Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
komutan, muhtar, ömer, şehid

Şehid Komutan Ömer Muhtar

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şehid Komutan Ömer Muhtar






Şehid Komutan Ömer Muhtar


Ömer Muhtar, 1862 yılında, Libya’da Defne bölgesinin Batnan kasabasında dünyaya geldi Mensubu olduğu Münifiye kabilesi izzet ve şerefiyle meşhur bir topluluktu Babasının ismi Muhtar, annesinin ismi Aişe’dir Küçük Ömer ilk eğitimini babası Muhtar’dan aldı Babası, 1878 yılında hac vazifesini ifa için gittiği Hicaz’da vefat etti

Ömer Muhtar ve kardeşi Muhammed, Cağbub’taki İslami Bilimler Akademisi’ne kaydoldular Ömer Muhtar burada 8 yıllık köklü bir dini eğitim aldı İlmi tahsilinin yanında çeşitli sanat dallarında da kendisini yetiştirdi
Cağbub akademisindeki ihtisasını tamamladıktan sonra Kasur zaviyesinin başına getirildi Daha sonra güneydeki Ayn Kalak zaviyesi şeyhliğine atandı Gayret ve çabaları ile bu bölgeye Fransız işgal güçlerinin girmelerini engelledi Daha sonra tekrar Kasur zaviyesi imamlığına getirildi

Ömer Muhtar birçok Kuzey Afrikalı Müslüman gibi Senusi ıslahat hareketine mensuptu 19yy’da Kuzey Afrika’da teşekkül eden bu ekol, mücahede ile mücadeleyi birleştirmenin en parlak örneğini ortaya koyarak kısa zamanda çok hızlı bir inkişaf göstermiş, içinde barındırdığı dinamizm ile sömürgeci güçlere karşı Afrika Müslümanların soluğunu daima diri tutmuştur

İTALYA’NIN LİBYA’YA SALDIRMASI

II Abdulhamid’den sonra gelen idarenin dirayetsizliği, Mısır’ın İngiliz işgalinde olması, Osmanlı devletinin deniz gücünün neredeyse olmaması gibi sebeblerden dolayı Libya’yı kolay bir lokma gören İtalyanlar 27 Eylül 1911’de Osmanlı hükümetine verdikleri ültimatomla Trablusgarb’a çıkartma yaptılar Seyyid Ahmed eş Şerif es-Senusi liderliğindeki mücahidlerin direnişi 1914 yılında patlak veren Birinci Dünya Savaşı’na kadar sürdü
İttihad Terakki’nin maceracı kadrosu, Senusileri Kanal Harekatı’nda Mısır’daki İngilizlerle savaşa zorladılar, böylece Fransız ve İtalyanlar’la birlikte bir üçüncü cephe açıldı Alınan ağır yenilgiden sonra Seyyid Ahmed İstanbul’a çağrıldı, yerine Seyyid Muhammed İdris geçti

1922’den itibaren Benito Mussolini liderliğinde faşistlerin İtalya’da egemenliği ele geçirmesi ile Trablusgarb’taki direnişin ezilmesini, Senusi mukavemetinin kırılmasını birinci öncelik olarak görüldü İdris Senusi ile yaptıkları tüm anlaşmaları fesheden İtalyanlar 1923 yılında ikinci işgallerine başladılar İdris Senusi ise beklenen İtalyan saldırısı öncesi Libya’yı terk ederek Mısır’a yerleşti

Ömer Muhtar direnişin liderliğini üstlendikten sonra, karargahını Calu vahasının Cebel-i Ahdar (Yeşil dağ) bölgesine kurdu, emrindeki kabileleri 100-300 silahlı atlı ya da yaya olarak küçük gruplar halinde organize etti Çok hızlı ve seri hareket kabiliyetleri ile İtalyan askeri kollarına, nakliye konvoylarına, karakollara baskınlar yapıyor ve bir anda ortadan kayboluyorlardı Ömer Muhtar emrindeki güçler ile İtalyan kuvvetleri arasında 1923’ten 1932’ye kadar her yıl en az elliden fazla muharebe, ikiyüzden fazla küçük ölçekli çatışma cereyan ediyordu

