Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
genel, lübnanın, özellikleri

Lübnanın Genel Özellikleri

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Lübnanın Genel Özellikleri



DEVLETİN ADI: Lübnan Cumhuriyeti
BAŞŞEHRİ: Beyrut
YÜZÖLÇÜMÜ: 10400 km2
NÜFUSU: 2900000
RESMİ DİLİ: Arapça
DİNİ: İslam, Hıristiyan, Dürzi
PARA BİRİMİ: Lübnan Lirası

Güneybatı Asya’da ve DoğuAkdeniz kıyısında bulunan bir Ortadoğu devleti Lübnan’ın kuzey ve doğusunda Suriye, güneyinde İsrail ve batısında Akdeniz bulunur

Dinleri, ırkları ve kültürleri birbirinden çok farklı olan insanların yaşadığı, bitki örtüsü ve iklim bakımından da tezatlara sahip, karışık bir ülkedir Bu yüzden Ortadoğu’nun İsviçre’si sayılır

Tarihi

Lübnan’ın en eski tarihi Fenikeliler’le başlar Fenikeliler’den sonra Lübnan’a sırasıyla asurlular, Yeni Babilliler, Persler, Makedonyalılar ve Romalılar sahip oldular

Hazret-i Ömer zamanında, 643 yılından itibaren Suriye’nin fethi için gönderilen İslam orduları, aynı tarihlerde Lübnan’ı da fethetti Bu arada Suriye’den göç eden Maruni Arapları, Lübnan Dağlarının kuzey bölgelerine yerleştiler Bugünkü iç karışıklıkların sebebi olan Dürziler ise on birinci yüzyılda güneyden Lübnan’a girdiler

Lübnan daha sonra Haçlı saldırılarına maruz kaldı ve birçok küçük Haçlı devletçikleri kuruldu Bunlar da Memlukler zamanında özellikle Baybars ve Kalavun dönemlerinde temizlendi

Osmanlı Devletinin ilk olarak Müslümanların halifesi ünvanına da sahip olan padişahı Yavuz Sultan Selim Han, 1516 ve 1517’deki Mısır Seferi sırasında Memlük Devletine son vermiş ve Lübnan’ı da Osmanlı sancağı yapmıştı

Osmanlı adalet ve idaresindeki Lübnan, özel bir statüye sahipti Otonom idare sistemiyle yönetilirdi ve ayrı bir vergi (haraç) sistemine tabiydi Dolayısıyla Lübnan, refah seviyesi yüksek, türlü kolaylıklara sahip ve harplerden uzak bir halde sakin bir sancaktı Komşu bölgelerin insanları akın akın Lübnan’a göç ederek nüfusu arttırmaya başladı Bu kadar rahatlığa rağmen Fakreddin Maan adlı bir Dürzi yönetiminde iken, Osmanlı Devletiyle münasebetleri bozuldu Maan, 1613’te Osmanlı ordusunun korkusuyla İtalya’ya kaçtıysa da 1618’de geri döndü Mısır’a kadar sınırlarını genişletti Nihayet 1633’te gerekli cezası verildi

1799’da Napolyon’a karşı Akka’da, Lübnan idarecilerinden olan Başir-II muharebe ederek Fransızlar bozguna uğratıldı Lübnan tam 402 yıl Osmanlı idaresi altında kaldı Son dönemlere doğru Lübnan’da sayıları artan Dürzi ve Maruniler, isyanlar çıkarmaya başlamıştı Fransızlar Marunileri, İngilizler ise Dürzileri destekliyorlardı Nihayet Birinci Cihan Harbi sonunda Lübnan, Fransız mandası altına girdi 1926’da çıkan Dürzi Atraş Paşa isyanı büyük bir katliam sonucu bastırıldı

Kıtalara hakim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün bölgelerde olduğu gibi Lübnan’da da idari sistem tamamen bozularak karışıklıklar arttı Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında Osmanlı Devletinin en büyük ve en gelişmiş şehirlerinden biri olan Beyrut, savaş alanına döndü 1941’de Fransa mandası altında bağımsız oldu 1943’te manda da kaldırıldı, seçimler yapıldı Hükumet ve idari sistemde dinlerin eşit etkisi esas olmak üzere hazırlanan Milli Pakt (1943’te) kabul edildi

