Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #16 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiYaramazlik Genelde, cocuklar mevcut duzenimize uygun davranmadigindan onlara "yaramaz-hasari" damgasi vururuzUnutulmamalidir, cocuklarin her davranisinin, her eyleminin bir amaci vardir Dolayisiyle "yaramazligin" da nedenleri vardir Bu nedenleri soyle ozetleyebiliriz: 1- Cocuk ilginin uzerinde olmasini, yetiskinlerin kendisine hizmet etmesini ister Verilen Mesaj:"Sizin ilginizi ancal yaramazligimla cekebiliyorum" dur 2- Cocuk mevcut otoriteye baskaldirir Verilen Mesaj: "Burayi ben yonetecegim"dir Cocukla bu savasin icine giren yetiskin genelde bu savasi kaybeder 3- Cocuk cevresindeki insanlardan intikam almak isteyebilir Dayak yiyen, sozel siddete maruz kalan cocuklar, yaramazliklariyla yetiskinlerden intikam alabilirler Verilen Mesaj: "Madem beni sevmiyorsunuz, o halde benden nefret edin" dir Yaramazlik konusunun cozumunde asagidaki turde yaklasimlarda bulunmak yararli olabilir
BERNARD DEFRANCE adlı arastirmaci "Sanctions et discipline à l'école" adlı kitabında {Syros,l999}, okulda ceza ve disiplin konusunda ilginc bulgulara varmistir Ona gore,
Cocukların okulda aldiklari cezalarin hemen hemen hic etkisi yoktur Sorun cezalandirmak veya cezalandirmamak degil, kurali kimin hangi degerlere gore yaptigi ve yanlislarin nasil, hangi gerekcelerle tespit edildigidir Defrance,"kurala uymama mi cezalandiriliyor, yoksa ogretmenin otoritesi mi kalici kilinmak isteniyor " diye sormaktadir Bazi durumlarda ceza, cocuk tarafindan yetiskinin ondan intikam almasi olarak algilaniyor ve yetiskine dusmanca duygular beslemesine neden olabiliyor Sonuc olarak su denilebilir ki, cezadan korkmak "uslu olmanin" gostergesi degildirCeza korkusundan kaynaklanan kurallara uygun davranis ta, o kurali kabul etmek degildir |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #17 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiAlt Islatma Gece altını ıslatma tıbbi adıyla Enürezis Nokturna tedavi edilebilir bir hastalıktır Çocuklarda sık görülür 5 yaşından sonra ayda bir-iki kez gece alt ıslatması olan çocuklarda bu hastalığın varlığından söz edilebilir Hastalığın uyku derinliği ve mesane (idrar torbası) kapasitesi ile ilgili olduğu görüşü hakimdir Ayrıca psikolojik etmenler de hastalığın oluşmasında rol oynamaktadır Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür Her sabah yatağından ıslak olarak kalkan bir çocuğun duyduğu sıkıntıyı anlamak çok zor değildir Bu durum aileler tarafından hastalık olarak kabul edilmediği için çocuk devamlı suçlanmakta ve zaman zaman cezaya çarptırılmaktadır oysa bu durumdan en fazla çocuk rahatsızdır ve kurtulmak istemektedir Özellikle yabancı bir evde yatması gerektiği ya da kamp, tatil gibi nedenlerle evden uzak kaldığı durumlarda çocuk çok yoğun utanma duygusu yaşar Bu nedenle bir çok faaliyete katılmak istemeyebilir Toplumumuzda gece altını ıslatmanın zamanla geçen normal bir durum olduğuna dair yanlış bir kanaat vardır Hatta sünnet olunca, ergenlikte ya da askere gidince geçeceğine inanılır Oysa yaş ilerledikçe bazı vakalarda kendiliğinden düzelmeler görülebilir Ancak ne zaman olacağını kimsenin bilmediği bu düzelmeyi beklemek çocuğun ruhsal yapısında derin yaralar bırakacağından hatalı bir tutum olur Gece altını ıslatan çocuğu olan aileler eğer çocukları 5 yaşından büyük ise tedavi yollarını aramalıdırlar Bu hastalığın tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır Tedavide kademeli olarak bazı programlar uygulanmakta ve ilaçlardan da yararlanılmaktadır Halk arasında tedavide kullanılan bazı ilaçların kısırlığa neden olabileceği gibi yanlış bir kanaat vardır Gece alt ıslatma sorunu olan çocuklarda kullanılan ilaçların kısırlık yapması söz konusu değildir Bu uydurma ve bilimsel dayanağı olmayan bir söylentiden ibarettir |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #18 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiAlt ıslatma - 2 Cocuklar ikinci yasin sonunda diskilarini, ucuncu yas sonunda da cislerini tutmayi ogrenirler Arastirmalar, yataklarini islatan cocuklarin ebeveynlerinin de cocukluk donemlerinde yataklarini islattiklarini gostermektedir Bedensel bir bozukluk yoksa psikolojik kokenlidir ve baska belirtilerle beraber gorulur Altini Islatma problemi fizyolojik olabilir Fizyolojik nedenler arasinda bobrek ve dosaltim sistemindeki rahatsizliklar, derin uyku durmu sayilabilir Cocugunuzun oncelikle fiziksel bir muayeneden gecmesi gerekir Altini Islatma sorunu, psikolojik kokenli ise asagidaki sebeplerden kaynaklanabilmektedir
Altini Islatma konusunun cozumunde asagidaki turde yaklasimlarda bulunmak yararli olabilir :
|
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #19 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiOkul Korkusu Ve Tikler Okul Korkusu Diger bir deyisle evden ayrilma korkusudurOkula gitmek istemeyen gitse bile sinifa girmeyen cocuklarin yasadigi duygu durumudurGenelde ilkokul caginda ortaya cikar Okul korkusu sayet okulla ilgili herhangi somut bir problem yok ise (dayak, asagilayici ogretmen tutumlari vs) anne ve cocuk arasinda ki yogun ve de bagimli iliskiden kaynaklanirCocuk annesini kaybetme endisesi ile annesinden ayrilmak istemez Okul Korkusu konusunun cozumunde asagidaki turde yaklasimlarda bulunmak yararli olabilir :
Unutmayiniz, korkular dogal tepkilerdir Nedenleri vardir Nedenlerini arastiriniz Tikler Kaslarimizda olusan irademiz disi kasilmalardirErkek cocuklarinda daha siklikla gorulurGenel olarak kayginin, bunaltinin disa vurumu olarak degerlendirilir Cocugunuzun tik sahibi olmasinin baslica nedenleri soyle siralanabilir :
Tik konusunun cozumunde asagidaki turde yaklasimlarda bulunmak yararli olabilir :
|
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #20 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiUyumak İstemiyor mu?
