Sigaranın İsyanı |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sigaranın İsyanıEvet , maalesef ben bir sigarayım Tüm evreni bir tek Tanrı’nın yarattığına inanırız bizler Hatta, canlı- cansız her şeyi Peki, sigarayı kim yarattı ? Ben bir sigarayım Yaradılışımdan hoşnut değilim, hatta isyankârım üstelik Oysa herkesin ve her varlığın bir önemi, rolü olmalı değil mi ? İyiler, kötüler, zararlılar ve yararlılar ; hepsi bizleri sınamak için yaratılmamış mı ? Kadınlara zulmettiği söylenen erkekleri, insanlığın düşmanı olarak görünen çakalları, çıyanları, yılanları ve hatta Şeytan’ı bile yaratan aynı Tanrı değil mi ? Yaratılmışlığımıza ve rollerimize itiraz etme hakkımız olabir mi ? Ben isyan ediyorum işte, sigara olduğuma Ama bu isyanım Tanrı’ya değil elbet, insanoğluna Zararlıyım ben, yaklaşmayın, uzak durun Bağımlılık yaparım, zehirlerim, hasta eder süründürür ve hatta ölümünüze sebep olurum Ona da söyledim tüm bunları ; hem de defalarca Bir yazı masasının başındaydı Bilgisayarında bir şeyler yazıyordu Bir ara yerinden kalktı, masasının üzerinden beni aldı Öyle sevecen baktı ki bana ; galiba çocuklarıyla karıştırmıştı Bir sigara paketine öylesine sevecen bakılır mıydı ? - Sen, en yakın dostumsun benim ! Karanlık gecelerimin, hüzün dolu saatlerimin sırdaşı, dert ortağımsın Sen olmasan yanımda, kiminle dağıtırım hüznümü ? Kim alıkoyabilir gecenin bu saatinde tüm dünyayı, eşimi, çocuklarımı, annemi bile unutup, kendimi balkondan bırakıvermemi ? - Yapma arkadaş Bana bu kadar değer verme Uzak dur benden Ben sana ancak zarar verebilirim, keder, hüzün verebilirim Hasta ederim seni, psikolojini bozarım Başını iki yana sallayıp bir tek daha aldı içimden Ağzına götürdü ve elinde çakmağı çakarak balkona çıktı Yandığımda öylesine bir nefes çekti ki içine, az sonra soba bacası gibi dumanlar çıktı ağzından Rahatlamıştı Balkon demirlerine tutunup gökyüzünü, mehtabı seyretmeye başladı En yakınındaki Ay’a ve çok parlak yıldızlara değil de en uzaktakilere bakıyordu ; en zor görünen, en az parlayanlara - Ah anne aah ! diyordu, ikide bir Oturdu balkondaki masaya dayalı sandalyeye Eline beni aldı Üzerimdek uyarıcı yazılara gülerek bakıyordu - ’ Sigara öldürür !’ müş ! Ha ha ha Öyleyse neden yaşıyorum ben halâ ? He, neden yaşıyorum söylesene ? - Yapma arkadaş Yazık ediyorsun kendine Git yat odana Haydi söndür beni, çiğne ayağının altında ve git yat eşinin yanına Haydi, ne olur ? - Eşin mi dedin ? Hani nerede ? Evde değil ki ? - Çocukların var Git onların yanına yat Sarıl onlara Güzel düşler gör, sev yaşamayı - Hayır hayır Ben seninle kalmak istiyorum Benim tek dostum sensin Beni ancak sen anlarsın Bir nefes, bir nefes daha aldı Bana bakarak konuştu hep Sanki gerçekten dertlerine ortak olacak, onu anlayacak biriymişim gibi, çok şeyini anlattı bana - Bundan sonra seni ayağımın altında ezmeyeceğim Söndürmeyeceğim de ; kendiliğinden sönmeni bekleyeceğim Bittiğin zaman da ambalajını saklayacağım ; biriktireceğim Sen benim tek dostumsun Odasına döndüğünde bilgisayarının başına geçip yazıyordu sabahlara kadar Belli etmemeye çalışarak okudum yazdıklarını Çok güzel yazıyordu ama dertliydi Yazdıklarının aralarına sırlarını gizlemeye çalışıyordu Herkes anlayamazdı onu Şikâyetçiydi aslında birilerinden Ve onları hep annesine anlatıyordu Geceler böylece sürüp gitti Beni ezmemeye, incitmemeye özen gösteriyordu Bense onu hep uyardım Zararlı olduğumu, bana verdiği değeri hak etmediğimi tekrarladım O dost olmakta ısrar etti benimle Fakat gün geldi, bıkmaya başladı dostluğumdan Bitinceye kadar atmayıp beklemek, ambalajlarımı biriktirmek, ayağının altına alıp ezme zevkinden mahrum kalmak, bir de üstelik sürekli ona zarar verdiğimi tekrarlayıp durmam bıktırıverdi onu Bir gece yine balkonda söylenmeye başladı - Yeter be ! Bunca derdin arasında, bir de seninle mi uğraşacağım ? Alt tarafı bir sigarasın işte İster yakar, ister söndürürüm Dilersem de ayağımın altında çiğnerim işte ! dedikten sonra ayağının altına alıp öyle bir ezmeye başladı ki beni ; o saygın insan, o dostluğuna gerçekten inanma hatasına kapıldığım, nazik, kibar insan, nasıl da şaşırtmıştı beni Etmedik hakaretler bırakmadı bir anda Sonra da biriktirdiği tüm ambalajlarımla birlikte, o gece içip de küllükte biriktirdiği tüm izmaritlerimi de balkondan etrafa fırlattı Ben bir sigaraydım ; evet Yaratılışından memnun olmayan, insanlara zarar verdiğine inanan, bundan da çok utanan biriydim Ona da hep benden uzak durmasını söylemiştim Oydu ,ille de benimle dost olmak istediğini söyleyen Yine oydu , tek dostum dediği sigarasını ayakları altında ezip, en ağır hakaretler ederek sokağa savuran Olmadı be dost Ben kötüydüm, zararlıydım, dostluğunu hak etmiyordum belki ama yaptıkların sana hiç mi hiç yakışmadı Kendim için değil senin için tüm üzüntüm Bana değil be ( eski ) dost , sana ayıp oldu bence Sana yakışmayan davranışlarınla, bana değil kendine ayıp ettin sen Hoşça kal ( eski ) dost, hoşça kal Fikret TEZAL |
|