Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fatih, mehmetin, sultan, yaşam, öyküsü

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü



Fatih Sultan Mehmet'in yaşam öyküsü

İstanbulu fetheden efsanevi Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmedin bugün doğumunun 578inci yılı kutlanıyor
30 Mart 1432 tarihinde dünyaya gelen ve 3 Mayıs 1481 yılında, genç bir yaşta vefat eden II Mehmed, yedinci Osmanlı padişahıydı İstanbulu fethederek “Fatih” lakabını alan hükümdar, böylece Orta Çağın sona ererek Yeni Çağın başlamasına sebep oldu
Bu “çağ açan hükümdar”ın elbette pek çok sıra dışı hikâyesi de var Yüzyıllardır dilden dile dolaşan bu hikâyeleri merakla okuyacaksınız



Hapisteki papazlar
Fatih Sultan Mehmed, İstanbulun fethinden sonra tüm hükümlüleri serbest bırakır Ancak bu hükümlüler arasında yer alan iki papaz zindan çıkmak istemezler Halka zulüm ve işkence eden Bizans İmparatoruna, adaletli olmasını tavsiye ettikleri gerekçesiyle hapse atılan papazlar, bundan böyle hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdir

Olaydan haberdar olan sultan, huzuruna çağırdığı papazların ağzından kendi hikâyelerini dinler ve onlara şöyle der:

“Bir teklifim var: sizler İslam adaletinin uygulandığı bu memleketi geziniz, Müslüman hâkimlerin ve halkımın davalarını dinleyiniz Eğer hayata küsmenize sebep olan adaletsizliği burada da görürseniz gelip bana bildiriniz ve önceden verdiğiniz kararınız doğrultusunda uzlete çekilerek hâlâ küsmekte haklı olduğunuzu kanıtlayınız

Papazlar zaman kaybetmeden yola çıkarlar İlk durakları Bursadır Orada şöyle bir olayla karşılaşırlar:
Bir Müslümanın, “hiçbir kusuru yok” denilerek bir Yahudiden satın aldığı atın hasta olduğu ortaya çıkar Müslüman, sabah olur olmaz kadının yolunu tutar Ancak kadı henüz gelmemiştir Bir süre boyunca bekleyen Müslüman, kadının gelmeyeceğini düşünerek atını alıp geri döner ve at o gece ölür Olayı sonradan öğrenen kadı, atın sahibi Müslümanı çağırarak şöyle der:

“Eğer geldiğinizde ben makamımda bulunsaydım, atı sahibine iade edip paranızı alırdım Ancak zamanında daireme gelmediğim için olayların bu şekilde gelişmesine sebep oldum O yüzden atın ölümünden doğan zararı ben ödeyeceğim

Bu olay karşısında hayrete düşen papazlar buradan İznike geçerler Bu şehirde ise şöyle bir mahkeme ile karşılaşırlar:

Bir Müslümandan tarla satın alan başka bir Müslüman ekin zamanı gelip de tarlasını sürmeye başlayınca sabanına bir küp altın takılır Çiftçi altınların hepsini alarak tarlanın ilk sahibine giderek küpü vermek ister Ona “Ben senden tarlanın altını değil, üstünü satın aldım Eğer tarlanın içinde bu kadar altın olduğunu bilseydin bana bu fiyata satmazdın Al şu altınlarını” der

Tarlanın ilk sahibi ise, tarlayı kendisine taşı ve toprağıyla beraber sattığını söyleyerek altınları kabul edemeyeceğini söyler Anlaşmaya varamadıkları için iki Müslüman soluğu kadının huzurunda alırlar Kadı, adamlara çocukları olup olmadığını sorar Birinin erkek diğerinin ise kız çocuğu vardır Kadı, bu iki çocuğu nikâhlayarak altını da çeyiz olarak onlara vermeye hüküm verir

Bu iki olaya tanık olduktan sonra papazlar İstanbula gelerek Fatih Sultan Mehmedin huzuruna çıkarlar ve şöyle derler:

“Bizler artık inandık ki bu kadar adalet ve birbirinin hakkına saygı ancak İslam dininde vardır Bu dinin insanları başka dinden olanlara bile kötülük yapamazlar Bu yüzden biz zindana dönme kararımızdan vazgeçtik, sizin idarenizde hiç kimsenin zulme uğramayacağına inandık

Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü



“Bu halkla ben dünyayı bile fethederim”
Henüz 21 yaşında olan ve İstanbulu fethetmeye karar veren Fatih Sultan Mehmed, orduya katılacak olan halkını imtihan etmek amacıyla sabahın erken saatlerinde tebdil-i kıyafetle başkent Edirnenin pazarında dolaşmaya başlar Çarşının bir ucundaki dükkâna giderek birkaç erzak alır Dükkândan çıkarken elindekilerin yetmeyeceğine kanaat getirip biraz daha erzak ister, ancak dükkân sahibi vermek istemez:



“Ben sana satış yaparak siftahımı yapmış oldum Başka alacağın varsa şuradaki dükkândan al, çünkü o henüz siftah etmedi

