|
|
Konu Araçları |
elmâni, elmutî, engellenme, ihsan, isimleri, kardeşliği, mümin, müslüman, olma, sahibi |
Müslüman Mümin Kardeşliği, İhsan Sahibi Olma, Engellenme, El-Mutî, El-Mâni İsimleri |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Müslüman Mümin Kardeşliği, İhsan Sahibi Olma, Engellenme, El-Mutî, El-Mâni İsimleriMüslüman Mümin Kardeşliği, İhsan Sahibi Olma, Engellenme, El-Mutî, El-Mâni İsimleri Bütün hayırların, ihsanların kaynağı Allahtır Bazen insan bu büyük gerçeği unutur, vesilelere takılıp kalır Bütün gönlüyle onlara teşekkür eder, yaratıcısına şükretmek, şükür secdesi yapmak hatırına bile gelmez El-Mutî (Allah [cc] hikmeti gereği dilediğine ihsanda bulunur) güzel ismi ile kula düşen görev şudur: Bu dünya bir ödül ve ceza yurdu olmadığı için bütün hayırların, ihsanların bir imtihan konusu olduğunu da unutmamak gerekir Bir devasız hastalık ölüm döşeğindeki insan için bütün günahlarına kefaret olarak ihsan edilmiş büyük bir nimet olabilir Bir zenginlik de kulun azgınlaşıp ebedi cehennemlik olmasına neden olabilir Allahın (cc) hayrının, ihsanının nerede gizli olduğunu bilmemize imkân yoktur Onun için Allahtan (cc) gelen her şeye temkinli yaklaşıp duygularımızla, nefsimizle hareket etmemeliyiz Onlardaki hikmeti düşünmeliyiz Güzel şeyleri şükürle, şerleri sabırla karşılamalıyız Kader karşısında imtihanda olan bir kul olduğumuzu hiçbir zaman hatırdan çıkarmamamız gerekir El-Mâni (Allah [cc] hikmeti gereği hayrı, şerri engeller) güzel isminin pek çok tecellisini hayatımızda, çevremizde gözlemleyebiliriz Örneğin insanın vücudunda bulunan akyuvarlar mikroplara karşı korurlar Mikropla Allah (cc) Ed-Dârr (şer, zarar Allahtan [cc] gelir) güzel ismini tecelli ettirirken akyuvarlarla El-Mâni güzel ismini kalkan gibi onun önüne koymaktadır Göz gibi hassas bir organı her türlü olumsuz dış etkenlerden gözkapakları, kirpikler ve kaşlar korumaktadır Bunlar yaptıkları görevlerle Allahın (cc) El- Mâni güzel ismine birer örnektir İnsan üzerinde bir mahalle dolusu melekle (Bazı kaynaklarda 360 melek olduğu söyleniyor) hareket etmektedir Bu meleklerin en başlıca görevleri insanları görünmez kazalardan korumaktır Bunların da her biri Allahın (cc) El-Mâni güzel isminin tecellisidir El-Mâni güzel isminin tecellisi hayatın her yönünü kuşattığı gibi çevremizde tecellilerine de her gün tanık olmaktayız Örneğin çok arzuladığımız bir iş gerçekleşmeyebilir Önüne bir engel çıkar Genellikle bu tür engellerde vesilelere takılıp kalırız İnsanlara güceniriz, isyan ederiz, kavga çıkarırız Hâlbuki bu engelle kader karşısında büyük bir imtihan vermekteyiz Kuşkusuz böyle bir durumda elimizi kolumuzu bağlayıp insanların haksızlığına, yanlışlığına teslim olmak da doğru değildir Elbette hakkımız için elimizden geleni yapacağız Doğru bildiğimiz yolda yürüyeceğiz Ama yüce Allahın (cc) el-Mâni güzel ismini unutmamak, bu işe asıl engel olanın yüce Allah (cc) olduğunu düşünmek, bilmek ve kader karşısında saygılı ve sabırlı olmak da lazımdır Burada bir miktar durup Allaha (cc) yönelmek, engellenen işin kitap ve sünnete uygunluğunu araştırmak, hak bir iş ise sabır göstermek, sonra da Allahın (cc) kapısını çalarak hayırlı olması için dua edip vesilelere bir daha yapışmak gerekir Ayrıca böyle bir durumda işe teşebbüs etmeden önce istihareye yatarak işin kendi hakkında hayırlı mı, şerli mi olduğu hususunda Allahtan (cc) yardım ummak, yol göstermesini beklemek usulü de gerektiğinde kullanılmalıdır El-Mâni (Allah [cc] hikmeti gereği hayrı, şerri engeller) güzel ismi ile kula düşen görev şudur: Engellenen işin hayrına mı yoksa zararına mı olduğunu bilmesine imkân olmadığı bilincine sahip olmaktır Nice işler vardır ki bizim dünya ve ahiret hayatımız için zararlı olduğu için Allahın (cc) bir ihsanı olarak gerçekleşmeyebilir Hâlbuki biz o işin gerekçeleşmesi için dua ediyor, çalışıyor olabiliriz ?Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlıdır Yine olur ki, sevip arzu ettiğiniz bir şey de sizin için şerlidir Gerçeği Allah bilir, siz bilemezsiniz (Bakara suresi, 216) Bir nimetten engellenince nefis bunu genellikle Allahtan (cc) bilmez Vesilelere takılıp kalır Yıllarca bu nedenle insanlara kin güder Pişman olacağı şeyler yapabilir Derin derin ahlar çeker Depresyonlara girer Hâlbuki kişi engellenen işinde Allahın El-Mâni güzel ismini görse rahatlayabilecek, kötü düşüncelerden ve depresyondan kurtulabilecektir Nimetin engellenmesi o kadar Allahın elindedir ki, bunun hikmetini insanların tam olarak bilmesi imkânsızdır Bununla birlikte kişi nimetlerin engellenmesinde kendisini muhasebe ederken şu ilkeyi de gözlerden ırak etmemelidir: Şükür azlığı, nankörlük eldeki nimetlerden yoksullaşmaya neden olabileceği gibi çeşitli nimetlerin bizlere ulaşamamasına da etken olabilir Çünkü yüce Allah (cc) nimet sahibi kavimleri bu yüzden helak etmiştir Nimetleri onların ellerinden almıştır (bk Sebe suresi, 15-20) Ayrıca yüce Allah (cc), Kuran-ı Kerimde ?Şükredene nimetlerimi artırırım diye beyan buyurmaktadır (bk İbrahim suresi, 7) Bütün tıbbi imkânları kullandığı halde çocuk sahibi olamayan aileler teselliyi Allahın El-Mâni (Allah [cc] hikmeti gereği hayrı, şerri engeller) güzel ismine sığınarak bulmalı, çocuk sahibi olamamalarının kendi yararlarına olmak üzere yüce Allahın (cc) taktiri ile gerçekleştiğini bilmelidirler Bu inanış, onların ruhlarını sakinleştirecek, iman derecelerine göre onları huzura ve Allahtan rızaya götürecektir Bir organından engelli olarak doğan veya sonradan engelli olan kişiler de Allahın El-Mâni (Allah [cc] hikmeti gereği hayrı, şerri engeller) güzel ismini çokça tefekkür edip kadere rıza göstererek bu sayede ruhsal sağlıklarını korumalıdırlar Allaha verdiği sonsuz nimetlere şükretmelidirler Üzerimizde tecelli eden bütün nimetler, hayırlar Allahın El-Mutî (Allah [cc] hikmeti gereği dilediğine ihsanda bulunur) güzel ismiyledir Elbette her nimet çeşitli vesilelere dayanır Ama bu vesileler de sonuçta Allahın El-Mutî güzel isminde karar kılarlar Allah (cc) dilediği ve istediği için nimetler, kula nasip olur Verilen nimetlerin hayırlı olup olmadığı ise ayrı bir konudur Zira dünya hayatı bir imtihan yurdu olduğu için nimetlerin bizler için hayır ve şer olmaları değişebilir Birisi için hayırlı olan zenginlik, diğeri için şer olabilir Bütün nimetler de bunun gibidir Nimetin insana yarayıp yaramadığı ilgili kişinin ondan sonraki hayatında hemen kendisini gösterir Nimetle Allaha yönelişi artan bir kişiye ilgili nimet Allahın bir ihsanı (atası) olarak verilmiştir, dolayısıyla Allahın El-Mutî güzel ismi onda tecelli etmiştir Yine nimetle azan, Allaha isyan etmeye başlayan, Allahın emir ve yasak çizgilerinden daha bir uzaklaşan kişiye ise Allah aslında ihsan etmemiştir Böyle bir kulda görünüşte Allahın El-Mutî güzel ismi tecelli ettiyse de hakikatte değildir El-Mutî (Allah [cc] hikmeti gereği dilediğine ihsanda bulunur) güzel ismin kulda istediği, beklediği güzel bir ahlak vardır: O da ihsan (ata) sahibi olmaktır İhsan, zengin ve fakir ayrımı yapmaksızın gerektiğinde Müslüman ve mümin kardeşlerine Allah rızası için ikramda bulunmaktır Bunun mükâfatı çok büyüktür Mümin kardeşinizin teheccüt namazında arkanızda dua etmesi kadar tesirlidir Hemen de etkisini gösterir Gönlü ihsanla alınan kişi, farkına varmadan Allahın El-Mutî güzel ismini yardıma çağırarak ihsan sahibi kişinin de gönlünün