--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği --- |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği ------ ZiNANIN ve GÖZ ZİNASININ FENÂLIĞI --- “Zinaya yaklaşmayın! Şüphe yok ki o bir hayâsızlıktır Ve çok kötü bir yoldur” (İsra Sûresi: 2) Zîna haram olan çok çirkin bir fiil olup, büyük günahlardandır Bugüne kadar gelen bütün ümmetlere haram edilmiştir Çünkü zina; ırz, namus ve neseplere yönelik büyük bir suçtur İnsanlık için pek büyük bir leke olan ve ziyâdesiyle mahcubiyeti gerektiren çirkin bir fiildir O yola sapanlar ahlâkın bozulmasına, neseplerin karışmasına, bâzı kere de birtakım fâciaların zuhûruna meydan vermiş olurlar Şâyet bir kimse Allah'ın haram kıldığı zinadan sakınmayıp, iffetiyle ve namusuyla yaşamaz ve şehvetinin esiri olursa, bu kimse Allahu Teâlâ'nın gazâbına düçâr olur -Huzeyfe Ibnü'l-Yemân (Radıyu Anh)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle buyurmuştur; "Ey Müslümanlar cemaati! Zinâdan sakının; çünkü onda altı (kötü) haslet vardır Üçü dünyada, üçü âhirettedir Dünyada olanlar: Güzelliğin gitmesi, fakirliğin devamlılığı ve ömrün kısalığıdır Âhirette olanlar ise: Allah-u Teâlâ'nın gazâbı, kötü muhasebe ve cehennemde ebedî kalmaktır" Sonra Resûlullah (Sallu Aleyhi ve Sellem), "Allah onlara gazap etmiş ve onlar azap içinde ebedî kalmışlardır" (Maide Sûresi, 80) âyet-i kerîmesini okudu (Ibn Ebû Hâtim, No: 6668, 4/1183; Beyhakî, "Şuabü'l iman" No:5475,4/379) Dünyada zina yapan insanın önünde bir fırın ateş yakılsa ve ona şöyle denilse; “ İşte dünyanın en güzel kadınlarını sana getirdik, bunlarla istedin gibi düş-kalk, ama hemen peşinden seni, şu içinde ateş yakılmış fırına bir kere sokup çekeceğiz Ne dersin?” Elbette ki akıllı bir insan yanmayı göze alıp, zinaya yeltenmez, hatta o kadınlara bakamaz bile! Peki bizler Allah’a ve âhiret gününe iman eden mü’minler olarak, Cehennemin varlığını bile bile nasıl zina ederiz? Çünkü haram ateştir Allah-u Teâlâ kulunu cehennemde yakmaya hevesli değildir ama, insan işlediği günahlarla cehenneme ateşini kendi götürür Halbuki Allah’ın helal dâiresi geniştir, Allah zinayı haram, nikahı helal etmiştir Helal dâireden çıkılmadığı müddetçe, sâlih bir erkek, sâliha bir kadın birbiri için büyük nimetlerdendir Bir gün bir genç Resulullah (Sallu Aleyhi ve Sellem)‘in huzuruna gelip dedi ki: “-Ya Resul! Zina etmem için bana izin ver” Eshâb-ı Kiram hayrete düşüp bağırmaya başladı Resulullah (Sallu Aleyhi ve Sellem) o gence buyurdu ki: “-yanıma yaklaş!” Genç yaklaşıp huzûrunda oturdu Peygamber (Sallu Aleyhi ve Sellem) sordu: -Başkalarının annen ile zina etmesine razı olurmusun? –Hayır efendim –Senin gibi hiç kimse istemez Kızın ile başkalarının zina etmesine razı olurmusun? –Razı olmam efendim –Başkalarının kız kardeşin ile zina etmesine razı olurmusun? –Hayır olmam efendim Daha sonra amcasının, halasının ve diğer akrabalarının kızları içinde ayrı ayrı sordu Hepsine “Hayır” diye cevap verdi Sonra Resulullah (Sallu Aleyhi ve Sellem) mübarek elini o gencin göğsüne koydu ve şöyle duâ etti: “Allah’ım bunun günahını af eyle! Kalbini temizle