Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
farzet, öldün

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #31
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Cennetin Kapısına Varış

Tam Cennetin kapısına varınca, kapı bütün
güzelliğiyle boy gösterir Güzellik ve nuruna,
Cennet ve surlarının hüsn-ü cemaline bakıyorsun
Sen ve öteki Allah dostları Cennetin kapısına
vardığınızda kalbin sevinçten uçar Neşeli ve
sürurlu gönlün Cennete girmeye can atmaktadır
O nurlu kafile arasına katılmış kendini bir düşün!
Onlar, kerem ve hoşnutluğuna mazhar olmuş
bahtiyarlardır Çehreleri Allah'ın rızasıyla pırıl
pırıldır Sevinçli, neşeli ve sürurludurlar
Cennetin kapısına, mizanın tozu toprağı,
mahşerin harareti ve başından geçenlerin
yorgunluğuyla varmışsın Allah'ın, dostları için
hazırladığı pınara ve güzel suyuna bakarsın
Soğukluğuna ve güzelliğine sevinerek içine
dalarsın Çok hoş ve soğuk olarak buluyorsun
Mahşerin bıraktığı üzüntüyü bir anda giderir
Seni her türlü toz ve kirden tertemiz eder
Dokunur dokunmaz hissettiğin güzel suyundan
dolayı son derece sevinçlisin Sıratın
hararetinden ve kavurucu sıcağından yeni
kurtulmuşsun
Cennetin kapısına, ateşin, bedeninin bir
kısmını kızgın hararetiyle yiyip bitirdiği bazı
kimseler de ulaşırlar Sen de öyle biri olabilirsin
Mahşerin hararetinden, mahlukatın nefeslerinin
hararetinden, Sıratın kavurucu meşakkatinden
kurtuluşu ne zannedersin?
Bütün bunlardan geçerek Cennetin kapısına
kadar varmışsın Sıratın hararetinden ve
kıyametin yakıcı sıcağından sonra vücudun o
suyun serinliğine daldığı zaman kalbindeki sevinci
bir tahayyül et!
Sen Cennete girmek ve orada ebedi kalmak
için temizlenmek üzere yıkandığını bildiğinden
dolayı son derece sevinçlisin Sen habire o suda
yıkanırsın Yakındıkça rengin güzellik üstüne
güzellik kazanır, vücudunun parlaklık, güzellik
ve ferahlığı artar Sonra o sudan en güzel sürette
ve nurun tamamlanmış olarak çıkarsın O sudan
çıkıp mükemmel güzelliğine, yüzünün cemal ve
parlaklığına baktığın andaki gönlünün sevincini
düşün! Çünkü, sen ancak Rabbinin katına,
Cennete girmek için temizlendiğinin kesin
farkındasın

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Kötülüklerden Arındıran Pınar

Sonra başka bir pınara yönelip gider ve
kaplarından birini eline alırsın Bakışını bir kabın
güzelliğine bir de içeceğin güzelliğine çevirdiğini
bir göz önüne getir! Sen bu içeceği ancak, kalbini
her türlü kin ve düşmanlıktan temizlemesi ve
vücudunun sonsuza dek rahat etmesi için içtiğini
bilmektesin Nihayet kadehi dudağına koyup da
içtiğinde tadını hiç bilmediğin ve içmesine
alışkın almadığın bir içecek olduğunu görürsün
Ağzından midene doğru süzülür süzülmez,
hissettiğin lezzetinden dolayı kalbin sevincinden
uçar gibi olur
Sonra için her türlü hastalık ve kötülükten
tertemiz olur Daha önce içinde bulunup da, seni
gam, kaygı, hırs, sıkıntı, öfke ve düşmanlığa
doğru çeken her türlü tabiatlardan göğsünün
temizleniş lezzetini hissedersin O anda içinin
temizleniş serinliği ne güzel ve bunun gönlüne
sağladığı rahatlık ne hoştur! Nihayet kalb ve
dostlarının da seninle birlikte bu temizliği
tamamlanınca -ki' Allah seni de onları da görüp
bilmektedir- cömert ve merhametli olan Mevlanın,
Cennetin meleklerden olan bekçilerine
emreder Onlar sürekli olarak Kendisine itaat
etmekte, O'ndan korkmakta, azabından dolayı
ürperip titremekte, O'na ta'zim ve tesbih ederek
heybet duymakta ve gazabından sakınmaktadırlar
Allah sözü edilen bekçilere, dostları
için Cennetin kapılarını açmalarım emreder

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #33
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Açılan Cennet Kapıları

Onlar Cennetin avlu ve bahçesinden kapısına
doğru hızla koşarlar Cennetin kapısına gelirler,
kapıları açmak için ellerini uzatırlar Girmeye
artık kesin olarak kanaat getirdiğinden gönlün
sevinç ve sürurla dolar Cennet kapılarının
gıcırtısını işitirsin de içini neşe kaplar, kalbine
sevinç hakim olur Alemlerin Rabbi'nin
Cennetinin kapısı kendilerine açılanların sevinci
ne muazzam sevinçtir!

