Vefâ, Neden Hep Başkasından Beklenir |
06-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Vefâ, Neden Hep Başkasından BeklenirVefâ, bir şahısta bulunabilecek en güzel sıfatlardan biri Vefâ, hatırlamak, yapılan iyilikleri aslâ unutmamak, üzerimizde küçük büyük hakkı bulunan kimselere karşı yapılması gerekenleri tam-tekmil yapmak demektir Cenâb-ı Hakk'ın bir ismi de, ‘el-Vefiyy'dir Sırlı bir kavramdır vefâ Büyükler, bu güzel kavram hakkında çok şeyler söylemişler Onların hepsini derleyip toparlamak ayrı bir konu Zâten böyle bir çalışma da ciltleri doldurur Bizim burada üzerinde durmak istediğimiz konu ise, bu güzel hasletin bizdeki bir tezâhürü Daha doğrusu onun yanlış kullanılışı Vefâ, gadr'in zıddıdır Vefâ bir hak ödeme olayıdır Tam-tekmil ödenmesi gerekeni ödeme demektir ‘Vefat' kelimesi de buradan türetilmiştir Bir can borcumuz vardır Allah'a, onu da vefatla öderiz “Vefiyy” hem hakkını veren, hem de hakkını alan demektir Vefâ, yapılması gerekeni yapmak demektir Sözünü tutmak, özünü unutmamak demektir Kendisine yapılan en küçük bir iyiliğe karşı bile, en büyük fedâkârlığı sergileyebilmek demektir Vefâ, yıllar geçse de yapılan iyiliği katiyyen unutmama demektir Bütün bunlar ayrı konu Bunları, kendisine iyilik edilen kişi düşünmeli Ancak hiçbir kimse, kime iyilik yaparsa yapsın, kimseyi borç ve minnet altında bırakmamalıdır “Yâhu neden aramıyorsun?” Allah aşkına hep ben mi arayacağım Veya, hep başkası mı aramak mecbûriyetinde? Biraz da sen ara Neden karşı taraf hep arayıp, hep hâl hatır soran olsun Biraz da sen sor vefâ beklediklerinin hâl ve hatırını Küçük büyük, bu da ayrı konu Küçükler her zaman küçüklüğünü, büyükler de her dem büyüklüğünü bilmeli ve ona göre davranmalılar Âmennâ Bu da ayrı bir konu Ama benim vurgulamak istediğim, her kim olursa olsun, insanı tanıştığına bin pişman eden bu “borçlu bırakma” ve hep “vefâsız” damgası vurma sevimsiz tavırları Nedendir bilemiyorum, hele hele son zamanlarda vefâ hep başkasından beklenir oldu Çok duymuşsunuzdur, ‘falan vefâsıza selâm söyleyin; ona de ki İstanbul'da vefâ diye bir semt varmış; seni gidi vefâsız' vb Bu sözlerden damlayan ortak mânâ ise, vefâyı hep karşı taraftan bekleme tuhaf ruh hâleti Lütfen, çoğu kavramın içini boşaltıp bir kenara attığımız gibi, böyle yanlış tavırlarla vefâ kavramını da yıpratmayalım Vefâ, bizim dünyamızın bir gülüdür, çemenidir Vefâ, en güzel örneğini vefâ kahramanı Allah Rasûlü'nde (aleyhisselâm) gördüğümüz bir peygamber sünnetidir Vefâ, büyüklerin en büyük şiârlarından biridir Vefâ, hep başkasını borçlu görme, hep başkasından saygı-sevgi bekleme ruh hâleti aslâ değildir Vefâ, bir zamanlar yapmış olduğu iyilikleri başa kakma tavrı hiç değildir Vefâ, bir gönül zenginliğidir Vefâ, vicdan enginliğidir, vicdan genişliğidir Vefâda karşılık düşüncesi yoktur Zâten öyle bir şey vefâ olmaktan çıkar, metâ'ya dönüşür Vefâ, bir mânâda sadâkat, diğer bir anlamda da ihlâs demektir Âhirzamanda, helâl para ve bir de ‘sadîk-i vefiyy' denen vefâlı kimselerin, yani kardeşâne hareket eden samimî dostların pek az olacağından bahsediliyor rivâyetlerde Nitekim, gerçek vefâyı kendisinde bulduğumuz asrımızın büyük mütefekkiri: “Sizler benim için çok ehemmiyetlisiniz "Sıddîk-ı vefiy bu zamanda