![]() |
Ağıt |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() AğıtAğıt, genellikle bir ölüm’ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü’südür ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihin herhangi bir döneminde yaşanmış olaylar hem iyi, hem de kötü yönleriyle bu olayları yaşayan toplumun veya milletin kültür ürünleri içinde yansıtılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz bu bildirimizde yakın dönemde Türk insanının yaşadığı önemli tarihi olaylar ve bunların halk yaratmalarından ağıtlara nasıl yansıdığını ele alacak ve yazılı tarih yanında, ağıtların da yazılı olmayan tarihi belgeler şeklinde halkın yaşanan olaylar karşısındaki üzüntü ve tepkisinin nasıl dile getirildiğini tartışacağız ![]() Bildirimizin asıl konusuna geçmeden önce, ağıt ve ağıt söyleme geleneğinin kültürel derinliği ile coğrafi boyutları hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir ifadeyle ağıtları şöyle tanımlamak mümkündür: “Yüreğin titreyişi sonucu söylenilen ve milli şiirlerimizin en dokunaklısı olarak adlandırdığımız ağıtlar, ölenin ardından dökülen gözyaşları ve çekilen gönül ıstırabının acı dolu terennümleridir ![]() ![]() Türk kültüründe oldukça köklü bir maziye sahip olan ağıt ve ağıt söyleme veya ağıtçılık geleneği, çeşitli Türk boyları tarafından günümüze kadar yaşatılan ortak en eski geleneklerden birisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhun Âbideleri’nde “Sıgıt” ve “Sıgıtçı” olarak gördüğümüz ağıt ve ağıt söyleme geleneği, Türk boylarındaki dil ve gelenek farklılaşması ile geniş bir coğrafyaya dağılma sebebiyle çeşitli kelimelerle adlandırılmıştır ![]() ![]() Çin Halk Cumhuruyeti’ ne bağlı Doğu Türkistan’ da yaşayan Uygurlar ağıt türü şiirlere “Mersiye koşukları”, Kuzey Kafkasya’ da yaşayan Kıpçak lehçesiyle konuşan Karaçay - Malkar Türkleri; “Küv”, Kerkük Türkleri; “Sazlamağ”, Kırım Tatarları; “Taqmaq” adını vermektedirler ![]() Ağıt kelimesinin Almanca’da karşılığı “totenlage”, Fransızca’da “élégie”, Rusça’da “plaç, priçitaniya”, İngilizce’de “lament” kelimeleridir ![]() Geçmişi anlamak için tarihi bilmek yeterli olmayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halkın duyduğu üzüntü, keder ve sıkıntıları en iyi şekilde yansıtan halk yaratmaları içinde belki de en önemlisi ağıtlardır ![]() ![]() ![]() Türkiye Türklerini en fazla etkileyen ve hemen her aileden bir veya birkaç bireyin kaybedildiği önemli tarihi olaylardan biri de Türk Kurtuluş Savaşı’dır ![]() ![]() ![]() Şafak söktü tan yerleri atıyor, Tren gelmiş acı acı ötüyor, Kardeşim şehit olmuş yerde yatıyor, Ak elleri kızıl kana batıyor ![]() Ağıdın devam eden aşağıdaki mısraları, kardeşinin şehit olmasıyla kendisinin kimsesiz ve yalnız kaldığını düşünen ağıtçı kadının sözleri “feleğe sitem” ile doludur ![]() İlkbaharda her çiçekler bezeri, Sonbaharda döker yaprak gazeli, Kardeşim şehit olmuş nerde mezarı? Felek beni taşa çaldı neyleyim ![]() Felek sille vurdu ben oldum sersem, İyi olmaz dediler her kime sorsam, Varsamda hekime muayene olsam, İyi olmadık derdi hekim neylesin ![]() Ben gurbeti geze geze yoruldum, Evvel altın idi şimdi pul oldum, Değer bilmez kötülere kul oldum, Felek beni taşa çaldı neyleyim ![]() Kanatlarım yoktur çırpınıp uçmaya, Dizlerim tutmuyor karlı dağlar aşmaya, Ellerim ermedi helallaşmaya, Felek beni taşa çaldı neyleyim ![]() ( Yaldızkaya1992: 36) Çanakkale Savaşı’nda; birçok eli kalem tutan, okur-yazar Türk genci şehit olmuş, niceleri sakat kalmıştır ![]() Çanakkale derler yeşil gavaklı, Mollaların mürekkebi boyaklı, Neçe gulların var ağaç ayaklı, Ağaç ayağınan gelsen n’olurdu ![]() Çanakkale derler yeşil söğütlü, Neçe molla getti eli divitli, Bi mektup atayım üstü tahütlü, Mektubum ordunu bulur m’ola ![]() Ağılıdır Çanakkale goyağı, Babamoğlu dizlerimin dayağı, İrengide bana benzer bayağı, Gurbanlar olurum babamoğluna ![]() Edem gözelidi gıyıdan getmiş, Sürek öküz gibi boynunu bükmüş, Şu gevur dinsizi denklemiş atmış, Acep babamoğlun yudular m’ola ![]() Yumadan gabire godular m’ola ![]() (Yaldızkaya 1992: 39) Derlediğim bir başka Çanakkale ağıdı da, Suvermez köyünden Devecioğulları sülâlesinden, Macar Lâkaplı