Çocuğun uykuya dalması için uzun süre yardımınıza ihtiyaç duyuyorsa, gece boyunca tekrar tekrar uyanıyor ve uyandırıyorsa, çocuğunuzun gece uyku düzeni sizinkini bozuyorsa; endişelenmeyin Hepimiz gece boyunca defalarca uyanırız, ardından güvende olduğumuzu görüp uyumaya devam ederiz Sadece birkaç saniye sürdüğü için çoğumuz uyandığımızın farkına bile varmayız Bu durum çocuklar için de geçerli Ancak tek bir fark var Onlar uykuya geçerken yine başlangıçtaki koşulların yerinde olmasını istiyor Bunlar kucağa alınma, ayakta sallanma, biberon veya emzikle uyuma veya anne sütü emme gibi anne ve babanın uyku düzenini bozabilecek her türlü koşul olabilir Bu nedenle çocuğun tek başına uyumayı öğrenmesi büyük önem taşıyor Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Doktoru Ceyda Kırışoğlu uyku sorunu yaşayan ailelere şu önerilerde bulunuyor: "Anne ve babaların bunu yazgı olarak kabul etmeyip çocuğun uykuya geçişi sırasındaki alışkanlıklarını kırması gerekiyor Bu durumda her ailenin yapısına ve isteklerine göre farklı yöntemler denenebilir En önemli nokta çocuğun yatağa uykusu gelmişken ancak hala uyanıkken konması ve kendi kendine uykuya dalmayı öğrenmesidir Uyku alışkanlığının değiştirilmesinde ilk birkaç gün zor anlar yaşanabilir Ancak daha sonra hem sizi hem de çocuğunuzu güzel bir uyku bekliyor" Gece yeme içme bozukluğu Özellikle bebeklik çağında gece boyunca sık sık uyanma görülebilir Çocuk belli bir miktarda süt içmeden veya mama yemeden uykuya dönemez Bebeklerin 6 aydan sonra gece uyku sırasında beslenme ihtiyaçları yoktur Daha çok anneyle arasında keyifli bir bağlantı olarak kabul edilir Gerek uyanık geçirilen süreye bağlı gerekse de altının daha sık ıslanmasına bağlı uykusu bölünür Bu çocuklarda geceleri içilen sıvı miktarı yavaş yavaş azaltılabilir Beslenme aralıkları uzatılmaya çalışılmalıdır Her koşulda çocuğunuz bu isteğinde diretirse verilen sıvı sulandırılabilir Her geçen gün daha çok sulandırdığınız süt veya meyva suyu artık cazibesini yitirdiğinde gece uykusu daha az bölünecektir Altıncı ayda bebeğiniz gece aralıksız 9- 10 saat uyuyabilmelidir |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #21 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiTırnak Yeme Çocuğunuz neden tırnak yiyor? Genellikle 3-4 yaşlarında başlayan tırmak yeme alışkanlığı, duygusal bir sorundur Özellikle aileleri tarafından azarlanan çocuklarda bu alışkanlığa daha sık rastlanır Tırnak yeme alışkanlığı sıklıkla çocuklarda görülmesine rağmen yetişkinlerde de görülen bir davranış 3-4 yaşlarında başlayan bu alışkanlık aynı zamanda öğrenilmiş bir davranıştır Ailesinde tırnak yeme davranışı olan bir çocuk bunu kopyalayabilir Tırnak yemenin diğer nedenlerini ise şöyle sıralanabilir: * Ev ortamındaki aşırı baskıcı tutumlar ve kuralcı yapı * Çocuğun azarlanması, toplum içinde aşağılanması * Çocuğun yaşına uygun sorumluluk verilmemesi (mesela odasını toplaması, kahvaltıyı hazırlaması, gibi basit ev işleri) * Kardeşler arasında taraf tutma Ana-baba ilgisizliği, * Önceden yaşanmış korkular Çocukta gerginlik ve huzursuzluk oluşturan nedenlerin titizlikle araştırılmasını öneren uzmanlar, sonuçta tırnak yemenin duygusal bir sorun olduğunun altını çizdiler Azarlamak, korkutmak, başkalarını örnek göstermek veya çocuğu tehdit etmek sorunu çözmeyeceği gibi, daha da ağırlaştıracaktır Onları, korku ve kaygı oluşturabilecek film, video ibi faaliyetlerden uzak tutmak gerekir Ebeveynler cocuklarının önünde asla kavga etmemelidirler Ederlerse bile bu bir alışkanlık haline gelmemeli anlaşmazlık nedenleri çocuga uygun bir dille açıklanmalıdır Sorun uzun sürerse bir uzmanla yüzyüze görüşülmeli Çocuklar yeni ortamlara ve yeni kişilere uyum göstermekte zorluk çekmezler Ve çocuklarda bazı davranış biçimlerinin soruna dönüşmesine neden olan yetişkinlerdir Çocuğunuzun tırnağını yemesi hiç hafife alınacak bir sorun değil Uzmanlar bu hareketin altında yatan nedenlerin araştırılması gerektiğini vurguluyorlar Sebepleri araştırılmalı Üzüntü, gerilim, kaygı, öfke, korku, güvensizlik gibi duygular ve aile içi iletişim sorunlarının tırnak yeme davranışına neden olduğunu dile getiren uzmanlar,sorunun çocukluk ve ergenlikte sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyledi Kendi başınıza önlem almayın Anne-babalara, uzun süren tırnak yeme davranışıyla karşılaştıklarında, bunun altında yatan psikolojik faktörlerin neler olabileceğini öğrenmek ve gerekli önlemleri alabilmek için bir psikologdan yardım almaları önerildi Ayrıca, ailelerin kendi başlarına alacakları biber, oje vb maddeler sürme; çocuğun parmaklarına boya, uhu vb maddeler sürme; elleri bağlama; ceza verme; aşağılayıcı, suçlayıcı veya engelleyici ifadeler kullanma yöntemlerinin sağlıksız, davranışı pekiştirici olduğu kaydedildi Bunlara dikkat! - Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin uygulanması yararlı olmamaktadır Hatta kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin çıkmasına neden olabilir - Çocukları korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir Küçük çocukların kaygı korku verici televizyon filmlerini izlemeleri, kavgalı olaylarda bulunmaları çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır - Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski hafif eldivenleri giydirmek Çocuk gece tırnaklarını yemek veya ısırmak istediğinde hatırlatıcı olması bakımından yararlı olabilir - Parmak ve tırnağa acı fakat zararsız bir sıvı sürülebilir Bu hem hatırlatıcı ve hem de tırnağını ağzına götürdüğü zaman acı ile birleştiğinde terk etmeye yardımcı olabilir - Çocukların ilgisi başka yöne çekilebilir Sinema, televizyon izlerken veya radyo dinlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek tırnak yemenin ve ısırmanın yerine gelecek bir etkinlik olabilir - Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirme bazı durumlarda yarar sağlayabilir Ancak bunun kısıtlı ve uygun şekilde kullanılması gerekir Aksi takdirde çocuk yeni ödüller almak için bunu kullanabilir - Tırnak derin kesilebilir Çocuğun kendi tırnak bakımıyla uğraşması da yararlı olabilir Bunun içinde çocuğa manikür ve pedikür malzemeleri alınabilir - Son söz ve bir önlem olarak tırnak yemenin ve ısırmanın çok kötü bir alışkanlık olmadığı ve bunu isteyenlerin kolaylıkla terk edebilecekleri çocuklara anlatılmalıdır - Çocuk buna inandırıldığı zaman bu alışkanlıktan vazgeçmek için çaba gösterecektir; çünkü dış etkenler çocuğun bu alışkanlıktan vazgeçmesine fazla etkili olmamakla bazı hallerde alışkanlığın kökleşmesine ve başkalarını kızdırmak ve huzursuz etmek için bir araç olarak kullanılmasına neden olmaktadır |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #22 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiÇocuk Ve Resim Çocuklar büyüyüp,olgunlaştıkça resimleri daha ayrıntılı, oranlı ve gerçekçi olur Her yaş dönemi resimlerinin belirgin özellikleri vardır 1-KARALAMA DÖNEMİ (1-4)YAŞ ARASI Çocuklar bu yaşlar arasında gelişi güzel çizimler yaparlar Resimler daha çokoyun amaçlıdır Çizgiler,tren rayı vb dir 2-ŞEMA ÖNCESİ DÖNEM (4-7) YAŞ ARASI Üç yaş çocuğu tipik yuvarlak kafa çizebilir İnsan çiz değince baş ve ayaklarıolan insan çizebilirler Yüz hatlarını belirleyebilir Dört yaş çocuğu kollarıve bacakları olan çöp adam çizebilirler Beş yaşındaki çocuğunun yaptığı insanve evler daha belirgin olmaktadır Altı yaş çocuğunun yaptığı resimler de artıkyavaş yavaş konuda vardır Resimlerde yer zemini çizgisi mevcuttur Resimlerdesaydamlık da vardır Örneğin ev çizimlerinde evin içindeki eşyalarındaçiziliyor olması gibi RENKLERİN ANLAMLARI (4-7) YAŞARASI Dört beş yaşlarındaki çocuklargenelde renk ayrımı yapmadan resmi boyarlar Bu yaşlarda ana ve ara renkleriöğrenebilirler Mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde geneldekahverengi renk daha ağırlıktadır Unutulmamalıdır ki çocuk hangi rengiseviyorsa, resimlerde ağırlık o renge doğrudur Resimlerde ağırlık kırmızırenkse iddiacılığı ve saldırganlığı temsil eder Pembe, sarı, turuncugibisıcak renkleri seçen çocuklar sevecen, uyumlu, işbirlikçidir Siyah,mavi, yeşil, kahverengi gibi soğuk renkleri seçen çocuklar, baskıcı aileortamında yetişen iddiacı, çekingen, güçlükle kontrol edilen, uyumsuz, gerçekduygularını bastıran çocukları temsil edebilir 3-ŞEMATİK DÖNEM (7-9) YAŞLAR ARASI Resimler daha belirgin ve ayrıntılıdır İlk bakışta resmin ne olduğu kolaylıklaanlaşılabilir Resimler daha gerçekçidir Resimde mekansal ilişki vardırÇocuklar yer çizgisi kullanırlar Yer çizgisi çocuğun kendisi ve çevresiyleolan ilişkinin boyutunu temsil eder Bu dönemde kuşbakışı resim çizimleriağırlıktadır 4-GERÇEKÇİLİK DÖNEMİ (9-12)YAŞLAR ARASI Bu dönemde resimlerde daha ayrıntılı çizimler ve gerçekçi bir yaklaşım görülürResim konularında kızlar ve erkekler arasında farklılıklar gözlemlenir Kızçocukları daha çok bebek resmi,portreler,elbiselererkek çocukları ise araba,gemi, uçakçizerler Resimleri beğenmeme, aşırı hassasiyet ve kendini ifadegüçlüğü görülür 5-DOĞALCILIK DÖNEMİ(12-14)YAŞLAR ARASI Nesneler orantılıdır Resimler perspektiftir Yakın çevrede gördüğü objelerinorantılarını, boyutlarını ve derinliklerini çizgileriyle yansıtmaya çalışırRenkleri ise en iyi şekilde kullanırlar ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN RESİMLERİ Resimlerde belirgin herhangi birkonu yoktur Plansızdır Yaşıtlarının resim özelliklerinden oldukça gerilikgösterir Resim cılız ve ilkeldir Çoğunlukla kağıda resim yerine çeşitlikaramalar yaparlar Ayrıntılar bulunmaz Örneğin insan resmi çiz dediğimizde sadecesınır belirten bir çizgi çizilir Gözler, ağız, burun vs çizilmez Evçizdiğinde çatısı kapısı, bahçesi başka bir yere çizilir Çocukta resimleriters çizme sıklıkla karşılaşılıyorsa öğrenme güçlüğü çekebileceğidüşünülebilir Örneğin ağaçların ters çizilmesi gibi ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN RESİMLERİ Üstün kabiliyetli kişi diğer insanlardan farklı düşünebilme davranabilmekabiliyetine sahiptir Resimlerde dikkati çeken ortak özellikler kısaca,akranlarından üstün bir performans göstermeleri, farklı kavramlar arasındamantıklı ilişkiler kurabilmeleri, gelişmiş hayal gücü, çizilen figürlerinhareket halinde olabilmesi, renklerin genelde canlı olması kağıdın tamamınınkullanılması gibi UNUTULMAMALIDIR Kİ Çok güzel resim yapan çocuk zekidir,zeki çocuklar güzel resim yaparlar DENİLEMEZ ÇOCUĞUN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİ YANSITAN RESİMLER OKUL FOBİSİ : Resimlerde aile bireyleri ağırlıklı olarak çizilirOkul ,öğrenci resmi çizmek istemezler Ev ve evde mutlu çocuk resimleriçizerler Resimler saydamdır GÜVENSİZLİĞİ YANSITAN RESİMLER: Kağıdıntamamı kullanılmaz, boşluklar fazladır Çizimler yarımdır Küçük figürler çizmeve kağıdın bir bölümünü kullanma eğilimindedirler İnsan figürlerinde el veayakların çizilmemiş olması güvensizliği ve çevreye uyumda yaşanılan güçlüğü,iletişim eksikliğini, paylaşım azlığını, kendinden başka insanlarla birlikteolmamayı, bencilliği de ifade etmektedir Güvensiz çocuğun resimlerindekiçizgiler daha çok silik ve kesik ke------ HİPERAKTİF ÇOCUKLARIN RESİMLERİ: Taşkınve çok renkli resim çizerlerGerilimli oldukları için genelde karalamayı tercihederler ve resimleri hep yarım kalır Çizdiklerinde ise resimleri çok büyükolur CİNSEL KİMLİK KARMAŞASI : Anneve babaya aşırı yaklaşılması, zıt cinsel kimlikte çizimlerde yoğunlaşma, evresimlerinde yatak odasının çizimi, etek giyen, çocuk emziren baba, ava gidensakal bırakan anne figürlerinin çizilmiş olması bize bazı ipuçları vermektedir AİLEDE İLETİŞİM KOPUKLUĞU VE PROBLEMLERİN OLDUĞUNU İFADE EDEN RESİMLER Ailedeiletişim kopukluğu, aileyi konu alan resimlerde açıkça görülmektedir Resimdeaile üyelerinin birinin veya birkaçının eksikliği ,(annenin,babanın,kardeşlerin,aile içinde yaşayan diğer fertlerin hala, amca,dede, ninenin çizilmemiş olması ) Aile fertlerini çizmeyi ret etmesi,ebeveyn figürlerinin olmaması parçalanmış aileyi, sevgi eksikliğini, anne babave çocukların arasına nesnelerin yerleştirilmesi, aile bireylerinin arasınaköprü, gökdelen evler, yol, ırmak, ağaçların çizilmesi,iletişim problemlerinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir Anne babanın çok büyük çocuğun çok küçük veya anne babadan birinin büyükdiğerinin küçük çizilmiş olması, ailede baskıyı, aile fertleri arasındaproblemin olduğunu, baskıcı ve otoriter tutumu, anne babanın çok abartılıçizimi onlara duyulan hayranlığı da temsil edebilir Resimde küçük kardeşin anne babanın elinden tutuyor olması ve diğer çocuğun çokuzaklarda çizilmesi veya hiç çizilmemiş olması, sevgi yoksunluğunu, kardeşkıskançlığını, kendisini yok saydığını, iç çatışmaların bir göstergesiolabileceği düşünülebilir RESİMLERDEKİ FİGÜRLERİN ANLAMLARI İNSAN FİGÜRÜNDEKİ KISIMLARIN ANLAMLARI Büyükveya çok küçük kafanın çizilmesi zihinsel aktivite de problemlerin olduğunu,zihinsel geriliği ifade eder Vücudun organlarının çizilmemesi veya eksik bırakılması, endişe duyulan,rahatsızlık hissedilen kısımları yansıtır Kolların abartılı çizimi, aile içi ve çocuğa yönelik şiddeti, kollarınçizilmemesi ise güç ve kuvvetin azlığını, Ağzın büyük veya küçük çizimi dil ve konuşma problemini, ağzın çizilmemesiiletişim problemlerini Gözlerin büyük çizimi merakı, boş ve anlamsız bakan gözlerin olması görmeproblemini