Ben De Yazdım (1. Cilt) - Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben De Yazdım (1. Cilt) - Kitap ÖzetiBen de Yazdım (1 Cilt) kitap özeti Bu kitapta Atatürkün silah arkadaşlarından olan Türkiyenin Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayarın Birinci Dünya Harbi öncesi Osmanlı İmparatorluğunun siyasi durumu, yaşanan önemli olaylar ve mütarekenin ilk hazırlık çalışmalarıyla ilgili tespit ve yorumları yer almaktadır Celal Bayarın kendisi İttihat ve Terakki Cemiyetinin içinde bulunan bir kişi olarak aynı zamanda bu cemiyetinin durumu ve yapısı hakkında da bilgiler sunulmuştur 1 nci cilt 11 bölümden oluşmaktadır: 1 Bölüm : Birinci Dünya Savaşının son günlerinde yaşananlar anlatılıyor Müttefikimiz olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan mağlup, Almanya ise bitkin bir durumdaydı Bulgarların mütareke teklifi diğer müttefikleriyle beraber Osmanlı kabinesini de sıkıntıya sokmuştur Burada üzerind edurulan konular arasında, Talat Paşa kabinesindeki fikir ayrılıkları ve kabinenin istifası, Sultan Vahdettinin olumsuz ve güven vermeyen kişiliği, ayrıca son Suriye ve Filistin muharebelerinde o sırada ordu komutanı olan Mustafa Kemal Paşanın oynadığı müsbet rol bulunmaktadır 2 Bölüm : Harbin son günlerinde Padişah Mehmet Reşat vefat etmiştir Yeni Padişah Vahdettinin tahta çıkışı ve yemini Talat Paşa kabinesinin istifasıyla yeni kurulan İzzet Paşa kabinesinin göreve başlaması ile ilgili olaylar kitabın bu bölümde yer almaktadır Mustafa Kemal Paşanın siyasi görüşleri ve yeni kabinenin kurulmasındaki rolü özellikle vurgulanmakta (Mustafa Kemal Paşa savaşın kaybedilmiş olduğundan hareketle acilen yeni bir kabine kurulmasını ve durumun daha da kötüye gitmesine mani olmak için gerekirse müttefiklerden ayrı hareket etmek gerektiğini bildiriyor) İzzet Paşa kabinesinin ilk icraat olarak Wilson prensiplerinden hareketle her millete kendi bağımsızlık hakkını vermek gerektiği, bu meyanda hilafet ve saltanat makamına bağlı kalmak şartıyla Arap vilayetleri meselesinin de halledileceği şeklinde özetlenebilecek bir beyanatı söz konusudur Araplarla ilgili olarak Cihan Harbinin başlangıcında şeyhülislam fetvalarıyla ilan edilen cihadı mukaddese rağmen Arapların İngilizlerle işbirliği yapmaları Sir Ronald Storus adındaki doğu kültürleri araştırmacısının hatıratından örneklerle anlatılıyor 3 Bölüm : İstanbul ve İzmirdeki durum Türk tebaadaki hüzün, Rum tebaadaki sevinç hali, mütareke ve barış teşebbüsleri anlatılıyor Ayrıca mütareke (ateşkes) antlaşmasıyla ilgili olarak Osmanlı kabinesinin ve İngilizlerin teklifleri maddeler halinde sıralanıyor Osmanlı hükümeti memleketin hiçbir noktasına yabancı askeri kuvvet çıkarılmayacağı şartını ileri sürerken İngiliz tarafı bütün önemli noktaların işgali ve haberleşmenin kendi kontrollerine bırakılmasını, deniz, kara ve demiryollarının İtilaf Devletlerinin kontrolüne verilmesi şartlarını öne sürmüşlerdir Osmanlı Hükümeti sekiz maddelik, İngiliz tarafı yirmibeş maddelik bir mütareke öne sürmüştür 4 Bölüm : Meclisi Mebusanda mütareke ile ilgili müzakerelerin tutanakların tamamı sadeleştirilerek aktarılmış, Osmanlı tarafını Rauf Bey başkanlığındaki heyet, İtilaf Devletlerini de Amiral Galthorpe temsil etmektedir Bu görüşmelerde, İtilaf Devletlerinin şartlarıyla Osmanlı Hükümetinin şartları uyuşturulmaya çalışılmıştır (ilk dört oturumdan sonra) Yirmibeş maddeden dokuzu Osmanlı Hükümetince kabul edilmiş, yedisi tadilat şartıyla, beşi kısmen kabul edilmiştir Üç madde hakkında izahat istenmiş, on madde (Toros tünellerinin müttefikler tarafından işgali) reddedilmiştir Daha sonra beşinci oturumda mütarekenin son olarak müzakeresi yapılmış ve Mütareke İngilizlerin istediği şekilde kabul edilmiştir 5 Bölüm : Burada İlk olarak Mondros Mütarekesinin kesinleşen metnine yer veriliyor Mütarekenin Osmanlı İmparatorluğu aleyhine çok ağır şartlar taşımasına ve İngilizlerin istediği gibi şekillenmesine rağmen İngilizlerin yine de Mütareke Hükümlerini bozdukları, özellikle Musulun işgalinde keyfi davrandıkları mütalâası göze çarpıyor Yine bu bölümde Mustafa Kemal Paşanın mütareke hakkındaki görüşleri yer alıyor Mustafa Kemal Paşa, mütareke şartlarının çok ağır ve haksız olduğundan bahisle Genelkurmay Yüksek Başkanlığının