Prof. Dr. Sinsi
|
Böbrek Kanseri Nedenleri Korunma Yolları Ve Tedavi
Böbrek kanseri
Viyana Üniversitesinden Prof Dr Manuela Schmidinger, sigaranın yanı sıra özellikle fast food tarzı başta olmak üzere sağlıksız beslenme şekillerinin böbrek kanseri için en önemli risk faktörü olduğunu söyledi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
![](http://frmsinsi.net/images/frmsinsimages/22/03-11-2012T12-29-145fa921_frmsinsi.net_.jpg)
Avusturya Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi ve Böbrek Karsinomu Program Direktörü Prof Dr Manuela Schmidinger, kanser türleri arasında daha ender rastlanan böbrek kanserinin görülme sıklığının yüz binde 8,5 olduğunu söyledi
Özellikle ''in vitro tirozin kinaz ve mTOR inhibütörleri'' çalışmaları gibi metastatik üroteryal ve böbrek hücresi karsinomları konusunda uzmanlaşan Prof Dr Schmidinger, böbrek kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmese de uzmanların böbrek kanseri gelişmesi açısından bazı risk faktörleri belirlediklerini, bunların başında da sigara, obezite, son evre böbrek hastalıkları, fazla kahve tüketimi ve beslenme biçiminin geldiğini bildirdi
Prof Dr Schmidinger, hastalığının tanısının ne şekilde konulabildiğine ilişkin soruya, ''Şöyle bir sorun var Semptomları ancak böbrekteki tümör büyüdükten sonra başlıyor İlk belirtilerden biri hematüri, yani hastanın idrarından kan gelmesi Erken evrede ise aslında tesadüfen tanı konulabiliyor Mesela başka sebeplerden abdominal sonografi yapıldığında tesadüfen böbrek kanseri tanısı koyduğumuz oluyor'' diye konuştu
RİSK FAKTÖRLERİ NELER, NASIL KORUNMALI?
Böbrek kanserine yakalanma riskini en aza indirmek için neler yapılması gerektiğine ilişkin soruya Prof Dr Schmidinger, ''Sağlıksız beslenme şekillerine dikkat edilmeli, özellikle fast food tarzı beslenmeden uzak durulmalı Sigara içilmemeli, formumuzu, kilomuzu muhafaza etmeliyiz 50 yaşından itibaren yılda bir abdominal sonografi, karın bölgesi ultrasonu çektirmeliyiz Karın bölgesi ultrasonu böbrekteki küçük tümörleri tespit edebilir Ve sadece ameliyatla tedavi edilebilir'' dedi
Prof Dr Schmidinger, böbrek kanserinin görülme sıklığının gelişmiş batı ülkelerinde daha yüksek olduğuna dikkati çekerek, ''Asya ülkelerinde daha az Beslenme alışkanlıklarıyla alakalı bir durum Çünkü gelişmiş ülkelerde obezite daha yaygın Örneğin en düşük oran Tayland'da, Filipinler'de Batıya yaklaştıkça artıyor Kanada'da, ABD'de, batı Avrupa ülkelerinde çok daha fazla görülüyor'' ifadelerini kullandı
Böbrek bölgesinde kitle, ağrı, iştahsızlık, genel hastalık hali, kilo kaybı, tekrarlayıcı yüksek ateş, hipertansiyon, anemi gibi belirtiler görüldüğünde doktora danışılması gerektiğine dikkati çeken Prof Dr Schmidinger, ''Kanser yayılmışsa, örneğin akciğerlere yayıldıysa öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam çıkarma olabilir Kemik yayılımı olan hastalarda kemik ağrıları, beyin yayılımı olanlarda baş ağrısı, felçler, şuur kaybı gibi bulguların görülebilir'' diye konuştu
Prof Dr Schmidinger, bu şikayetlerin böbrek kanserinin belirtisi olabileceği gibi enfeksiyon gibi başka problemlerden de kaynaklanabileceğini, dolayısıyla böyle durumlarda mutlaka bir üroloji uzmanına görünülmesi gerektiğini söyledi
YENİ TEDAVİLERDE BÜYÜK GELİŞME KAYDEDİLDİ
Metastatik böbrek kanserinin tedavisinde son 6 yıl itibarıyla çok büyük gelişmeler yaşandığını dile getiren Prof Dr Schmidinger, hem standart hem de ''kişiselleştirilmiş'' yöntemlerin bulunduğunu, son dönem çalışmaları özellikle hangi hastalara hangi ilaçların daha uygun olduğu üzerine yoğunlaştırdıklarını dile getirdi
Prof Dr Schmidinger, yakın gelecekte tedavilerin nasıl bir seyir izleyeceğine dair soruya ''Özellikle ilaç endüstrisinde çok büyük gelişmeler var Bugün kullandığımız ilaçlar, yöntemler daha da geliştiriliyor Moleküler düzeyde daha etkili olacak ilaçların üretileceği beklentisi içindeyiz'' yanıtını verdi
Kanser tedavisindeki kemoterapi ve radyoterapi tedavisine yönelik bazı eleştirel yaklaşımların bulunduğunun hatırlatılması üzerine Prof Dr Schmidinger, ''Böbrek kanserinde kemoterapi zaten çok aktif bir yöntem değil Klasik kemoterapide tümörün küçülme oranları yüzde 0-4 aralığında Aynı durum ışın tedavisi için de geçerli'' dedi
Schmidinger, yeni tedavilerin, ilaçların geliştirilmesinin çok önemli olduğunu kaydederek, ''Çünkü bu yeni yöntemlerin yanıt oranları yüzde 50'leri buluyor Yani hastaların yüzde 50'sinde primer tümör küçülüyor'' diye konuştu
|