ve görmeye bağlı öğrenme problemlerini Burunun abartılı çizimi astım, bronşit vb solunum yoluna bağlı problemlerinolduğunu burunun çizilmemesi güç savaşını, güçsüzlüğü, desteksizliği Kulakların normalinden farklı, büyük veya küçük çizimi işitmeye bağlıproblemlerin olduğunu Ellerin çok büyük çizilmesi dayağı, şiddeti, çalma eylemlerini, çok küçükçizilmesi ise güvensizliği, çevreye uyum güçlüğünü Ayakların abartılı çizimi kendine olan güveni, küçük çizilmesi ise güvensizliğive yardımsızlığı, cinsel organların çizimi saldırganlığı, aşırı endişeyi ve anne babayı çıplakgörmüş olmayı temsil etmektedir EV FİGÜRLERİNİN YORUMLANMASI Ev,çocuğun duygusal yaşamının oluştuğu merkezdir Evin saydam olarakçizilmesi,yaşamı canlılığı, içini göstermeyen duvarların çizilmiş olması isekaramsarlığı, yaşam ifadesindeki güçlükleri, kendini anlatmakta karşılaşılanzorlukları ifade etmektedir Evlerdeki bacalardan yükselen kalın dumanlar, aile içinde yaşanılan kavgaları,çatışmaları, sürtüşmeleri gösterir Yüksek binalar ve gökdelenler, çocuktaki özlem ve komplekslerin, gerginliğinyansımasıdır Ezilme ve başkaldırı vardır Evlerden çıkan yollar rehberliğe, yol gösterilmeye duyulan ihtiyaçtır Resimlerde, insan resimlerinin azlığı veya yokluğu sosyal ilişkilerde kopukluğubelirtir İnsan figürünün çokluğu ise sosyal ilişkilerdeki gelişmişlik düzeyinibelirtir Çizilen kuş resimleri özgürlüğe duyulan ihtiyacı belirtir Çizilen ağaçlarda meyve olması verimli olma isteği, yeşil yapraklı ağaçlarcanlılığı, solmuş yapraklı ağaçlar ve yaprak dökümü ölüm isteğini, ağaçköklerinin olması içgüdüye önem vermesi ve bağımlılık duygularını yansıtır Resimlerde çok bulut veya koyu renkli bulutların olması, çözülemeyenproblemleri ifade etmektedir ÇOCUK RESİMLERİNİN GENEL OLARAK YORUMLANMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Çocuğun bize kendisini yansıtmasıve olaylar hakkında duygu ve düşüncelerini ifade etmesinde, yalın bir anlatımaracı olan resmin önemi büyüktür Resim etkinliğinin aynı zamanda sözsüz dilioluşturması ve bu yolla anlatımın kolay olması, yaşı ve kişilik özelliklerinedeniyle sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken çocukları tanımada da önemli birteşhis aracı olmasını sağlamaktadır Çocuk resimlerini yorumlarken, dikkat etmemiz gereken bazı önemli noktalarbulunmaktadır Tek resimden yola çıkarak yapacağımız bir değerlendirme bize hatalı sonuçverebilir Çocuğun diğer resimlerine de dikkat etmeli ve toplu birdeğerlendirme yapılmalıdır Resim değerlendirmesine başlamadan önceÇocuğungenel tutum ve davranışlarını, içinde yaşadığı psikolojik, sosyo-kültürel veekonomik durum, arkadaşlarıyla, kardeşleriyle ilişkileri, okul ve aile içiilişkileri, çocuğun yaşını, cinsiyetini, ailede kaçıncı çocuk olduğunu varsauyum ve davranış sorununun türünü, ailesinin genel özelliklerini, okulbaşarısını, çocuk hakkındaki genel izlenim ve görünüm, diğer önemli özellikleride göz önünde bulundurulmalıdır Resim aynı zamanda öğrenilen bir davranıştır Resim çizmede öğretmen faktörü deönemlidir Çocuklar resim çizmeyi kendi kendilerine, ailelerinden,öğretmenlerinden veya arkadaşlarından öğrenebilirler Konu seçimi yapmadan haydi bakalım bize bir resimçiz dediğimizde, çocuk ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda içinde yaşadığıpsikolojik duruma uygun ve hayal gücünün de etkisiyle resim çizebilir Serbestkonu verdiğimizde çocuğun çizmiş olduğu resimdeki tema da çok önemlidir Unutulmamalıdır ki, resim değerlendirilmesi projektif bir tekniktir Yorumlar,yorumlayana göre değişkenlik gösterebilir |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #23 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiKardeş Kavgaları Benzer yaşlarda olan çocuklar birbirleri ile daha fazla beraberdirler, daha fazla yarışırlar ve sonuçta birbirleri ile daha fazla kavga etme eğilimindedirler Ancak yaş farkı ne olursa olsun, çocuklar arasında belirli bir ölçüde çekişme normaldir Küçük çekişmelerin büyük savaşlar haline gelmesini önlemekte ebeveynlere düşmektedir: Çocuklarınızı birbirine yeğlememelisiniz Onları karşılaştırmanız veya birini diğerinden üstün tutmanız sadece tepkiyi artırır, çatışmayı şiddetlendirir ve büyük olasılıkla ilişkilerinde ömür boyu süren sorunlar yaratır Ikinci plana atılan çocukta, ileride kendine güveninde azalma ve kardeşine karşı kıskançlık duyguları oluşabilir; kardeşi ile kavga etmeyi, anne-babası ile kavga etmekten daha güvenli buluyorsa, gerçekte anne-babasına duyduğu kızgınlığı kardeşine yöneltebilir Tercih edilen çocuk için ise "en iyi" olmanın yükü anne babanın şişirilmiş beklentilerini gerçekleştirilme zorunluluğu, sıklıkla başarısızlık korkusuna yol açar Kardeşine vurmanın, onu ısırmanın, tekmelemenin veya başka türlü fiziksel saldırılarda bulunmanın, kabul edilebilir olmadığını büyük kardeşe açıkça belirtin Problemleri, yumruklar yerine kelimeler ve düşüncelerle çözmenin daha iyi sonuç verdiğini ona hatırlatın Kardeşlerin birbirlerine olan kızgınlıklarını resim yaprak, sporla ya da birbirleri ile söz kavgası yaparak gidermesini sağlayın Ama asıl amacınız kızgılıklarını kontrol etmesini sağlamak olmalı( eğer evde fiziksel siddet var ise çocuklara birbirlerini dövmemesini söylemek tutarsız olur) Eşinizi ne kadar sevip saysanız da devamlı olarak mükemmel bir uyum içinde yaşamak olanaksızdır Her çift zaman zaman tartışır ve bu doğaldır Ancak, çocuklarınızın önünde yakışıksız tartışmalara girmeyin Onlar bu tartışmaların günlük tanıkları haline gelirlerse, kendileri de anlaşmazlıklarını aynı kötü örneğe dayanarak çözmeye çalışacaklardır Eğer anne-babalarının, kötü sözler sarf etmeden, yumruk sallamadan, kapı çarpmadan tartışabildiklerini görürlerse, kardeşleri ile ilgili sorunlarını olgun bir şekilde çözmeyi öğreneceklerdir Çocuklara eşit davranmayın, adil davranın Çocukları aynı kefeye koymak aralarında kıskançlığa yol açıcak ortamlar doğuracaktır Çocuklarınız arasında karşılaştırma yapmayın Karşılaştırma rekabeti artırır Her çocuğun, zaman, destek, sevgi, eşya ve benzeri tüm gereksinimlerini sağlayarak, çocuklarınızın, sevginiz ve ilginiz için rekabet etme zorunluluğunu azaltın Çocuklarınıza adil davranmanın, onlara tamamen eşit davranmak anlamına gelmediğini bilin Otorite her zaman ebebeynde olmalı Kontrolu sağlamak için demokratik olmalısınız,eğer demokratik olmazsanız kontrol sadece sizin varlığınız sırasında olur, sizin orada olmadığınız zamanlarda var olan kurallar hiçe sayılır Otoriteyi sağlamak için: ·Kurallar koyunKurallar net, spesifik olmalı; bütün çocuklar için geçerli olmalı Daha büyük çocuk için daha sıkı kurallar koymanız gerekse de, bunlar