Cennete Giriş

Cennetin kapıları açılınca, güzel kokuların
meltemi ve akar sularının hoş sesi dalga dalga
yayılır Yüzünü ve bütün bedenini adeta okşar
durur Cennetin hoş rayihaları, keskin misk
kokusu, kırmızı zaferanı, saf kafuru ve gri anberi,
meyvelerinin nefis kokuları, güzelim ağaçları,
okşayıcı meltemleri her tarafta dolup taşar Bu
güzel kokular ve esintiler, koku alma duyunda
birbirine karışır, nihayet
beynine ulaşır, hoşluğu kalbini doldurur, oradan
da bütün organlarından taşar Gözünle Cennet
köşklerinin güzelliğine, yeşil zümrütten, kırmızı
yakuttan, beyaz inciden büyük taşlarla örülmüş
binalarına bakarsın Nuru, parlaklık ve güzelliği
her tarafı kaplamıştır Allah onları berraklık ve
parlaklıkta mükemmel yaratmıştır
Bu ve Cenneteki diğer şeylerin nuru birbirine
karışmıştır Oraya girdiğinde, çok büyük
nimetlere ereceğini ve Rabbinin cemalini
seyredeceğini bildiğinden, gönlün sevinçle dolarak
Allah'ın perdelerine bakarsın Cennet havalarının
ve rüzgarlarının hoş kokusu, manzarasının
parlakliğı, meltemlerinin tatlı rayihası ve
okşayıcı serinliği bir araya gelmiştir Bu, yüzüne
ilk deyip okşayacak olan güzel esintilerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #34
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Nurlu Kafile

Düşün bir kere! Cennete girmekle mesrursun
Kapısının, senin ve seninle birlikte diğer Allah
dostları için açıldığını biliyorsun Sevincin,
baktığında gördüğün gözalıcı güzelliği, ondan
yayılıp gönlüne kadar ulaşan hoş kokusu, yüz ve
bedenini okşayan nefis havası ve serin
melteminden ileri gelmektedir Düşün bir kere!
Allah sana bütün bu şeyleri ihsan etmiş Bu
manzara karşısında sevincinden ölsen bile sana
çok görülmez Nihayet melekler Cennetin
kapısını açınca, senin ve seninle beraber diğer
Allah dostlarının yüzüne gülümseyerek sizi
karşılarlar Sonra Allah'ın izzetine yemin ederek
yaratıldıkları günden beri ancak bu anda ve sizin
için güldüklerini söylerler
Sonra size "Selamün aleyküm!" diye seslenirler
Mükemmel suretleri ve parlak nurları
yanında bir de güzel nağmelerini, hoş sözlerini,
tatlı selamlarını bir tasavvur et! Sonra selamlarına
şu sözleri de eklerler: "Tertemiz geldiniz
Artık ebedi kalmak üzere girin buraya!"
(Zümer Suresi: 73) Cennetlikleri, her türlü kir,
pas, kin ve sinsilik gibi maddi ve manevi pislikten
temiz olmak ve dini ve dünyevi bütün
kötülüklerden uzak bulunmakla överler Sonra
Allah adına, O'nun saadet yurdu olan Cennete
girmelerine izin verirler Sonra orada sonsuza
dek kalacaklarını bildirerek: "Tertemiz geldiniz
Artık ebedi kalmak üzere girin buraya!" (Zümer
Süresi: 73) derler
Sen ve seninle birlikte Allah'ın sevgili kulları
bunu isitince içeri girmek için kapıya kosarsınız
Kapılar girenlere dar gelir Tıpkı Utbe bin
Gazvan'ın Hz Peygamber (sav)'den naklen
belirttiği gibi: "Cennetin kapısından sıkışarak
girmeleri benim için şefaatimden daha
önemlidir" Cennetin kapısı izdihamdan dolayı
sıkışır Kırk senelik yürüyüş genişliğinde olan
kapının, Rahman'ın dostlarının kalabalığına dar
gelmesini ne sanıyorsun? Yakut ve inciden
yapılmış saraylarının güzelliğini görerek koşan
bu kalabalık ne değerli bir kalabalıktır!
Düşün bir kere! Mahşerin o kalabalığı içerisinde
Allah seni affetmiş Cennetin kapısına
doğru koşanlarla birlikte koşuyorsun
Temizlenmiş vücutlarla parlamış ve dolunay gibi
aydınlanmış yüzlerle sevinenlerle birlikte seviniyorsun
Vücutlarından güneşin ışınları gibi nurlar
saçılmaktadır! Sen Cennetin kapısını geçip
toprağına ayak bastığında bakarsın ki, o
keskin bir misk ve üzerinde olgun bir
zaferan yeşermiştir Misk, gümüş gibi parlak bir
zeminin üzerine serpilmiştir Etrafında da
zaferan bitmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #35
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Ölümsüzlük Yurduna İlk Adım