Her başarılı lider gibi Ömer Muhtar de istihbarata çok önem vermekteydi Korkuyu, kaçışı akıllarından silmiş bulunan Senusi kuvvetleri İtalyan garnizonları arasında mekik dokumaya başladılar Hatta bedevi çoban kılığına girerek İtalyan birliklerinin arasında dolaşmakta ve onların hareket stratejilerini daima kontrol etmekteydiler

İtalya’nın Sireneyka valisi Teruzzi, İtalyan birliklerinin içine düştüğü çıkmazı şöyle anlatmaktaydı: “İtalyanların, Senusiler karşısındaki askeri üstünlükleri beş para etmemekteydi Çünkü savaştığımız güçler düzenli bir ordu değildi
Onlar için, esaret ölümden daha beterdi Yaşadıkları topraklarda boyunduruk altında bulunmayi zûl saymaktaydılar Gündüzleri biz İtalyanlar, geceleri Senusiler hakim oluyordu

Ömer Muhtar, 1 Şubat 1924 tarihinde Seyyid Ahmed eş-Şerif’e yazdığı mektupta şunları ifade ediyordu: “Selamdan sonra Biliniz ki biz vatanımızın acıklı ve ızdıraplı bir hayat yaşayan evlatlarıyız Vatan, istila kuvvetlerinin çizmeleri altında inliyorken İdris es-Senusi çıkıp Mısır’a gitti Sen de aynı şekilde bizi bırakıp İstanbul’a gitmeyi tercih ettin Şunu bilin ki, sizi yakalarınızdan yakalayacağımız günler olacak Sübhan tatlı olduğu ve meyve verdiği günlerde vatanınıza sahip çıkıyordunuz da, acıklı günlerde nasılda terkedip gidiyorsunuz?

Mısır’a, İdris’in yanına vardık Ondan yardım istedik Fakat bize, ‘gidin, kendi başınızın çaresine bakın, bizim size yapabileceğimiz hiçbir yardım yoktur’ diyerek bizi eliboş gönderdi Yanaklarımızı sulayan acı gözyaşlarımızla, Mısır’dan cephemize döndük Ancak, şunu iyi biliniz ki, biz Allah’a tevekkül ederek vatanımıza geri döndük ve kanımızın son damlasına kadar dinimizi, vatanımızı ve canlarımızı savunarak asla düşmana teslim olmamak üzere ahdettik Ancak yine de bir çok şeye muhtacız Özellikle silah, para, yiyecek ve giyeceğe şiddetle muhtacız Yardımcımız Allah’tır, Allah Acele edin Yardımda süratli davranın, imkanınız ne elverirse, az veya çok demeyin

Mücahidler binbir yokluk içinde kıvranırken, işgal güçleri, modernize olmuş birlikleri, hava kuvvetleri ve zırhlı araçları ile artık kesin bir darbe için hazırlanıyorlardı Kuvvet dengesi olmayan bu çirkin savaşta İtalyanlar için her şey mübahtı Direniş güçlerinin halktan yardım görmelerini engellemek için bölgedeki hayvanlar telef edilmekte, mahsuller, ürünler zarara uğratılmakta ve ormanlar yakılmaktaydı Gözü dönmüş faşist güçler sadece 1923-1929 yılları arasında 142 bin küçük ve büyük baş hayvanı katlettiler Yine bu yıllar şehid edilen mücahid sayısı 5 bine yakındı
Fakat bütün önlemlere rağmen Libya halkının direnişi, Senusi mukavemeti kırılamıyordu Roma hükümeti beş sene içinde Sireneyka’ya beş vali göndermek zorunda kaldı; Bongiovanni, Mombelli, Teruzzi, Siciliani ve son olarak meşhur Graziani

ÖLÜM KALIM SAVAŞI

İtalyan kuvvetleri ilk yıllarda ciddi kayıplara uğradılar ve mücahidlere karşı bir üstünlük sağlayamadılar İtalyanların üstün silah ve insan gücüne karşı mücahidler inatçı bir direniş sergilediler Haziran 1923’de Sirte’de meydana gelen bir çatışmada faşist güçler 13 subay ve 300 asker kayıp verdiler
Mücahidler karşısında perişan olan İtalyanlar hınçlarını masum halktan çıkarıyorlardı Bu ise direnişe olan desteğin gittikçe artmasına sebep oldu