Salih’in Çanakkale’de şehit olmasıyla, annesi tarafından yakılan ağıttır ![]() Hucûm demiş Alamanın zabiti, Yavrumun kefeni asker kabutu, Salına girmeye yoktur tabutu, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola ![]() Topun dumanı da ağmış havaya, Gözlerim yavrumu dönmez sılaya, Goltuğuna girmiş çifte sıhhıya, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola ![]() Çanakkale nerde, Suvermez nerde? Her ana dayanmaz bu zalim derde, Ahmed’in babasız eğlenmez evde, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola Derinimiş Çanakkale deresi, Goygunumuş şehidimin yarası, Acıya dayanamaz garip garısı, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola ![]() Senin yavrum beşik ile belede, Yâdigarın galdı yavrum geride, Bir gelin eğlenmez ıssız bir evde, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola ![]() Bir günüm doğarda bir günüm batmaz, Şu ıssız evlerde bir gelin yatmaz, Oğlumun yerini kimseler tutmaz, Yoksa yavrum seni vurdular m’ola, Kefensiz gabire goydular m’ola ![]() (Yaldızkaya 1992: 37) Öyle ağıtlarımız var ki; Edirne’de, Yemen’de, Kudüs’te kalanları anlatır ![]() Yedi gardaşıdık gazada ünlü, Hep gara bıyıklı yüzleri benli, Zeybek şalvarlı da hep çuha donlu, Ben bu derdin hangisine yanayım, Zencirler zapdetmez benim gönlümü ![]() Halil yoğun güder içi guzulu Ali haba geyer golu sızılı, Gadir’in çocuklar gara yazılı Ben bu derdin hangisine yanayım, Zencirler zapdetmez benim gönlümü ![]() Ali ağam Edirne’de oldu şehit, Garabıyık Yemen’de ünlendi yiğit, İbik Ağam Kudüs’te kaldı bi büyük, Ben bu derdin hangisine yanayım, Zencirler zapdetmez benim gönlümü ![]() Âşık olsam ağır ağır söylesem, El kaldırsam şu gönlümü eğlesem, Şu gönlümü gıl ipinen bağlasam, Ben bu derdin hangisine yanayım, Zencirler zapdetmez benim gönlüm ![]() (Yaldızkaya 1992: 41) Birleşmiş Milletler Kararıyla; 1950 Yılında, Güney Kore’ye yardım amacıyla, General Tahsin Yazıcı komutasında 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’nun birçok yöresinden olduğu gibi, Emirdağ’dan da Kore’ye gidip de dönemeyenlerden birisi de Balişoğlu Eyüp Can’dır ![]() ![]() ![]() İzmir’den mi kalktı Kore’ye gemi, Gemi gurban olam getir Eyüb’ü, Çok ağlattın anan ile Baliş’i, Kore senin vatanın mı, yurdun mu? Gayıbıdın oğlum şehit oldun mu? Şubeye vardım da künyen okundu, Emirdağ’ı başımıza yıkıldı, Dostumuz ağladı, düşman bakındı, Dön gel oğlum dön gel kurban oluyum, Sana kırk belikli gelin alıyım ![]() Köprüden ağrında gel bir görüyüm, Görüyüm de gadın oğlum ölüyüm, Apdil’i yerine vesek veriyim, Bir günüm doğar da bir günüm bat ar ![]() Kore dağlarında aslanım yatar ![]() Kardeşinin şehit olması üzerine bacısı Zehra’da uzunca bir ağıt yakar ![]() ![]() ![]() Kore’ye gidiyor bir uzun çığra, Allah’ın aşkına Eyüb’e uğra, Eyüp bize biz Eyüb’e doymadık, Gelin alıp çeyizini dökemedik, Ufacıktır şu Kore’nin evleri, Benim gardaşımdır küçük beyleri ![]() (Yaldızkaya1996: 6) Millî Kahraman Gâzi Mustafa Kemâl Atatürk’ün mezarının İstanbul- Dolmabahçe sarayından Ankara’ya nakledilmesi sırasında, Emirdağ yöresinin ünlü ağıtçı kadını Döne Öksüz (Halide’nin Döne) tarafından aşağıdaki ağıt yakılmıştır ![]() ![]() Sana diyom sana Mustafa Kemâl, Riyakâr kulların yalandan yanar, Bu dünyada senin başına döner, Saraya gel Gâzi baba saraya, Sen düşürdün bir soğukluk araya ![]() Işık dünya başımıza dar geldi, Gâzi baba hepisinden zor geldi, 1947 Yılında, Emirdağ’ın Başkonak (Kolanşam) köyünün Arzılı mahallesine bir askerî uçak düşer ![]() ![]() ![]() ![]() Duman durmuş Arzılı’nın dağına, Yol (y)ıramış varamamış köyüne, Haber verin âşiretinin beyine, Gurbanlar olurum yaralı beyim, Arzılı buraya aralı beyim ![]() Yeni çıkmış subayın da birisi, Telde galmış saçların derisi, Duydum’ola anasıynan garısı, Gurbanlar olurum yaralı beyim, Tayyare buraya aralı beyim ![]() (Yaldızkaya 1992: 88) Sonuç olarak; ağıtlar kişilerin özgeçmişleri olduğu gibi, bir bakıma toplumların da özgeçmişidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kitaplarda değil türkülerde ara Yemen’i, Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni ![]() KAYNAKLAR: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|