İşte bu, azap ve ölümden emin olarak ölümsüzlük
toprağına attığın ilk adımdır Sen
misk toprağı ve zaferan bahçesi içerisinde adım
adım ilerliyorsun İki gözün, ağaçlarının
güzelliğinden ve manzarasının göz alıcılığından
doğan inci gibi parlak güzelliğine takılıp
kalmıştır Sen iste böyle zaferan bahçelerinde ve
misk yığınları içindeki Cennet topraklarında
gezerken birden Cennetteki zevcelerin, çocukların,
hizmetçi ve uşakların arasında -Ali bin
Ebi Talib' (ra)'ın belirttiği gibi- "Falanca geldi"
diye seslenilir Hepsi de seni karşılamaya
gelirler Tıpkı dünyada kayıp kişisinin geldiği
kendisine müjdelenen bir kimsenin sevindiği
gibi senin gelisinden dolayı sevinirler
Sen saraylarına bakarken, birden onların
tatlı seslerini ve hoş karşılayışlarını duyarsın
Bundan dolayı sevincinden uçar gibi olursun
Onların senin hakkındaki tezahürat seslerini
duyduğunda hissettiğin sevinçle kendinden
geçerken, uşaklar sana doğru hızla koşarlar
Cennet çocukları yolunda saf bağlarlar Uşaklar
sana doğru gelirlerken, sabırsızlıktan zevcelerini
bir telaştır almıştır Her birisi senin gelisini
görüp, dönerek kendisine haber vermek ve bu
sevinçli müjdeyi kendisine ulaştırmak için birer
hizmetçisini gönderir Seni karşılamadan önce
hizmetçiler seni görürler Sonra
her eşinin hizmetçisi koşarak yanına döner Senin
gelisini kendisine müjdelediğinde her birisi
hizmetçisine: "Sen gerçekten onu gördün mü?"
diye şiddetli sevincinden inanamayacak Sonra
her birisi başka bir hizmetçi gönderir Senin
geldiğine ilişkin peş peşe müjdeler kendilerine
gelince, sevinçten yerlerinde duramazlar Eğer
Allah çadırlarından dışarı çıkmamayı kendilerine
zorunlu kılmasaydı seni karşılamak üzere bizzat
çıkacaklardı Nitekim Mevla’m söyle buyuruyor:
"Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler
vardır" (Rahman Suresi: 72) Ellerini kapılarının
kenarına dayayıp başlarını dışarı çıkarırlar ve
çehrenin ne zaman kendilerine görüneceğini,
uzun hasretlerinin ve şiddetli özlemlerinin ne
zaman dineceğini, gözlerinin nuru, rahatlarının
kaynağı, Rablerinin dostu ve Mevlalarının
sevgilisini görecekleri anı dört gözle beklerler
Sen saraylarının parlak güzelliğine bakarak
misk tepeleri ve zaferan bahçeleri arasında
gezinirken, uşakların olanca nur ve güzellikleriyle
seni karşılarlar Huzuruna gelen ilk uşağını
öylesine büyük görürsün ki, Rabbinin meleklerinden
biri sanırsın O sana söyle der: "Ey
Allah'ın dostu! Ben sadece senin bir hizmetçinim
Senin emrine verildim Benden başka
yetmiş bin uşağın daha vardır" Sonra parlaklık
ve nurlarıyla hizmetçiler birbirini takip eder Her
biri seni saygıyla selamlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #36
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Cennet Saraylarına Varış

Sen Cennette iken gönlünün sevincini bir
düşün' Uşakların, huzurunda ayakta
beklemekte, sana saygı göstermektedirler
Arkasından sedeflerindeki incileri andıran
hizmetçilerin seni karşılayıp selamlıyorlar Sonra
gelip huzurunda divan duruyorlar Daha sonra
uşak ve hizmetçiler kafilesi arasında ihtişamla
yürüyorsun Sana, saraylarına, Mevla’n ve Sultan'ının
senin için hazırladığı nimetlerin yanına
kadar refakat ediyorlar Sarayının kapısına
geldiğinde, perdedarlar kapıyı açıyorlar,
perdeleri kaldırıyorlar Hepsi de sana saygı ve
tazim göstererek ayakta bekliyorlar Saraylarının
kapıları açılıp salonlarının parlak güzelliğinden,
süslü ağaçlarından, nefis bostanlarından, parlak
avlularından, aydınlık odalarından perde
kaldırıldığı zaman göreceklerini bir tahayyül et!
Sen bütün bunlara bakarken, birden bire
hizmetçilerin zevcelerine yüksek sesle müjdeyi
iletiyorlar: "Bu falan oğlu falandır Sarayının
kapısından içeri girmiştir'" Onlar senin geliş ve
saraya giriş müjdeni duyar duymaz, perdeler
arkasındaki karyolalarına serili yataklarından
aşağı atlarlar Çadırlar ve kubbelerinin altında
gözlerin onlara bakmaktadır Seni görmeye karşı
duydukları sevinç ve özlemin kendilerini nasıl da
hafifleştirdiğini ve yataklarından inişlerini
görmektesin O nazlı, niyazlı, hüsün ve cemalli
güzellerin çalımla ileri doğru atılışlarını bir
tasavvur et!
Güzel çehreleri ile, hülle ve ziynetleri içerisinde,
vücutları nazla beslenip büyütüldüklerini
gösterir biçimde her birisinin hızla ileri atıldığını
bir düşün! Mükemmel kametiyle divanından
kubbesinin salonuna ve çadırının ortasına inişini
bir göz önüne getir' Çadır ve kubbelerinin
kapısına ulaşıncaya kadar hızla ilerlerler
Sonra sen gelinceye kadar içinde
bekletildikleri çadır ve otağlarının kapısının
yanlarına ellerini dayarlar Böylece ayakta durup
baş ve çehrelerini dışarıya uzatırlar Senin
gelişinden dolayı sevinç ve neşeyle dolu bir kalb
ve büyük bir merakla sana bakarlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #37
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Ceylan Gözlü Güzeller

