Kadın beyni

Yazarlar / Serdar Turgut
Kadın beyni
serdarturgut@aksamcomtr




Aslında bu yazıyı, başlığın bir oksimoron oluşturduğunu belirterek hemen şu anda bitirebilirdim (oksimoron yan yana kullanıldığında anlamsızlık ortaya çıkaran kavramdır) Ama bunu yapmayacağım, çünkü kadın beynini anlamaya neredeyse hayatını vermiş bir insan olarak böyle bir kolaycılığa başvurmak bana yakışmaz diye düşündüm Rana ile birlikteliğimiz boyunca kadın beyni konusunda kafam daha da karıştı Önceden bildiklerimi de unuttum Çünkü bu dünyada ben ‘rüyamda bana neden öyle konuştun’ temalı kavgaya kurban edilebilmiş bir kocayım Bu konuda dünyada ‘kimse bana üstünlük sağlayamaz’ diye düşünüyorum Yaşadığım tüm travmalara rağmen kadın beynini anlamakta pes etmedim, yıkılmadım ayaktayım


Kadın beyninin bir oksimoron olmaya en fazla yaklaştığı dönem hamilelik dönemiymiş Çünkü hamilelikte kadınların beyni yüzde 8 oranında küçülüyormuş ve eski boyutuna da doğumdan sonra altıncı aya kadar gelmiyormuş Şimdi soruyorum; böyle büyüyüp küçülebilen bir organa güvenilebilir mi sizce? (Soruyu yeniden düşünüp formüle etmem gerektiği yolunda kuvvetli şüphelerim var Bu da bilinsin) Bence bu tür bir organa katiyen güvenilemez hem de hiç Derler ki;-kimin dediğini de sormayın çünkü bilmiyorum- ‘kadını hamilelik döneminde tanımadan evlenmeyin sakın ha Bu bazı sosyal operasyonel sorunlar çıkarsa da evleneceğiniz kadını tam ve kesin tanımanız için en iyi yoldur’ Sakın ha bunu tavsiye ettiğimi filan sanmayın Aslında yayın yönetmeni olmasaydım bunu kesinlikle tavsiye ederdim ‘Kadını önce hamile bırakın sonra isterseniz evlenin’ derdim ‘Bunu neden söyledin’ diyenlere de ‘evleneceğiniz kadını iyi tanıyın’ diye derdim Ama bunu şimdi demiyorum tabii ki Çünkü ben maalesef sosyal açıdan sorumlu ve halkın kültürüne saygılı bir yayın yönetmeniyim


Kadının hamilelikte beyninin yüzde 8 oranında küçülmesi bilgisini son günlerde Amerika’da hayli tartışma yaratmış bulunan ve best-seller listelerine de giren ‘The Female Brain’ adındaki kitaptan aldım (Yazarı Dr Louann Brizendine) Erkeklerin beynin büyüklüğü ile zeka düzeyi arasında bir bağlantı olmadığını bilmelerinde yarar var, çünkü normal koşullar altında erkek beyni kadın beyninden yüzde 9-10 arasında daha büyükmüş, yine normal zamanlarda erkekler kadınlardan daha aptaldırlar Bu yüzden de beyni şekil değiştirebilen bir yaratığa âşık olup evlenebilirler


Erkeklerin neden daha aptal olduklarına gelince Bu da kadın beyninin iki tarafı arasında daha çok bağlantı olmasına bağlı olabilir Erkeklerin beyninde ise bu bağlantılar daha az ve bir kısmı kopuk, bu yüzden de aptal olmasalar bile çoğu sakar olabiliyorlar Aralarında en aptal olanları da iyi futbolcu olabiliyor Çünkü insan ayağı, insan beyninden en bağımsız çalışabilen organlardan bir tanesi Felç geçiren her insan ilk önce yürümeyi öğrenir Kolunu kullanma ve konuşma daha zor geri gelir (en azından bu konuda argüman kabul etmiyorum tamam mı)


Kadınların beynin Platıunum Temporale adındaki bölümünde daha fazla hücre varmış Bu bölüm de lisanı algılama ve işlemden geçirmeye yarayan bölgeymiş İşte bu nedenle kadınlar günde 20 bin kelime kullanıyorlarmış Erkekler ise sadece 7 bin civarında Ayrıca kadınlar kelimelerin dışında jestlerle, kaşlarını filan kullanarak da sürekli bir komünikasyon içindeymişler (bunları yazar yazmaz Rana’nın bana sürekli olarak neyi komünike etmeye çalıştığını da merak ettim)


Bahsettiğim kitabın bence en yararlı bölümü; kadınların birbirleriyle konuştukları zaman beynin oxytocin adında bir sitimule edici hormon ürettiğini öğrenmem oldu Anlayacağınız; kadınlar birbirleriyle sohbet etmekten tatmin edici hisler alıyorlarmış Bu da birçok esrarengiz olayı açıkladı bana Artık bundan sonra ‘bu konuda neden konuşulur ki Böyle uzun ve detaylı konuşulabilir mi; olacak iş değil?’ türünden düşüncelere hiç rağbet etmeyeceğim, çünkü her şeyin bir nedeni var


Son fikir olarak da şunu anlatacağım; her beyin hayata kadın olarak başlarmış çünkü fetusun ilk sekiz haftasında her beyin, kadın beynindeki özelliklere sahip olurmuş Beynin iki tarafında hücreler arasında kadınlardaki gibi bağlantılar olurmuş, sekizinci haftada erkek beyni ile kadın arasındaki fark ortaya çıkarmış Çünkü fetousta alt taraflarda ince bir organ oluşmaya başlarmış Yumurtalıklar ortaya çıkarmış ve bunlar testesteron üretip beyne yollarlarmış Ve tabii ki erkek cinsinin aptallaşması o dakikada başlarmış ve o andan sonra da hiç durmazmış Şimdi aklıma geldi; benim yaşım ilerledikçe zekamın daha fazla çalışır hale gelmesini de bu teoriye uygun bir şekilde açıklamak mümkün olabilir