Bir Türk değerini daha kaybettik . Valeh Hacılar ( şair , ata mirasını gün yüzüne çıkartanlardan ) |
06-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Türk değerini daha kaybettik . Valeh Hacılar ( şair , ata mirasını gün yüzüne çıkartanlardan )VALEH HACILARIN ARDINDAN Dr Semra ALYILMAZ∗ Türk dünyasının bir dağı daha devrildi 23 Ocak 2010 tarihinde… “Dede Korkut Diyarı”nı, “Köroğlu’nun Mekânı”nı, “Âşıkların, Ozanların Vatanı”nı aydınlatan bir “Yıldız” kaydı dünyadan… Bir köşe taşı daha düştü duvardan… Gürcistan Türkleri’nin önderi, Karapapak Türkleri’nin lideri, âlim, şair, yazar, devlet adamı Valeh HACILAR ayrıldı aramızdan… Gözlerde yaş, yüreklerde acı bırakarak yelken açtı sonsuzluğa Valeh Müellim: Hele gurumamış gözlerin nemi, Üstümüzü aldı ayrılık demi, Yolçu yolda gerek, açın yelkeni, Valeh’in gedişi şeir deyil mi?! Kahramanlığın, yiğitliğin, sazın, sözün eksik olmadığı Türk yurtlarından Borçalı’da hem de yiğidin harman olduğu Darvaz’da 15 Nisan 1951 tarihinde doğmuştu Valeh HACILAR… Karapapak Türkleri ile Türkiye Türkleri’nin ortak kahramanı, “İki Élin Balası Mihrali Bey”in hemyerlisi / köylüsü idi O Ebedî mekân /ebedî istirahatgâh olarak da Darvaz’ı seçti O … Neden mi? Yadlara, yağılara tarihin hiçbir döneminde baş eğmemişti çünkü Darvaz… Kıpçaklar’la Oğuzlar’ın kaynayıp karıştığı; yürekleri kadar bilekleri de güçlü olanların doğup büyüdüğü yerdi Darvaz… Ataların, babaların, ağbirçek anaların etrini / kokusunu, sırrını, büyüsünü barındıran, koruyup saklayan “Kutlu Mekân”dı Darvaz… HACILAR’ın gönlünün istediği, ruhunun sükûnet bulduğu, her gittiğinde düğün bayram ettiği, ayrılığına alışamadığı, dayanamadığı, aklından çıkaramadığı, doymadığı / doyamadığı, ebediyen kavuşmayı arzuladığı yerdi Darvaz: Yene Darvaz yada düşdü, Ne susmusan, din, ay könül Heyalları gerçek ele, Köhlenini min, ay könül ∗ Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Yoncalık / Erzurum; Yollarına yar olginen, Ehde düz ilgar olginen, Sellerden ahar olginen, Yellerden yeyin, ay könül Ellini hakladı yaşın, Şeherlerde nedir işin? Darvaz ile her görüşün Olar toy-düyün, ay könül İller ötür zaman keçir, Günler ötür, güman çekir, Bu kent meni yaman çekir, Çekir günbegün, ay könül Valeh dözmez ferağına, Döner yanan çırağına, O halalca toprağına Govuşsan, sevin, ay könül Türk dünyasının dört bir yanından gelen doğmaları, yoldaşları, gardaşları, can dostları 24 Ocak günü onun aziz naşını Tiflisteki evinden alıp çok sevdiği baba ocağına, Darvaz’a ***ürdüler 25 Ocak 2010 tarihinde de sevenleri Darvaz’da emanet ettiler hasretine dayanamadığı, yaşarken doyamadığı “Ata Toprağı”na O’nu… Karapapak Élleri’nde 80’li 90’lı yaşlarda ölenler için “Daha cavandı / gençti” derler Peki ne demeli daha 59 yaşındaki gidişine Valeh Müellim’in? Acelesi neydi sanki Valeh Müellim’in? Söz mülkünün sultanı, sırdaşı Yunus mu bekliyordu O’nu? Söz mülkünden deste tutan, Gül gohlayan Yunus m’ola? Allahını sévenleri Gonaglayan Yunus m’ola? Kimler durdu gesdimize? Gédemmedik dostumuza Yad gülende