ve zinadan koru!” (ve) O genç artık hiç harama meyletmedi…! Yine bir âyet-i kerimede mü'minlerin vasıfları sayılırken; "Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha tapmazlar Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar Zina etmezler Kim de bunları yaparsa, cezaya çarpar Kıyamet günü azap onlar için kat kat olur ve orada alçaltılarak temelli bırakılırlar" (Furkan, 68–71) buyurulmuştur Resûlullah Aleyhisselâm buyurdular ki: "Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi asılı durur Zinadan çıkınca iman adama geri döner" (Ebû Davud, Sünnet 16, (4690)-) "Ruhu'l–Beyan" tefsirinde zikredildiğine göre; her Müslüman zinadan son derece sakınmalı, insanları da bundan nehyetmelidir Çünkü zinanın açığa çıktığı her yerin ahâlisini mutlaka Allahu Teâlâ tâun ile müptela kılmış ve fakirliklerini artırmıştır Nitekim bir hadis-i şerifte Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam: "Bir milletin içinde zina ortaya çıkıp, nihâyet o millet, bu suçu alenî olarak işlediğinde mutlaka bulaşıcı (tâun) ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde vukû bulmamış hastalıklar yayılır " (Ibn Mâce, Fiten 22) buyurmuştur Bir başka hadis-i şerifte ise, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam: "Bir kavimde gulûl (devlet malından hırsızlık) zuhur ederse, Allah o kavmin kalplerine korku atar Bir kavim içinde zina yayılırsa, orada ölümler artar Bir kavim, ölçü ve tartılarda (hile yaparak) miktarı azaltırsa, Allah ondan rızkı keser Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır Bir kavim ahdinden dönüp gadre yer verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder" (Muvatta, Cihâd 26, -2, 460-) buyurmuştur İslam, zina kapılarını açık bıraksaydı, dolayısıyla erkek olsun kadın olsun, herkes her istediğiyle şehevî arzularını tatmine yönelseydi, o zaman insanla hayvan arasında fark kalmayıp, eşref-i mahlûk olan insanın kutsiyeti ve kıymeti zâyi olduğu gibi, aile müessesi de sarsılırdı Cinsî mukârenetle her ne kadar şehvetlerin tatmin ve teskin edilmesi söz konusu ise de, asıl maksat bu değil; belki meşru sûrette bir aile hayatı yaşayarak, neseplerin devamı için evlat sahibi olmaktır Meşru çerçevede hayatlarını birleştiren karı koca, aynı zamanda birbirlerinin namus ve şereflerinin de muhafızı olurlar Fakat zina fiili, bütün bu gâyelere zıttır Soylar kaybolur, kanlar karışır Namus ve çocuk konusundaki güven yitirilir Bütün aile bağları kopar ve toplumsal çöküntü başlar… "Tefsir-i Hâzin" de beyan olunduğu üzere zina; neseplerin ziyanına, âlemin inkırazına, zina yüzünden vuku bulacak birtakım fâciaların zuhûruna ve âlemin intizâmına halel gelmesi sebebiyle haram edilmiştir Çünkü zina, bir başkasının haremini, hanımını veya kızını iğfal sûretiyle tahakkuk edeceğinden, istenmeyen olaylara ve fâcialara sebep olacağı muhakkaktır Zina sebebiyle nice soy sop sahibi geniş aile ve kabileler arasında vuku bulan fitnelerin zararları ve kısa zamanda birçok kimselerin heder olup,ocakların harap olduğu malûmdur Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de: "Zinaya