Sorumsuzca Söylenen Tabirler |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sorumsuzca Söylenen TabirlerPeder: Farsça bir kelime olup baba manasındadır Baba kelimesi de farsçadır Mader: Ana manasındadır ve farsçadır Ana kelimesi de meşakkat, güçlük, zorluk manasına gelir ve bu kelime de farsçadır Valide: Arapça bir kelime olup doğuran manasına gelen ana sıfatının karşılığıdır Valideyn yine arapça olup ana baba karşılığında kullanılır Valide osmanlılarda padişahların anneleri hakkında kullanılan bir tabir idi Bu tabir ilk defa üçüncü Murat tarafından annesine söylenmiş ve sonra da umumileştirilmiştir Bir de Hatun kelimesi var Bu kelime osmanlılarda ve eski türklerde kibar kadın manasında kullanılmıştır Bu tabir Türkiye'de bazı yörelerde ana, bazı yörelerde kadın, bazı yörelerde de erkeğin kendi hanımı için benim hanım manasında kullanılır Bu kısa açıklamadan sonra yine peder kelimesine dönelim Yukarıda zikrettik Bu kelime farsçadır Baba kelimesinden başka manası yoktur Hristiyanların kullandıkları peter (ortadaki harf T dir) şeklindedir Bu da düz maden levha manasındadır Fakat onlar bunu papaz manasında kullanıyorlar Aslında "papa" kelimesi italyanca baş papaz manasında bir kelime olmasına rağmen onlar bu kelimeyi farsça baba kelimesinden türeterek dillerine adabte etmişlerdir Hasılı peder kelimesi baba kelimesi gibidir İkiside farsçadır Peder kelimesini kullanmakta sakınca yoktur Senden İyi Olmasın İki kişi oturmuş karşılıklı konuşuyorlar Birbirlerini karşılıklı medhü sena ediyorlar Bir ara, biri üçüncü bir şahsı gündeme getiriyor Onun meziyetlerini sayacak Sayacak ama söze bir dua ile başlıyor Karşısındakine, üçüncü şahıs için diyor ki; -Senden iyi olmasın Ne demek bu? Bile bile yanında olmayan kardeşinin gıyabında beddua ediyor Böylelerine Rabbim feraset nasip etsin Bir mecliste bulunuyorduk Söz döndü dolaştı yanımızda bulunmayan bir kardeşimizin gayretli çalışmalarına, yardım severliğine geldi Ondan bahsediliyordu Karşımda oturan zat söz aldı ve dedi ki; - Hocam sizden iyi olmasın, onun öyle imrenilecek bir hayat tarzı vardır ki dedi Ben hemen sözünü kestim dedim ki o zata: - Bak sen bu sözünle ayıp ettin Kardeşinin gıyabında " senden iyi olmasın" demekle ona beddua etmiş oldun İnşaAllah daha iyi olur demeliydin Hayır duada bulunmalıydın Bu zat da dedi ki; - Hocam dilimiz öyle alışmış Ben öyle olsun istememiştim velhasılı kelam dostlar cemiyetimizde çok yaygın olan bu sözden sakınmak gerekir İllAllah dedirtti Halkımız arasında bıkkınlık ifade etmek için ''İLLAllah'' dedirtti cümlesi kullanılır Bu söz yanlıştır Bu cümlenin tamamı '' LA İLAHE İLLAllah '' dır Anlamı '' Allah'tan başka ilah yoktur '' şeklindedir Kelime kelime anlam verecek olursak '' La ilahe '' ilah yoktur '' İllAllah '' ancak Allah vardır anlamındadır Bir kardeşimiz bıkkınlık ifadesi olarak bana illAllah dedirtti derse şu mana çıkar; Aslında benim Allah falan diyeceğim yoktu Bu beni zorladı Öyle zorladı ki, canımdan falan bezdim Sonunda bana zorla Allah dedirtti şeklinde olur ki, Müslüman böyle sözlerden sakınmalıdır Kadın Teni Bir koku çeşidine " Kadın Teni" diyorlar Bu kadar ahlaksızlık olmaz Kadın bu derece aşağılanmamalı Onlar bizim anamız, bacımız, hanımımız, teyzemiz, halamız Neden onları şehvetlerimize alet ediyoruz Ayıp değil mi? Yemeklerine " kadın budu köfte" kokularına "kadın teni" sebzelerine " Ayşe kadın" çiçeklerine " kaynana dili" böceklerine "kara fatma" diyen bir toplum haremi ismetine nasıl hakim olacak? Bütün bunlar toplumun namus anlayış ibresidir Kokular isimlerini renklerden, renklerde meyva ve çiçeklerden alır İşte kokular; Gül kokusu, Zambak kokusu, Nilüfer kokusu, nar çiçeği kokusu, leylak kokusu ve bir de Hacarül Esved kokusu Şehvetlerini kendilerine put edinenler malum kokulara ilavetenonlar da bir çeşit kokuya " kadın teni" diye bir koku çeşidi uydurmuşlar Düşüne biliyor musunuz; Restoranta gidiyoruz " kadın budu köfte" çiçekciye gidiyoruz " kaynana dili" kokucuya gidiyoruz " kadın teni" vs İnsan utanır bunları söylemeye Kadın-erkek utanmadan bunu söyleyebiliyorsa söyleyenlerin utanacak birşeyleri kalmamış demektir Allah Aşkına Birisi "Allah