Buna göre, Lübnan batı ile dost olan Arap Birliği üyesi bir devlet oluyordu 1945’te Birleşmiş Milletlere katıldı

Arap-İsrail Harbinde,Arap devletleri safında İsrail’e taarruz etti Harbin sonunda yurtsuz kalan 400000 Filistinli, Güney Lübnan’da mülteci kamplarına alındı Bugün dış güçlerin müdahalesi ile Lübnan iç savaşı, tedavisi mümkün olmayan kangren haline gelmiştir 1975’ten bu yana iç savaş muhtelif şekiller değiştirerek devam etmektedir

Fiziki Yapı

Güneybatı Asya’da 33°-35° kuzey enlemleri ve 35°-36° doğu boylamları arasında yer alan Lübnan, ismini, “Beyaz Karlar” manasına gelen Lübnan Dağlarından alır

Küçük bir ülke olmasına rağmen fiziki yapı oldukça farklıdır Kuzeyden güneye 217 km uzunluğa ve doğudan batıya 32 ila 80 km kadar genişliğe sahip olan ülke, başlıca dört bölgeye ayrılabilir: Kıyı bölgeleri, Bekaa Vadisi, Lübnan Dağları, Antil Lübnan Dağları Kıyı bölgeleri verimli olup, nüfusu kalabalık olan tarım alanlarıdır Önemli ticaret merkezleri buradadır

169 km uzunluğunda ve yaklaşık 10-56 km genişliğindeki Lübnan Dağları denizin yanısıra uzanır Yükseklikleri kuzeyde 3100 m ve Beyrut civarında ise 2500 m’ye ulaşır Bu dağları yer yer yaklaşık 300 m derinliğindeki kanyonlar kesmektedir Bu dağlara paralel olan Anti-Lübnanlar ise Suriye sınırını teşkil ederler

Lübnan Dağlarının sona erdiği yerde yaklaşık 180 km uzunluğunda ve 10 ila 16 km genişliğindeki Bekaa vadisi yer alır Kuzeydeki Oronte ve güneydeki Litani nehirleri buradan doğar

10400 km2lik yüzölçümü olan Lübnan’ın en yüksek yerleri Kurnet-es Sauda ve 2814 m ile Hermon Dağıdır İki nehrin kaynaklarını ayıran Baalbek bölgesi ise yaklaşık 900 m yüksekliğindeki Bekaa Vadisinde yer alır

İklim

Tıpkı fiziki yapısı gibi iklimi de farklılık arz eder Çok değişken olan iklimi, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise yağışlı geçer Yaz ayları sıcaklık ortalaması yaklaşık 30°C iken, kışın 11°C olur Lübnan Dağlarının batı etekleri yılda ortalama 1270 mm yağış alırken, Anti-Lübnan’da bu rakam çok daha düşüktür Dağların zirveleri sürekli karla kaplı olup, kış mevsimi hiç bitmez Bekaa Vadisi ise yaklaşık 380 ila 635 mm yağış alır Bu bölgede kışlar soğuk, yazlar kurak ve sıcak geçer

Tabii Kaynakları

Lübnan yeterli yeraltı kaynaklardan mahrum olup, sadece toprakları nisbeten verimlidir Bu toprakların % 32’si daimi ekim alanıdır Bunların da ancak % 21’i sulanabilmekdedir Topraklarının % 35’i üretim potansiyeline haiz ise de su kaynaklarının kıtlığı yüzünden kullanılamamaktadır Sadece yaklaşık 68000 hektarlık bir arazi sulanabilmektedir

Lübnan diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi, petrolce zengin ülkelerden biridir Bunun dışında diğer madenler hemen hemen yok gibidir

Lübnan Dağlarında önceleri limon ve sedir ağaçları pek fazlaydı Öyle ki sedir ağacı Lübnan’ın sembolü olmuştu Fakat bugün bu özellik oldukça azalmıştır Lübnan ormanlarının kerestesi çok makbuldür