yaklaşmayın Muhakkak o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur" buyuruyor (İsra Sûresi, 32) Tabiî burada bir incelik söz konusudur Nedir bu incelik? Âyet-i kerimede "Zina yapmayın!" buyurulmuyor da, “zinaya yaklaşmayın” buyuruluyor Kur'an-ı Kerim, insanları, değil zina etmek, zinaya yaklaşmaktan dahi sakındırmaktadır Bu emir, ondan kaçınma hususunda mübâlağa içindir Çünkü zinayı güçlü bir şehvet duygusu körüklemektedir Bu nedenle, ona yaklaşmaktan kaçınmak daha garantili bir önlemdir Zira; zinaya götüren yollar aşılıp, birtakım engeller geçildiğinde artık bir güvence kalmamış demektir ki, o takdirde zinadan kaçabilmek, bu azgın nefse söz geçirebilmek, çok zordur Bu sebeple İslam dininde zinadan önce, zinaya götüren yollar haram kılınmış ve "Ey insanlar, değil zina etmek, zinaya sebebiyet verecek, yol açacak şeylere dahi mübâşeret etmeyiniz" buyurulmuştur Şunu önemle belirtmek isteriz ki; namahrem (yabancı) kadınlarla-kızlarla bir arada baş başa kalmak, onlarla iç içe bulunmak veya (İslam’ın müsaade ettiği zarûret miktarı hariç) onlarla konuşmak, görüşmek, telefonlaşmak, mesajlaşmak, (bilgisayarda) çhatleşmek, mailleşmek…vs hepsi zinaya yaklaşmaktır! İslam’ın emirlerine kulak asmayıp, bu gibi hallerden sonra zina etmiş insanların sayısı hiçte az değildir! Aynı şekilde zinaya giden yolun ilk basamaklarından bir diğeri; "Nâmahreme bakmak" tır Öyleyse zina fiilini önlemek için en mühim ön tedbirlerden biride, göze hâkim olup, şehvet nazarıyla harama bakmamaktır Âlimler harama bakmanın kalbi bozan en mühim âmillerden biri olduğunu kabul ederHatta geçmiş büyükler demişler; “Nâmahreme nazar etmek, kalbe düşen zehirli bir oktur” Mevlâ Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: “(Ey Habibim!) Mü'min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar"(Nûr, 30) Gözleri harama bakmaktan sakındırmak; yüzlerde ve bedenlerde bulunan güzellikleri, şehveti galeyâna getirecek olan baştan çıkarıcı unsurları görme arzusunu yenme girişimidir Bir erkek buna muvaffak olup gözlerini haramdan sakındığında, zinaya götüren yolların ilki kapatılmış, o zehirli okun hedefine ulaşması önlenmiş olur Tabiî bu emir sadece erkeklere değil; kadınlara da gelmiştir; Nitekim: " Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar" (Nûr, 31) buyurulmuştur Kadınlar da gözlerini sakınıp, erkeklerin içinde gizli fitne unsurlarını uyandıracak, onları cezbedecek, kaçamak ya da baştan çıkarıcı işveli bakışlarını göndermesinler Fıtrî isteklere cevap vermek için gerekli olan helâl ve meşru yollar dışında, mahrem yerlerini açmasınlar Ayrıca mahrem yerleri korumak da gözleri harama bakmaktan sakındırmanın doğal sonucudur Demek ki, İslam işe nereden başlıyor? Haram olana bakmayı yasaklamaktan başlıyor Erkek olsun kadın olsun, gözlerini haramdan sakınmaları gerekiyor Bİr hadis-i şerifte Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm: "Gözün zinası, (harama) bakmaktır" buyurmuştur Harama bakmak; zinaya götüren ilk adım olduğu ve zinaya sebebiyet verdiği için Peygamber Efendimiz (Sallu Aleyhi ve Sellem), harama bakmayı "gözün