Gönlünün sevinci ve kalbinin neşesiyle
durumunu bir düşün! Gözlerin onlara ilişmiş,
güzel yüzlerine ve nazlı gözlerine bakışın takılmış
Onlarla yüz yüze gelince gözlerin şaşar,
gönlün sevinçle taşar, gözlerinin gördüğü, gönlünün
hissettiği saadet duygusunun doldurduğu
kalbinin heyecanından şaşkın ve kendinden
geçmiş gibi kalakalırsın Sen onlara doğru
hasmetle yürürken, birden bire otağlarının
kapısına kadar gelirsin Onlar da hızlıca ve
telaşla sana doğru gelirler Aşk ve muhabbet
onları hafifleştirmiştir Vücutlarının nazla beslenmesinden
ve cisimlerinin ahenk ve mükemmelliğinden
salınarak yürürler Sonra onlardan
her biri sana söyle seslenir: "Sevgilim,
bize geç gelmene sebep olan nedir?" Sen şöyle
cevap verirsin: "Allah şu şu günahımdan dolayı
beni o kadar çok bekletti ki, ben size
kavuşamayacağımı sandım" Sündüs ve ipek
giysiler içerisinde, sana olan özlem ve sevgilerinden
aceleyle yürüdükleri için lüks elbiselerinin
eteklerini misk zemini üzerinde sürüyerek
etrafa hoş koku yayılmasına ve zaferan otlarının
dalgalanmasına sebeb olurlar Onlardan en önde
olanı, Hz Peygamber (sav)'in buyurduğu
gibi, parmak uçlarını, bileklerini ve
yüzüklerini sana uzatır
Kafur ve zaferandan yaratılmış, binlerce sene
nazla beslenmiş parmakların güzelliğini bir
düşün! Ellerini sana uzattığında nasıl bir nurla
parladığını ve nasıl bir ışık saçtığını bir tasavvur
et! Parmaklarını parmakların arasına aldığında,
nazla ve niyazla beslendiğinden ipek gibi
yumuşaklığıyla neredeyse parmakların arasından
kayacaktır Ellerine dokunmaktan aldığın latif ve
hoş duygu gönlüne ulaşır ulaşmaz sevincinden
aklın uçar gibi olur Sonra onun nazlı ve niyazlı
bedenine elini uzatıyorsun O da seni bağrına
basıyor Elini boynuna doluyorsun Ellerin
gerdanlıklarına değiyor Birbirinizi candan
kucaklıyorsunuz Seni bağrına bastığında,
cisminin nazlılık ve nazeninliğinden adeta gark
oluyorsun Onun hüsnü cemalinden ve kucaklama
lezzetinden duyduğun hazzı bir düşün!
Sonra onun güzel ve hoş kokusunu koklarsın
Gönlün ondan başka her şeyden geçer Öyle ki
ona dokunmadan ve hoş kokusunu almadan ötürü
ruhuna ulaşan sevince gark olur ve sürurla dolar
Sen bu haldeyken birden bire diğerleri de yanına
üşüşürler, seni kucaklar ve buseler kondururlar
Yüzün, onların buseler konduran gonca misali
ağızlarıyla dolar Yüz güzellikleri seni kaplar
Saçlarıyla vücudunu örerler Hoş kokuları
burnunu doldurur Onlar böyle, seni öpüp
koklarlarken ve nazlı bedenleriyle kucaklarlarken
bir düşün! Sana olan derin sevgileri ve uzun
özlemleri nedeniyle sana sarıldıklarında büyük bir
mutluluk hissederler Seni bırakmak istemezler ve
senin hoş ve nefis kokunla saadete gark olurlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #38
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Allah'ın Vaadi Haktır

