İşte Osmanlıda Kullanılan Ünvanlar!! |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İşte Osmanlıda Kullanılan Ünvanlar!!ADLİ : "Adil" II Bayezid, III Mehmed ve II Mahmud'a verilmiştir AĞA : "Komutan" Ordudaki kıdemli görevlilere ve Yeniçeri ağası ve Kızlar ağası gibi saray korumalarına verilmiştir AHRETLİK : "Manevi evlat" Dürrüşehvar'a verilmiştir AK BAŞLI : "Ak başlıklı" Aktimur'a verilmiştir ALP : "Kahraman asker" Daha çok ilk dönemde kullanılmakla beraber kabilevi yapılanma sona erdiği dönemde de kullanılmaya devam edilmiştir AMCAZADE : Amca çocuğu ARSLAN : "Arslan veya Arslan yürekli" AVCI : IV Mehmed'e verilmiştir Hayatındaki en önde gelen uğraşısı idi Edirne civarında kendisini bu iptilaya kaptırmıştı BAHİR : "Denizci" BAHTİ : "Talihli" I Ahmed'e verilmiş ve onun tarafından şiirlerinde maslah olarak kullanılmıştır BAŞ :"Lider", "Başkan" Baş-Çuhadar" veya "Kapıcı-başı" gibi genellikle diğer ünvanlarla beraber kullanılmıştır BEDROS : "Kurnaz" Genel bir Ermeni adıdır ve güya II Abdülhamid'in yüz hatları itibariyle Ermeniler'e benzediğini ima için ona verilmiştir Wittlin'in anlattığı bir hikayeye göre, Abdülhamid'in babası I Abdülmecid değil, Abdülhamid'in annesiyle gizli aşk hayatı yaşamayı başaran bir Ermeni'dir Abdülhamid'in annesi Trimüjgan'ın muhtemelen Ermeni olması daha kolay anlaşılır bir açıklamadır BEY : "Efendi", "Şehzade" Zamanla bu ünvan değerini kaybetti ve daha ziyade İngilizce'deki esquire gibi nezaket ünvanı haline geldi BEYCEĞİZ : "Küçük Şehzade" BEYLERBEYİ : "Bölge Valisi" Büyük eyaletlerin idarecisine verilmiştir BEYZADE : "Şehzade oğlu" Padişahların kızlarının oğullarına verilen ünvandır İlk dönemlerdeki "Sultanzade" ünvanının yerini almıştır BIYIKLI : "Sakallı" BOŞNAK : "Bosnalı" CEDDÜ'L OSMAN "Osmanlıların Babası"Süleyman Şah'a verilmiştir CEMCA : "Cemşid gibi güçlü" Sultan için Doğu dillerinde kullanılan bir ünvan CİHANDAR : "Dünyanın Efendisi" III Selim'e verilmiştir CİVAN : "Genç" 2138/ Mehmed'e verilmiştir ÇAKIRCI : "Şahinci" ÇAVUŞ : "Rütbeli Er", "Haberci" ÇELEBİ : "Beyefendi" "Kibar Efendi", "Genç Efendi" II Mehmed dönemine kadar padişah oğullarına verilen ünvandır Ayrıca I Mehmed'e de özellikle verilmiştir ÇELEBİ SULTAN : "Kibar-Şehzade" 1594 yılına kadar sancak valisi olan padişah oğullarına verilmiş olan ünvandır ÇUHADAR : "Kahya" DAMAD-I ŞEHRİYARI : "Padişah Damadı" Padişahların kızlarıyla evlenenlere verilen ünvandır Ancak bu sadece babasının saltanatı döneminde evlenen kızların kocalarına uygulanmıştır Ayrıca aynı isimlerdeki birkaç veziri seçmek için de bu ünvan kullanılmıştır DAYE : "Süt Anne" DEFTERDAR : "Hazineci" DELİ : I Mustafa ve İbrahim'e verilmiştir DİVİTDAR "Yazma kutusunu taşıyan" DOĞANCI : "Doğan yakalayıcısı" DÜZME(CE) : "Sahte" Kendi adına çıkan isyan döneminde ve aslı konusundaki şüpheye ifade etmek üzere Mustafa'ya verilmiş ünvandır EBU'L FETH : "Fethin babası" II Mehmed'e verilmiştir EFENDİ : I Abdülmecid döneminden itibaren padişah oğullarına verilen ünvandır Ayrıca tarikat üyeleri arasında da bir dereceyi gösteren tabirdir EĞRİ : "Eğri-büğrü" Topal olan Cihangir'e verilmiştir EĞRİ FATİHİ : III Mehmed'e verilmiştir EMİR : "İdareci", "Şehzade" Yarı bağımsız idareciler için kullanılmıştır Ayrıca Selçıklulara bağımlı olduğu süre zarfında I Osman için kullanılmıştır 1402-1413 arasındaki Fetret Devri esnasında I Bayezid'in oğullarından birinin açık şekilde üstün idareci olmadığını göstermek için yeniden kullanılmıştır EMİRÜ'L MÜ'MİNİN : "Müslümanların İdarecisi" Halifeye verilen isimlerden biri olup I Selim'in Mısır seferinden sonra Osmanlı padişahlarına da verilmiştir ENİŞTE : "Kızkardeşin kocası" FAHREDDİN : "Dinin öğüncü" I Osman'a verilmiştir FATİH : İstanbul'u fethinden dolayı II Mehmed'e verilmiştir FATİH-İ BAĞDAT : "Bağdat'ı fetheden" IV Murad'a verilmiştir FRENK : Frank Başlangıçta Fransa'dan gelenler için kullanılmışken oldukça genişletilerek herhangi bir Avrupa ülkesi için de kullanılmıştır GAZİ : Daru'l Harbde savaşan kişilere ve Hristiyanlara karşı alınmış zaferlerdeki askerlere verilen ünvandır Özellikle de O Osman, Orhan, I Murad, I Bayezid, II Mehmet ve IV Murad için kullanılmıştır GENÇ : II Osman'a verilen isimdir GÖZDE : Padişahın cariyeleri için kullanılmıştır GÜLEÇ : "Neşeli" GÜREŞÇİ : Güçlü olduğu için I Mehmed'e verilmiştir "Güreşçi" mi "Kürüşçü" mü olduğu şeklinde bir şüphe var ise de, doğru şekli "Güreşçi" şeklindeki Padişah için kullanımıdır GÜVEY : "Damad" GÜZELCE : "Yakışıklı" HACE, HACİ : "Hacı" Hace kadınlar için, Hacı erkekler için kullanılna formudur Mekke'de Hac görevini tamamlayan kişiye verilen ünvandır HADİMU'L HARAMEYNİ'Ş ŞERİFEYN : "İki mübarek şehir olan Mekke ve Medine'nin koruyucusu" I Selim'e 1517'de Mekke Şerifi tarafından bu şehirlerin anahtarı gönderilmek suretiyle verilmiş bir ünvandır HAFIZ : "Kouyucu" Genişletilmek suretiyle Kur'an'ı ezbere bilen kişiye denilmiştir HAKANİ : "Emperyal" HAKANÜ'L BERREYN VE'L BAHREYN : "Karaların ve Denizlerin Hakanı" Padişahın gücünün ihtişamını ifade eden ünvanlardan biridir HALİFE : Son Abbasi Halifesinin 1538'de ölümüne kadar halifeliği elinde tuttuğu şeklindeki birtakım düşüncelere rağmen 1517 yılında Halifeliğin I Selim'e ve onun mirasçılarına geçmesi, İslam'da önemli ölçüde sert tartışmalara neden olmamıştır Cam Mod Hist, 91'de: "Hilafet İslam'ın temel prensiplerinden biridir ve bütün Müslümanlar tek bir imam tarafından idare edileceklerdir Ayrıca İmam'da Hz Peygamber'in kabilesi olan Kureyş'ten olacaktır 1517 yılında İmamlık, Haşimoğullarından Mehmed Ebu Cafer'in güçsüz ellerindeydi ve halifeliği Kahire Sarayı'nda sembolik olarak devam ettiriyordu Abbasilerin en son halifesi olarak Sultan Selim lehine halifelikten feragat etti bu biçimsel geçiş, Kureyş kabilesine mensup olmamakla birlikte Türk sultanlarının Müslümanların idarecisi veya İmamı olmalarının temeli oldu Halifeliğin Osmanlılara geçişi, Mekke Şerifi'nin Kabe'nin anahtarlarını Selim'e göndermesi, böylece Selim'in Mukaddes Beldeler'in koruyucusu olmasıyla halifeliğin tanınması onaylanmış oldu" der S Lane Po HAN : Kırım idarecileri için kullanılmıştır II Selim tarafından torunu İbrahim'e verilmiştir HANÇERLİ : "Hançer taşıyan" HANIM SULTAN : "Prenses Hanım" Padişahların kadın tarafından kız torunlarına