11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çankaya/Falih Rifki Atay
Çankaya/FALİH RIFKI ATAY
Atatürk, 1881 yılında ahşap bir evde doğmuştur Annesi Zübeyde Hanım,babası ise öce gümrük muhafaza memurluğu sonra kerestecilik yapan Ali Rıza Efendidir Naciye isimli bir kızkardeşi vardır fakat Naciye çocukken vefat etmiştir Babasıda 1887 yılında vefat etmiştir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Atatürk ilk eğitimine mahalle mektebinde başlamış daha sonra Şemsi Efendi okuluna geçmiştir Bu okulda hocadan dayak yemesinden dolayı kaçmıştır Bir müddet dayısını çiftliğinde çalışmış sonra halasının desteğiyle okula yeniden başlamıştır Zübeyde Hanımın gitmesini hiç istemediği halde kendi çabasıyla askeri okula yazılmıştır Lise hayatında çok başarılı olmuştur ve “Kemal” adını burada almıştır Manastır Askeri İdadisinden sonra İstanbula gitmek istediği halde bir subayın tavsiyesiyle Manastır Pangaltı Harp Okuluna gitmeyi tercih etmiştir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Atatürkün Harp Okulunda başından birçok olay geçmiştir Komutanlarının onun hakkındaki iyi kanaatleri sayesinde ordudan atılmaktan birçok kez kurtulmuştur Okulda gizlice yasak dergiler çıkarmış ve bazı arkadaşlarınca jurnal edilmiştir Nihayetinde 1904 yılında Harp Akademisinide bitirerek kurmay yüzbaşı diplamasıyla göreve başlamıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
En büyük isteği SelanikI tekrar görebilmekti ve umutluydu fakat Şama tayin edilmişti Bu birlik halkı soymakla görevli bir süvari birliğiydi ama Atatürk bu soygunların hiçbirinden kendine pay almamıştır ve bu hırsızlığa karşı koymaya calışmıştır Daha da kötüsü bu durum heryerde bu şekildydi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Vatanperver duyduları ağır basan Atatürk ,okuduğu kitaplarla İttihat veTerakki Cemiyetine yaklaşarak gelecekte vereceği büyük savaş için kendini yetiştirmeye başlamıştır Şeriat kanunlarını isteyen ,bu yolda kan döken isyancıları bastırmada Hareket Ordusunda görev almış ve başarılı da olmuştur![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Çıkan isyanların bastırılmasından sonra Enver Paşanın yüzünden sürüklendiğimiz 1 Dünya Harbinde birçok cephede düşmanla çarpıştı Balkan Savaşında,Çanakkaledeki birçok direnişte komutanlık yaptı Trablusgarp cephesine gönderildi ama devletin acizliği nedeniyle bu toprakları bırakıp geri döndü Veliaht Vahdettine Almanya seyehatinde yaverlik yaptı ve geleceğin padişahından bazı imtiyazlar alarak vatanın selamete ulaşmasında önemli adımlar atmak için çaba harcadı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Kuvettli ama kabiliyetsiz müttefikimiz Almanyanın aldığı yenilgilerden dolayı bizde savaşı kaybetmiş sayılıyorduk İmzalanan Mondros ve Sevr mütarekeleriyle vatan düşmanın acımasız ellerine bırakıldı Silahımızı yetmedi istedikleri topraklarımızı aldılar Büyük Türk ,bu yenilgiyi İstanbuldakiler gibi kabullenip elini kolunu bağlayarak beklememekte kararlı idi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yunan gavurun 16 Mayısta İzmire çıkmasıyla Atatürkde 19 Mayısta Samsuna çıktı Amacı direniş için gerekli kuvvetleri toplamaktı ama satılmış İstanbul Hukümeti ,İngilizlerin talimatıyla Atatürkü görevden aldı Bunun üzerine o da orduan istifa etti Doğuda Kazım Karabekir Paşanın