Sürur ve saadet gönlünde iyice yer edip,
neşenin lezzeti bütün bedenine yayılınca, Allah'ın
(dünyada) sana olan vaadini hatırlarsın Bunun
üzerine sana verdiği sözü gerçekleştiren ve
vaadini yerine getiren Allah'a yüksek sesle hamd
edersin
Sonra, iyi işlerde çaba ve gayretinle onları
Allah'tan istediğini hatırlarsın İşte sen onları
öpüp koklarken dünyada işlediğin o salih
amellerinin mükâfatıyla yüzyüzesin: "Çalışanlar
böylesi bir başarı için çalışsın!" (Saffat Suresi:
61) Sonra onlar sana, sen de onlara övgüler
yağdırırsınız Sonra hepsi, güzel huylarıyla
hayatını şenlendireceklerini yüksek sesle şöyle
dile getirirler: "Biz hoşnut olanlarız, hiçbir zaman
kızmayız Biz karar kılmışlarız, hiçbir zaman
göçmeyiz Biz ebedi yaşayanlarız, hiçbir zaman
ölmeyiz Biz nimetler içinde nazla büyüyenleriz,
hiçbir zaman sıkıntı çekmeyiz Müjdeler sana, sen
bizimsin, biz de seniniz!" Sonra onlarla birlikte
yürümeye devam edersin Sen hurilerden, vildan
ve hizmetçilerden meydana gelen kafilenin
arasında yürürken ne güzel bir manzara arz
edersin!
Nihayet bazı otağlarının yanına varırsın
Yakut ve zümrütle süslenmiş içi boş bir tek inciden
meydana gelen bir çadır görürsün İçine bir
göz atarsın Yataklarını, halılarını, yastıklarını,
odalarının güzel yapılmasını görürsün Binaları,
inci ve yakuttan büyük taşlar üzerinde
katlar halinde örülmüştür Sonra astarları
ipek ve atlastan olan döşekler serili ve bütün
yüksekliğiyle tahtını bulursun Çarşaflarının
yüzünden yoğun bir nur yükselmekte, kenarlarındaki
ipek ve dibactan yeşil tüylerin güzelliği
göz kamaştırmaktadır Burası özel meclis
fasıllarının yapıldığı yerdir Bunlara baktıkça
gözlerin şaşar Sonra tahtından, zevcelerin için
kurulmuş özel mahfili seyredersin Orada bir
zevcen karyolasından yukarıdaki tahtına bakıp
durmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #39
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Küçük Birer Cennet: Huriler

Kapıların, perdelerin, kubbe ve salonunun
güzelliğini bir düşün Güzel yataklarıyla, tahtlarıyla,
sütunlarıyla, yüksekliğiyle, halılarıyla ve
kurulu otağlarıyla hepsini bir tasavvur et!
Yatağına yaklaştığında tahtınla birlikte durursun
Zevcen önce oraya çıkar Sen de peşinden
çıkarsın Oraya çıkınca karşı karşıya oturursunuz
Bu şekildeki manzaranız ne güzeldir!
O, yüzünün hüsn-ü cemali ve cisminin
nazlılığıyla kıymetli elbiseleri ve ziynetleri içerisinde,
kolunda bilezikleri, parmağındaki yüzükleri,
ayağındaki halhalları, belindeki kemerleri,
inci ve cevherle süslü atkıları, boynundaki
gerdanlıkları, bütün bunların üzerinde
başındaki inci ve yakutla süslenmiş tacı, tacının
altından ve omuzları üzerinden eteklerine ve
ayaklarına kadar serpilmiş saçı bulunmaktadır
Sen onun ayna gibi olan boynunda kendi
yüzünü, o da senin boynunda kendi yüzünü
görebilmektedir Cennet çocukları çadırının
etrafında senin ve zevcenin hizmetini beklemektedirler
Otağının kenarlarından ağaç dalları
meyveleriyle sarkmakta, sarayının etrafında
ırmaklar muntazam bir biçimde akmakta, o
ırmaklardan kollar otağının üzerine uzanarak,
şarap, bal, süt ve selsebilini sana sunmaktadır
Senin ve zevcenin güzelliği doruğa ulaşmış
bulunmaktadır Sen de ipek ve sündüsten
elbiseler giymiş, vücudunun her mafsalına altın
ve inciden bilezikler takmışsın İnci ve yakuttan
mamül tacın, başının üzerinde durmaktadır
İnciden olan tacın çehreni nur ile parlatmaktadır
Hususi Cennetin ve bütün sarayların senin
vücudunun parlaklığından ve yüzünün nurundan
pırıl pırıl aydınlanmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #40
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Cennet ırmakları

