Akbabanın Üç Günü |
06-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akbabanın Üç GünüAkbabanın Üç Günü 1975 - Akbabanın Üç Günü Filmi - Akbabanın Üç Günü Film Konusu - Akbabanın Üç Günü Oyuncuları - Film Tanıtım - Nostalji Yönetmen Sydney Pollack Yapımcı Stanley Schneider Senarist Lorenzo Semple Jr,David Rayfiel,James Grady (roman) Müzik Dave Grusin Oyuncular Robert Redford,Faye Dunaway,Cliff Robertson,Max von Sydow Görüntü yönetmeni Owen Roizman Kurgu Don Guidice Yapım yılı, ülkesi 1975 , Amerika Birleşik Devletleri ABD Gösterim tarihi 24 Eylül 1975 New York, Şubat 1977 Türkiye Yapım şirketi Dino De Laurentiis Company,Paramount Pictures Dağıtım şirketi Paramount Pictures Akbabanın Üç Günü 1975 ABD yapımı politik gerilim filmidir Özgün adı Three Days of the Condor dur Amerikalı gerilim romanları yazarı James Grady'nin 1974 tarihli Six Days of the Condor (Türkçe anlamı:Akbabanın altı günü) adlı romanından senaryosunu Lorenzo Semple Jr ve David Rayfiel'in birlikte uyarlayıp yazdıkları fimin yönetmeni Sydney Pollack'tır Başlıca rollerinde Robert Redford, Faye Dunaway, Cliff Robertson, Max von Sydow, John Houseman ve Addison Powell oynamışlardır James Grady'nin romanı Türkiye'de 1974'te Aziz Üstel'in çevirisiyle Leş Kargaları adıyla "Altın Kitaplar"'dan çıkmıştı "Paranoid gerilim" veya "Komplo gerilim" türüne de sokulabilen bu filmde CIA'in dünyada yayınlanmış bütün kitap ve dergileri okuyup tarama görevi verilmiş bir yan kuruluşunda görevli "Akbaba" kod adlı memurunun bir yemek molası dönüşünde bürodaki tüm iş arkadaşlarının katledilmiş olduğunu görüp bir yandan kendi hayatını kurtarmak için kaçarken, bir yandan da olayları çözmek için yaptığı araştırmada örgütün sanıldığından da karmaşık ve yozlaşmış yapısını, ayrıca örgüt içinde başka bir örgütün de faaliyette olduğunu keşfetmesi anlatılmaktadır Vietnam Savaşı ve Watergate Skandalı'nın hemen sonrasında su yüzüne çıkan ABD hükümetinin faaliyetlerindeki ahlaki belirsizlik ve bunun toplum üzerinde yarattığı kuşkular hala tazeliğini korurken çekilmiş olması filmi daha da gerçekçi ve inandırıcı yapmaktadır Çeşitli festival ve yarışmalarda 5 ödül kazanan film 1976'da "En iyi kurgu" dalında Oscar'a, "En iyi kadın oyuncu" (Faye Dunaway) dalında da Altın Küre'ye aday gösterilmişti Filmin özgün müziğini yapan Dave Grusin de bu çalışması ile 1977 yılında Grammy ödülüne aday gösterilmişti Kod adı "Akbaba" olan Joseph Turner (Robert Redford) CIA'in yan kuruluşlarından birinin New York'taki gösterişsiz ofisinde çalışan alt düzey memurlardan biridir "Amerikan Edebiyat ve Tarih Araştırmaları Derneği" adı altında kamufle edilmiş bu CIA ofisinde Açık kaynak istihbaratı (Open Source Intelligence, OSINT) [1] yapılmaktadır, yani dünyada yayınlanmış tüm roman, dergi ve gazeteler ayrım yapılmaksızın okunmakta, taranmakta ve bunların içinde gizli anlamlar, mesajlar ve olağan dışı fikirler aranmaktadır Görevi gereği Turner yakın zamanda ucuz bir gerilim romanını analiz etmiş ve dikkatini çeken bazı tuhaflıklara vurgu yapan raporunu CIA'deki üstlerine iletmiştir Adeta bir sosyal kulüp havasındaki bu küçük ofiste çalışan az sayıdaki memur, aktif görevdeki CIA ajanlarından çok farklıdırlar, rahat ve disiplinden oldukça uzak bir çalışma tempoları vardır Raporuna cevap beklediği günlerden birinde Turner öğlen yemeklerini almak için dışarı çıktığında ofisi basan bir grup silahlı adam çalışanların altısını da soğukkanlılıkla katleder Turner geri döndüğünde gördüğü manzara karşısında dehşete düşer, kendi hayatının da tehlike altında olduğunu anlayarak özel acil hattan üstlerini arar Birinci amiri olan Higgins (Cliff Robertson) ile buluşmaya gitiğinde üzerine ateş açılır Artık teşkilatta güvenebileceği kimse kalmadığının farkına varan Turner, olan biteni anlayabilmek için olaylarla ilgisi olmayan Kathy Hale adlı bir kadını (Faye Dunaway) evinde rehin tutarak, Higgins'le kedi fare oyunu oynamaya başlar ve sonunda CIA içinde başka bir CIA daha olduğunu keşfeder Turner'ın raporu bu teşkilatın gizliden planladığı, olası bir petrol krizi durumunda Ortadoğu'yu işgal etme programına sekte vurmuştur ve bu raporla ilintili herkesin yok edilmesi gerekmektedir Turner bu örgüt içindeki örgütün tepesindeki kişiye ulaşır ancak arkadaşlarını da katleden kiralık katil Joubert (Max von Sydow) buraya da gelir ama sürpriz bir şekilde Turner'ı değil de örgütün başkanını öldürür, çünkü anlaşma değişmiştir ve artık tekrar CIA için çalışmaktadır Turner'a da hala bir hedef olduğunu söyler ve kendi güvenliği için ülkeyi terketmesi tavsiyesinde bulunur Yurtsever bir insan olan Turner ülkeyi terkedemeyeceğini söyler ve son çare olarak olayları özgür basına anlatarak örgütün kirli çamaşırlarını kamuoyu önünde ortaya dökmeye karar verir ve The New York Times gazetesine gider |
|