Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşırı, edilebilir, kıskançlık, tedavi

Aşırı Kıskançlık Tedavi Edilebilir Mi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşırı Kıskançlık Tedavi Edilebilir Mi



Aşırı kıskançlık tedavi edilebilir mi

İlişkiler söz konusu olduğunda akla gelen bu sorulara hala yanıt bulunamazken bilinen bir gerçek var ki o da aşırı kıskançlığın tehlikeli sonuçlar doğurabildiği

Kıskançlık insanın doğasında mıdır yoksa sonradan mı öğrenilir?

Kıskançlığın insanın doğasında mı olduğu, yoksa sonradan öğrenilen sosyo-kültürel bir kavram mı olduğu hala tartışılıyor Evrim teorisine göre kıskançlık, kadın ve erkek için farklı evrimsel güçler tarafından şekillendirilmiş doğal bir tepki Cinsiyet farklılıkları da insanın evrimsel tarihi boyunca karşılaştığı farklı üreme bedelleri ve uyum problemlerine bağlı olarak gelişiyor Evrim teorisine göre, döllenme kadın vücudunun içinde gerçekleştiği için anne çocuğun kendisinden olduğundan emindir, oysa baba bundan hiçbir zaman yüzde 100 emin olamaz Kadının onu cinsel anlamda aldatması, erkeğin ilerde çocuğun sorumluluğunu üstlenirken soyunu devam ettirememesi anlamına gelir Kadının böyle bir sorunu olmamakla birlikte eşinin olanaklarına ve desteğine ihtiyaç duyar Evrimsel teoriye göre bu nedenle eşin başka bir kadına aşık olup, zaman ve olanaklarını ona yönlendirmesi kadın için bir tehlikedir

Sosyo-kültürel yaklaşıma göre ise kıskançlık, sosyal ve kültürel bir olgudur Kişi yaşadıkça, içinde bulunduğu toplumun yarattığı ilişki kurallarına göre kıskanmayı öğrenir Kendi anne ve babasının ilişkisi o kişinin karşı cinsle ilişkisinde bir model olacaktır Onların sevgi, saygı, sadakat, kıskançlık tanımlarını öğrenen çocuk, büyüdüğünde kendi ilişkisinde bu tanımlara uygun davranacaktır Cinsiyet farklılıkları da kadın ve erkek için kıskançlık yaratan durumları ve uygun tepkileri tanımlayan sosyal kurallardan etkilenir

Kıskançlık aşkın göstergesi midir?

Kıskançlık aşkın göstergesi değildir Aşk, aşırı sevgi ve bağlılık duygusudur Olağan sevmeden, kişinin duygularını yönetmede zorluk yaşaması durumuyla ayrıştırılabilir Özellikle ilişkilerin başında yaşanan bu duygu zamanla, ilişki olgunlaştıkça yerini daha kontrol edilebilir ve kalıcı duygular olan sevgi, güven ve sadakate bırakır İnsanın sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmekten endişe duyması beklenen bir durumdur Bu sebeple, birbirini gerçekten seven iki insanın arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır, fakat sahiplenme duygusunun aşkla alakası yoktur

Kıskanç kişiler sevilmeye aşırı ihtiyaç duyar Yaşadıkları güvensizlik ve yetersizlik duygusuyla baş edemedikleri için ilişkide bulundukları insanın sevgisini kimseyle paylaşmak istemezler

Kıskançlık yaşayan kişiler bir yandan ilişkilerini sürdürmeye çalışırken, bir yandan da özgüvenlerini korumaya çalışırlar İlişkiyi korumaktaki amaç daha fazla yaşantı paylaşmakken, aşırı kıskanç kişiler bunu ancak tehdit ederek, zor kullanarak ya da küserek sağlayabileceklerine inanırlar İlişkinin bir rakip tarafından tehdit edildiğini hissettikleri zaman da bu rekabette kaybedeceklerini, sevilmediklerini, sayılmadıklarını düşünürler

Kıskançlık, içerisinde hangi duyguları barındırır?