adil ve uygulanabilir olmalıdır ·Sınırları açık bir şekilde belirleyin ·Tutarlı olun, böylece çocuk kendisinden tam olarak ne beklendğini bilir ve nerede nasıl davranacağını rahatlıkla öğrenir ·Hergün uyguladığınız bir plan olsun ( her sabah kahvaltıdan sonra odsını toplamak gibi) Kavga sırasında fiziksel bir zarar verilmedikçe kardeşler arasına girilmemeli, kendi kendilerine anlaşmaları sağlanmalı 6 yaş altıdaki çocuklar sorunlarını çözmede bir büyüğün yardımına ihtiyaç duyabilirler Kardeşlerin birbirlerini sevmeleri gerektiğini vurgulamak ters tepki yapar Kendi hallerinde bıraktığınız sürece çocuklar birbirlerini zaten seveceklerdir Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, tartışmayı, barışçı bir çözüme bulamıyorsanız, kavgaya sebep olan objeyi kaldırmak, obje yoksa kareşleri ayırmak genelde daha büyük bir kavga çıkmasını engeller Ayrılan çocuklar ayrı ayrı fiziksel faliyetler vermek onların kızgınlıklarını atmalarına yardımcı olacaktır bir şekilde çözün Ortada belli bir eşya yoksa, çocukların sakinleşmeleri için ayrı tecrit cezası uygulayın Çocukların herşeylerini paylaşmalarını beklemeyin ve onları paylaşmadıkları zaman cezalandırmayın Paylaşmayı teşvik edici oyunlar düzenleyerek paylaşmayı ve bir eşyayı ortak kullanmayı öğretmek çok daha faydalı olacaktır Kavga sırasında suçlamak yerine olayı nasıl düzeltebileceklerini göstermek gerekir Bazen çocuklar dikkat çekmek için, sıkıntıdan veya güç elde etmek için kavga edebilir Çocuğun hangi amaçla kavga ettiğini öğrenmek onunla nasıl başa çıkabilmenizde yardımcı olacaktır Birbirlerine nasıl davranmalarını istiyorsanız çocuklarınıza öyle davranın Saygılı davranılan, iyilik ve özel yaşam haklarına saygı gösterilen çocukların, diğer kişilere, hatta ara sıra kardeşlerine de benzer şekilde davranma olasılığı daha yüksektir Öte yandan sık sık zıddına gidilen ve eleştirilen çocuğun, kardeşlerine karşı aynı eleştirel ve zıtlaşıcı tutumu sergilemesi beklenebilir Dayak yiyen çocukların, kardeşlerine düzenli olarak fiziksel şiddet uygulamaları olasıdır Çok sevseniz de, kardeş veya anne-baba gibi daima bir arada olduğunuz bir insan ile geçinmenin güç olduğunu ebeveynler olarak kabullenin Zaman zaman kardeşi ile fikir ayrılıklarına düşmesinin, ona kızmasının hatta, bazen onu sevmediğini düşünecek kadar sinirlenmesinin kabul edilebilir durumlar olduğu konusunda güvence verin Bütün şikayet ve duygularını objektif ve sevecen bir kulakla dinleyin Olumsuz duygular bildiren sözel ve sanatsal ifadeleri baskılamayın Yargılamadan dinlerseniz, çocuğunuz yalnızca kötü duygularından değil, aynı zamanda kardeşine kızması karışısında gösterceğiniz tepkinin korkusundan da kurtulur Büyük çocuğun kardeşi ile olan ilişkilerinde erişkin gibi davranmasını beklemenin haksızlık olduğunu kabul edin ve büyük olmanın ona birçok sorumluluğun yanı sıra yarar da getirdiğinden emin olun Küçük çocuğa becerilerini geliştirme ve duygularını sözcüklerle ifade etme konusnda yardımcı olun Büyük bir insan gibi davranırsa daha iyi sonuç alabileceğini gösterin |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #24 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiCinsel Tacize Uğramış Çocuk
Cinsel taciz, ne yazik ki sadece yetiskinler degil, cocuklar da maruz kalmaktadirlarBoyle bir durumla karsilastiginizda, mutlaka cocugunuzla beraber bir uzmana basvurmalısınız Cocuklar bu durumu saklama egilimi icinde olabilirlerCinsel tacize ugramis cocuklarda gozlemlenen belirtiler söyledir: cinsel organlarda surekli kasinti, dokununca agriyan popo fiziksel nedeni olmayan karin agrilari gece isemeleri yemek düzeninin bozulmasi uyku sorunlari, gece korkulari cocukta bebeksi davranisların ortaya cıkması, davranıssal gerileme durgunluk, arkadaslardan kacma okul basarısında düsüs Unutmayalim ki, KOTU NIYETLI INSANLARI YOK ETMEK MUMKUN DEGILDIRKarsı cınsı kotuleyerek te bir yere varamayız Cocuklarımızı asla korkutmadan, kötü niyetli kişilerin de olabileceğini onlara anlatarak ve yaşamın çirkin yüzünü asla onlardan gizlemeden bu tip bir olayla karşılaştıklarında neler yapmaları gerektiğini onlara anlatmalıyız |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #25 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiCocuk ve Sorumluluk Iletisim catismalarinin nedenlerinden biri de birey olarak sinirlarimizi ve sorumluluklarimizi bilmemekten kaynaklanmaktadirBu nedenle cocuk yetistirirkendikkat etmemeiz gereken en önemli noktalardan biri, cocuklarimiza neyi, ne zaman ve nasil yapacaklarini (yani sinirliliklar) ve davranislarinin sorumlulugunu almayi ögretmektir Aile icinde sinir ve sorumluluklarinin biblincinde olan cocuklar, yarin, toplum icinde de kendi sorumluluklarini üstlenen , baskasinin haklarina saygi gosteren yetiskinler olacaklardir Ebeveynler olarak neler yapmaliyiz??
Muhakkak cocugunuz israrla istemediginiz sekilde davranacakti, ancak sizin dediklerinizi yapacagindan emin olursa davranisini degistirecektir
SAYET BIR KEZ TUTARSIZ DAVRANIRSANIZ BUNU EN KISA ZAMANDA SUISTIMAL EDILECEGINI BILMELISINIZ Siz tutarli ve kararli oldugunuz sürece, cocugunuz davranislarinin sonucundan kendisinin sorumlu oldugunu ve yapmasi gereken bir isi yapmaz ise sonuclarina katlanmasi gerektigini ogrenecektir TOPLUMUMUZUN, DAVRANISLARININ SORUMLULUGUNU ALMASINI BILEN YETISKINLERE IHTIYACI VARDIR |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #26 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiUyumsuz Çocuk Uyumsuzluk Belirtileri Çocuk gelişim aşamasındayken bir yandan yeni yetenek ve yeni beceriler kazanarak çevresine daha iyi uyum sağlar, öte yandan gelişmenin gereği olarak yeni sorunlarla da karşılaşır Kişilik, sürekli bir uyum çabası sonucu oluşup, biçim alır Çözümlediği her sorun, aştığı her yeni engel, çocuğun ruhsal gücünü arttırır Gelişme basamaklarında çocukların karşılaştığı sorunlar çok çeşitlidir Bunların birçoğu, o döneme özgü olan, anababanın desteğiyle çözümlenecek nitelikte sorunlardır Ancak, çocuk bu desteği bulamaz ya da anababa tutumu yanlış olursa, olağan sorunlar büyür Örneğin iki-üç yaşlarında çözümlenmesi gereken tuvalet eğitimi başarılamaz, kendi başına yeme alışkanlığı verilmezse, bu sorunlar sonraki dönemlere aktarılır ve yeni dönem sorunlarıyla katlanarak büyür Oyun çağında oyuna doymamış ya da arkadaşlık ilişkisi kuramamış bir çocuk, okul çağında toplu oyunlara katılamaz, yaşıtlarıyla yarışamaz Dolayısıyla, olgunluk düzeyi yaşıtlarından geri kalır Onlarla kaynaşarak çağını yaşamak yerine, bir önceki dönemin sorunlarıyla başa çıkmaya uğraşır Çocuklarda ruhsal sorunlar dış etkenlerden de kaynaklanabilir Aileyi