Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insanlığın, yüzkarası, öjenizm

İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM

Eski 04-13-2012   #1
tersinim
Icon7

İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM



Öjenizm genelde teori ya da inançların temel felsefelerine uygun olarak yorumlanıp tarif edilmiştir

Kimilerine göre öjenizm bir tür ya da ırkı düzeltme bilimidir

Kimilerine göre olumsuz karakterleri pasif ya da aktif yöntemlerle yok etmeye dayalı bilimsel ırkçılıktır

Bazıları öjenizmi insanların kalıtımsal değerlerini kıstas alıp, buna göre sınıflandırma yapan düşünce sistemi olarak tarif eder

Kimilerine göre öjenizm insanların biyolojik Islahıdır

Bir Hitler taraftarına göre öjenizm ortaya konan seçkincilik uygulamasıdır

Hitler'in üstün Alman ırkı yaratma çabaları ile ojenizmin bu eğilimleri aynı tarihlere denk gelir

Sonuçta öjenizmi şöyle tarif edebiliriz

Öjenizm toplumlarda sağlıklı öğelerinin çoğaltılması, sağlıksız öğelerin elenip azaltılması, böylelikle insan soyunun geliştirilmesini amaçlayan bir teori ve bu teorinin eyleme geçmiş halidir

Öjenizm biyolojik materyalizm ve sosyal darwinizmin de temellerini oluşturur

Öjenizmin tarihçesi: Öjenik kavramının ve uygulanmasının ortaya konulması eski Yunan filozoflarından Eflatun'a kadar uzanır

Nitekim doğumların devlet tarafından kontrol edilmesi gerekliliğini öne süren ve uygulamaya konulmasında büyük rol oynayan Eflatun’dur

Eski Yunanlılardan Spartalıların yeni doğan çocukları gelişkin, zayıf diye ayırdıkları, gelişkin zannedilenlerin yaşamasına izin verdikleri, diğerlerini öldürdükleri bilinmektedir

Eski yunanlılardan sonra unutulmaya yüz tutan öjenist görüşü Charles Darwinin evrim teorisiyle tekrar gündeme getirip canlandırdığı görülür

Charles Darwin ortaya koyduğu evrim teorisiyle canlıların doğal seleksiyon adını verdiği bir mekanizmayla güçlü canlıların güçsüzleri yaşam sahnesinden sildiği, bu yolla daha güçlü canlıların ortaya çıktığı, bununda evrimleşmeye neden olduğunu varsaydığından öjenik kavramının daha güçlü bir şekilde bir kez daha ortaya atılmasına ve uygulamaya konulmasına neden olmuştur diyebilmekteyiz

Haeckel ve öjenizm: Haeckel evrim teorisinin en güçlü taraftar ve savunucularından biridir

Nitekim Darwin canlıların evrimine kanıt olarak Lamarck’ın öngörüleriyle birlikte Haeckel’in embriyo çizimlerinden yaralanmış ve bunları kanıt olarak kullanmıştır

Haeckel evrim teorisini ve öngördüğü mekanizmaları yürekten inanıyordu

Toplumlardaki zayıf bireylerin ayıklanması yoluyla daha güçlü toplumların oluşturulabileceği görüşündeydi ve bu görüşünü açık şekilde ifade etmekteydi

Bu nedenle Ernst Haeckel Alman öjenizminin kurucusu sayılır

Haeckel, Wonders of Life adlı kitabında:

-Sakat doğan bebeklerin hiç vakit yitirilmeden öldürülmesini istemiş ve bu bebeklerin henüz bir bilince sahip olmadıklarını ileri sürerek bunun bir cinayet sayılmayacağını iddia etmiştir

Haeckel sadece sakat doğan bebeklerin değil, toplumun sözde evrimine engel olan tüm hasta ve sakat insanların evrimin temel yasası (doğal seleksiyon) gereğince ayıklanmasını istemiştir

Haeckel hastaların tedavi edilmesine karşı çıkmış, bu tedavinin doğal seleksiyonu engellediğini ileri sürerek şöyle yazmıştır:

-İyileşmesi mümkün olmayan yüz binlerce hasta, örneğin akıl hastaları, cüzamlılar, kanser hastaları yapay olarak hayatta tutulmakta ama bu kendilerine veya toplumun geneline hiçbir yarar getirmemektedir

Bu kötülükten kurtulabilmek için, yetkili bir komisyonun kararı ve gözlemiyle hastalara hızlı ve etkili bir zehir verilmelidir

Haeckel ve zamanımızda da yaşayan taraftarları topluma yararsız, yararsız oldukları kadarda zarar verdikleri inanılan bu tür insanların herhangi bir yolla ve en kısa zamanda elemine edilmelerini istemektedir ama bunun sınırının ne olduğunu belirtmemektedirler

Örneğin uzun yıllar milletine, devletine hizmet etmiş sonunda emekli olup bir kenara çekilmiş insanlar (örneğin Haeckel ve taraftarları) ne olacaktır?

Onlarda ısrarla savundukları ve uygulanmasını istedikleri evrim kurallarının uygulanma sırası kendilerine geldiğinde kaderlerine razı olacaklar mıdır?

Hiç zannetmiyoruz

Kendilerine ve yakınlarına evrim kurallarının uygulanmasından ayrı tutacakları, her yolu ve yöntemi deneyerek uygulanmayı engel olmaya çalışacakları, başları ağrısa en iyi doktorlara koşacakları, en iyi ilaçları kullanacakları, dertlerine çare aramaya çalışacakları kesindir

Çünkü o tür insanların nefisleri ön plandadır, bu nedenle canları çok tatlıdır

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM

Eski 04-22-2012   #2
tersinim
Varsayılan

Cevap : İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM



Öjenizm-2

Öjenizmin tarihçesi eski yunanlılara kadar uzanırsa da adlandırılıp bilimsel bir teori gibi ortaya konulması on dokuzuncu yüzyılda İngiliz Sir Francis Galton tarafından yapılmıştır diyebiliriz

Haeckel’den sonra öjenizmi bilimsel denebilecek yöntemlerle bir kez daha ortaya koyan Sir Francis Galton’dur

Kraliçe Viktoriya çağında yaşamış çok yönlü bir İngiliz bilim adamı olan Sir Francis Galton evrim teorisinin kurucusu olan Charles Darwin’in kuzenidir

Öjenik ve öjenizm Sir Francis Galton’un iyi tür anlamında eski Yunancadan ürettiği bir kelimedir

Sir Francis Galton öjenizmin insanın evrimine yardım edip hızlandıracağını zannediyordu Dolaysıyla öjenizm evrim teorisinin yan ürünü bir felsefedir

Galton’a göre öjenizm, sağlıklı ve sağlıksız fertlerin karışık hâlde olduğu bir canlı soyunu iyileştirme bilimidir

Öjenizm ile ırkçılık içiçedir


= = =



Modern öjenizmin kurucusu sayılan Sir Francis Galton

= = =

Öjenizm en iyi ırklara, daha az iyi olan ırklar üzerinde hâkim olma şansı veren bütün tesirlerle meşgul olur

Galtona göre öjenist olmak, yüksek niteliklere sahip, ideal kabul edilen bir modele gitgide daha uygun insanları dünyaya getirmek için mümkün olan tüm imkanları ve araçları olabildiğince kullanmak demekti

Irk kavramını farklı manalarda kullanan Galton önce beyaz, siyah, sarı ve diğer ırkları kabiliyetli ve az kabiliyetli olarak ayırıyordu

Nobel Tıp Ödüllü Fransız Charles Richet de, üstün insan ırklarının aşağı ırklarla karışmasına izin vermemeliyiz Bir zenciyi bir beyazla nasıl eşit kabul edebiliriz, anlamıyorum!