üstümüze Gan ağlayan Yunus m’ola? Hagg yolunda üzgün olan, Tereziden düzgün olan, Bir séhirli güzgüm olan, Sirr sahlayan Yunus m’ola? Yadlaşarsag babamıza Küller olar tepemize, Bir ses yétdi obamıza – Soraglayan Yunus m’ola?! Çok erken oldu bu gidiş hem de çok erken… Candan sevdiği, ömrünü adadığı Karapapaklar’ı buydu şimdi üzen, inciten, yasa gark eden… Öğrencisi Gazeteci, Şair, Yazar Rafig Hümmet, için için ağlayıp: Boş görerek yüvasını, Tutdum mehebbet yasını Valéh hezin havasını Çaldı menim üreyimde derken Valeh Müellim, O’na ve sevenlerine önceden cevabını hazırlamıştı sanki: Dünyadan géderik – izimiz galar, Söhbetimiz galar, sözümüz galar Ne geder yansag da, küle dönsek de, Hardasa, kül altda közümüz galar Görklü Tanrı bilir kimin ne kadar ömür süreceğini İster uzun ister kısa sürsün hayat; boyun büker, boyun sunarız buyruğuna Allah’ın elbet: Küllü nefsin zaikatül mevt! (Her canlı ölümü tadacaktır) Ali İmran Suresi 185 Ayet Valeh HACILAR’ı Türkiyedeki bütün bilim insanları gibi ben de meslektaşım Cengiz ALYILMAZ vasıtasıyla tanıdım 20 yıla ulaşan bir dostluk yalnız bizleri değil ailelerimizi de bağladı birbirine… Üstelik dostlarımız, arkadaşlarımız da dost, arkadaş oldular birbirleriyle… Sevinçte ve kederde birlikte olduk hep… Yaşanan / yaşatılan acıları, çekilen / çektirilen sıkıntıları gönlümüzde ruhumuzda birlikte hissettik hep… Bir farklı bağ vardı sanki HACILAR Ailesi’yle aramızda… Allah’ın lütfuydu bu dostluk sanki… Bilinsin diye Gürcistandaki Türkler, Karapapaklar, Terekemeler… Duyulsun, işitilsin diye sesleri… Doktora tezi olarak hazırladığım çalışma1 da dikkatleri çekmek içindi zaten Karapapak Élleri’ne… Her sözcüğünde, her satırında benim kadar emeği vardı Valeh Müellim’in… Sonra projeler yapıldı Gürcistandaki Türkler’in Dünü Bugünü ile ilgili olarak… Gürcistan’da Valeh Müellim ve ekibi Türkiye’de Cengiz Bey ve ekibiyle iş birliği, güç birliği yaptılar atalar mirasını ortaya çıkarmak için Yordu zaman zaman suyun başını tutanların, yetkililerin, (sözde) ilgililerin ilgisizliği Cengiz Bey ve ekibini … “Garslı Gardaşım Cengiz ALYILMAZ”a ithafıyla başlayan “Seni” başlıklı şiirinde olduğu gibi o anlarda Valeh Müellim’in şiirleri güç verdi bizlere… Çıkamadık bir daha Karapapak Élleri’nden: Dost yolunda Borçalının Yolları yohlayar seni, Gözelliyi göz ohşayar, Könülden ohlayar seni Gören tutar ellerinden, Doyammazsan dillerinden, Çıhammazsan éllerinden Torpağı bağlayar seni Yollar uzak yoldu déme, Yolçusu yoruldu déme, Valeh’e yad oldu déme Gelbinde sahlayar seni Her gidenin ardından âdet olduğu üzere bir şeyler söylenir hep Üstelik de tanıyan tanımayan, yanan yanmayan birçok kimse de kendini göstermek için bu gidişi fırsat bilir… Gidenin neler yaşadığı, çektikleri, idealleri, hayalleri… hep onların bilgisi dahilinde olmuş sanki … Onlar dolaşmışlar bütün Karapapak Élleri’ni adım adım Valeh Müellim’le sanki… Ortak olmuşlar onun yaşadıklarına ve çektiklerine sanki… Dr Semra ALYILMAZ Borçalılı Bilim Adamı, Eğitimci, Şair Valeh Hacılar Hayatı - Sanatı-Şiirleri (Ankara, 2003; VI+277 s, Devran Yay) Valeh Müellim, çok şükür ki, sevdikleriyle, seçtikleriyle, yahşılarla beraberdi hep… Her şeyin en iyisini, en güzelini sevdikleri için, seçtikleri için, halkı için düşünürdü hep… Kendine defalarca milletvekilliği teklif edildiğinde bir bilim adamı olarak “élsizleri elli eden; dilsizleri dilli eden ne yazık ki, şimdilerde élinden dilinden edilen Karapapaklar”ın bilimsel arenada eli ve dili olmayı tercih etti O Sağlığını hiçe sayarak, bir ömre birkaç ömür sığdırarak çalıştı O Yoksa nasıl çıkardı ortaya Türk halk bilimi, Türk mitolojisi, Türk dili ve edebiyatı, Türk tarihi ve kültürü ile ilgili 20’yi aşkın eşsiz kitap ve 200’ü aşkın birbirinden özgün makale? 2 Dünyanın dört bir yanında (Gürcistan’da, Azerbaycan’da, İran’da, Türkiye’de, Özbekistan’da, Kırgızistan’da, Kazakistan’da, Tuva’da, Rusya’da, Amerika’da…) yetiştirdiği öğrenciler ve ekip arkadaşları gerçekleştirecekler bir bir arzularını, ideallerini… Onlar yayımlayacak imkânsızlıklar yüzünden yayımlayamadığı kitaplarını… Onlar yayımlayacak halktan ve arşivlerden derleyip, araştırıp inceleyip yazdığı eserlerini… Onlar açacak hayalini kurduğu “Uluslararası Türk Dünyası Dede Korkut Üniversitesi”ni Borçalı’da… Onlar Şenlik Baba’nın, Heste Hesen’in Türkülerini söyleye söyleye gidip gelecekler Kars’tan Çıldır’dan Borçalı’ya, Karayazı’ya Başgeçit’e… Asenalar, Valehler, Ümitler, Sencerler, İlbilgeler, Zeynepler, İlaydalar, Orkunlar, Orhanlar… hünerli Türk gençleri ümidimiz olup “Yaddaşların Aslanı”nın, “Kahramanlık Destanı”nın adını Valeh Müellim’i ve onun fikirlerini sonsuza kadar yaşatacaklar: Men daş déyil, yaddaşların aslanıyam Guruca bir daş bilse de çohu meni Hüner dolu gehremanlıg dastanıyam, Hünerin var - aç, varagla, ohu meni! Ruhun şad olsun Hocam… Mekânın cennet olsun Hocam… Yüceler Yücesi Allah, çok sevdiğin Peygamber Efendimiz’e komşu eylesin seni … Ömür yoldaşın Ruhsare Abla, senin adına sanına layık bilge oğulların Fahri ve Namık başta olmak üzere HACILAR Ailesi’ne ve bütün sevenlerine sabırlar ihsan eylesin; hayırlı ömürler bağışlasın Allah… Gürcistan Türkleri’nin, Karapapak Élleri’nin, Odlar Yurdu Azerbaycan’ın ve bütün Türk dünyasının başı sağ olsun… 2 Ord Prof Dr Valeh HACILAR’ın hayatı, eserleri ve Türklük bilimine katkıları ile ilgili olarak bk: Cengiz ALYILMAZ, Valeh Hacıların Türklük Bilimine Katkıları ve Yeni Kitabı: Heste Hasan, Karadeniz Araştırmaları Dergisi (Karadeniz Araştırmaları Merkezi), C 6, S 23, Ankara, 2009, s 117-127 not : Böylesi değerlerimizi geç de olsa tanımamızı sağladıkları için Cengiz Alyılmaz beyefendiye de sevgi ve saygılarımı sunuyorum Valeh beyefendinin adında , kendini Türk milletine adamış ve Rab'bimize kavuşmuş diğer Türk değerlerimize rahmet ve mekanlarının aydınlıklar içinde ışıl ışıl olmasını diliyorum adlarını bilmediğim / öğrenmediğim için utandığım tüm ata büyüklerimden özür diliyorum ve önlerinde şapkamı saygı ve gururla çıkarıyorum ve Türkiye yazılı ve görsel basını kınıyorum Kırçiçeği51 |
|