Sarayların şeffaf olup içeriden dışarıyı gösterdiği
için bütün zevcelerini ve hizmetçilerini,
saraylarının bütün binalarını görebilmektesin
Ağaçlarının meyveleri üzerine kadar sarkmakta,
şarap ve süt ırmakların altından, su ve bal
ırmakların ise üzerinden akmaktadır Sen
zevcelerinle birlikte koltuklarında oturmaktasınız
Kapılarının kanatlarını açmış, üzerine
ise otağının perdesini çekmişsin Hizmetçiler
ve Cennet çocukları çadırının etrafını sarmışlar
Sen onların Rabbine olan tesbih seslerini
işitmektesin İçinden geçen her şeyden anında
haberdar olur ve canının çektiği ve arzu ettiğin
her türlü nimet ve ikramı getirip sana
sunmaktadırlar
Sen ve zevcen, en mükemmel şartlarda ve
eksiksiz nimetler içerisindesiniz Onun hüsn-ü
cemal ve mükemmelliğine baktığında hayretten
hayrete düşüp gözlerine inanamazsın Güzelliğinden
dolayı kalbin coşar Sevimliliğinden
dolayı gönlün kendisine ısındıkça ısınır Sen
koltuğunun üzerinde otururken, o senin nedimin
olup, birlikte Cennet içeceklerinden içersiniz,
inciden kadehler ve gümüş gibi beyaz cam
sürahilerle birbirinize Cennet şarabı, selsebil ve
tesnim ikram etmektesiniz Onun elindeki yakut
ve inciden kadehi bir göz önüne getir!
İnci gibi parlayan güzel dişleriyle gülümseyerek
sana kadehi uzatıyor Parmaklarının nuru,
yüz ve gerdanının nuru, Cennetin nuru ve karşıda
duran senin yüzünün nuru birbirine karışarak
kadehe yansıyor Parmakları arasındaki kadehte,
kadehin parlaklığı, şarabın parlaklığı, yüz ve
gerdanının parlaklığı, dişlerinin parlaklığı
toplanıyor Senin gibi Cennette yaratılışı
mükemmel ve henüz tüyleri çıkmamıs bir
delikanlı haline gelen, parlak yüzlü, bembeyaz
cisimli, şık elbiseli; içine yakutun kırmızılığı,
incinin beyazlığı karışmış saf altından yapılmış
sarı ziynetli bir gencin (kendinin) saçlarını ne
zannedersin! Zevce olarak sana ihsan edilen o gül
yüzlü de ne güzeldir!
Çocuk gibi masum, cana yakın, hoş sözlü ve
mükemmel yaradılışlıdır Yüzünün güzelliği ne
harikadır! Göğüsleri ne beyaz, bedeni ne zariftir!
Nazla beslenip büyütülmesi kendisine mükemmel
bir letafet ve nezaket kazandırmıştır Ceylan
gözleriyle nazlı nazlı sana bakmakta, tatlı ve açık
sözleriyle seninle konuşmakta, aşk, sevgi ve
coşkuyla seninle oynaşmaktadır
Elinde, sadeliği ve cisminin inceliğiyle
şeffaf ve eşsiz yakuttan veya gölgesiz saydam
inciden bir kadeh bulunmaktadır Elinin güzelliği
ve yüzüklerinin nuruyla kadehin güzelliğine daha
bir güzellik katmıştır Kendisinin beyazlığı,
içeceğinin beyazlığı, tutanın elinin beyazlık ve
güzelliğiyle kadehin güzelliğini bir tasavvur et
İnci, yakut veya gümüşten olan kadehin onun
mükemmel parmakları arasındaki manzarasını
bir göz önüne getir İnci gibi güzel dişleriyle
gülerek kadehi sana uzatıyor Parmaklarının
nuru, yüz ve gerdanının nuruyla birlikte kadehe
yansıyor

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #41
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Nur Üstüne Nur

Sen karşısında oturuyor ve sen de gülüyorsun
Elindeki kadehin üzerinde, senin nurun,
kadehin nuru, içeceğin nuru, onun yüzünün,
gerdanının, gülüşünün nuru ve Cennetin nuru bir
araya geliyor Kadehi bütün bu nur ve ışıklarla
bir tasuvvur et! Ellerinde pırıl pırıl parlıyor
Ellerindeki bütün yüzük ve bilezikleriyle kadehi
sana uzatıyor O ne tatlı uzatma ve ne göz alıcı
el
Sonra o güven, lezzet ve sevinç ülkesinde peş
peşe şarap kadehlerini sunuyor Sen de elinden
alıyor, dudaklarının üzerine koyuyor ve yudum
yudum içine çekiyorsun Neşesi ta kalbine kadar
sirayet ediyor Lezzeti organlarına yayılıyor
Ondan daha önce hiç tatmadığın bir haz ve lezzet
alıyorsun Cennet çocukları etrafında hizmet için
ayakta durmaktadır Bunu düşün! Elinden kadehi
alıp içersin, arkasından ellerinle ona geri verirsin,
o da gülerek ve güzel elleriyle senden alır
Bu ne tatlı gülüştür!
Böylece kadeh ellerinizde dolaşıp durur
İçeceğin nuru yanaklarına yansır İkiniz de
yüksek sesle Mevla’nız ve Efendinize hamd ve
tesbih edersiniz Çocuklar ve hizmetçiler de size
cevaben tesbih ve tehlil (La ilahe illallah)
seslerini yükseltirler O saray ve otağlarda,
nağmelerle yükselen o ses ne güzeldir! Siz böyle
lezzet ve sevinç içerisindeyken, yüz yıllar geçmiş
ve siz kalblerinizin nimetlerle meşgul
olmasından farkında bile olmamışsınız

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #42
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Ziyaretçi Melekler

