Cebirin Tarihi |
12-19-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cebirin TarihiCebirin Tarihi nedir Cebirin Tarihi hakkında bilgi Eski Mısırlılar'da Cebir İnceleyebildiğiniz kaynaklarda; Mısırlılarda, bugünkü cebirin herhangi bir şeklinin varlığına dair, kesin bilgiler görülmemektedir Ancak; Mısırlılarda, bugünkü cebir konularına benzeyen, oldukça ilkel cebirin varlığı görülmektedir Bu konuda a h a h e s a b ı adı verilen bir hesaplama türüne raslanlmaktadır Bu hesaplama türü hakkında, Aydın Sayılı Mısırlılarda ve Mezopotamyalılarda Matematik, Astronomi ve Tıp adlı eserinde Berlin ve Rhind Papirüslerine dayanarak şu bilgiyi vermekte; A h a kelimesi, grup ya da miktar anlamına gelmektedir Böyle adlandırma, bir metot görüşü olarak yapılmış olmakla beraber, a h a hesaplarında, "Yanlış ve Deneme yoluyla Yoklayarak çözüm" metodu kullanılmış olduğu görülmektedir Ayrıca bu usulle, bazı çözümler cebiri hatırlatıyor Adı geçen eserde; bu tür hesabın nasıl yapıldığına dair, açıklamalı iki örnek verildikten sonra; müsteşrik S Gantz'a atfen altı örnek belirtmektedir Bunlar : 1) x/y = 4/3 ; xy = 12 2) xy = 40 ; x = (5/2)y 3) xy = 40 ; x/y = (1/3) + (1/15) = 2/5 4) 10xy = 120 ; y = (3/4)x 5) x2 + y2 = 100 ; y = (3/4)x 6) a2 + b2 = 400 ; a = 2x ; b = (3/2)x Hemen belirtmek gerekir ki; bu örnekler, Mısırlıların a h a hesabında yaptıklarının, bugünkü cebrik düşünceye göre düzenlenmiş gösterim ve tertip şekilleridir Yukarıdaki altı tip örnekte görülebileceği gibi, problemler hep özel durumları temsil ediyor Ancak, Aydın Sayılı adı geçen eserinde, bu konuda : "Mısırlı matematikçinin zihninde belli çözüm yollarının ve genel formüllerin bulunduğuna şüphe yoktur Örneğin a h a hesaplarıyla ilgili papirüslerde, herhangi bir metot söz konusu edilmemesine rağmen, bunlarda özel bir metoda uyulduğu gayet sarih bir şekilde görülmektedir Problemlerin pedagojik amaçlarla bu şekilde tertiplenmiş oldukları söylenebilir" Bizanslılar'da Cebir Bazı kaynaklar, Bizans'ta ileri bir matematiğin varlığı hakkında geniş bilgi verirler Ortalama 1000 yıllık hayatı olan Bizans, matematik tarihinde eski Yunan matematiğini ilerletip geliştirmesi bakımından pek parlak bir duruma sahip değildi Bu devir matematikçileri olarak belirtilen ve aynı zamanda Nikomedya (İzmit), rahibi olan Masimus Planudes (İzmit 1260 - İstanbul 1310), Diofantos' un birinci ve ikinci kitaplarına dair sadece tefsir yazabilmiştir M Planudes'in en çok bahsedilen eseri, 1300 yılında yazdığı Hint Hesabı'dır Planudes bu eserinde, karekök alma kuralını Diafantos'un eserini esas alarak Hint metodunu tatbik etmişti 14 yüzyılın ikinci yarısından itibaren, 15 yüzyılın ilk yarısına kadar (İstanbul'un fethi yıllarına kadar), Bizans matematiğinde bilim tarihinde isim bırakmış matematikçilere rastlanılmaz Bu tarihlerde, siyasal olaylar yüzünden, bilim ihmal edilmiştir Bu tarihlerin ilginç bir olayı, İstanbul'da gizli kalmış özel kişisel kitaplıkların dışında, elyazması ne kadar eser varsa İtalya'ya götürülmüştür İstanbul'da el yazmalarına ait hiç bir eser bırakmamışlardır Givanni Aurispa'nin (1369-1460) Bizans'tan Venedik'e 238 el yazması eser götürdüğü tarihi bir olay olarak bilinmektedir Bizans matematiğinin durumunu, ayrıntılarıyla incelemiş olan Hamit Dilgan, Matematik Tarih ve Tekamülüne Bir Bakış adlı eserinde şöyle yazar: "Bizans'ta tam anlamıyla büyük matematikçi yetişmemiştir Bir çoğunun eserleri (birkaçı müstesna) mütevazi ve basittir, hatta bazılarının eserlerindeki problemlerin, yazarları tarafından anlaşılamadığı seziliyor Bütün bu hususlar, Eski Yunan dehasının gerilemiş ve tükenmiş olduğuna canlı birer örnek teşkil eder Şu kadar var ki, Bizans matematiği, aynı devrelerdeki Roma matematiğinden çok daha ileri bir durumda olmakla beraber, Doğu İslam Dünyası Matematiğine nazaran çok geri kalmıştı" |
|