zinası" olarak ifade buyurmuştur Yine hadis-i şeriflerde bildirildiği üzere, harama bakmak gözün zinasıdır, haramı konuşmak dilin zinasıdır, haramı dinlemek kulağın zinasıdır, harama yürümek ayağın zinasıdır,(namahrem-yabancı) kadınla tokalaşmak elin zinasıdır Tabiî ki vücudumuzdaki (göz,dil,kulak,ayak,el gibi) âzâlarla yapılan zina haram olduğu gibi; günahları derece derecedir, en ağır günah tenasül uzvu ile yapılan zinayadır Bir kutsî hadiste şöyle buyrulmaktadır; "(Bakılması haram olan şeye) bakmak,iblisin oklarından bir oktur Kim benim korkumdan dolayı onu terk ederse,onun yerine, kalbinde tatlılığını duyacağı bir iman veririm" Şunu da ifâde etmek gerekirki, bazı kere göz, istemeyerek de olsa harama bakabilir, gayri ihtiyarî olarak haramı görebilir İşte böyle bir durum da Efendimiz (SAV)’e sorulmuştur Cerir bin Abdullah (Ra) diyorki: "Efendimiz’e âni bakıştan sordum: "Gözünü derhal çevir!" buyurdu (Müslim,Âdab 45 (2159)-) |
--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği --- |
08-24-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği ---Es Selam Mevla razı olsun kardeşim Zinanın her türünden Mevlam bizleri muhafaza buyursun Cüppeli Hocamız der ki; "Zina yapanın işi suretine yansır" Bu teknik imkanların çoğalmasında gizli kapaklı yapılan şeyler sanılmasın ki belli olmaz Bakanlar kişinin yüzünde nur varsa onuda görür kötülük varsa onu da görür Mevla kalbimizden suretimizden nuru giderecek her türlü kötülüğün büyüğünden küçüğünden gizlisinden açığından bizleri muhafaza buyursun inşaAllah |
--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği --- |
08-24-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
--- Zinanin Ve Göz Zinasinin Fenâliği ---Bakışı bakışa ekleme…! Yine bununla alâkalı olarak, Peygamber Efendimiz (Sallu Aleyhi ve Sellem), Hazreti Ali(Radıyu Anhu)'a buyurdular ki: "Ya Ali! Bakışı bakışa ekleme Birincisi senin için (vebal yoktur; ama) ikincisi aleyhinedir" (Tirmizî, Edeb 28, -2778) Imam Kurtubî (Rahimehullah) bu hadis-i şerifi zikrettikten sonra der ki: "Birinci bakışa mâni olmak, genellikle mümkün değildir (Bu âni göz çarpması) Kişinin iktisâbından olmayacağı gibi bununla mükellef de değildir" Demek ki, âniden göz çarpmasından bir günah yoktur Ama göz harama ilişince; “madem ki ilişti, şuna iyice bakayım” diyerek harama bakmak elbetteki günahtır, derhal gözü ondan çevirmek gereklidir İslam dini; harama bakmayı yasakladığı gibi, aralarında nikâh düşen erkek ve kadının baş başa kalmasına da asla müsaade etmemektedir ( Zamanımızda haremlik-selamlık meselesi hemen hemen unutulmak üzeredir! Evin reisleri olan erkekler, hanımlarını, kızlarını, kendilerine haram olan kişilerin karşısına (misâfirliklerde, akraba ziyaretlerinde vs) asla çıkarmamalıdır Kadınlarda kendilerine namahrem (haram) olan; isterse akraba çevresinde olsun (enişte, kayın, teyzeoğlu, amcaoğlu, dayıoğlu, halaoğlu vs gibi), isterse yakın çevrede olsun (kocanın erkek arkadaşı, komşunun oğlu ve bunun gibi) her türlü yabancı kişileri öğrenerek, böyle kendisine nikah düşen kişilerin karşısına çıkıp, onlarla