Birden grup grup melekler ziyaretine gelirler
Rabbinden kıymetli ve latif hediyeler getirirler
Rabbinin bu elçileri sarayını bekleyen
nöbetçiler ve hizmetine amade uşakların yanına
vardıklarında onlardan, yanına varmak ve
Mevla’ndan sana getirdiklerini takdim etmek için
izin isterler O zaman nöbetçi ve perdedarların
Rabbinin meleklerine şöyle derler:
"Allah'ın dostu, eşleriyle birlikte meşgul ve istirahattadır
Biz ona olan saygı ve tazimimizden
rahatsız etmek istemiyoruz" İşte büyük ve yüce
olan Rabbin bu gerçeğe su ayetiyle işaret
buyuruyor: " Cennetlikler, gerçekten nimetler
içerisinde sefa sürerler" (Yasin, 55) Müfessirler
bu ayeti işaret ettiğimiz sekilde açıklarlar Bu ne
büyük nimet, ne muazzam saltanat ki, Rabbinin
elçileri bile yanına varmak için izin isterler!
Cennetinde dostlarının şanını yücelten
Rabbin bu saltanata şöyle isaret buyuruyor:
"Ne yana bakarsan bak yığınla nimet ve ulu
bir saltanat görürsün" (İnsan' 20) Bu ayetin tefsirinde
şöyle denilmiştir: Bu saltanat meleklerin
kendilerinden izin istemelerine işarettir Kapıda
Allah'ın gönderdiği elçi şöyle seslenir: "Ey
Allah'ın dostu, iznin alınmadan yanına girilemez
Ey Allah'ın dostu, sen Allah'ın rızasına ermişsin,
saltanat, arzu ve hayallerinin zirvesine
ulasmışsın"
Perdedarlarının, yanına varmaları için senden
izin istemeyeceklerini söylediği zaman
melekleri ve su sözlerini bir tahayyül et: "Biz ona
Allah tarafından gönderilen elçileriz Rabbinden
birçok hediye ve armağanlarla geldik" O zaman
perdedarların hemen davranırlar ve yanına
varmaları için senden izin isterler
Perdedarlarının o andaki durumlarını bir düşün!
Kapıyı çalmak üzere ellerini kırmızı altın tahtalar
üzerinde inci ile süslenmis yakuttan halkaya
uzatır ve sarayının kapılarını çalarlar Yakuttan
halkalar inci ve zümrütten olan sarayının
kapısına değince, duyabildiğin en güzel sesten
daha güzel bir ses çıkarırlar Bu sesi duyanların
kulakları haz, gönülleri neşeyle dolar Ağaçlar
kapının bu sesini duyunca meyveleri birbiri
üzerine eğilir Bundan da hoş ve nefis kokulu bir
meltem yayılır Sen yüzünün cemali ve nurunun
parlaklığıyla otağından dışarı çıkarsın
Perdedarlar sana doğru koşarak gelirler
Hürmetlerinden ve nurunun gözlerini
kamaştırmasından dolayı gözlerini kaldırıp sana
bakamazlar Şöyle derler: "Ey Allah'ın dostu,
Allah'ın sana gönderdiği elçiler kapıda
bekliyorlar Yanlarında Rabbinden getirdikleri
kıymetli hediyeler vardır" Sen onlara şöyle
cevap verirsin: "Mevla'nın elçilerine
izin verin!" Sen izin verir vermez, kapıcılar
kendilerine sarayın kapısını açarlar Sen koltuklarına
yaslanıyorsun Senin oturma salonuna
girerler
Cennet çocukları önünde el pençe divan
durmuşlardır Melekler, güzel suretleriyle ellerindeki
hediyeler parıldayıp nurlar saçarak sana
doğru gelirler Değişik kapılardan bulunduğun
yere girerler ki, Rabbinin sana verdiği, "her
kapıdan bir selam" sözü gerçekleşsin Her
kapıdan güzel nağmeleriyle "Esselamü
aleyküm!" diyerek sana selam verirler Sonra da
şunu eklerler: "Ey Allah'ın dostu! Rabbin sana
selam söylüyor Sana bu hediye ve armağanları
gönderdi"

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #43
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Beklenmeyen Yeni Mutluluklar

Rabbinin sana olan armağan ve lütufları
karşısında kalbinin sevincini bir düşün!
Melekler yanından ayrılınca, Allah'ın sana bir
nimeti olan zevcene bakarsın Gözlerin
şaşakalmış, sevincin kat kat artmıştır Sen
onunla birlikte son derece sevinç ve mutluluk
içinde bulunurken, Allah'ın senin için
yarattığı bir başka zevcenden en güzel bir
nağme ve en tatlı bir ifadeyle şöyle bir çağrı
gelir: "Ey Allah'ın dostu, bizim senden
nasibimiz yok mudur? Bize de bakma
zamanın gelmedi mi?"