Yeryüzünde ırklar arasında gerçek aristokrasiyi oluşturacağız; Afrika ve Asya’nın içimize soktuğu çirkin etnik unsurlarla karışmamış beyazların, yani saf ırkın aristokrasisini diyecekti

Galton’a göre ikinci manada ırk, bazı hususiyetleri irsen devam ettiren homojen bir topluluktu

İyi bir ırkın hususiyetleri zekâ, enerji, fizikî kuvvet ve sağlıklı olmaktı

Galton ırk kelimesini bazen de kastın eş anlamlısı olarak, bir ülkede sosyal bir gruba, bir toplum tabakasına (irsî sosyal sınıf) karşılık kullanıyordu

Irk neticede din gibi algılanır olmuştu

Beyaz ırktan milletlere bile farklı değer biçilen bir öjenizme (kuzeyliler ve Akdenizliler) veya aynı ülkede çeşitli vatandaş kategorileri oluşturmayı hedefleyen bir sınıf öjenizmine kapı açılıyordu

Tıp Nobel’i alan Macfarlane Burnet 1990’ların başında, genetik, modern tıp ve sistematik bir sosyal hareket yoluyla, üstün kastları çoğaltacak, aşağı kastları izole edecek bir seleksiyon teklif edecekti

= = =

Galton, kuzeni Charles Darwin’in Türlerin Kökeni kitabında işfade bulan fikirlerinden hareketle tabiî seleksiyona katkıda bulunmanın temel insanlık görevi olduğunu yazıyordu

Yani, tabiatın kör ve yavaş şekilde yaptığını, insanlar şuurlu ve hızlı şekilde yapmalıydı:

kabiliyetli olanların devamlılığını kolaylaştırmak ve kabiliyetsizlerin çoğalmasını yavaşlatmak (veya durdurmak)

Bilhassa üstün kabiliyetli sınıf tehdit altında kaldığında, bu bir mecburiyetti

Zayıfları, acımasızca muamele edilebilecek devlet düşmanları olarak gören Galton, öjenizmin insanlık için dinî bir kural hâline geleceğine, dinî geleneğin ortadan kalkmasından sonra, din adamlarının yerini bir çeşit bilim rahipleri sınıfının alacağına inanıyordu

Bazı siyasiler bu görüşlere kulak verdi Irkçılık ve öjenizim adına bu gün insalığı utandıran pek çok uygulamalara imza attılar

Bu arada, Nobel Tıp Ödüllü Fransız Alexis Carrel 1935 yılında yayınlanan İnsan, Bu Meçhul’de irsî bir biyolojik aristokrasi kurmak gerektiğini söylüyor, uygar milletlerin faydasız ve zararlı varlıkları koruyarak gösterdiği saflığa üzülüyor, az tehlikeli suçluların kamçılanmasını salık veriyor, ötanaziyi insanî ve ekonomik buluyordu

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM

Eski 05-19-2012   #3
tersinim
Varsayılan

Cevap : İnsanlığın Yüzkarası = ÖJENİZM



Öjenizm-3


Şüphesiz ki öjenizmin temelleri evrim teorisiyle atılmıştır

Darwin, türlerin kökeninin yazımı sırasında Galton’dan niteliklerin ırsiyeti ve seleksiyonun sosyal neticelerine konularında danışmalarda bulunmuş, fikirler almıştı

Darwin kuzeninin İrsî Deha (1869) kitabına atfen Otobiyografi’sinde şunu yazıyordu:

Eğitim ve çevrenin bir ferdin ruh ve zihninde sadece zayıf bir tesir yaptığına, niteliklerimizin büyük kısmının doğuştan geldiğine inanıyorum

Dolayısıyla, hayvan yetiştiricilerce uygulanan yapay seleksiyon üzerine kurduğu doğal seleksiyon yoluyla evrim teorisi insana tatbik edilebilirdi


Darwin evrim teorisinin insanlar üzerindeki uygulamaları konusunda; insanlığın gelişiminde doğal seleksiyonun tesiri var mıdır? Zayıf ve geri fertleri korumak toplumların bozulmasında rol oynamış mıdır? Sorularına kendine sormuş ve de bu sorulara evet cevabını vermiştir

Darwin insanları vahşi ya da uygar olmak üzere iki gruba ayırıyor, vahşilerde beden ve akılca zayıf fertlerin hızla elendiğini, hayatta kalanların güçlü durumlarıyla fark edildiğini belirtiyordu

Darwin bu konuda şunları söylemekteydi

-Zayıf ve güçsüzleri korumak doğal seleksiyonu dolaysıyla insanın evrimini engel olmak demektir ki toplumlar için son derece zararlıdır

