Meclisler İçin Edep Ve Ahlak Çizgileri |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meclisler İçin Edep Ve Ahlak ÇizgileriHemen tüm bilgi sistemleri, kendi anlayışları doğrultusunda, insanı değerlendirmiş ve insanı o şekilde isimlendirmiştir Hemen bütün kültürlerin ve bilgi sistemlerinin insanı bir ele alış biçimi olmuştur Kimi; 'insan düşünen hayvandır' kimi de 'insan, iktisadi bir hayvandır' demiştir İslam ise, diğerlerinden tamamen farklı olarak muhteşem bir çizgi çizmiş ve insanı yaratılmışların en şereflisi olarak görmüştür İnsan eşref-i mahlûkattır İnsan diğer canlı türlerinden ayrı olarak bir meclis oluşturma, bir toplantı ortamı ihsas etme ve bu toplantılarda, meclislerde her türlü zihin ve kültür alış verişinde bulunabilmektedir Bu iletişim ve zihni alış veriş düşüncesi insanı meclisler kurmaya götürmüştür İnsanın bütün hayatını üstün ahlaki çizgilerle belirleyen İslam, meclisler için de asgari bir nezaket ve sorumluluk ölçüsü getirmiştir Hiç şüphesiz bizler, bu ölçüleri, "kır çiçeklerine bile yan bakmayan" Allah Resulünden öğreniyoruz Mecliste bulunanlar rahatsız edilmemeli! [color="blue"]Asgari nezaket ölçülerine göre, bir insan, bulunduğu bir mecliste, diğer hazır bulunanların hiçbirisini hiçbir şekilde rahatsız etmemelidir Bu durum, kılık kıyafetten, konuşma adabına kadar geçerlidir En ince muaşeret kaidelerini bize öğreten Peygamberimiz, Hz Muhammed (sav) bu hususu da kapsayacak bir ifade ile şöyle buyurmuştur: "Kim şu (sarımsak denen) bitkiden yerse sakın bize yaklaşmasın ve bizimle birlikte namaza durmasın" Meclisler gruplara ayrılmamalıdır Bulunan bir mecliste dağınık bir şekilde ve ayrı ayrı oturmamalı, konuşmayı genel olarak sürdürmek gerekmektedir Aynı mecliste, farklı sohbet gruplarının oluşması, meclisin bereketini ortadan kaldıracaktır Cabir bin Semüre (ra) naklediyor: Ashab (ayrı ayrı) oturmuş halde iken, Resûlullah (sav) geldi (Bu dağınıklığı görünce), "Bana ne oluyor ki sizi dağınık durumda görüyorum" diyerek, çok ince bir nezaketle, tenkit ve ikazda bulundu Meclislerde gizli konuşulmaz! Bulunduğunuz mecliste şüphe uyandıracak, kötü düşüncelere sebep olabilecek hareketlerden sakınmalı ve iki kişi baş başa verip gizli konuşulmamalıdır Üçüncü şahıstan gizli olarak yapılan bu konuşmalar, yanlarındaki şahsın zanna kapılmasına ve incinmesine sebep olur Muaşeret adabı, insanın incinmemesini esas kabul eder Hürmetin şekli ve sınırına dikkat! Gidilen bir mecliste bulunan gerek yaş olarak gerek de makam itibariyle, saygı duyulan bir şahsın önünde iki büklüm eğilmek, muhataba hürmet etmek demek değildir Namazın erkânından bulunan rükû tarzında bir kimsenin karşısında durmak kesinlikle caiz değildir Zira kulun kula hürmeti, baş eğmekle değildir Özellikle sohbet meclislerinde Musafaha mı öpüşme mi? Gidilen meclislerde, sevilen ve sayılan dostlarla karşılaşanlar için öpüşmek ya da kafa tokuşturmaktan önce 'musafaha' vardır Bu konuda Hz Peygamber'in bir hadisi meseleyi izaha kavuşturacaktır: Peygamber (sav)'ın huzuruna gelen bir şahıs; "Ey Allah'ın Resûlü! Bizden bir adam, kardeşi veya arkadaşı ile karşılaştığı zaman, onun için eğil (ip saygı göster) ebilir mi?" diye sordu Hz Peygamber (sav) da: "Hayır! (Bunu yapamaz)" buyurdu O sahabi; "Ona sarılıp öpebilir mi?" dedi Peygamberimiz (sav); "Asla (böyle bir şey yapamaz)" buyurdu O kimse, "Elini tutup musafaha yapabilir mi?" dedi Resûlullah (sav); "Evet" cevabını verdi [Tuhfetü'l-Ahvezi MİLLİ GAZETE |
|