Îmân-ı İstidlâlî |
04-18-2010 | #1 |
Şengül Şirin
|
Îmân-ı İstidlâlîÎmân-ı İstidlâlî: İslâm dîninin îmân ve ibâdet bilgilerini, emir ve yasakları bir âlimden veya kitaptan okuyup, öğrenerek, bilerek inanmak Îmân-ı istidlâliye sâhib kişi, farzı, vâcibi, sünneti, müstehabı hem bilir ve hem amel eder, yâni yerine getirir İnanılacak şeyleri hem bilir, hem başkalarına bildirir Bu gibilerin îmânı kuvvetlidir (Kutbüddîn-i İznîkî) Peygamberleri aleyhimüsselâm taklid ederek hâsıl olan îmân, îmân-ı istidlâlîdir Çünkü o büyükleri taklid eden kimse, peygamberlerin bildirdiği her şeyin doğru olduğunu, delilleri görerek aklı ve düşüncesi ile anlamıştır Çünkü bir kimsenin gösterdiğ i yolun doğru olduğu Allahü teâlânın ona mûcizeler vermesinden anlaşılır Mantığa dayanarak akıl ile düşünce ile hâsıl olan îmâna gelince; bu yoldan îmân elde edilebilir Fakat peygamberleri aleyhimüsselâm taklid etmeye dayanmadan yalnız istidlâl (akıl yürütme) ile elde edilen îmân kıymetli değildir Çünkü o kimse, peygamberlerin bildirdiklerine değil, akla inanmış olmaktadır (Ahmed Fârûkî)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|