beraber oturmamalıdır Bu haremlik-selamlığa riâyet etmeyerek bir arada bulunmak, beraber oturmak, beraber yemek yemek vs haramdır Erkeklerin de aynı şekilde; amca, hala, teyze ve dayı kızları, baldız ve yenge vs gibilerden kendisini sakınması lazımdır Misafirliklerde yapmamız gereken; kadın ve erkeklerin ayrı yerlerde oturması, eğer kadın, erkek cemaatine bir ikram yapacaksa , onların oturduğu odanın kapısını dışarıdan çalıp, yapacağı ikramı kocasının, oğlunun, kardeşinin, babasının vs eline vermesidir Ayrıca bu haremlik-selamlığa uymayarak, şeytan ve nefsin; “Bizim kalbimiz temiz” , ”Bu gibi hallerden birşey olmaz” , “Onlar yabancı değil” gibi vesveselerine de kanmamalıdır Kalp temizliği ancak hayırlı-sâlih amellerle olur! Hiç günah işlemeye devam ederek kalp temizliği olur mu? ) "Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın" (Buhârî, Nikâh 11, Cezâü's-sayd 26, Müslim,Hac 424-1341) Bu hadis-i şerif nikâh düşecek durumda olan bir kadınla halveti, yani baş başa kalmayı çok açık bir şekilde yasaklamaktadır Böylece İslam, zinaya götüren sebeplerin yolunu keserek, zinaya düşülmesine mâni olur Zorunlu haller dışında, kadınlı-erkekli karma bir hayata müsaade etmeyerek, onların baş başa kalmasını engeller Kadının süsler takarak açılıp-saçılmasını yasaklar Gücü yetenlerin evlenmesini teşvik eder Gücü yetmeyenlerin ise, oruç tutmalarını öğütler Evliliğe engel olan; mehirlerin çokluğu gibi, zor şartları hoş karşılamaz Namuslarını korumak amacıyla evlenmek isteyenlere yardımcı olmaya teşvik ederBunlara rağmen zina suçu işlenmişse, o zaman en ağır cezayı uygular Bir kadın; Allah-u Teâlâ’nın Nur Suresi 31, Ahzab Suresi 59 gibi âyetlerle sâbit bir emri olan şer’i tesettüre riayet etmezse günahkar olur, işlediği fiile göre âhirette azâba müstahak olur, eğer tesettür emrini inkar ederse; -Allah korusun- kâfir olur Yaratan, yarattığını en iyi bilendir Allah kadını örtü ile şereflendiriyor Buna rağmen; Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmeyip, açık-saçık gezen kadınlar; eziyetlerden ve dünyada bir gibi kullanılmaktan kurtulamazlar Ayrıca açık-saçık gezmek suretiyle günaha girip, dışarıda kendilerine bakan yüzlerce erkeği günaha sokmak,hemde onların günahına vesile olduğu için onlarında günahlarının bir mislini omuzlarına almak az birşey değildir Hiç kimse açık-şaçık gezipte: “Banane canım,bakmasınlar” gibi saçma bir söz söylememelidir,çünkü erkek ve kadın, birbirine meyilli yaratılmıştır Ayrıca; harama bakan hiçbir kimsede: “Göz benim değil mi canım? İstediğime bakarım, kimene!” diyemez O gözü ve diğer uzuvlarımızı bizlere emanet olarak veren Allah-u Teâlâ; bu emanetleri kendi istediği doğrultuda kullanmamızı istiyor Ve yaptığımız en ufak şeylerin bile hesabının sorulacağını bizlere şu âyet-i kerimesiyle haber veriyor; “Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir” (Zilzal Suresi 7-8) Akıllı kişi nefsini hesâba çeker, hâlini düzeltir ve âhiret yurdu için hazırlığını yapar Günahların bile bile işlenmeye devam edilmesi, ve tövbenin ertelenmesi büyük gaflettir Niceleri “sonra