çalışmalarına ayak uyduramama durumunda töhmet altında kalacağını, gerekirse kumandayı hemen teslim edebileceğini İzzet Paşaya bildirmiştir 6 Bölüm : Kitap burada, İttihat ve Terakki Cemiyetinin son toplantısına ve Talat Paşanın harbe giriş sebeplerini izah eden nutkuna yer veriyor Talat Paşa özetle, öteden beri büyük bir Avrupa devleti ile anlaşmak durumunda olduğumuzu, İngiliz ve Fransızların buna yanaşmadıklarından dolayı istekli olan Almanya ile ittifak kurulduğunu ve müteakiben Almanya ile Rusya arasında harp başladığı için bizim de harbe girmek zorunda kaldığımızı dile getiriyor Öte yandan, Mustafa Kemal Paşanın harbe girilmemesi gerektiği yolunda fikirleri ihtiva eden mektuplarına yer veriliyor Mustafa Kemal Paşa Almanlar ve Almanlarla beraber bulunanların mağlup olacağından emindi Bu yüzden harbe girmeye karşıydı Yine İttihat ve Terakkinin Tecettüt Partisi adı altında faaliyetlerine devam kararı aldığı zikrediliyor Son olarak da İttihat ve Terakki ileri gelenlerinden ve Osmanlı İmparatorluğunu harbe sokan Talat, Cemal ve Enver Paşalar ile diğerlerinin yurt dışına çıktıkları anlatılıyor 7 Bölüm : Bu kısımda, İttihat ve Terakki Cemiyeti nin kuruluşundan ve gayesinden bahsediliyor Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti 1906′da kurulmuştur Türkiyedeki teşkilatı gizli bir ihtilal komitesi şeklinde olup, Avrupada bulunan İttihatçıların kimliği belli olarak çalışılmıştır Cemiyet 2 nci Abdülhamitin istibdadına son vermek, 1876 Kanuni Esasisinin yeniden yürürlüğe konmasını sağlamak ve bu vesileyle milli iradeyi temsil eden Osmanlı Meclisi Mebusanının açılmasını sağlamak amacındaydı 6 Haziran 1908′de Reval (Estonya) şehrinde, İngiltere Kralı ile Rus Çarı arasında bir mülakat oldu Bu Rumelideki Türk tebaayı, Rumelinin elden gideceği şeklinde heyecana sevketti ve yer yer kıpırdanmalar başladı Bunun üzerine İttihat ve Terakki genişleme kararı aldı ve İhtilal hareketini hızlandırdı Müteakiben 22 Temmuz 1908′ de cemiyetin Manastırdaki merkezinden Padişaha telgraf çekilmiş ve cemiyet açık faaliyetlerine başlamıştır Sonuç olarak 23 Temmuz 1908′de Kanuni Esasi yeniden yürürlüğe girmiştir 8 Bölüm : Burada Meşrutiyete karşı bir ayaklanma olan 31 Mart Vakası anlatılıyor 31 Mart ayaklanmasını başlatanlar “Şeriat isteriz, padişahım çok yaşa” diye bağırarak taraftar toplamışlar ve Meclisi Mebusana baskı yapmak istemişlerdir Asilere isteklerinin kabul edildiği bildirilmek suretiyle isyan durdurulmuştur 9 Bölüm : Bu bölümde 31 Mart isyanının çeşitli yansımalarından ve alınan tedbirlerden bahsediliyor Özellikle doğuda, Erzurum ve Erzincanda olaylar çıkmış ve isyancılar “şeriat isteriz” diye ortalığı birbirine katmışlardır Ancak bu isyanların da bastırıldığı görülüyor Yine isyanı teşvik eden Derviş Vahdetiden ve Volkan gazetesinden bahsediliyor Volkan gazetesi İttihad-ı Muhammedi Cemiyetinin yayın organıydı Bu cemiyete Abdülhamitin hafiyeleri ve Şehzade Vahdettin Efendi de kaydolmuşlardı Bu bölümde ayrıca yine Osmanlı Birliği Heyeti adıyla oluşturulan ve uzlaşma zemini bulmak isteyen parti, cemiyet ve gazetecilerin toplandığı bir oluşum hakkında bilgi veriliyor 10 Bölüm : Avrupadaki aydın Türklerin çalışmaları anlatılıyor Bunlardan Prens Sabahattin Beyden ve onun Adem-i Merkeziyetçilik fikrinden bahsediliyor Devletteki merkeziyetçilik sistemi şahsi teşebbüsü engellediği için ilerlemeye mani oluyordu Prens Sabahattin fikirlerini bu çerçevede geliştirmiş ve yaymaya çalışmıştır Bu fikirlere muhalif olan Ahmet Rıza Bey ise, Merkeziyetçilik fikrini savunmuş, Adem-i Merkeziyetçiliğin İmparatorluğu parçalanmaya götüreceğini savunmuştur 11 Bölüm : Osmanlı basınının önemli dergi ve gazetelerinden ve sahiplerinden bahsediliyor Hüseyin Cahit - Tevfik Fikret arasındaki çekişmeye yer veriliyor Genelkurmay Başkanı Ahmet İzzet Paşa, Gazi Ethem Paşa, Ahmet Rıza Bey gibi şahsiyetlerin meşrutiyet idaresinin hürriyet ortamını istismar eden Volkan Gazetesi ve diğer matbuatın kontrol altına alınması yolundaki çabalarına yer verilmiş Bunlara rağmen, Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinin aczi ve zaafı, 31 Mart Vakasının patlak vermesine yol açmıştır; ancak Mustafa Kemalin bizzat adının verdiği ve kumandanı Mahmut Şevket Paşa olan Hareket Ordusu isyanı bastırmıştır |
|