Kıskançlık içerisinde özgüven eksikliği ve yetersizlik duygularını barındırır Özgüven zayıfladığı zaman kişi kendini yetersiz, değersiz hissetmeye başlar Sahip olduğu sevgiyi hak etmediğini ve kaybedeceğini düşünür Bu endişe de kıskançlık duygusuna ve onunla baş etmek için gösterilen sağlıksız davranışlara sebep olur Aşırı kıskanç kişi, eşini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve üzerinde bir baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini düşünür Oysa sadakat tehditle değil sevgiyle sağlanır Kıskançlık sonucu sergilenen takip etme, baskı altında tutma, öfke, şüphecilik gibi tutumlar karşı tarafı daha da uzaklaştırır

Kadın ve erkeklerin kıskançlık göstergeleri farklı mıdır?

Sadakat kıskançlığı etkileyen en önemli faktörlerden biridir Eşlerin birbirlerini cinsel veya duygusal anlamda aldatması çoğu ilişkiyi derinden etkiler Her iki cinste de kıskançlık görülse de, kadınlar ve erkeklerin kıskançlık bakımından farklılıklar gösterdiği bilinmektedir Yapılan araştırmalar kadınlar duygusal bir aldatma karşısında daha çok etkilenirken, erkeklerin cinsel bir aldatmada daha fazla kıskançlık yaşadığını göstermektedir

Çiftler, zarar verici kıskançlığın önüne nasıl geçebilirler?

Descartes’e göre “Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur” Kıskançlığa, öfke, değersizlik, çaresizlik, yetersizlik, yalnızlık gibi duygular eşlik eder Birçok kişi geçmiş yaşantılarının yaralarını içinde taşır ve süren ilişkisinde bu yaraları iyileştirmeye çalışır Önemli olan, bu yaraları tanımak ve bugünkü ilişkiye taşımamaktır Karşılıklı güven için iletişimin açık olması önemlidir İmalı sözlerden, üstü kapalı eleştirilerden ve küskünlüklerden kaçınmak gerekir Bu noktada, kıskançlığa ılımlı yaklaşmak ve eşleri karşılıklı konuşmaya teşvik etmek önemlidir

Kadınlar mı daha kıskançtır erkekler mi?

Kadınlar ve erkekler arasında kıskaçlık derecesi bakımından bir fark aramak anlamlı olmasa da, kıskançlık, tepkileri farklılaşmaktadır Kadınların, görece daha yapıcı davranıp, alttan alarak, kendi hak ve isteklerinden vazgeçtikleri, erkeklerin ise tehdit ve kaba kuvvetle kıskançlıklarıyla baş etmeye çalıştıkları görülmektedir

Kıskançlık ne zaman tehlikeli boyuta ulaşır?

Eşin telefonlarını dinlemek, takip etmek, eve gelince perdeleri, banyoyu, yatak odasını kontrol etmek, eşi akrabalar dahil kimseyle görüştürmemek, her anlatılan olayın altında bir anlam aramak aşırı kıskançlığa girer ve tedavi edilmesi gereken bir davranış bozukluğudur

Aşırı kıskançlık nasıl tedavi edilir?

Tedavide amaç, kişinin kıskançlık duygularının altında yatan duygu ve düşüncelere ulaşmaktır Kişiden kıskançlık hissettiği anlardaki düşüncelerini incelemesi ve kıskançlıktan önce gelen duyguları fark etmesi istenir Bu duygu ve düşüncelerin farkına varmak, onları ayrı ayrı ele almaya ve rasyonel (mantıklı) olup olmadıklarına daha tarafsız bakmaya olanak tanıyacaktır Kişiye sevilmeye değer bir insan olduğu vurgulanmalı, kendi değersizlik hislerinin altında yatan nedenler araştırılmalıdır Bu noktada önemli olan, hem kişinin geçmişten getirdiği olumsuz algı ve ihtiyaçları belirlemek, hem de bu olumsuz duygularla baş etmesi için daha sağlıklı yollar bulmasına yardım etmektir

Uzman Psikolog Aylin Sezer

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.