapan Lale Belkıs'ın, bir süreliğine bu çocukların arkadaşlığını yapan Kartal Tibet veya Süleyman Turan'ın yan baktıkları sahneler var ya onları hatırladım işte


Ne kadar da zariftiler

Tartışmasız bütün filmlerde aslında yaşanılan felâketlerin sebebi bu tür ortamlarda doğar ve beslenir Kahramanımız aslında iyi kalpli düzgün bir çocuktur ama briç masasından kalkmayan bir ailesi vardır Arkadaşları otomobil yarışları yapan, her gece dışarıda eğlenen, bir giydiğini bir daha giymeyen, zengin villaların havuzunda yüzen kaslı çocuklardır Kız arkadaşları daima sansın ve bikinili olurlar

Ama durmadan gözümüze gözümüze sokulan tek gerçek bunların ne kadar fena ne kadar yanlış ve ne kadar sahte olduklarıdır Zaten filmin sonunda bir yerinde tokat gibi suratlarına iner hayatın gerçeği Bu zengin ve şımank çocuklar, bakın anımsayın lütfen, arka planda müziğin sustuğu bir anda ellerinde kadehleri, başlarını öne eğerler Gerçeği gören başroldeki arkadaşları onları terk ederken bir iki derin laf söylemeyi de ihmal etmez Ah, en önemlisi bir gece kulübünde şarkı söylediği için asla gerçek bir aşkın kadın kahramanı olamayacağına inanan Filiz Akın filmin sonunda başına bir örtü bağlar ve yeni yuvasında tahta sandalyelere fırfırlı örtü diker

Farkındasınız değil mi; bir zamanlar kötü ve fena olarak görülen ve anlatılanlar şimdi özenilen ve hedeflenen bir yaşama biçimi halini aldı

Dedim ya televizyonda Ankara'daki bir eğlence mekânının görüntüleri vardı Genç kızlar masaların üzerinde oynuyor, kameraların ışığı onları daha da hareketlendiriyordu Belli mi olur, Erol Köse seyreder filan diye düşünüyorlardı belki de

Türk filmlerinde disko ve parti sahnelerinin aslında ne kadar da "zarif" olduğunu düşündüm Yani Lale Belkıs bir şeyden anlamayan köylü kızı Hülya Koçyiğit'le hafiften dalgasını geçerken de, havuz başında çılgınlar gibi eğlenirlerken de, topluca Ayhan Işık'ın köşküne sürpriz parti yapmaya giderlerken de son derece "efendi" imişler meğer

Yani bir filmin kötü kadını ne kadar kötü olursa olsun son zamanlarda sıkça yayınlanmaya başlayan gerçek ekran kavgalarındakiler kadar felâket olamazdı

Neyse şimdi "vay! televole kültürü" diyerek popülizm yapmayalım


Ellerine mi geçtik!?

Nedense pazartesi gecesinden beri böyle bir şey takıldı kafama Acaba televizyonlarda bu programları yapanlar filmlerdeki partisever zengin çocukların arkadaşları mı? Lale Belkıs'ın oynadığı karakterin, ki adı filmlerde genellikle İclal olurdu, akrabaları mı? Gizliden bir darbe mi yaptılar? Ele mi geçtik? Bu gidişle hepimiz sürekli sallanarak masum insanlarla dalga geçecek ve zavallılara kahkaha mı atacağız? "Neee, henüz Nez'i sahnede izlemedin mi? Demek üniversite mezunusun ve ayda 430 milyona çalışıyorsun ha? Hahahahaha"


İclal Aydın