tümden sarsan, aile birliğini ve düzenini bozan baskı ve zorlayıcı nedenler de gelişimi saptırır Böylece çocuğun kendi yapısından gelen yatkınlıklar, anababa tutumları ve ev yaşantıları dış etkenlerle birlikte, kalıcı ruhsal bozukluklar yaratabilir Yerine göre bu etkenlerden birisi ağırlık kazanır veya çoğunlukla görüldüğü gibi, hepsi birlikte çocuğun ruhsal dengesini geçici veya kalıcı olarak bozar Örneğin; kaçırılan, araba kazası geçiren ya da cinsel saldırıya uğrayan bir çocuk, çeşitli korkular ve bunalımlar geliştirir Örselenmesinin ağırlığına bağlı olarak, çeşitli ruhsal belirtiler ortaya çıkar Böyle bir durumda anababanın hiç suçu yoktur Onlar kendilerini suçlu saysalar bile, sorumlu olan dış etkendir Ancak kimsenin elinde olmayan bu çeşit dış örselenmlerde bile ailenin sonraki tutumu önem kazanır İkinci çeşit sorunlar ise öncelikle çocuğun yapısı veya geçirdiği hastalıklarla ilgilidir Örneğin; beyin incinmesiyle doğan, sakatlığı veya kanarca gibi süregen hastalığı olan çocuklar uyumsuzluk belirtileri gösterirler Bunlardan da anababayı sorumlu tutulamaz Ancak, anababa tutumu sorunu düzeltici yönde de, çocuğun uyumsuzluğunu büsbütün arttırıcı yönde de olabilir Aile yaşamının olumsuz etkilerinden başka pek çok etkeni değerlendirmek ve paylarını belirlemek gerekir Ruhsal belirtiler, tek başlarına çocuğun uyumsuz ve dengesiz olduğunu kanıtlamaz Bir belirtiyi değerlendirirken şu etkenleri göz önünde tutmak gerekir Çocuğun Gelişim DönemiBelirti, belli bir gelişim döneminde, sıklıkla görülen geçici bir durum olabilir Örneğin: 4 - 5 yaşına kadar çocukların gece işemeleri olağandır Okul çağında bile ara sıra yatağa işeme bir sorun sayılmaz Bunun gibi, 3 - 4 yaşlarında beliren korkular, 2- 3 yaşlarında ortaya çıkan uyku bozuklukları, ara sıra korkulu düş görme, kısa süren konuşma düzensizlikleri, tek başlarına kaygı verici belirtiler sayılmazlar Belirtinin sıklığı ve gücü de bir başka ölçüt olarak kullanılabilir Herşeyden korkan çocuk, yaşı küçük olsa da ruhsal sorunlu bir çocuk sayılabilir Okul çağında her gece yatağını ıslatma, bir sorun olarak ele alınabilir Bir çocuk; temiz, titiz ve düzenli olabilir Ancak bu çocuk mikrop korkusuyla, bir yere dokundukça elini yıkıyor, üstü tozlanınca huylanıp değiştiriyorsa, titizliği sorun boyutlarına ulaşmış demektir Belirtilen sıklığı ve çeşitliliğinden başka, sürekliliği de önemli bir ölçüttür Dış baskılara bağlı olarak ortaya çıkıp bir süre sonra yok olan belirtiyle süreklilik gösteren belirti bir tutulmaz Örneğin; yeni bir kardeş doğumundan sonra görülen hırçınlıklar, huysuzluklar, çiş ve kaka kaçırma olağan tepkiler olarak değerlendirilir Ancak çeşitli nedenlerle bu belirtilerin sürüp gitmesi uyumsuzluk olarak saptanabilir Bir belirtinin ağırlığı ve sıklığı yanında, başka hangi belirtilere eşlik ettiğini bilmek de önemlidir Her gece yatağına işeyen bir çocuk, yalnız bu belirti nedeniyle uyumsuz olarak belirlenemez Bunun yanında korkular, kekemelik, davranış bozuklukları görülmesi uyumsuzluk tanısını destekler Çocuklar bütün ruhsal sorunlarını dışa vurmazlar Bu nedenle dıştan belirti göstermeyen bir çocuğun her zaman uyumlu ve dengeli sayılması gerekmez Kuruntu ve üzüntülerini açığa vurmayan; içi fırtınalı, dışı durgun çocuklar da vardır İç tedirginliklerini dışa yansıtmamak için kendi kendileriyle sürekli savaşır, yorgun düşerler Küçük dış baskılar altında kalınca dengeleri kolayca bozulur ve belirtiler ortaya çıkar Son olarak, çocuğun geçmişteki uyumunun ve olumlu niteliklerinin de incelenmesi yararlı olur Çocuğun zekası, becerileri, özel yetenekleri, toplumsal ilişkileri uyum yeteneğinin göstergesi olabilir Önceki dönemlerdeki gelişmesi önemli sapmalar göstermeyen bir çocuğun karşılaştığı sorunları çözme gücü daha yüksek sayılır Ana babanın çocuğu destek olmaları, ya da belirtiler karşısındaki olumsuz tutumları da uyumsuzluğun geçici veya kalıcı olmasını belirler Uyumsuzluk Çeşitleri Zeka geriliklerini ve öğrenme bozukluklarını sayılmazsa, çocukluktaki ruhsal sorunları dört ana kümede toplanabilir: Davranış Bozuklukları Sürekli hırçınlık, sinirlilik, geçimsizlik, kavgacılık, okuldan kaçma, çalma, yangın çıkarma, sürekli başkaldırma ve kuralları çiğneme gibi belirtiler bu kümede toplanır Davranış bozuklukları, çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı olarak, iç çatışmalarını davranışına aktarması sonucu ortaya çıkar Başka bir deyişle, bu çocukların çevreleriyle ilişkileri sürekli olarak gergin ve sürtüşmelidir Duygusal Bozukluklar Bu kümede yer alan sorunlar, çocuğun çevresinden çok kendisini tedirgin eden ruhsal belirtileridr Korkular, kuruntular, saplantılı düşünceler, uyku bozuklukları, kekemelik, seyirceler ve benzer sorunlardır Bu belirtileri gösteren çocuklar çevreleriyle ilişkileri çok bozuk olmayan, gergin, güvensiz ve çekingen çocuklardır Kendi iç sorunlarını dışa yansıtmaktan çok, kendilerine yönelten kaygılı çocuklardır Alışkanlık Bozuklukları Parmak emme, masturbasyon, gece işemeleri, dışkı kaçırma gibi alışkanlıkların düzensizliğiyle ilgili belirtiler bu kümede toplanır Ağır Ruhsal Bozukluklar İçe kapanıklık veya çıldır (psikoz) denen ve çocuğun uyumunu her alanda ve sürekli olarak bozan ruhsal hastalıklar bu kümede yer alırlar |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #27 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiAşırı İlgi
Aşırı ilgi ve çocukta güvensizlik Özel Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi doktorlarından Psikiyatr Dr İbrahim Bilgen, çalışan annelerin, suçluluk duygusuna kapılarak ilginin dozunu kaçırmasının, çocukta özgüven kaybına neden olduğunu vurguladı Aşırı ilginin çocuğu anne bağımlısı yaptığını ve ondan başka kimseye güvenmemesine yol açtığını vurgulayan Psikiyatr Dr İbrahim Bilgen, çalışan annelerin çocuklarına karşı gösterdikleri ilginin dozunu çok iyi ayarlamaları gerektiğini belirtti Özellikle son yıllarda ekonomik nedenlerle çalışmak zorunda kalan annelerin sayında artış yaşandığına dikkat çeken Bilgen, “Çocuğuna yeteri kadar ilgi gösteremeyen anne ona karşı kendini suçlu hisseder ve eve gittiğinde fazla ilgi gösterir Anne, çocuğu sevgisiyle adeta boğarak tüm gün gösteremediği seviyi sergiler Aşırı ilgi ise ilerleyen dönemlerde çocuğun tamamen annesine bağımlı olmasına yol açar” dedi Aşırı ilginin çocuğu anne bağımlısı yaptığını ve ondan başka kimseye güvenmemesine yol açtığını vurgulayan Bilgen, “Evde aşırı sevgi gören çocuk, kreş ya da okulda aynı sevgiyi arar, bulamayınca dabunalıma düşer Çünkü, öğretmenlerin her çocuğa ayrı ayrı anne sevgisivermesi mümkün değil Bu nedenle çocuk, kendisini tek seven kişinin