alınmasına yol açar O kişi kısa zamanda, hatta o gün başkalarından da Allahın izni ile ihsan alır Peygamberimiz (sas), müminin mümin kardeşinin arkasında yaptığı duanın kabul olduğunu belirtmiştir Gönül alma ise sözlü duadan binlerce kez daha etkilidir Hz Alinin (ra) evine misafir gelmediği, dolayısıyla ihsanda bulunamadığı zamanlar ağlamasındaki (üzülmesindeki) sır da budur Tabii bu işin dünyaya bakan bir cihetidir, bir de bunun ahrette tecelli edecek büyük mükâfatları vardır Çünkü yüce Allah (cc) Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: ?İhsanın karşılığı ihsan değil midir? (Rahman suresi, 60) Yalnız ihsan ederken edebe çok riayet etmek gerekir Karşı taraftan hiçbir şey, hatta dua bile istenmemeli, sadece kendisine böyle bir ihsan hali yarattığı için yüce Allaha (cc) şükürde bulunmalıdır Bir de tabii Allahtan ihsanına ihsan şeklinde bir beklenti içinde olmamak da güzel kulluğun gereğidir Çoğu kişi dinin yalnız fakirlere yardımı emrettiğini düşünür, ihsan olayını pek bilmezler Hâlbuki ihsan da onun kadar önemlidir Çünkü kardeşlik bağlarını güçlendirir Peygamberimiz (sas) hediyeye hediye ile mukabele ettiği gibi ashabını da hediyeleşmeye teşvik etmiştir Hediyeleşmenin sevgiyi ve kardeşlik duygularını ziyade kılacağını belirtmişlerdir Tanımadığımız, bilmediğimiz bütün din kardeşlerimize duyduğumuz yakınlık hissine Müslüman kardeşliği; tanıdığımız, bildiğimiz insanlarla din adına kurmaya çalıştığımız kardeşliğe de mümin kardeşliği denir Bundan anlaşılacağı üzere mümin kardeşliği candan, yakından ilgi ve sevgiyle gelişmektedir Bunda ihsan etmenin büyük bir yararı vardır Müslüman kardeşliği ise tüm Müslümanlara karşı duyulan romantik bir histir Yüce Allahın emrettiği farzları El-Mutî güzel isminin, yasakları ise El-Mâni güzel isminin birer tecellisidir İslam dininin amacı, Müslüman ve mümin kardeşliğini gerçekleştirmektir Bu sayede birbirinden uzak, kopuk olan ulusları, ırkları, halkları, sülaleleri, aileleri, kişileri inanç kardeşliği ile birleştirmek, dünyada huzuru ve barışı temin etmektir Bütün ibadetlerin bir yönü hep bu toplumda, dünyada Müslüman ve mümin kardeşlik duygularını oluşturma ve geliştirmeye hizmet eder: La ilahe illallah, İslam dininin temel davasıdır Bununla bütün Müslüman ve müminlerin aynı anne ve babanın evlatları gibi Allah karşısında bir ve eşit olduğu, aynı kanunlarla mükellef tutulduğu vurgulanmaktadır Cemaatle namaz övülmüş ve ferdi kılınan namaza göre 27 kat sevap verildiği hadis-i şeriflerde belirtilmiştir İnsan bir vaktini bile cemaatle namaz kılmaya ayırsa hemen bu dinin ruhunun Müslüman ve mümin kardeşliğini meydana getirmek olduğunu anlar Çünkü namazda herkes aynı hizada Allah karşısında ibadet ederken namaz sonrasında da birbirleriyle tanışırlar, konuşurlar, evlerine gidene kadar da sohbet edebilirler Ayrıca namazlarda bütün Müslümanlara ve müminlere gıyabında yapılan dualar ise Müslüman ve mümin kardeşliğini gönüllerde perçinler Bu günler sonra o insanları birbirine yaklaştırır Müslüman ve mümin kardeşi kılar Oruç fakirin halini anlama ve paylaşma ile toplumda ve dünyada Müslüman ve mümin kardeşliğinin duygusal yakınlaşma durumunu sağlar Zekât sahip olunan maddi imkânları bundan yoksun kişilerle kısmi bir oranda paylaşmaktır ki, sınıflar arasındaki uçurumu kaldırır, Müslüman ve mümin kardeşliğini pekiştirir Hac, adeta Müslüman ve mümin kardeşliğinin dünya çapında yapılan bir organizasyonudur Sadece ibadetler değil yasaklar da Müslüman ve mümin kardeşliğini muhafazaya dönük bir anlam taşırlar Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma (hadis-i şerifini) anlayışını yansıtırlar Zina bugün çağdaş dünyada suç olarak görülmemekte, sadece