Nüfus ve Sosyal Hayat

Birçok etnik grubun birarada bulunduğu Lübnan’da, bütün Batı Asya ülkesinden insanlar mevcuttur Bu duruma, Osmanlı Devletine bağlı olarak yaşadığı 402 yıl boyunca sahip olduğu özel statüsü sebep olmuş denilebilir Değişik zamanlardaki istila ve göçler, Haçlı Seferleri, iç çatışmalar, cihan harpleri, Avrupalıların istila emelleri ve günümüzdeki süper güçlerin karmakarışık olan Ortadoğu’yu ellerine geçirme arzuları küçük bir Ortadoğu ülkesi olan Lübnan’ı mozaik taşına çevirmiştir Bu yüzden nüfusun yarıdan fazlası yabancı kaynaklıdır

Diğer özelliklerinde olduğu gibi din ve dilde de Lübnan karışıklık arz eder Nüfusun % 50’den fazlası Müslüman ise de bunun bir kısmı Şiilerden meydana gelir Diğer önemli büyük topluluk Hıristiyanlar olup, çoğunluğu Katoliktir Arap ırkına mensup olan Maruni Hıristiyanları oldukça fazladır Ayrıca Melehitler, Ermeniler, Gregoryanlar ve Suriye Ortadoksları da mevcuttur Üçüncü büyük grup ise, Dürziler olup, sayıları 80000’i bulmaktadır

Yaklaşık 2900000 nüfuslu bir ülke olan Lübnan’da kilometrekareye 279 kişi düşer ve çoğunluğu resmi dil olan Arapçayı konuşur Ayrıca Türkçe ve Ermenice de konuşulur Bunun yanında Fransızca da oldukça yaygındır

Nüfusun % 90’ı Arap, % 6’sı Ermeni olup, diğerleri karışık ırklardandır Nüfusun % 75’i okur yazardır Devletin açtığı ve içinde Türkçe öğrenim de yapılan Beyrut Üniversitesinden başka Amerikan ve Arap Üniversiteleri de mevcut olup, genellikle İngilizce, Fransızca ve Arapça öğrenim yapılır

Günümüz Lübnan’ı kardeş kanı dökülen ve her an iç harbin eşiğine gelebilen bir ülkedir Emperyalist ülkeler, geçmişte olduğu gibi bugün de “böl-parçala-yut” prensibiyle Lübnan’ı bölme çabasındadır Bugün Lübnan’da birçok milis kuvvetleri bulunmaktadır Halen Lübnan’da yaklaşık 400000 Filistinli mülteci, kamplarda kalmaktadırlar

Hıristiyan dünyası Haçlı zihniyetinden asla vazgeçmiş değildir Evvelce Katolikler Fransızlarca ve Ortadokslar Ruslarca ve Dürziler İngilizlerce destekleniyordu Durum bugün için de aynıdır Hıristiyan gerillalar Avrupalılarca destek görmekte, İsrail ve Suriye birlikleriyle birlikte Lübnanlı Müslümanlara ve Filistinlilere küçük Haçlı seferleri düzenleyerek kan ve ölümün sembolü olmaktadırlar

Bugün Lübnan’da 7 ayrı ordu vardır; bunlar (50 bin kişilik) İsrail, (20 bin kişilik) Hıristiyan Falanjist, (12 bin kişilik) Lübnan, (30 bin kişilik) Suriye, (7 bin kişilik) Hür Lübnan, (15 bin kişilik) Filistinli gerillalar ve (7 bin kişilik) Amal ordularıdır Ayrıca barış gücü de mevcuttur (1993) Dolayısıyla Lübnan her an patlamaya hazır bir barut fıçısı görünümündedir

1975’te başlayan iç savaştan bu yana silahlı çatışmalar, bu kadar fazla asker ve sivil teşkilatlar bulunması dolayısıyla zaman zaman artmış ve ateşsiz bir gün hemen hemen hiç geçmemiştir