desteğiyle harekete geçti Birçok ilde toplantılar düzenledi Milleti uyandırdı ve gerekenleri yapmaya başladı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İngilizlerin, İstanbulu işgaliyle hukümete duyulmayan güven tamamen sona erdi Bu arada Kuvayi Milliye birlikleri Antep,Maraş ve Urfada düşmana dişini göstermekteydi ama alınan kesin ve kalıcı bir zafer yoktu Bu sebeple Atatürk bu çete kuvvetlerini toplayarak düzenli orduya geçmek istiyordu Zaten bu çeteci birliklerin bazı yararlarının yanında birçok zararları vardı Bu çeteler halkı soyuyor,adam öldürüyorlardı Afyonda aldıkları yenilgi bu olaylara son verdi ve düzenli orduya geçildi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Düzenli orduya geçmiştik ama ordu başına geçirilecek komutanlar ve askerler binbir zorluklarla toplanabildi Tüm zorluklara ,yokluklara hatta duyulan güvensizliğe rağmen düşman Akdenize döküldü Düşman dökülmüştü ama şimdi çok daha zor olan savaş başlamıştı İnkilaplar dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti…
İlk iş olarak saltanat kaldırıldı Gericilerin hatta, Atatürkün ilk destekleyicisi Kazım Karabekirin tüm uğraşlarına rağmen halifelik kaldırıldı Ayrıca hilafetin kaldırılmasına zorluk çıkaran kesimler, yani yobazlar yapılan tüm yeniliklerde yine köstek olmuşlardır Ama Atatürkün azmi ve kararlılığı karşısında dayanamamışlardır Ankaranın başkent yapılmasını, şapka kanunu, Latin harflerinin kabulünü, Tevhid-I Tedrisat Kanununu, Medeni Kanunun kabulünü, kadılnlara verilen eşitlik hakkını ve soyadı kanununu zor da olsa halka benimsetmiştir Başkenti Ankara yapmıştır ve Ankaranın yenileştirilmesinde çok çaba harcamıştır Hükümette çok partili sisteme geçiş için denemeler yapmıştır Ama alınan sonuçlar zamanın daha erken olduğunu göstermiştir Herkese soyadı verilmesine önayak olmuştur Ülkenin her yerinde eğitim seferberliği başlatmıştır Bu devrimleri hayatı pahasına yapmıştır İzmirde yapılan süikast girişimi de bunun en iyi göstergesidir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Atatürk yapacağı işleri, vediği davetlerde anlatırdı Bu davetleri sabaha kadar sürerdi, ancak o çok kısa bir uykunun ardından yapacağı işleri düşünürdü Davet masasından sohbet ve onu hazin sona götürecek rakısı hiç eksik olmazdı Fakat içmesini bilirdi, hiçbir zaman şuurunu kaybedecek şekilde içmemiştir Diğer hobileri; bilardo oynamak, köpeği Fox, Floryada yüzmek, alaturka musiki dinlemek, dostlarıyla sohbet etmek ve Savarona yatıyla gezmekti Ayrıca giyimde, evinin döşenmesinde ve temizlik konusunda çok titizdi En büyük dertleri ise; Hatay sorunu, dil sorunu ve eğitim konuları idi Türk kadınına verdiği değer çok büyüktü O, her zaman Türk milleti ve Türkiye için çalıştı Son zamanlarında bazı kişler İsmet Paşa ile arasını açmıştı Ama O, her zaman İsmet İnönüyü çok sevmiş ve güvenmiştir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Atatürkün şaşılacak bir hafızası vardı Fakat son zamanlarda hafızası iyice zayıflamıştı ve asabileşmeye başlamıştı Bunun sebebi ise, hastalıktan başka birşey değildi Karaciğerlerinde su toplanıyordu Hastalığında gezmek için alınan Savarona yatında dinlenmekte idi Fakat bir sabah çok ağırlaşmıştı ve son olarak “Saat kaç?” diyerek ebedi uykuya çekilmiştir Saat dokuzu beş geçiyor ve Türk milletinin gözlerinde yaşlar dinmiyordu
|
|
|