Nihan Ettim Kalbime, Sen Bilmesen De! |
03-21-2011 | #1 |
MustafaCilasun
|
Nihan Ettim Kalbime, Sen Bilmesen De!O vakitler ne kadar hamdım, farkı fark etmeyen bir candım Yaşamak adına ne talim ettirdilerse onu vuslatım sandım, sual etmeden nefesi bırakırdım Hangi gayretin şadında umutlanırdım, bazen hüzünle sabahlar, ahımla uyanırdım, pek anlamazdım Yarınlar için düşlere inanırdım, hülyalar diyarında yaşamayı ne marifet sayardım ve öyle inanmıştım Oysaki ne kadar masumdum, kendi halimde yaşardım Her ne hikmetse nazarlarımı saklardım, kimsenin dikkatini çekmekten sakınır ve utanırdım Muhannete muhtaç olmamak adına bütün gayretimle çalışırdım, burukluk yaşamaya çok alışmıştım Bazen sessiz bir köşede kendi kendime dalardım, duyduğum sesle irkilir kalırdım, şaşkın bir şekilde bakardım Belki başka dünyalardan umut aradım, ne hazandım Yağan kara, yapraksız dala, şevksiz ağaca, buz kesen ayaza, tütmeyen bacayı öyle anardım Okuduğum kitapların sayfalarında kaybolur ve bazen nefes nefese kalırdım, bilmem ki yâdında ne bulmuştum Eza vermeyen sevgiyi, feda olmayı gaye edineni, çilenin serencamında güçlenenin sevdasının da ne durulmuştum Ürkek bir halin vardı, nefesine şahitlik yapan bir andı Bir arzun vardı, lakin nazarların ne kadar candandı, kalbimi titreten bir heyecandı, ne ardı Bir müddet suskun kaldık, yüzünde manalaşan kızarıklığa meylettim, nasıl sual edeceğimi o an hiç bilemedim Arkadaşının dikkatini çekmesiyle birden irkilmiştin, bir kelam etmek adına demek ki çekinmiştin, dönüp gittin O an ve şahidi bulunduğum zaman, neler anlatmıştı İçselliğime dönüş seninle başlamıştı, sanki temaşa etmem dahi sakıncalıydı, utanmak vardı İçim içime sığmıyordu, sanki sinemden bir sel sökün ediyordu, suskun kalmak ne kadar sancı zerkediyordu Bir umut adına medeti anmak, beni benden alan o zamandan kurtulmak, meramı hakkıyla anlamak gerekiyordu Günler sessizliğe teslim olmuş bir serap misaliydi Sinemde nasıl bir sahra vardı, uçsuz bucaksızdı, bir gül-i nihali ansam, firkatiyle ağlasam acıydı Yıllara sari beslediğim umutlar nerde kalmıştı, sancılar her vakit kapımı çalan refakatçimdi, artık sürur vardı Sineme bahşedilen coşku ne kadar muazzamdı, akşam sabah her zaman yakınımdaydı, cana demek ki bu lazımdı En ufak bir rikkat, kalbi etkileyen şiddet nazardı Esrarında ne mümbit bir ikram vardı, ruhumu ihya eden esin kimden yadigârdı, erişmek ne manaydı Nasıl bir hissiyattan söz etmeliyim, farkı fark etmeyen için elbette ki yoktur bir sözüm, ilhak olmak sevdaydı Talim edilmeye muktedir olunmayan ilim kim için sırattı, istikamet hakikate ram olmadıkça elbette ki kayıptı Gök gürlerken, rüzgâr yâd elden haber verirken Fikretmek için düşünecek insan, ilme ifade edilemeyecek kadar muhtaçken, uzaklaşmak kime zarar verir Nefsimi öldürdüm diyen için, irade nasıl bir ihtiyaca cevap vermektedir, yoksa boşluğa talim eden bir avdetmidir Ruhun ve kalbin bir lisanı var, onu öğrenmek için merak senin iradene ve aklına bakar, yoksa an neye yarar denir İdrakin talimden bihaber olan ruhi vadinse İnşirahı anlamak halin için bu kadar uzak ise can, canan içindir, aşk ilhamı vecdindir, ihlâs yoksa kimindir Kul olmak için sabrı hor görme, mütemadiyen mi kanaat edeceğiz deme, ecelle bedelleşmeyi bekleme o an bellidir Kalbinde bir dirlik yoksa akan kanlar haline yabancıysa, mukallit kalmak ziyadesiyle kalbine yakınsa, elemdir Mustafa CİLASUN
__________________
Aşk; halin demidir! |
|