Kulakların onun güzel sözleriyle dolar
dolmaz, güzel nağmesine karşı içinde doğan
aşk ve sevgiden dolayı neredeyse kalbin
yerinden uçar

" Onlar için ne mutluluklar saklandığını
hiç kimse bilmez" (Secde Süresi: 17)

Tahtından hızla inip otağının ortasına gelişini
bir göz önüne getir! Sonra emrine verilen Cennet
çocuklarının ve hizmetçilerinle birlikte yürürsün
Onun da çocukları ve hizmetçileri seni
karşılıyorlar ve sana refakat edip inci ve yakuttan
bir saraydaki kırmızı yakuttan yapılmış bir otağa
seni götürüyorlar Sen sarayının kapısına
yaklaştığında uşak ve hizmetçilerin sana kapıları
açıyorlar Sen mutluluk ve sevinç dolu olarak
içeri giriyorsun Sarayın kapısını, perdelerin
güzelliğini, uşak ve hizmetçilerin hüsün ve
cemalini bir düşün
Sonra eşinin seni çağırdığı sarayının kapısından
içeri giriyorsun Girer girmez gözlerin
yesil zümrütten olan duvarlarının güzelliğine,
bahçelerinin, göz alıcılığına, yapısının çekiciliğine,
avlusunun parlaklığına takılır Zevcenin
içinde bulunduğu otağa bakıyorsun Senin ve
eşinin yüzünün nurundan zaten nurani olan otağ
daha da aydınlanıp parlar O seni ipek, atlas ve
erguvandan döşekler üzerinden seyreder Hemen
tahtından iner Sana olan şiddetli özlem onu
hafifleştirmiş, aşk onu rahatsız etmiştir
"Merhaba!" diyerek saygı dolu ifadelerle seni
karşılar Sonra seni kucaklamak üzere yaklaşır
-Nitekim Enes bin Malik (ra) Hz Peygamber
(sav)'den, hurilerin Allah'ın dostunu karşılayıp
onunla tokalaştığını söylediğini nakletmiştir-
Olanca güzelliği ve essiz yüzükleriyle ipek gibi
yumuşak ellerinin avucunda bulunuşunu bir
tasavvur et!
Sen yüzünün güzelliği, cisminin nazlılığından,
saç tellerinin parıldamasından duyduğun
hayret ve hayranlıkla kendinden geçmiş gibisin
Sonra elinden tutarak birlikte senin kurulu
tahtına geliyorsunuz Birlikte tahta çıkıyorsunuz
Üzerinize muhteşem gerdek perdesi geriliyor
Eşini kucaklıyorsun ve bu halde üzerinizden
uzun zamanlar geçiyor Sonra hizmetçi Cennet
çocukları, sürahi ve kadehlerle huzurunuza gelip
el pençe divan durarak, saf halinde bekliyorlar
Sonra size sakilik yaparak içecek ikram
ediyorlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #44
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




"Katımızda Dahası Vardır!"

Siz bu şekilde sevinç ve neşe doluyken,
birden başka bir sarayından başka biri seslenir:
"Ey Allah'ın dostu' Bizim senden nasibimiz yok
mu? Bizi özleyeceğin an gelmedi mi?" Sen
hemen sorusuna soruyla karşılık verirsin:
"Allah hayrını versin, sen kimsin?" Sana şöyle
cevap verir: "Ben aziz ve celil olan Allah'ın
kendisi hakkında şöyle buyurduğu kisiyim: "
katımızda dahası da vardır" (Kaf Suresi: 35)
Bunun üzerine sen onun yanına varırsın Böylece
saraylarındaki, ölmez çocuklar ve itaatkar
hizmetçiler arasındaki eşlerini tek tek ziyaret
ederek sonsuz bir nimet ve mükemmel bir sevinçle
dolaşıp durursun Her türlü sıkıntı senden
uzaklaştırılmış Her çesit eksiklik senden
giderilmiş Her türlü kirden temizlenmişsin
Orada ayrılık nedir bilmezsin Çünkü Yüce Allah
kalbine yönelerek üzüntülere söyle buyurmuştur:
"Buradan yok olun ve sonsuza dek geri
dönmeyin!" Sevince emrederek söyle
buyurmuştur: "Burada yerleş, sonsuza dek
ayrılıp gitme'" Hastalıklara şöyle buyurur:
"Bedeninden uzaklaşın, sonsuza dek de ona
gelmeyin'" Sağlığa söyle buyurur: "Bedenine
yerleş, hiçbir zaman uzaklaşma'"

Alıntı Yaparak Cevapla

Farzet Ki Öldün

Eski 08-02-2012   #45
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farzet Ki Öldün




Öldürülen Ölüm

Senin gözlerin önünde (bir koç şekline getirdiği)
ölümü boğazlar Sen artık ölümden emin
kalmışsın ve ondan hiçbir zaman korkmazsın
Sana Rabbinin yakınlığı ve Cenneti ihsan
edilmiş Senden razı olduktan sonra bir daha
ebediyen O'nun gazabından korkmazsın
Nimetler içerisinde yüzersin, nikmet (ceza) ve azabının
geleceğinden korkmazsın Çünkü sen kesin
olarak biliyorsun ki, aziz ve celil olan Allah seni
seviyor, senden razıdır ve içinde yüzdüğün
nimetlerden memnundur Allah'ım saadet yurdu
ne muazzamdır! Allah'ın yakınlık ve himayesi
ne büyüktür!
Arş seni gölgelendirmekte Melekler, ölümle
yok olmayan sonsuz bir hayatta, gidecek diye
korkmadığım nimetler içerisinde Rabbinden sana
sürekli lütuf ve ihsanlar getirirler Rabbinin
azabından eminsin Senden razı olduğuna kesin
inancın var Afvının serinliğini ta kalbinde
hissediyorsun

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.