annesi olduğunu düşünür, başka insanlara karşı da güvensiz olur” diyekonuştu Çocukla haftada bir gün fazla ilgilenip, ardından ilginin kesilmesinin çocuğu daha çok bunalıma ittiğini vurgulayan Bilgen, şunları kaydetti: “Çocuk, annesiyle geçirdiği koca bir günün ardından okula döndüğünde kendini boşlukta hisseder Hırçın ve arkadaşlarına karşı daagresif davranışlar sergiler Her gün en az yarım saat çocukla vakit geçirilmesi, bu süre zarfında da canımlı cicimli sözler yerine çocuğu bir birey olarak görüp sohbet edilmesi çocuğun ruh sağlığına olumlu katkı yapar Anne çocuğuyla birlikteyken içindeki çocuğu ortaya çıkarmalı, onunla oyunlar oynamalı ancak, hiçbir zaman abartıya kaçmamalıdır” OYUNU BOZMAYIN Bilgen, çocukların odasında oyuncaklarıyla oynarken kendi dünyasına kapandığını, bu sürede çocuğun yanına giden annenin onu oyundan alıkoyup sevgi gösterilerinde bulunmaya çalışmasının da yanlışolduğunu ifade ederek, çocuğun en fazla zevk aldığı oyun sırasında yapılan sevgi gösterisinin olumsuz tepki yaracağını vurguladı Aşırı ilginin yanı sıra ilgisizliğin de çocukları bunalıma iteceğine dikkat çeken Bilgen, “Çocuk yok gibi davranmak, onun konuştuklarını dinlememek doğru değil Bazı aileler de yeterince zamanayıramadıkları çocuklarını hediyelerle mutlu etmeye çalışırlar Oysa, en pahalı hediye bile aile sevgisinin yerini tutmaz” diye konuştu |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #28 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiÇocuk Ve Cinsellik Konuşmaya ve çevresini tanımaya başlayan çocukların inanılmaz meraklarıyla her aile karşılaşır Dünyayı tanımak için oldukça heyecanlı olan çocuk gördüğü her şey hakkında bilgi edinmek ister “Bu nedir, peki ne işe yarar?” en çok sorulan sorulardır Çocukların gelişimlerin tamamlayabilmeleri için sorulan tüm soruların cevaplandırılması gerekmektedir Yaşamı tanımaya başlayan çocukların ilgi alanları da genişlemeye başlar Bununla birlikte ülkemizde pek çok aile bireyinin çocuklarıyla konuşmaktan kaçındığı cinsel sorular sorulmaya başlar Çocukların gelişimini en iyi şekilde tamamlamaları ve sağlıklı cinsel hayata sahip birer yetişkin olabilmeleri için gerekli cinsel eğitimi almaları gerekmektedir Anne ya da babasına cinsellik hakkında sorular yönelten çocuk gerekli cevapları alamadığında ve ters bir tepkiyle karşılaştığında, merakını değişik yollarla gidermeye çalışacaktır Bilgili ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek için çocuğun sorunlarının ilk olarak ebeveynler tarafından giderilmeye çalışılması gerektiği unutulmamalıdır Küçük yaştaki çocukların en çok merak ettikleri dünyaya nasıl geldikleridir Anne ya da baba bunu çocuğuna anlayabileceği şekilde anlatmalıdır Henüz okul çağına gelmemiş bir çocuğun bu sorusunu yanıtlamak çok zor olmaz “Çocuklar anne karnında oluşurlar, dışarda yani anne karnının dışında yaşabilmesi için burada yeteri kadar gelişmesi gerekmektedir, bu da 9 ay kadar sürmektedir” Bu yaştaki çocuklar genelde bu kadarlık bir cevapla yetinebilirler Anne ya da baba çocuklarının sorularını yanıtlarken oldukça normal davranmalıdırlar Özellikle anneler doğum sırasında yaşadıkları zor anları anlatmamalıdırlar Çocuk bundan olumsuz yönde etkilenebilir Evde iki farklı cinsiyette çocukların olması soruların farklılaşmasına neden olur Örneğin kız çocuk: ” Benim neden kardeşimin ki gibi şeyim yok? “ diyebilir Bunun en güzel yanıtı kızların dünyaya çocuk getirebilmeleri için organlarının böyle olması gerektiği olacaktır Okul çağına gelen çocuk kadınların karınlarında bulunan çocuğu nasıl dışarı çıkarttıklarını öğrenmek isteyecektir Çocukların anlama kapasitelerini zorlamadan yanıt vermek gerekir Bunun içinde, kadınların cinsel organlarında karınlarında bulunan çocuğun dışarı çıkabilmesi için bir delik olduğu ama bu deliğin idrar yapılan delik olmadığı belirtilmelidir Sorular her zaman sorulur ve en son olarak ailelerin asıl nasıl anlatacaklarını bilemedikleri için yanıtlamaktan çekindikleri soru olan çocuğun nasıl anne karnına girdiğidir Küçük yaşta olan çocuklara anne ve baba birbirini çok severlerse bir çocukları olur şeklinde iletilebilir Ama okula gitmekte olan bir çocuğa en güzel yolla anlatmak gerekir Birbirlerini çok seven anne ve babanın sıkıca birbirlerine sarıldıklarında oluşan büyük sevgi ile babanın cinsel organının anne cinsel organına girdiği ve kendisinde bulunan oldukça küçük olan kuyruklu topları annede bulunan minik yumurtalara göndermesi şeklinde açıklanabilir Çocuklara verilen cinsel bilgiler için çok erken davranmak ya da bunun için daha zaman var diyerek uzun süre beklemek doğru olmaz Çocuğunuz size bu konularda hangi evresinde, sorular soruyorsa ona anlayabileceği şekilde uygun bir tavırla bunları anlatmalısınız Cinselliğin kötü ve konuşulması yasak olan bir şey olduğu inancını onda uyandırmamalı ve onu bu konuda asla korkutmamalısınız Ailesi tarafından bilinçli bir cinsel eğitim gören çocuklar sağlıklı cinsellik yaşarlar Özellikle de ebeveynlerine yönelttikleri soruların önemsenerek cevaplandığını bilmek çocuklarda anne ve babaya karşı güven duygusu oluşturmaktadır |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #29 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiBerber Korkusu
Aslına bakarsanız, berber korkusu gayet doğaldır Kendisine doğru makasla yaklaşan (bu aletin tehlikeli olduğu konusunda daha önce onu uyarmıştınız) bir yabancı gördüğünde, çocuğunuzun kıvranmasına, kaçmasına ve çok korkmasına şaşırmak mümkün mü? Bu bir yana, ara sıra çocuğunuzun saçının kesilmesi gereklidir Aşağıdaki öneriler, saç kesiminin işkence haline gelmesini önlemeye yardımcı olabilir • Saçın tekrar uzadığını açıklayın Bazı küçük çocuklar saç kesilmesini, vücudun başka herhangi bir yerinin kesilmesi gibi algılar Saçın kesilmesinin can yakmadığını, saçın tekrar uzayacağını açıklamak, bu kaygıları aşmasına yardımcı olur Kendi saçınızdan bir parça kesin, kestiğiniz saça dokunmasını, onu eğip bükmesini isteyin (Bak, saç acımıyor) Bebeklik resimlerini ve şimdiki resimlerini göstererek, saçın nasıl uzadığını açıklayın (Sen bebekken saçın böyle kısaydı, şimdi bu kadar uzadı, kesildikten sonra tekrar uzayacak) • Oyuncak ayılar için bir berber dükkânı açın Çocuklar için güvenli bir oyuncak makas (büyük olasılıkla "gerçekten kesmek" için yeterli koordinasyonu henüz gelişmemiştir ancak denemeyi eğlenceli bulabilir), tarak, fırça ve havludan oluşan berber aletleri takımı ile rol yapın Dükkânı büyük bir aynanın önüne kurun ve müşterilerine saç "stili" uygulamasına izin verin Kendisininkinden farklı olarak oyuncak ayının saçının, kesilince tekrar uzamayacağını anlatın • Çocukları mutlu etmeyi hedefleyen bir berber dükkânı seçin Böyle yerler, nadiren çocuk müşterisi olan bir dükkâna kıyasla, isteksiz müşteriler konusunda daha anlayışlı olacaktır Bazı-iarı bekleyen çocukları eğlendirmek için parlak önlükler, videolar, oyuncak sandalyeler ve çeşitli oyuncaklar bulundurur • Bir berberi çalışırken seyredin Bir berber dükkânını ziyaret edin ve küçük çocuğunuzun kucağınızda, güvende bir şekilde) diğer çocukların saçlarının kesilmesini seyretmesini sağlayın Onlann tek parça halinde gelip gittiklerini görünce, bir risk olmadığına ikna olmasını ümit edebilirsiniz Daha iyisi, çocuğunuz seyrederken siz de saç kestirin Bu firsatı, çocuğunuzla berberi tanıştırmak için kullanın ki, berber bir yabancı olmaktan çıksın • Her zaman olduğu gibi akıllıca program Saç kestirme işlemini, çocuğunuzun ters ve ya yorgun olduğu dönemlere, aç olduğu zamanlara, dükkânın ve personelin aceleci olduğu idmanlara rastlatmayın • Saç yıkamayı atlayın Saçların şampuanlanması için geriye yatmak, küçük bir çocuk için özellikle rahatsız edici ve korkutucu olabilir (evdeki şampuanlamalar zaten yeterince derttir) Bİraz su püskürtülmesi, şampuanlama derdi ol- maksızın saçı yumuşatarak berberin kolay bir kesim yapmasına yardımcı olur • Çocuğunuzun sandalyesi olun O büyük, yüksek koltukta kendisini yalnız hissedip, korkabilir Sizin kucağınızda otururken saçının kesilmesi, sizin için veya berber açısından çok rahat olmayabilir (berberin bunu kabul edip etmeyeceğini önceden öğrenir), ancak ilk deneyimi çocuk için daha rahat hale getirebilir Öndeki saçları kesildiği zaman, yüzü aynaya dönük olarak kucağınıza oturtun, arkadaki saçları kesileceği zaman yüzü size bakacak şekilde çevirin (siz de kıyafetinizin üzerine önlük giyin) • Bir ödül planlayın Unutmayın ki saç kesimi sizin fikriniz, küçük çocuğunuzun değil Bunu tatlı bir hale getirmek için, saç kestirmeyi, sevdiği bir parka, müzeye, bir arkadaşına veya akrabaya ziyaret veya onun için özelliği olan bir işle birleştirin (Bugün parka gidiyoruz, ancak yolda durup saçını kestireceğiz) Bu, saç kesimi kaygısını, eğlence beklentisine çevirir Küçük çocuğunuz berberde çekingenlik gösteriyorsa, ona hatırlatın: "Acele edelim ki parka yetişelim" • Küçük çabaları büyük övgülerle karşılayın Küçük çocuğunuzun en küçük uyum gösterme çabasını alkışlayın Saç kesiminin büyük bir bölümü çekişine ile geçse bile övgü yağdırın ve eleştiriden kaçının • Saç kesimini siz üstlenin Eğer çocuğunuz kesin olarak bir berber salonunda sakin oturmayı reddederse, evde bir çözüm bulun Çocukların saçını kesme konusunda bir kitap alın, berber makası kullanın (normal makas değil) ve aşırıya gitme riskini azaltmak için her seferinde biraz kesin |
Cevap : Çocuk Psikolojisi |
06-19-2008 | #30 |
rock_alltime
|
Cevap : Çocuk PsikolojisiAilenin Dağılması ve Çocuk
Aile, çocuğun gerek kişiliğinin gelişimi, gerekse ruh ve beden sağlığı açısından büyük bir önem taşır Çocuğun sağlıklı aile ilişkilerinden mahrum kalması, onun duygusal gelişimini etkilediği gibi, bedensel ve zihinsel gelişimine de olumsuz etkide bulunur Anne ya da babadan birinin kaybı ve ayrılıkları demek olan dağılmış aile ortamı, bebeklik döneminde gerçekleşirse, anne–çocuk arasındaki duygusal ilişkileri azalttığından, bebeğin duygusal besiyi yeterince alamaması, onun büyüme ve gelişimini geciktirip, engelleyebilir Bunun yanı sıra, dağılmış aile şartları çocuğun oturmak, ayakta durmak gibi motor gelişimiyle dil gelişimini geciktirebilir ve bazı konuşma bozuklukları görülebilir Ayrıca, zihinsel gelişim gecikir Dikkatin bir konuya toplanması konusunda uğranılan güçlük, çocuğun öğrenmesini ve akıl yürütmesini etkiler Diğer insanlarla başarılı ilişkiler kuramaması sonucu, sosyal gelişmede gecikme ve olumsuz davranışlar görülebilir Bunun sonucu meydana gelen sosyal tepkiler, bireyin kişiliğini etkiler ve içe dönük, bencil bir kişilik oluşturur Ilk üç yıl içinde anne ile olan ilişkilerin çeşitli sebeplerle engellenmesi, çocuğun kişiliğinde karakteristik bir yapının oluşumuna sebep olur Bu durumda çocukların çoğunun duygusal açıdan kendi içlerine çekildikleri ve kendi dünyalarında yaşamlarını sürdürmeye yeğledikleri dikkati çeker Diğer çocuk ve erişkinlerle ilgili olarak, sevgi bağlarını geliştirememeleri sonucu toplumsal ilişkilerin de giderek zayıfladığı görülür Ülkemizde gerçekleştirdiğimiz çalışma sonunda, hükümlü gençlerimiizn %22’sinin parçalanmış veya eksik aileden geldikleri görülmüştür Anne ve babasının ayrılması sonucu kekeme olan, altını ıslatan sınıf içinde uyumsuz ve başarısız olan çocuk örneklerimiz ne yazık ki çok sayıdadır Anne ve babanın ikinci evliliklerini yapmaları sonucu, çoğunlukla büyükanne ve büyükbabaların yanında büyümek zorunda kalan bu çocuklarda çeşitli uyum ve davranış bozukluklarına rastlanmaktadır Babasının ikinci evliliğini yapmasına rağmen, hala bu gerçeği kabullenmeyip, kendi annesiyle yeniden evleneceğini hayal eden ya da annesinin başkasıyla evlenmesini kesinlikle kabul etmeyen çocuklar, bu huzursuzlukları açık bir şekilde ortaya koymaktadır Ülkemizde son yılarda giderek artış gösteren boşanma durumunda anne ve baba, çocuğu bilerek ya da bilmeyerek kendi çekişmelerinin ortasına atmaktadırlar Çoğu kez onu yan tutmaya, kimi zamanda arabuluculuk yapmaya zorlarlar Bazen eşlerden biri yanlış olduğunu bile bile ötekini kötüleyerek, kendini haklı çıkarmaya, çocuğu kazanmaya çalışır Kimi zaman anneler, çocuklarını babaya göstermeyerek öç almaya çalışırlar Bundan, çocuğun etkileneceğini düşünmezler Bazı durumlarda da baba, eşinin yanı sıra çocuklarıyla da bağıntıyı keserek, onları uzun süre ya da hiç bir zaman görmek istemez Ebeveyn arasındaki rekabet, zamanla çocuğu sevme yarışına dönüşür ve ayrı eşler, çocuğu şımartma derecesinde hoş tutarak daha iyi anne ya da baba olduklarını kanıtlamaya çalışırlar Işte bütün bu çekişme ve gerilim ortamında zaman zaman anne ve babasını çatışmasına hakem olmak zorunda bırakılan çocukta tedirginlik başlar Önceleri kimsenin kendisini sevmediği ve düşünmediği duygusun kapılır Ardından anne ve babanın onu sevmedikleri için ayrılmaya kalktıklarını düşünür ve kendini suçlamaya başlar Annesini ilgisini çekmek için yaramazlık, aşırı hareketlilik ya da aslı olmayan bedensel şikayetler görülmeye başlar Anne babadan ayrı yaşamanın ayıp bir olay olduğu düşüncesiyle ya arkadaşlarından saklar ya da yalan söyleyerek anne ve babasıyla sürekli birlikte olduğunu anlatmaya çalışır Dağılmış aile ortamında çocuk, ancak resimlerinde kendi iç dünyasını mükemmel bir şekilde ortaya koyar Aile resmi yaparken çocuğuna sarılmış anne ve babayı resmeder |
|