Çocuklarda Yalan |
06-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuklarda YalanÇocuklarda görülen yalan söylemenin bir davranış bozukluğu olarak adlandırmadan önce çocuğun hangi yaş grubunda olduğu ve yalanı neden nasıl söylediğine bakmak gereklidir Ana babaların birçoğu, çocuğun gerçeğe sadık kalmasını çok erken bir dönemde isterlerOysa 3 yaş çocuğunun -inanılmayacak öyküler-uydurması ve taklit oyunlarında hoşlanması doğaldırÇocuk zeki ve hayal gücü geniş olduğu ölçüde bunda başarılı olur Öykü uydurma ve taklit oyunu yalan söylemek değildir ve bunu engelliyici hiçbir girişimde bulunulmamalıdırÖykü uydurmaktan ayrı olarak,kasıtlı biçimde gerçeğe sadık kalmanın küçük bir çocukla doğaldır ve bu tür yalan çocuğun eğlenmeyi sevmenin,birine takılmaktan hoşlanmasının, doğal övünme arzusunun,arkadaşlarından geri kalmama isteğini ya da cezalandırılma korkusunun bir sonucudurAyrıca,ana babanın üzerinde durdukları da çocuk bu bir yalana başvurmuş olabilir Yaşamın ilk 5 yılında çocuğun yalan söylemesi konusunda endişe etmeye gerek yokturGerçeğe sadık kalma çocukta giderek gelişen bir olgudurÇocuğun gerçeğe sadık kalması konusunda ısrar etmek ve çocuğa yalan söylediğini kanıtlama girişiminde bulunmak yanlıştırÇocuk açıkça anlaşılan bir yalan söylediği zaman endişeyle karşılanmamalıdırAncak çocuk 4 yaşına geldiğinde,yalan salt övünmekten öte bir amaçla söylenmişse,düş gücü ürünü ya da bir şaka değilse,o zaman annenin çocuğa,eğer doğruyu söylemezse ona ne zaman inanacağını bilmeyeceğini söylemesi yeterlidirSert cezalar suçlanmadan kaçmak için çocuğun yalan söylemesine yol açar YALAN SÖYLEYEN ÇOCUKLARIMIZA NASIL DAVRANMALIYIZ? 1 Çocuğun yalan söylemesiyle etkili bir mücadele için öncelikle yalanın ne tür olduğu bilinmelidir 2 Küçük çocuğun (sözde) yalanların ahlakı bir hata gibi görülmemelidir Böyle bir davranış karşısında değer yargılarını anlatmak ya da kızgınlıkla cezalandırmak yanlış olur Önceden çocuğa doğru söylemenin övülmeye değer bir davranış olduğu anlatılmalıdır 3 Yetişkinler çocuğa iyi birer örnek olmalı ve davranışlarında, çocuklarında görmek istemedikleri hatalara yer vermemelidirler Patolojik yalan karşısında hem psikolojik durum, hem de eğitsel etkenler üzerinde durulması gerekir Öncelikle nöro-biyolojik muayene yapılmalıdır Örneğin, iç salgı bezlerinin işlevleri, metabolik düzensizlikler, ansefalik bozukluklar araştırılmalıdır Bunun yanı sıra, yeniden eğitime başvurulmalıdır 4 Sık sık ne yaptıkları ya da ne gördükleri çocuklara anlattırılmalı, çeşitli bahanelerle davranışlarının nedenleri ve hataları sorulmalıdır Artık yalan söylemedikleri saptanınca, yeniden eğitimde doğruyu söylemenin gerekliliği üzerinde durulmalıdır Aşırı duygusal (hiperemotive) çocuğun kaygı ve çekingenlik yüzünden yalan söylemesi nedeniyle ona güven verilmeli, öfke ve kınama tepkilerinden kaçınılmalıdır 5 Oluşmuş bir yalan karşısında mücadele, kötünün iyisini yapmaktan başka bir şey değildirYalan söyleme davranışını iyileştirmek önlemekten daha zordur Önemli olan, çocuğu yalana itecek durumlara meydan vermemektir 6 Çocuklarının kendileriyle birlikte ya da kendi yerlerine yalan söylemelerini isteyen ailelerin sayısı, ne yazık ki, az değildir Bunlar,davranışlarının sonuçlarını küçümser, haklı nedenler gösterirler, hatta bununla eğlenirler Çoğunlukla yalan böyle bir örnekten kaynaklanır 7 Yalanın engellenme biçimi çocukta gerilim yaratabilir Aşırı kızgınlık, çocuğun yalanını engellemek açısından olumsuz bir davranıştır Bu yolla yaratılan suçluluk duygusu, çocuğu yalandan uzaklaştıracak yerde, daha çok yaklaştırır 8 Genelde yalan bir hata gibi görülür ve suçluluk duygusu itirafla son bulur Çocuğun itiraf etmesine yardımcı olmalıdırAncak çocuğu kendisi ve