verilen ünvan HANTAL : "Beceriksiz" HASEKİ SULTAN : "Gözde Prenses" Erkek evlat doğurmuş olan padişah gözdelerine verilen ünvan Genellikle ilk dört veya altı anne ile sınırlanmıştır HASEKİ KADIN : "Gözde Kadın" Padişah kızlarının annelerine verilmiştir HATUN : "Hanım" İlk dönemlerde, son dönemlerdeki Valide Sultan yerine padişahın nikahlı eşlerine verilen ünvandır HEZARPARE : "Bin parça" Ölümünden sonra kendisine yapılan suikasde işaret etmek için Ahmed'e verilen ünvandır HÜMAYUN : "Padişaha ait" -Devlet kuşu, saadet anlamına gelen- "Hümay"dan alınmıştır HÜNKAR : "Hükümdar" I Murad ve II Mehmed'e verilen ünvan HÜDAVENDİGAR "Hükümdar", "Bey" I Murad'a verilmiş ve daha sonra da Bursa Sancağı içinde kullanılmıştır Yine Orhan ve II Murad için de kullanılmıştır İKBAL : "Talih" Haremde il rütbe ilerlemesi İLHAMİ : "İlham alan" III Selim'e verilen ünvandır KALAYLIKÖZ : "Beyaz Fındık" KANBUR : I Mahmud'a verilmiştir KANLI : Politikasını ima için II Abdülhamid'e verilmiştir KANUNUİ : "Adil" II Mehmed'e ve özellikle de I Süleyman'a verilmiştir KAPUDAN PAŞA : "Amiral" Osmanlı donanmasının başındaki kimseye verilmiştir KARA : I Osman ve birçok kişiye verilmiştir KEHLE-İ İKBAL : "Talih bitti" KETHÜDA : "Kahya" KIZIL : "Kırmızı" KOCA : "Büyük" KOZHEYCİ :"Fındık satıcısı" KÖSE : "Sakalsız" KRAL : Sırp ünvanı KUL : "Köle" KULOĞLU : "Köleoğlu" KÜRÜŞÇÜ : "Yay gerdiren" Bir sanatta pir kabul edildiği için I Mehmed'e verilmiştir LALA : "Terbiyeci" Özellikle hem sarayda, hem de tayin edildikleri sancak valiliklerinde genç şehzadeleri yetiştirenlere verilen ünvandır Lİ/LI/LU : "…den,dan…" Yer isimlerine bağlanır Kişinin doğum yerini işaret için kullanılmıştır MAKBUL : "Gözde" MAKTUL : "Öldürülmüş" MEHD-İ ULYA-YI SALTANAT : "Büyük saltanat beşiği" Diğer bir ismi de Valide Sultan'dır MEKRİ : "Kurnaz" MEST : "Sarhoş" II Selim'e verilmiştir MEYVEİ : "Meyve satan" MIRAHOR : "Ahırların muhafızı" "Emir-i Ahur"dan gelmedir MİRZA : "Şehzade" İran ünvanıdır MUHASSIL : "Vergi tahsildarı" MUHSİN : "Bağışlayıcı" MUHTEŞEM : Avrupalılar tarafından I Süleyman'a verilen ünvandır Türkler kullanmazlar MUID : "Okulda düzeni sağlayan" MUSAHİP : "(Padişah'a hususi işlerinde) Yardım eden" ve daha geniş ifadesiyle "Gözde" MÜVERRİH : "Tarihçi" NEBİL / NEBİLE : "Prens/Prenses" Mısır ünvanıdır NAİB : "Vekil" NAKKAŞ : "Dekoratör" NAMZET : "Aday" Henüz tam olarak evlenmemiş, nişanlı olan padişah kızlarına verilen ünvandır NİŞANCI : "Saltanat mührünün muhafızı" NİŞANCI OĞLU : "Saltanat mührü muhafızının oğlu" OĞUZ : "Temiz" veya "Genç erkek" OSMANCIK : "Küçük Osman" I Osman için kullanılmıştır PADİŞAH : "Hükümdar" İran kaynaklı bir ünvandır Sultanların çok fazla arzu ettikleri en yüksek makamdır Herhangi bir kimse tarafından sultanla eş anlamlı olarak da kullanılabilir Son döenmlerde Fransız Kralları için de kullanılmıştır PALABIYIK : "Kavisli uzun bıyıklı" PARE : ""Parça" "Hezarpare" ve "Şekerpare"de olduğı gibi PEHLİVAN : "Şampiyon", "Güreşçi" I Mehmed'e verilmiştir REİSÜ'L-KÜTTAB : "Katiplerin Reisi" RUM : "Rumeli" Temelde Roma ve Roma İmparatorluğu içinde kalan yerleri ifade eder Böylece Anadolu