Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
meana, tahzeninnallahe

La Tahzen..İnnallahe Meana

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

La Tahzen..İnnallahe Meana



"Lâ Tahzen! İnnALLAHe Meanâ"


La tahzeninnAllahe meana(üzülme ALLAH bizimle)


Asırlar öncesinden, hicretin en can alıcı noktasında, sevr mağarasından tüm

insanlığa bir teselli mesajı yükseldi :


La Tahzen! İnnALLAHe-l meana!"

"Üzülme, Allah bizimle beraberdir"


Pekiyi, sadece Hz Ebu Bekir’e miydi bu teselli? Sadece müşriklerin şerrinden

sığınmaya mıydı?


Hayatın, imtihan ekseninde, bazı kırılma noktalarında vardır Bu noktalarda,

sonsuz bir kudrete dayanma arzusu, zirveye çıkar Sebepler sükût ettiğinde,

çaresizlik tüm çareleri tükettiğinde, artık O’ndan (cc) başka hiçbir yardımcının

kalmadığını hissettiğinde, bu teselli, rahmetin kucağına sevkin başlangıcı olur


İşte hicret sahnelerinden birinde ve en birincisinde, Allah (cc) tam emniyet ve

tevekkül ile kendisini, Kendine emanet edene, yardımını nasıl yetiştiriyordu,

eskimeyen levhalardan bir kez daha izleyelim


En güzel’in (sav) hayatı, hayata da en güzel örnekti Çünkü Alemlerin Rabbi,

O’nu alemlere rahmet göndermişti Hayat seyrinde, itaatten ibadete, ahlaktan

tevekküle her şeyde “zirve” olduğu gibi, Rahmetin de tecessüm etmiş bir

timsali olan Efendimiz (sav), sebeplerin sükûta yaklaştığı son noktada, sadık

dostuna işte böyle teselli vermişti


Eğilseler ayaklarını görecekleri kadar yaklaşan müşrikleri gören Ebu Bekir

(ra) Kâinatın efendisine zarar verirler endişesi ile :


"-Yâ Resûlallah!" dedi "-Beni öldürseler de gam çekmem Ben nihâyet bir

ferdim Amma, Allah göstermesin, sana bir zarar ve ziyan eriştirecek olurlarsa

bu, bütün ümmetin helâkine sebep olur"


Rasulullah endişesiz ve mütebessimdi Çünkü öyle birine inanmış güvenmişti

ki, O (CC) kendisini bırakmazdı Asılardır, hassas kulaklarda ve kalblerde

yankı bulan şu cümle ile teselli verdi son peygamber arkadaşına:


"Üzülme, Allah bizimle beraberdir"


Hz Ebû Bekir:


"-Yâ Resûlallah" dedi



"-Onlardan birisi eğilip de ayaklarının dibinden bir bakıverse, bizi görür"


İki cihanın mefhari olan Efendimiz, yine emîn ve tam tevekkül ile şunları

demişti:


"-Yâ Ebâ Bekir, iki kişinin üçüncüsü Allah olursa,


sen âkibetin ne olacağını zannediyorsun?


Yakalanacağımızı mı sanırsın?"

Allah’a tam tevekkül edene yardım, işte böyle yetişiyordu Hem hiç umulmadık

yardımcılarla…


Müşriklerin rehber olarak yanlarına aldıkları iz sürücü, kavminin en iyisiydi

Adeta havadaki kokudan iz sürebiliyordu


O kadar eminler ki kendilerinden; bu sefer yakalayacaklar ve başına büyük

ödül konulan Allah rasulünü öldüreceklerdi Ama unuttukları bir şey vardı

O’nun (sav) öyle bir gözeteni, koruyanı vardı ki; O’nu (sav) en güçsüz bir

örümceğin ağı ile kibirli o müşriklerin gözlerinden ve şerrinden muhafaza

edebilirdi ve etti


İz sürücü kendinden emindi : “-İşte buradalar” dedi Fahr-i Kâinat Efendimizle

Sıddık-ı Ekber, konuşulanları duyuyorlardı




Ve ezelde vazife almış nöbetçiler işbaşındaydı İki yabani güvercin, bir de

örümcek


Mağaranın dibine kadar giden o müşrik, bu nöbetçilere takılmış ve geri

dönmüştü :


"Mağaranın ağzında iki yabanî güvercinin yuva kurduğunu gördüm Orada

olduklarına asla ihtimal vermem" demişti


Azılı müşrik Ümeyye bin Halef ise, arkadaşlarına hiddetli hiddetli şöyle

seslenmişti:


"Hâlâ mağaranın orada ne dolaşıp duruyorsunuz Orada örümceğin ağ

bağladığını görmüyor musunuz? Vallahi ben, bu ağın Muhammed doğmadan

önce gerilmiş olduğu kanaâtındayım"


Hak; batıla bir kez daha üstün gelmişti Ve Cenâb-ı Hak, nöbetçi tayin ettiği bir

örümcek ve iki yabanî güvercin ile Sevgili Resûlünü bütün Kureyş'e karşı

korumuş oluyordu


Kul tam emniyetle Rabbine teslim olsun da, Rabbi onu rahmeti ile kuşatıp,

koruması altına almasın, mümkün müydü bu? Tüm dizginler elinde bulunan

Allah (cc), “Rabbim benimle beraber; beni görüyor, biliyor” teslimiyetine

kayıtsız kalır mıydı hiç? Elbette kalmazdı, kalmadı ve kalmayacak da…


İmtihan dünyasının senaryolarında bazen,“sıkıntılar” başrol oynar Hakîm ve

Rahîm olan Rabb, hikmeti ve rahmeti ile vazifelendirir, musibeti Değil mi ki,

başımıza her ne gelse O’ndan (cc) gelir Bu noktada “Bela vereni” bulana,

bela; rahmetin kâşifidir

Günah kirlerini, ateşe bırakmak istemeyen, rahmeti ile bu dünyada, geçici

sıkıntılarla kulunu temizlemek isteyen Allah (cc) bununla, kuluna yakınlığını

hissettirir


Kendisine kendinden daha yakın; kendinden daha şefkatli olanı bulan, daha

neyi arar ki?


Madem bizimle beraberdir Allah (cc), o zaman telaşa gerek yok Her

musibette, her çaresizlikte, ümmetinin derdi ile dertlenen Allah rasulü, şefkati

ile başımızı okşar, ve fısıldar kulağımıza :


“Korkma, üzülme, Allah seninle beraberdir!”










Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.