Sultan gittiği ikinci dükkânda da ikinci bir mal istediğinde aynı karşılığı alır ve böylece bütün çarşıyı baştan sona dolaşır

Padişah saraya geldiğinde secdesine kapanarak şöyle der:
“Ya Rabbi sana hamdolsun… Bana böyle birbirini düşünen insanların olduğu bir millet ihsan ettin Ben bu milletimle değil Bizansı, dünyayı bile fethederim

Padişahla mahkemelik olan Yahudi
Fatih Sultan Mehmed, yapılacak bir cami inşaatı için uygun görülen bir araziyi istimlâk eder Ancak bu arazi bir Yahudiye aittir İstimlâk kararına itiraz etmek için arazi sahibi Yahudi, kadının karşısına çıkarak padişahtan şikâyetçi olduğunu belirtir Kadı, padişahı huzuruna çıkarır

İki tarafı da dinledikten sonra kadı kararını verir: Padişahın istimlâk kararının fermanını mühürleyen sağ eli kesilecektir Fatih Sultan Mehmed karara sesini çıkartmaz

Bunun üzerine kadı sultana şöyle der: “Eğer padişahlığına güvenip benim verdiğim karara karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin kafanı ezer, seni oracıkta öldürürdüm”

Padişah da kadıya şöyle yanıt verir: “Eğer sen de benim padişahlığıma aldanıp farklı bir karar verseydin ben de senin kafanı kılıcımla koparırdım”

Tüm bu olanları gören Yahudi, padişahı şikâyet ettiğine pişman olur Bu adalet sisteminden ve insanlıktan o kadar etkilenmiştir ki o anda şahadet ederek Müslüman olur

Alıntı Yaparak Cevapla

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fatih Sultan Mehmet'in Yaşam Öyküsü



Ademin çocukları
Sultan Mehmed, dışarıda gezerken, yanına gelen dilenciye bir altın verir Dilenci aldığı parayı beğenmez



“Aman Sultanım, koskoca padişah kardeşine bu kadar mı para verir?"

Padişah, nereden kardeş olduklarını sorunca da şöyle cevap verir:
“İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? O yüzden elbette kardeşiz

Sultanın cevabı gecikmez:
“Bu keşfini sakın ola ki başkasına söylemeye kalkma Diğer kardeşlerimiz de pay isterlerse sana zırnık bile düşmez

Açlık
Fatih, hocası Akşemseddine sorar:
- İnsan açlığa ne kadar dayanabilir?

Akşemseddin yanıt verir:
- Ölünceye kadar

Napolyon'un Fatih hayranlığı
St Helen Adasında sürgünde olan Napolyon Bonapartea “Fatih Sultan Mehmed mi büyük, yoksa siz mi daha büyüksünüz?” sorusunu yöneltirler Fransız hükümdarın yanıtı şöyle olur:

“Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam, çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım Fatih ise fethettiği yerleri nesilden nesle intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır

Genç Fatih
Bir genç, “Fatih Sultan Mehmed, neden hep yaşlı bir insan suretinde resmediliyor?” diye sorunca, bir yazar ona şöyle cevap verir:
“Yaptığı işler öyle büyük ki, insanlar bunları genç birinin yapabileceğini hayallerine bile sığdıramıyorlar

Gönül fetheden İstanbul
Fatihe sorarlar:
- İstanbulu niçin fethettin?
Cevap verir:
- Çünkü önce o benim gönlümü fethetti

Kader
Çok yaramaz bir çocuk olan II Mehmede, babası II Murad Han:
“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır
Mehmedin orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan hocası Akşemseddin ise gülümseyerek şöyle söyler:
“Peder ne der, kader ne der

Müjdeli haber
Oğlu Mehmedin yaklaşan doğumu üzerine, II Murad sabaha kadar uyuyamaz, gece boyunca Kurân-ı Kerim okuyarak müjdeli haberi bekler Tam Fetih Suresini okuduğu sırada oğlunun doğum haberi padişaha iletilir Sultan bu müjdeli haber üzerine:
“Ravza-i Muradda bir gül-i Muhammedî açtı”* der

* Muradın bahçesinde Muhammedin bir gülü açtı

Balıkesir yolculuğu
Sultan Fatih, tebdil-i kıyafetle köy köy, kasaba kasaba gezmek için seyahate çıkar Yorulduğu bir sırada dinlenmek için gözüne ilişen bir kulübenin kapısını çalar Karşısına çıkan kadıncağızdan içecek soğuk bir şey vermesini rica eder Kadın ter içinde kalan misafirine ayran ikram eder Fakat padişah, her yudumda ağzına gelen saman çöpleri yüzünden ayranını hızlı içemez Ayranını yudumlaya yudumlaya içen Fatih ihtiyar kadına sorar:

“Nine, ayranın çok lezzetli ama içindeki şu saman çöpleri ne?”
Kadın gülümseyerek cevap verir:
“A evladım! Ter içindesin Eğer bu soğuk ayranı saman katmadan verseydim bir yudumda içecek, belki de hasta olacaktın Kıyamadım sana!”

Bu, sultanın çok hoşuna gider ve fakir kadına kulübesinin civarındaki araziyi bağışlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.