yapacağım” diyerek, ansısın ölümle âhiret âlemine gözlerini açmıştır Şu âna kadar nasıl bir hayat yaşamış olursak olalım, tövbe ile herşeyi düzeltebiliriz İnsan; yaratılış itibariyle hatâ ve günahlara karşı meyillidir Nefsine ve şeytana uyarak yaptığı günahlardan pişman olup, tövbeye sarıldığı zaman, Allah onu affederek sâhip çıkar ve muhafazasına alır Her insan hatâ yapar, hata yapanların en hayırlısı da, tövbe edenlerdir Osmanlı zamânındaki bir İslam ülkesinin sokaklarını düşünün, çıplaklık ve açılma nedir bilmeyen bir ülkenin Müslüman Türk kadınının günümüzdeki geldiği bir duruma bakın! Necip Fâzıl’ın ifâdesi ile; “Utanırdı süt ninem burnunu göstermekten” dediği gibi, burnunu bile göstermekten, erkeğin önünden geçmekten sakınan kadınlar vardı Kısa bir zamanda bu kadınların torunları sokakların çıplak metaı hâline geldi, o zamanın kadını ölürdü de başını açmazdı, şimdi ise sokaktaki bir kadına başını kapa denildiği zaman belki de ölse başını kapamayacaktır Bu hale nasıl geldik? Nasıl getirdiler? Cevabı; Müslümanları harple yenemeyen emperyalistlerin, yahudi-hristiyanların ve yerli işbirlikçilerinin medya silahını sinsice kullanmalarında bulabiliriz Avrupanın-batının tek hedefi Müslümanları her türlü ahlaksızlığın, çıplaklığın, zinânın, içkinin-uyuşturucunun içinde boğarak, ülkeleri içten yıkmaktır Aldıkları kararlardan bâzıları; “Internet, uydu, televizyon vs ile ahlaksızlığı doğuracak, cinsel duyguları tahrik edecek yayınları yaygınlaştıracağız Yeni-yeni diziler, flimler, çizgi flimler, müzikler, çeşitli spor dalları vâsıtasıyla, onların Kur’an’larını, Peygamberlerini, dinlerini öğrenmelerine fırsat vermeyeceğiz” , “Bir bardak içki ve bir çıplak dansözün Muhammed’in dinine uyanlarda yapacağı tahribatı, bin top yapamaz O halde Müslümanları içki ve şehvet bataklığında boğmaya çalışacağız” , “Kur’an’larını kapattıracağız, kadınlarını açtıracağız” İşte bu sinsi düşmanlar, bu gibi hâin planlar için gece-gündüz çalışmaktadırlar Bizim ise bunlara karşı yapmamız gereken; Allah dostlarının yanında, Cemaat hâlinde, Kur’an ve Sünnet’e, Âlimlerimize, dini değerlerimize, vatanımıza sımsıkı sarılıp, hem meşru olan dünya işlerimize, hem de âhiret işlerimize çalışarak kuvvetli Mü’min olmaktır! Günümüzde televizyon ekranları, gazete ve dergi sayfaları, internet siteleri şehevi duyguları kamçılayan görüntülerle dopdolu Bu tür görüntülere bakışlar insanda çok ciddi ve köklü bir unutkanlığa sebebiyet verdiği gibi, aynı zamanda kişinin manevi latifelerinide öldürmektedir Göz harama yöneldiğinde irâde hükümsüz kalmış olur ve akıl tamamen nefsin çekim alanına ve esâretine girmiş demektir Gözü harama kaydıran nefis -Allah korusun- bu haram yolculuk nihayete ulaşmadan,yani zina yapmadan teskin olmayacak(yatışmayacak)tır İslam Âlimleri; “göz ne ile meşgul olursa,gönülde onunla meşgul olur” buyurmuşlardır Demek ki nâmahreme nazar eden insanın gönlü selâmette kalmaz, ayrıca bu günahlar sebebiyle insanın kalbi kararır, anlayışı ölür, sohbet ve vaaz insana tesir etmez olur, akıl örtülür; çünkü günahtan gelen delilik başka bir şeydir ve çok