Selçukluları, İran Selçıklularımdam ayrılmışlardır Ayrıca "Rum Beylerbeyi" altında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa eyaletlerini de temsil eder SAHİB-KIRAN : "Her zaman başarılı Hükümdar" I Süleyman ve IV Murad'a verilen ünvandır SAİBÜ'L-AŞERETİ'L - KAMİLET : "On numarayı tamamlayan" Onuncu sultan olduğu için I Süleyman'a verilmiştir SANCAK : "Büyük Bayrak" "Eyalet" SANCAK BEYİ : "Eyalet İdarecisi" SARHOŞ : II Selim'e verilmiştir SARI : "Sarı", "Soluk" II Selim'e verilmiştir SARIKÇI : "Sarık yapan" SEDEF-İ DÜRR-İ HİLAFET : "Hilafet incisinin sedefi" Bir diğer ünvanı da "Valide Sultan"dır SEMEN/SEMİZ : "Şişman" SERASKER : "Ordu komutanı" SEYYİD : "Peygamber soyundan gelen" SİLAHDAR : "Silahları muhafaza eden memur" Sultanın hususi görevlilerinden biri SİPAHİ : "Atlı asker" SIĞIR : II Selim'e verilmiştir SOFU : II Bayezid'e verilen ünvandır SULTAN : "Prens" En az üç farklı kullanımı vardır En geçerlisi, 'devletin başı" olarak kullanımıdır "Sultan Han Murad"da olduğu gibi "Han" ile birlikte "Şehzade"lik ifadesi anlamında da kullanılmıştır Bu şekli genellikle padişah oğulları içindir ve özellikle de II Mehmed döneminden sonradır bununla beraber eğer isimden sonra kullnaılmışsa o ismin "Prenses" olduğunu ifade eder: Fatma Sultan'da olduğu gibi Yine "Haseki" ve "Valide" kelimleri ile de birleştirilerek kullanılmıştır SULTANÜ'L-GUZAT : "Gaziler sultanı" İlk dönem ünvanıdır I Murad ve diğerlerine verilmiştir SULTANZADE : "Prenses oğlu" Padişah kızlarının oğullarına veya erkek torunlarına verilen ünvandır ŞAH-I ALEM-PENAH : "İmparator", "Dünyanın barınağı" Padişahın üstünlük ünvanlarından biridir İran menşe'lidir ŞAHİN Sokullu Mehmed Paşa'ya verilmiştir ŞAHZADE/ŞEHZADE : "Padişahın oğlu" I Mehmed ile başlayarak padişahların oğullarına verilmiştir ŞEHİD : Savaşta dini uğruna ölen kişi I Murad ve II Osman'a verilmiştir ŞEHRİ : "Şehirli" ŞEYH : Edebali'ye verilmiştir ŞEYHÜLİSLAM : "Müfti" Halifenin altında olup İslam'ın başkanıdır ŞÜCAEDDİN : "Dinin kahramanı" Orhan'a verilen ünvandır TAVAŞİ : "Hadım" TAVİL : "Uzun" Sokullu Mehmed Paşa'ya verilmiştir TEKFUR : "Kral" Ermenice "Tagavor"dan alınmıştır TIRNAKÇI : "Dolandırıcı" TİRYAKİ : Genellikle uyuşturucu veya sigara tiryakiliği için kullanılır UĞURLU : "Şanslı" VALİDE : "Anne" VALİDE SULTAN : "Prenses Anne" Saltanatları döneminde padişahların annelerine verilen ünvandır XVI yüzyılda girmiştir VELİ : II Bayezid'e verilen ünvandır VELİAHT : "Tahta geçecek şehzade" Tahta geçecek kişi için son dönemde kullanılmıştır Ancak 1876 Anayasası tahta çıkacak şehzadenin "en yaşlı erkek evlat" olmasını belirleyinceye ve diğer şehzadeleri reddedinceye uygulanamamıştır Hatta VI Mehmed'e "Veliahd-ı Sani" (Tahtın ikinci varisi) ünvanı verilmişti Benzer bir makam, Kırım Hanlarından Nureddin'e de verilmiştir VEZİR : "Bakan" "Ağır sorumluluk yüklenen" VEZİR-İ AZAM : "Başbakan", "Baş vezir" Bir diğer formu da "Sadr-ı Azam"dır VOYNUK : "Bulgar savaşçısı" VOYVODA : "İdareci" Moldavya ve Lehistan prensliklerinden birinin yöneticisine verilen ünvandır YAĞLIKÇI : "Yağlık satan" YAVUZ : "Yiğit" I Selim'e verilmiştir |
|