rızası için" , "Allah aşkına" gibi sözler söylerse o kişinin söylediğini mutlaka yapmak mı gerekir? Mesela dilenciler "Allah rızası için bir sadaka" diyorlar Müslüman olarak bizler, yaptığımız tüm işlerde öncelikle Rabbimizin rızasını gözetmeliyiz Bu şekilde Allah rızası kavramının sömürülmesine izin vermemek gerekir Rabbimizin razı olmadığı birşeyi zaten hiçbir şekilde yapamayız Kapı kapı dolanıp dilenen her kimseye de birşeyler vermek doğru değildir ne yazık ki günümüzde bu bir meslek haline getirilmiştir Yardımlarımızı ve hayırlarımızı durumlarını bildiğimiz muhtaçlara veya güvendiğimiz aracılarla yapmalıyız “ÖKÜZ ALEYHİSSELAM!” Kötü bir kimseye -hâşâ- “öküz aleyhisselam” demek, insanı uçuruma götürebilecek sözlerden biridir Aleyhisselam, “Allah’ın selamı üzerine olsun” anlamında bir selam ve saygı ifadesidir Dinî literatürde peygamberlerin adını söyledikten sonra “aleyhisselam” derken, Peygamber Efendimiz için “Aleyhissalâtü vsselam” veya “Sallallâhu aleyhi vesellem” deriz “Aleyhisselam” ifadesi peygamberler için kullanılır Bu söz bırakın bir hayvan için, peygamberlerin dışında hiçbir insan için dahi söylenmez Çünkü peygamberler, Allah tarafından özel olarak görevlendirilmiş Allah’ın elçilerdir Peygamberler, insanlığın en yüce ve en yüksek mertebesinde bulunan insanlardır Bunun içindir ki, bir mümin, peygamberlerin adını söylerken, onlardan bahsederken, onları anlatırken kullanmış olduğu saygılı ifadeleri ne bir insan için, ne de bir hayvan için kullanmamalı Hele hele bir hakaret anlamı taşıyan “öküz” lafıyla birlikte hiçbir zaman kullanma cüretinde bulunmamalı “BU ADAM ALLh’LIDAN BİRİ!” Bu söz, imana ve inanca leke getiren, insanın kalbini rencide eden, bir yerde vicdanı sızlatan bir yakıştırma… Çoğu zaman bu ve benzeri sözler rastgele, gelişigüzel kullanılıyor, sözün nereye vardığı hiç mi hiç düşünülmüyor, hesabı kitabı yapılmadan dillerde gezip duruyor Halbuki bu sözler sakıncalı sözlerdir Her yönüyle saçma ve bayağı ifadelerdir TDK sözlüğü, “Allah’lık” kelimesi için şöyle bir açıklama getiriyor: “Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız kimse” Bir de örnek cümle veriyor: “Bu adam Allah’lığın biri, elinden hiçbir şey gelmiyor” Günlük dilde de şu şekilde dönüp dolaşıyor: “İşiniz Allah’lık”, “Allah’lık adam”, “Allah’lık Ali Bey misali”, “Tam Allah’lık bir hal, ahı gitmiş vahı kalmış” Dikkat edilirse, bilgisiz, beceriksiz, sorunlu ve hiçbir işe yaramayan insanlar bu sözlerle anlatılıyor Sanki insan Allah’a yaklaşırsa, Allah’a kul olmaya çalışırsa, Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirirse aptal/budala ve sefil bir hale gelirmiş gibi bir mana çıkıyor Yahut bir iş yolunda gitmiyorsa, planlandığı ve düşünüldüğü gibi bir sonuca varılamıyorsa, suç Allah’a atılıyor, hata Allah’a mal ediliyor Böylece insan farkına bile varmadan Allah’a isyan ediyor Oysa beceriksizlik insanın kendinden kaynaklanır, dağınıklık kişinin kendi ihmali ve tembelliği sonucudur Neden Allah’a verilsin, bu konularda niçin Allah suçlansın? Kur’an bu konuda diyor ki: “Başınıza ne musibet gelirse, kendi elinizle işledikleriniz yüzündendir” (Şûra, 42/30) Hele şu namazımızı kılalım da rahat rahat çayımızı içelim Bu sözden anlaşılan şudur; Oturmak, çay içmek rahatlık Namaz kılmayı ise külfet kabul etmek, alelacele başımızdan savılması gereken bir mesele olarak görmektir Allah korusun Namaz dinin direğidir Direk olmazsa bina çöker Binadaki direği fuzuli bulmak için akıl peynir-ekmekle yenilmiş olmalıdır İnananla inanmayanı ayıran ölçülerden en önemlisi namazdır Mü'min huzurullaha durduğunda dünya ile irtibatını kesmeli, en büyük huzuru namazda ve ibadet halinde duymalıdır Hz Ali ra efendimizin ayağına batan okun çekilirken ki acısını ancak namaza başlayarak duymadığı söylenmektedir Namazı külfet oturmayı çay içmeyi rahatlık sayarak namazla kıyaslamak boşa kürek sallamaktır Oturmayı, çay içmeyi rahatlık olarak; namaz kılmayı ise külfet olarak kabul edenler diri değil, hayat süren leşler durumundadırlar Diri olan kişi rahatlığı Allahın huzurunda bulur Namazı da bir angarya olarak görmez Ve Hele şu namazımızı kılalım da rahat rahat çayımızı içelim demez |
|