ağırdır Tek kurtuluş Allah’a tövbe edip, iyi insanlarla beraber olmaktadır…! Zünnun-u Mısri (Rahimehullah) “Gözleri haramdan korumak, şehvetlere karşı ne güzel perdedir” buyurmuştur Bazıları da “güzele bakmak sevaptır” diyerek utanmadan yarı çıplak bedenleri seyrediyor Bu söz ve anlayış ne kadar tehlikelidir Bizi yoktan var eden Rabbimizin yasakladığı, haram kıldığı bir şeye güzel demek ne çirkin ve tehlikeli bir ifâdedir Din büyükleri buyurmuşlardır; “Gözler kalbe akan iki nehir gibidir, ne görürlerse kalbe onu akıtırlar” Demek ki devamlı haram görüntülere bakan insanın kalbine şerden başka bir şey akmaz ve o kişinin kalbi tövbe edip bu iş bırakılmadıkça, bırakmaya gayret edilmedikçe; günah lekeleriyle kararmak suretiyle ölü bir kalp hâlini alır Hazreti Ali (Radıyu anhu) der ki; “Gözlerine sahip olmayan kimsenin yanında kalbin bir değeri yok demektir” İllâ bir yerlere bakılacaksa, Allah’ın nimetlerine ve yarattıklarına bakıp Allah’ın yüceliği tefekkür edilmelidir Kişi gözlerini haramdan korumak için ne derece bakışlarını çevirir, kendisini ilgilendirmeyen lüzumsuz şeylere ne kadar bakmazsa, o derece gönlü ferah ve kalbi temiz olur Pek çok vesveseden uzak ve tehlikelerden güvencede olduğu gibi hayırlarıda artar Hazreti Osman (Ra)’ın hilâfeti zamanında bir kimse O’nun huzuruna çıkmak için gelirken, yolda güzel bir kadına rastladı Kendini alamayarak ona baktı Sonra Hazreti Osman (Ra)’ın huzuruna çıktı Rasulullah’ın (SAV) üçüncü halifesi olan o yüce insan, o şahsı görür görmez hiddetlendi ve ona hitâben; “Ey filan! Gözünde zina eseri olduğu halde Allah Rasulü’nün Halife’sinin huzuruna nasıl çıkıyorsun?”! Peki bizlerin bizlerin durumu ne olacak hiç düşündükmü? Bu güne kadar kim bilir ne haramlar işleyip, nelere göz gezdirdik? Gözlerimizdeki bu yığın yığın zina eserleriyle, Halifesi’nin huzuruna dâhi çıkılmaması gerekiyorken, Rasulullah’ın (SAV) huzuruna nasıl çıkacağız?! Daha da önemlisi Mevlâmız’ın huzuruna nasıl çıkacağız…? Şair ne güzel demiş; “Sen bu gözlerle Leyla‘yı nasıl göreceksin? Onlarla başkalarını gördün, ama göz yaşlarıyla onları temizlemedin!” Evet… Hadis’de geldiği üzere; “Üç kişi vardır ki gözleri kıyamet günü Cehennem ateşi görmez Bunlar; Allah korkusundan ağlayan göz, Allah yolunda nöbet tutan göz, Allah’ın haram kıldığı şeylere bakmaktan sakınan göz” Bizler İmam-ı Rabbâni Hazretlerinin; “Allah’ım! ölüm beni uyandırmadan önce beni uyandır” şeklindeki duasını çokça yapmalıyız Bir taksiye binen insan bile, ineceği yere yaklaşınca elini cebine atarda, taksiciye vereceği parayı hazırlar İşte bu misal gibi; insanın her kalp atışı ve aldığı her soluk kendi ecelinin ayak sesidir ve kabir durağına yaklaştığının, âhirete gideceğinin göstergesidir Mâdem bizler âhirete yolcuyuz, yolcuya hazırlık yapmak düşer, işte bizim yapacağımız hazırlık; Sâlih insanlarla beraber olup, tövbe ile yaşamak, günahları terk etmek ve sâlih (iyi) ameller işlemek olmalıdır! NOT: İSTEYEN KARDEŞLERİMİZ BU SOHBETİ ÇOĞALTIP DAGITABİLİRLER veya E-MAİL ADRESLERİNE MAİL OLARAK İSTEYEBİLİRLER Adresimiz: ilim-nurdur************* |
|