Biz, uygar insanlar, eliminasyonu durdurmak için elimizden geleni yapıyoruz; ahmaklar, sakatlar ve hastalar için hastaneler inşa ediyoruz; sefillere yardım için kanun çıkarıyoruz

Neticede uygar toplumların geri fertleri sürekli çoğalıyor

İnsan dışında kimse, zayıf hayvanların çoğalmasına izin verecek kadar cahil ve beceriksiz olamaz

Darwin doğal seleksiyonun bazen toplumların lehinde işlediğini belirtiyordu:

-ABD’deki harikulâde ilerlemeleri tabii seleksiyona veren hipotezde büyük gerçeklik var

Fakat toplumların kaygısız, ihmalkâr, unutkan, hasarlı ve bozulmuş fertleri, daha tedbirli ve daha akıllı olanlara göre daha süratli çoğalma temayülü gösteriyor

O hâlde, geri fertlerin çoğalmasının kötü sonuçlarına sızlanmadan katlanmalıyız


= = = =

Galton, öjenizmin toplumsal gerekliliğini kanıtlamak için canlılarda kalıtımla geçen özellikleri, özellikle insanlarda farklı zihinsel yetenekleri ve kişisel karakteristikleri ölçerek bulmaya girişti

Bireysel farklılıkları gösterebildiğinde genetik etkenleri de göstermiş olacağını zannediyordu

Galton, insan fert ve gruplarının gelişmesinde ırkın ortamdan daha önemli olduğunu düşünüyordu

Galton, evliliği ve ailenin büyüklüğünü ebeveynin irsî durumuna göre düzenlemeyi savunuyor, daimî bir entelektüel aristokrasi oluşturmak için kabiliyetli kişilerin seçilmesini, erken evlendirilip çoğaltılmasını, kabiliyetsizlerin de uzaklaştırılmasını istiyor ve savunuyordu

Irkların hiyerarşik olduğuna inandığından doğuştan yüksek kabiliyetli ırkları geliştirmek arzusundaydı

Ona göre siyah ve sarı gibi diğer ırklar fıtrî kabiliyetler sıralamasında beyazların iki basamak altındaydı Diğer ifade ile yeterince evrimleşmemişlerdi

Galtona göre Safkan Britanyalıların devamlılığını sağlamak da yeterli değildi Saf kan olmak kadar işe yararlılıkla farklı olmakta önemliydi

Bu nedenle Birleşik Krallık ne yapıp edip iyi sanayici, iyi asker, iyi bilim ve devlet adamlarının sayısı artırmak zorundaydı

Bunun nedeni de en az kabiliyetli grupların en kabiliyetli gruplara sayıca üstün gelme riskinin büyük olmasıydı

Galton’un tespitine göre en az kabiliyetli gruplar kabiliyetli gruplara göre çok daha fazla üremekteydiler

Bu ise kabiliyetli gruplar için çok büyük bir tehlike oluşturmaktaydı

Galton aynı zamanda mensuplarına bekâr kalma mecburiyeti getirerek en kabiliyetli, en gelişkin insanların çoğalmasını frenleyen kiliseyi de tenkit etmekteydi

Galtonun burada görmezlikten bilmezlikten geldiği (belki de gerçekten bilmiyordu) bir gerçek vardı

O da insanların bir hayvan olmadığı, insansı özellikler denilen meziyetlerle diğer canlılardan kesin çizgilerle ayrılmasıydı

İnsanı insansı meziyetlerini yok sayarak diğer canlılar gibi bir maddeler yığını kabul edip tanımlamaya, gelişkinliği ya da gelişkinsizliği bu tanım üzerine kurgulamaya çalışmak ne kadar akla, mantığa ve bilime uygun olduğu ayrı bir tartışma konusudur

Bu tür çalışmalara girişenlerin insanları gerçek anlamda anlamadıkları, bilmedikleri bir gerçektir

Temelden yanlış olan bir kavramın ayrıntılarının da yanlış olacağı açıktır

Bu nedenle Sir Francis Galtonun bu yoldaki çalışmalarında başarılı olduğu söylenemez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.