çevresiyle barıştırmazsa,itirafı değeri yoktur 9 Yalan söyleyen çocuk bu mücadeleyi anlamlı, onun iyiliği için böyle davranıldığını bilmelidir Burada bir güç gösterisi değil, yardım söz konusu olmalı ve ona güven vermelidir 10 Yalan kişiliğin bir eksikliği, bencilliğe ve kolacılığa doğru bir çıkış, bireyi diğer insanlardan soyutlayıcı bir kendini reddetmedir Yalanla mücadele yeterli değildir, aynı zamanda dürüstlük, açık yüreklilik, içtenlik ve sevgi için de savaşım verilmelidir Bunlar bireye denge ve mutluluk getirirler 11 Kısaca,yalancılık olayı çevresel ilişkilerle birlikte ele alınmalıdır Önce çocukta yalancılığın gelişmesini kolaylaştıran nedenlerin bulunması gerekir Sonra da aile çevresiyle işbirliği yapılır, çocuğa doğruluğun yararları, getireceği haz ve avantajlar elle tutulur biçimde öğretilmelidir Öneriler 1 Çocuğun yalan söylemesiyle etkili bir mücadele için öncelikle yalanın ne tür olduğu bilinmelidir 2 Küçük çocuğun (sözde) yalanların ahlakı bir hata gibi görülmemelidir Böyle bir davranış karşısında değer yargılarını anlatmak ya da kızgınlıkla cezalandırmak yanlış olur Önceden çocuğa doğru söylemenin övülmeye değer bir davranış olduğu anlatılmalıdır 3 Yetişkinler çocuğa iyi birer örnek olmalı ve davranışlarında, çocuklarında görmek istemedikleri hatalara yer vermemelidirler Patolojik yalan karşısında hem psikolojik durum, hem de eğitsel etkenler üzerinde durulması gerekir Öncelikle nöro-biyolojik muayene yapılmalıdır Örneğin, iç salgı bezlerinin işlevleri, metabolik düzensizlikler, ansefalik bozukluklar araştırılmalıdır Bunun yanı sıra, yeniden eğitime başvurulmalıdır 4 Sık sık ne yaptıkları ya da ne gördükleri çocuklara anlattırılmalı, çeşitli bahanelerle davranışlarının nedenleri ve hataları sorulmalıdır Artık yalan söylemedikleri saptanınca, yeniden eğitimde doğruyu söylemenin gerekliliği üzerinde durulmalıdır Aşırı duygusal (hiperemotive) çocuğun kaygı ve çekingenlik yüzünden yalan söylemesi nedeniyle ona güven verilmeli, öfke ve kınama tepkilerinden kaçınılmalıdır 5 Oluşmuş bir yalan karşısında mücadele, kötünün iyisini yapmaktan başka bir şey değildirYalan söyleme davranışını iyileştirmek önlemekten daha zordur Önemli olan, çocuğu yalana itecek durumlara meydan vermemektir 6 Çocuklarının kendileriyle birlikte ya da kendi yerlerine yalan söylemelerini isteyen ailelerin sayısı, ne yazık ki, az değildir Bunlar,davranışlarının sonuçlarını küçümser, haklı nedenler gösterirler, hatta bununla eğlenirler Çoğunlukla yalan böyle bir örnekten kaynaklanır 7 Yalanın engellenme biçimi çocukta gerilim yaratabilir Aşırı kızgınlık, çocuğun yalanını engellemek açısından olumsuz bir davranıştır Bu yolla yaratılan suçluluk duygusu, çocuğu yalandan uzaklaştıracak yerde, daha çok yaklaştırır 8 Genelde yalan bir hata gibi görülür ve suçluluk duygusu itirafla son bulur Çocuğun itiraf etmesine yardımcı olmalıdırAncak çocuğu kendisi ve çevresiyle barıştırmazsa,itirafı değeri yoktur 9 Yalan söyleyen çocuk bu mücadeleyi anlamlı, onun iyiliği için böyle davranıldığını bilmelidir Burada bir güç gösterisi değil, yardım söz konusu olmalı ve ona güven vermelidir 10 Yalan kişiliğin bir eksikliği, bencilliğe ve kolacılığa doğru bir çıkış, bireyi diğer insanlardan soyutlayıcı bir kendini reddetmedir Yalanla mücadele yeterli değildir, aynı zamanda dürüstlük, açık yüreklilik, içtenlik ve sevgi için de savaşım verilmelidir Bunlar bireye denge ve mutluluk getirirler 11 Kısaca,yalancılık olayı çevresel ilişkilerle birlikte ele alınmalıdır Önce çocukta yalancılığın gelişmesini kolaylaştıran nedenlerin bulunması gerekir Sonra da aile çevresiyle işbirliği yapılır, çocuğa doğruluğun yararları, getireceği haz ve avantajlar elle tutulur biçimde öğretilmelidir |
|