Kur'an Fihristi - M |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Fihristi - MKur'an Fihristi - M ''Maden' Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler Onlar, güç bakımından kendilerinden daha üstün idiler, toprağı alt-üst etmişler (ekmişler, madenler, sular arayıp çıkarmışlar) ve onu, kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi Elçileri de, onlara açık delillerle gelmişti Demek ki Allah onlara zulmetmiyordu, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı (Rum Suresi, 9) Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık Onun eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı Onlardan kim Bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık (Sebe Suresi, 12) Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün; (Mearic Suresi, 8) |
Kur'an Fihristi - M |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Fihristi - M''Magara' Siz Ona (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir Hani kafirler ikiden biri olarak Onu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir" Böylece Allah Ona 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, Onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı Oysa Allah'ın kelimesi, Yüce olandır Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (Tevbe Suresi, 40) Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı, hızla oraya yönelip koşarlardı (Tevbe Suresi, 57) O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl) (Kehf Suresi, 10) Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik) (Kehf Suresi, 11) (İçlerinden biri demişti ki:) "Madem ki siz onlardan ve Allah'tan başka taptıklarından kopup-ayrıldınız, o halde, (dağlara çekilip) mağaraya sığının da Rabbiniz size rahmetinden (bolca bir miktarını) yaysın ve işinizden size bir yarar kolaylaştırsın" (Kehf Suresi, 16) (Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı Bu, Allah'ın ayetlerindendir Allah, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru-yolu gösterici bir veli bulamazsın (Kehf Suresi, 17) Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar ve dokuz (yıl) daha kattılar (Kehf Suresi, 25) |
Kur'an Fihristi - M |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Fihristi - M''Mahrem Olanlar' Sizlere anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerin kızları, kız kardeşlerin kızları, sizi emziren (süt) anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri ve kendileriyle (gerdeğe) girdiğiniz kadınlarınızdan olup koruyuculuğunuz altında bulunan üvey kızlarınız -onlarla gerdeğe girmemişseniz, size bir sakınca yoktur-, sizin sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi biraraya getirdiğiniz (evlilik) haram kılındı Ancak (cahiliyede) geçen geçmiştir Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (Nisa Suresi, 23) Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tespit edildiği miktarıyla ödeyin Miktarın tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır (Nisa Suresi, 24) |
Kur'an Fihristi - M |
11-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Fihristi - M''Mallar' Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz Sabır gösterenleri müjdele (Bakara Suresi, 155) Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır) İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır (Bakara Suresi, 177) Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın (Bakara Suresi, 188) Onlara peygamberleri dedi ki: "Allah size Talut'u (melik olarak) gönderdi" Onlar: "Biz hükümdarlığa, ona göre daha çok hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bolluğu verilmemişken, nasıl bizi (yönetmek üzere) hükümdarlık (mülk) onun olabilir?" dediler O (şöyle) demişti: "Doğrusu Allah size onu seçti ve onun bilgi ve bedenî gücünü arttırdı Allah, kime dilerse mülkünü verir; Allah (rahmeti ve gücü) geniş olandır, bilendir" (Bakara Suresi, 247) Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir Allah, dilediğine kat kat arttırır Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir (Bakara Suresi, 261) Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (Bakara Suresi, 262) Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez (Bakara Suresi, 264) Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip-güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki, ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır) Allah, yaptıklarınızı görendir (Bakara Suresi, 265) Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler Artık bunların ecirleri Rableri Katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır (Bakara Suresi, 274) Şüphesiz inkar edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karşı) hiçbir şey kazandırmaz Ve onlar ateşin yakıtıdırlar (Ali İmran Suresi, 10) Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır (Ali İmran Suresi, 116) Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir (Ali İmran Suresi, 186) Yetimlere mallarını verin ve murdar olanla temiz olanı değiştirmeyin Onların mallarını mallarınıza katarak yemeyin Çünkü bu, büyük bir suçtur (Nisa Suresi, 2) Allah'ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin (Nisa Suresi, 5) Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin Büyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf (ihtiyaca ve örfe uygun) bir şekilde yesin Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun Hesap görücü olarak Allah yeter (Nisa Suresi, 6) Gerçekten, yetimlerin mallarını zulmederek yiyenler, karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar Onlar, çılgın bir ateşe gireceklerdir (Nisa Suresi, 10) Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tespit edildiği miktarıyla ödeyin Miktarın tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır (Nisa Suresi, 24) Ey iman edenler, mallarınızı, sizden karşılıklı anlaşmadan (doğan) bir ticaretten başka haksız 'nedenler ve yollarla (batılca) yemeyin Ve kendi nefislerinizi öldürmeyin Şüphesiz, Allah, sizi çok esirgeyendir (Nisa Suresi, 29) Allah'ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde 'sorumlu gözeticidir' Saliha kadınlar, gönülden (Allaha), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın Doğrusu Allah Yücedir, büyüktür (Nisa Suresi, 34) Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o (Nisa Suresi, 38) Mü'minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır Tümüne güzelliği (cenneti) va'detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır (Nisa Suresi, 95) Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azap hazırlamışızdır (Nisa Suresi, 161) "Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın Hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa adil olun Allah'ın ahdine vefa gösterin İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz" (En'am Suresi, 152) Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir (imtihan konusudur) Allah yanında ise büyük bir mükafat vardır (Enfal Suresi, 28) Gerçek şu ki, inkar edenler, (insanları) Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar Sonra bu, onlara yürek acısı olacaktır, sonra bozguna uğratılacaklardır İnkar edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır (Enfal Suresi, 36) Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır İman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiçbir şeyle velayetiniz yoktur Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, yardım üzerinizde bir yükümlülüktür Ancak, sizlerle onlar arasında anlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil Allah, yaptıklarınızı görendir (Enfal Suresi, 72) İman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerin Allah Katında büyük dereceleri vardır İşte 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenler bunlardır (Tevbe Suresi, 20) De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlünden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez (Tevbe Suresi, 24) Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar Onlara acı bir azabı müjdele (Tevbe Suresi, 34) Hafif ve ağır savaşa kuşanıp çıkın ve Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır (Tevbe Suresi, 41) Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler Allah takva sahiplerini bilendir (Tevbe Suresi, 44) Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azaplandırmak ve canlarının inkar içindeyken zorlukla çıkmasını ister (Tevbe Suresi, 55) Sizden önceki (münafıklar ve kafirler) gibi Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çoktular Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız İşte onların dünyada ahirette bütün yapıp-ettikleri (amelleri) boşa çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır (Tevbe Suresi, 69) Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir" Bir kavrayıp-anlasalardı (Tevbe Suresi, 81) Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azaplandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor (Tevbe Suresi, 85) Ama Resul ve onunla birlikte olan mü'minler, mallarıyla ve canlarıyla cihad ettiler; işte bütün hayırlar onlarındır ve kurtuluşa erenler onlardır (Tevbe Suresi, 88) Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlemiş, arındırmış olursun Onlara dua et Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur' Allah işitendir, bilendir (Tevbe Suresi, 103) Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur (Tevbe Suresi, 111) Musa dedi ki: "Rabbimiz, şüphesiz Sen, Firavun'a ve önde gelen çevresine dünya hayatında bir çekicilik (güç, ihtişam) ve mallar verdin Rabbimiz, Senin yolundan saptırmaları için (mi?) Rabbimiz, mallarını yerin dibine geçir ve onların kalplerinin üzerini şiddetle bağla; onlar acı azabı görecekleri zamana kadar iman etmeyecekler" (Yunus Suresi, 88) "Ey Kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum Benim ecrim, yalnızca Allah'a aittir Ben iman edenleri kovacak değilim Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum (Hud Suresi, 29) Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın" (Hud Suresi, 87) Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler O da kovasını sarkıttı "Hey müjde Bu bir çocuk" dedi Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi (Yusuf Suresi, 19) Sonra onlara karşı size tekrar 'güç ve kuvvet verdik', size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık (İsra Suresi, 6) Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olması- dışında yetimin malına yaklaşmayın Ahde vefa gösterin Çünkü ahid bir sorumluluktur (İsra Suresi, 34) "Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun" Şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vadetmez (İsra Suresi, 64) (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: ?Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm? (Kehf Suresi, 34) "Bağına girdiğin zaman, 'MaşaAllah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan" (Kehf Suresi, 39) Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır (Kehf Suresi, 46) Onlardan önce nice insan- nesillerini yıkıma uğrattık, onlar mal (giyim, kuşam ve tefriş) bakımından da, gösteriş bakımından da daha güzeldiler (Meryem Suresi, 74) Ayetlerimizi inkar edip, bana: "Elbette mal ve çocuklar verilecektir" diyeni gördün mü? (Meryem Suresi, 77) Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla (Mü'minun Suresi, 55) Nikah (imkanı) bulamayanlar, Allah onları Kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın Ve Allah'ın size verdiği malından onlara verin Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın Kim onları (fuhşa) zorlarsa, şüphesiz, onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır, esirgeyendir (Nur Suresi, 33) 'Malın da, çocukların da bir yarar sağlayamadığı günde" (Şuara Suresi, 88) (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi (Neml Suresi, 36) İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır (Rum Suresi, 39) Ve sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına ve daha ayak basmadığınız bir yere mirasçı kıldı Allah, herşeye güç yetirendir (Ahzab Suresi, 27) Ve: ?Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz? de demişlerdir (Sebe Suresi, 35) Bizim Katımız'da sizi (bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka İşte onlar; onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükafaat vardır ve onlar yüksek köşklerinde güven içindedirler (Sebe Suresi, 37) O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim" Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar (Sad Suresi, 32) Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır Eğer iman ederseniz ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez (Muhammed Suresi, 36) Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti Bundan dolayı bizim için mağfiret dile" Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar De ki: "Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır" (Fetih Suresi, 11) Mü'min olanlar, ancak o kimselerdir ki, onlar, Allah'a ve Resûlüne iman ettiler, sonra hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele ettiler İşte onlar, sadık (doğru) olanların ta kendileridir (Hucurat Suresi, 15) Onların mallarında dilenip-isteyen (ve iffetinden dolayı istemeyip de) yoksul olan için de bir hak vardı (Zariyat Suresi, 19) Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çoğalma-tutkusu'dur Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir (Hadid Suresi, 20) Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır (Mücadele Suresi, 17) (Bundan başka bu mallar,) Hicret eden fakirleredir ki, onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) arayıp, Allah'a ve O'nun Resûlüne yardım ederlerken yurtlarından ve mallarından sürülüp-çıkarılmışlardır İşte bunlar, sadık olanlar bunlardır (Haşr Suresi, 8) Allah'a ve O'nun Resulüne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda mücadele edersiniz Bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz (Saff Suresi, 11) Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak-alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir (Münafikun Suresi, 9) Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir Allah ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O'nun Katında olandır (Tegabün Suresi, 15) Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, (Kalem Suresi, 14) "Malım bana hiçbir yarar sağlayamadı" (Hakka Suresi, 28) Ve onların mallarında belirli bir hak vardır: (Mearic Suresi, 24) "Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun Size (ürün yüklü) bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin" (Nuh Suresi, 12) Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular" (Nuh Suresi, 21) Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal (servet) verdim (Müddesir Suresi, 12) Malı 'bir yığma tutkusu ve hırsıyla' seviyorsunuz (Fecr Suresi, 20) O: "Yığınla mal tüketip-yok ettim" diyor (Beled Suresi, 6) Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz (Leyl Suresi, 11) Ki o, malını vererek temizlenip-arınır (Leyl Suresi, 18) Muhakkak o, mal sevgisinden dolayı (bencil ve cimri tutumundan) çok katıdır (Adiyat Suresi, 8) Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır (Hümeze Suresi, 2) Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor (Hümeze Suresi, 3) Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı (Mesed Suresi, 2) |
Kur'an Fihristi - M |
11-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'an Fihristi - M''Manastır' Onlar, yalnızca; "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar Eğer Allah'ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder Şüphesiz Allah, güçlü olandır, Aziz olandır (Hac Suresi, 40) |
|