Siyasi Hayat

Lübnan parlamenter cumhuriyet rejimi ile idare edilir Beş idari bölgeye ayrılır Dört yılda bir seçilen 99 üyeli bir meclis bulunur Devlet Başkanı, Maruni Hıristiyanlarından olmak üzere altı yıllığına seçilir Hükumeti kuran başbakan, Sünni Müslümandır Meclis başkanı ise Şii’dir

Her ne kadar meclis sandalyeleri kontenjana tabi ise de, milletvekilleri oldukça karışık dini topluluklarca seçildiğinden mecliste belli bir dini topluluğun çoğunluğu elde ettiği pek görülmez

Politik partiler din farklılıklarını göz önüne alarak hareket etmektedirler Bugün Lübnan’da Sağcı Falanjistler (Hıristiyanlar), sağcı Müslüman Kardeşler, Yoksunlar Hareketi, Sosyalist Parti, Baasçılar, Iraklı Baasçılar, Nasırcılar, Komünistler, Sünniler, Şiiler olmak üzere çok sayıda grup vardır Bunlardan başka Maruni keşişlerinin idare ettikleri Sedir Savunucuları Cephesi ve Maruni Birliği Milisi ve yedi ayrı ordu, hususi milis kuvvetler ve Ermeni teşkilatları bulunmaktadır

Ortadoğu’nun ticaret ve turizm merkezi iken 1975-1976 iç harbinden bu yana savaş, terör, kan ve barut içinde kalan ve imha olan Lübnan’da 80000’in üzerinde yabancı asker vardır

Ekonomi

Ortadoğu’nun ekonomik bakımdan en gelişmiş ülkelerinden biridir Lübnan ekonomisine özel teşebbüs hakim olup, ülke liberal iktisat sistemini uygulamaktadır

Halkın çoğu tarımla uğraşır, bununla beraber milli hasılanın % 35’ini ticaret ve % 13’ünü de imalatçılık meydana getirir Lübnan ekonomisi özellikle 1950’den sonra gelişme göstermiştir Serbest pazar olması, Lübnan’ı, Arap Ortadoğusu’nun ticari ve mali merkezi haline getirmiştir Kişi başına düşen milli gelir, 884 dolardır Daha çok İtalya, Fransa, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün ve Suriye ile ithalat ve ihracat münasebetleri içerisindedir

Temel gıda mahsülü (Creal) olmakla beraber, buğday, arpa, muz, üzüm, şekerkamışı, zeytin, patates, pamuk ve çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilir Tarım ürünleri temel ihraç maddeleri olup, bunların yanında yünlü eşyalar, deri ve çimento da satılır Bunlara karşılık dışardan endüstri hammaddeleri, makina, çeşitli eşyalarla hayvan ve hayvani ürünler ithal edilir Gıda, şeker, tekstil, çimento ve petrol endüstrileri mevcuttur İki büyük petrol boru hattı Lübnan’da son bulur Bu yüzden petrol ve transit taşımacılıktan Lübnan büyük karlar sağlamaktadır

Bunlardan başka mobilya ve kağıt endüstrileri çok önemlidir Lübnan, en fazla geliri, transit taşımacılıktan elde etmektedir Beyrut, dünyanın önemli ticari ve mali merkezlerindendir Normal devrelerde ticaret ve bankacılık merkezi olduğu gibi, aynı zamanda Arap Ortadoğusunun dağıtım kapısıdır Hava ulaşımı ağırlıkta olmak üzere, transit taşımacılığın üçte ikisi Beyrut’tan geçmektedir Fakat bu özellikleri iç savaşlar sebebiyle sarsılmaktadır

Lübnan’ın diğer önemli gelir kaynaklarını mücevherat satımı ve turizm teşkil etmektedir Elektrik enerji ihtiyacının büyük bir kısmını Litani Nehri üzerindeki Karun Barajından sağlamaktadır

Ülke mükemmel bir karayolu şebekesine sahiptir Ayrıca 420 km’lik demiryolu da vardır Sayda, Beyrut ve Trablus limanlarına her türlü gemi yanaşabilmektedir Beyrut havaalanı ise Ortadoğu’nun işlek hava limanıdır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.