toplumların örfünde bir kabahat olarak değerlendirilmektedir Hâlbuki zina olayının toplumsal ağır sonuçları vardır, kişinin sadece özel hayatını bağlamamaktadır Zina Müslüman ve mümin kardeşliğini adeta bombalar Sadece zina edenlerin değil onların yakınlarındaki insanların da ruh sağlıklarını bozar, ahlaklarını olumsuz yönde etkiler Zina direkt olarak aile kurumunu yıkmayı hedef alan bir olgu olduğu için bireysel değil toplumsal bir hüviyete sahiptir Bunu çağdaş insanların göz ardı etmesini anlamak mümkün değildir Kim ister ki annesi veya kız kardeşi böyle bir iş yapsın da sonra yaptığı bu iş çevresinde duyulsun? Faiz, içki, kumar vs bütün yasakların altında mutlaka toplumda Müslüman ve mümin kardeşliğini zedeleyen bir durum vardır İslamın amacı Müslüman ve mümin kardeşliğini toplumda ve dünyada hâkim kılmak olduğu için onu baltalayan her şeyi yasak kapsamına almış ve çeşitli ağır yaptırımlarla engellemeye çalışmıştır Yine sadece ibadetler ve yasaklar değil insani duygular da İslamda rabt u zabt (kontrol) altına alınmış, Müslüman ve mümin kardeşliğini zedeleyen duyguların insana vereceği dehşetli yıkımlar mevzu bahis olmuş, çeşitli manevi yaptırımlara konu olmuştur Bu meyanda peygamberimiz (sas) kalbinde zerre kadar kibir olanın cennete giremeyeceğini, hasedin haset edenin imanını ateşin odunu yakıp tüketmesi gibi yok edeceğini belirtmiştir Gıybet (dedikodu) yasağı ise, tamamen Müslüman ve mümin kardeşliğini muhafazaya yöneliktir Kişinin arkasında manevi şahsiyetini korumaktadır Evet, İslam dininin amacı Müslüman ve mümin kardeşliği olduğu için dinimiz ihsana (ataya) büyük önem vermektedir Çünkü ihsan, Müslüman ve mümin kardeşliğini en ziyade gerçekleştiren şeydir Ondan daha güçlüsü de yoktur Kalpler ihsanla ihsan sahibine bağlanır Cennette yaşanacak bir tablo meydana gelir İhsan sahibine karşı insan Müslüman ve mümin kardeşlik duygusunu hisseder Gerçekte bir Müslümanın veya müminin Müslümanlık ve müminlik derecesi, Müslüman ve mümin kardeşlerinin sayısı ile onlar arasında kurduğu bağın niceliği ve niteliği ile orantılıdır Yani Müslüman ve mümin kardeşliği emekle ve çabayla elde edilmektedir Allahın El-Mutî, El-Mâni güzel isimlerini zikretmeler, mala mülke bela ve musibeti önleyici olduğu kadar Allahın lutf u ihsanını da celbedicidir Bir işte tereddüt hâsıl olduğunda, bizim için işin hayırlı mı şerli mi olduğu bilinmediğinde dua veya istihare öncesi bu güzel isimleri zikretmek çok faydalıdır Zikri sayıya vurmadan, içten gelen bir aşkla istenildiği kadar yapmak daha faydalı olduğu için bir sayı önermiyoruz Allahın güzel isimlerini zikrederken edebi muhafaza etmek gerekir Zikirde maksat, Allahı yüceltmek, övmektir Dünyalık bir şeyleri gaye edinerek zikretmek doğru değildir Zikirde Allahın razı olduğu şekilde hareket edilirse yüce Allah fazl u ikramı ile dünyevi şeyleri de hediye olarak o kişiye verecektir Bu güzel isimleri yüce Allahın hayır ve şer her şeyi yaratmaya muktedir olduğu, bizim için her ne murat ederse yerinde olduğu düşüncesi ve duygusu ile zikretmek gerekir Allaha, Onun kaderine teslim olmak, Onun karşısında varlığını yok bilmek de zikrin edeplerindendir ?Kim muhsin (ihsan sahibi) olduğu halde kendisini Allaha teslim ederse onun mükâfatı Rabbinin katındadır (Bakara suresi, 112) Yüce Allah anne-baba hakkındaki tavsiyelerde de onlara ?ihsan ile davranılmasını emretmiştir (bk Bakara suresi 73, Nisa suresi 36, Enam suresi 151, İsra suresi 32 vb) ?Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor (Nahl suresi, 90) Allah Müslüman ve mümin kardeşlerimizin sayısını çoğaltsın, ayrıca bizleri ihsanı gereği şekilde anlayanlardan ve yaşayanlardan eylesin Âmin Muhsin İyi |
|