yoktur" diyenlere karşı sizleri gösteriyorum” (Barla Lâhikası) diyor Ancak vefâlı kimselerin, kimseyi vefâsızlıkla suçlama yetkileri olmamalı ve karşı tarafı da asla böyle bir borç altında bulundurmamalıdırlar “Niye aramıyorsun” diyor “Kardeşim, haklısın ama hangi birinizi arayayım ki, hele hele bizim gibi tebdil-i mekâna alışmış kişilerin her zaman herkesi arayabilmesi çok zor” Bir de bu hâlet-i ruhiye artık o noktaya varıyor ki, karşı tarafı hep suçlu ve hep vefâsız görüp ilelebet bu şekilde devam edip gidiyor Ve insanın, ‘ayıp işledim' mülâhazalarıyla artık bir daha o kimseyi göresi gelmiyor İnsanı böyle bir tekellüfe sokma hakkı kimsede olmamalı Evet vefâlı olalım, birbirimizi hep arayıp soralım, kardeşliği pekiştirelim ama kimseyi de suçlu görmeyelim Vefâyı da hep başkasından beklemeyelim Kaldı ki vefâ, sâdece arayıp sormak mıdır? Duâ etmek de vefâdır, uzaktan uzağa durumunu tâkip etmek de vefâdır, kalplere kökleşmiş dâimî sevgiler de… Vefâdan bahsediyorsak, öncelikle kendimiz vefâ gösterelim Neden hep karşı taraf arasın, neden hep arkadaşım selâm söylesin, neden hep o benim için bir şeyler yapsın, biraz da ben harekete geçmeli değil miyim? Yıllar önce yapmış olduğumuz küçük bir iyilikle veya yaşımız gereği önde olmamız hasebiyle bazılarının elinden tutmamızdan dolayı hep birilerinden vefâ bekliyor ve böylelikle karşı tarafı hep borçlu olarak görüyorsak bence hoş bir durum değil bu Hayır, vefâyı göstermesi gereken biri varsa, benim, sensin, biziz Hz Vefiyy'den vefâ umut eden, en büyük Vefâ Kahramanı'nın (aleyhisselâm) şefâatini ümid eden bizler vefâyı öncelikle kendi nefsimizde doyasıya yaşayalım ki, bu nimete mazhar olabilelim ve hep vefâ görelimEy nefsim! Bırak hep başkasından vefâ bekleyip durmayı Bırak, her zaman başkası arayıp sorsun şeytânî mırıltılarını Sen ara, sen sor, sen vefânı öde, sen sev, sen ver, sen yap, sen eyle Çünkü vefâya en muhtaç sensin Başkasının vefâsızlığı seni alâkadar etmez Bırak ve sakın suçlama kimseyi Senin vefâsızlığın yeter sana Baksana en büyük değerlerine karşı bile yeterince vefâ gösteremiyorsun Her şey bir yana, sen Rabbine karşı gereken vefâyı gösterebiliyor musun? Zannetmiyorum Ya Efendiler Efendisi'ne (aleyhisselâm) karşı Ya Üstâd'ına, diğer büyüklerine ve hocalarına karşı Ya arkadaşlarına göstermediğin vefâya da ne demeli? Evet işte gördün, en büyük vefâsız sensin Öğren de ondan sonra konuş Hep başkasını suçlayıp durma Başkalarının vefâsızlığını söylemek sana düşmez ve yakışmaz da O, onların bileceği bir iş Senin bilmen gereken bir iş varsa, o da senin vefâlı olmandır, öyle değil mi? Rabbim bizleri, “ve İbrâhîmellezî veffâ - Ve o çok vefâlı İbrâhim” (Necm, 53/37) diye tebcil buyrulan Hz İbrâhim'in ahlâkıyla ahlâklanmayı nasip eylesin Vefâlılar zümresine yazsın Vefâ gösterilmesi gereken büyük değerlerimize karşı da vefâ şuurumuzu uyarsın “Vefiyy” ism-i şerifi'nin sırrına erdirsin Rabbim bizi, ahdinde duran, afîf, zarîf, vefiyy, necîb, habîb, takiyy, beyânı şâfî, kelâmı vâfî, aklı kâfî, takvâ ve verâsı sâfî kullarından eylesin Vefâsızlıklarımdan şikâyet eden sevgili dostlar! Lütfen, beni bağışlayınız Vefâsızlıklarımı bağışlamanızı engin vicdanlarınızdan bekliyorum ve bütün vefâsızlıklardan dolayı da Hz Vefiyy'e sığınıyorum |
|