Buna karşı İtalyanlar da yeni tedbirler düşünmeye başlamışlardı Öncelikle cepheyi içten çökertmenin yollarını aradılar ve kesenin ağzını açtılar Böylece 13 kabile şeyhini satın aldılar Bu işlerin gerçekleşmesinde Ömer Muhtar’ın çocukluk arkadaşı, Senusi davasına ihanet eden Senusi şeyhi Şerif el Giryani önemli bir rol oynadı
İtalyanlar Senusi mukavemetinin kaynağını kurutmak üzere halkı sahil şehirlere yakın yerlerde kurdukları esir kamplarında toplamaya başladılar

Buna rağmen mukavemet durmuyordu General Mezzetti 1 Aralık 1928’de yazdığı raporunda şöyle diyor: “Bölgede siyasi ve askeri bir organizasyon gerçekleşmeden, Ömer Muhtar’ın siyasi ve askeri örgütünün çökertilmesi ve bölgenin kontrol altına alınması mümkün değildir

1929 yılına gelindiğinde durum şu vaziyette idi; sahildeki bütün şehirler ve Cebel-i Ahdar’ın kuzey tarafları İtalyanların sıkı kontrolü altındaydı İtalyanlar bu tahkim edilmiş noktalar arasında hava filoları, mekanize birlikleriyle ve özellikle sömürgeleri olan Eritre’den getirdikleri zavallı insanlardan oluşturdukları piyade askerleri ile sürekli devriye geziyorlardı
8 Kasım 1929’da mücahidler Bingazi’deki İtalyan karargahına saldırı düzenlediler Buradaki İtalyan birliğini tamamen ortadan kaldırıp, karargahı havaya uçurdular Bu ise sömürgeciler arasında büyük bir şaşkınlık doğurdu Sonunda Mussolini duruma el attı ve 10 Ocak 1930’da harekatın başına general Rodolfo Graziani getirildi
Graziani insan hayatına değer vermeyen siyasetiyle Siri’deki İslami direnişin sona ermesinde başrolü oynamıştır

Direniş Senusi kaynaklı olduğu görüşüne varan General Graziani şu tedbirleri aldı:

1- Senusi tekkelerini kapattı, şeyhlerini yurt dışına sürdü, malvarlıklarına el koydu
2- Halkın silahsızlandırmasına büyük ağırlık verdi, silah aramalarını arttırdı
3- Toplama kamplarını genişletti ve bütün bir ülkeyi abluka altına aldı
4- Seyyar mahkemeler kurdurup halka kan kusturdu
5- Mısır hududunda 300 km’lik bir alanı dikenli tel örgülerle sardı
6- Çöl yollarını uçak devriyeleriyle sürekli gözetim altında bulundurdu
7- Mısırla olan her türlü ticareti yasakladı
8- İtalyan hükümetinin emrinde çalışan yerli memur ve askerleri hainlikle suçlayıp pasifize etti

Bütün bu tedbirlerden sonra Müslümanlara karşı ard arda bir çok baskınlar ve saldırılar düzenlendi Baskınlar sürmesine rağmen Ömer Muhtar hala operasyonlarına devam ediyordu 11 Nisan 1930’da El-Faidiyye üzerinde büyük bir saldırı düzenleyen mücahidler İtalyanları unutamayacakları bir hezimete uğrattılar

Badoglio, düşmanı Ömer Muhtar’ın dehası içinde şu itirafları yapmak zorunda kalmıştı: “Bu direniş bir kişinin omuzlarındadır Ömer Muhtar, bu işi kimseye bırakmamaktadır Savaş aleyhine geliştiğinde, güçlü haber alma servisi sayesinde, savaşa ara veriyor Bize gelen bilgileri dahi yönlendirebiliyor

Graziani hem prestijini kurtarmak hem de mücahidlerin Mısır hududundan yardım almalarının önünü kesmek için, Libya’nın güneyinde İtalyanların ulaşamadığı tek toprak parçası olan Kufra’yı işgal etti Kufra’nın elden çıkmasıyla mücahidlerin elinde korunmasız Cebel’ül Ahdar kaldı

Ömer Muhtar bu durumu 1931 Ocak’ının son günlerinde Mısır hududunu gizlice geçip, kendisiyle görüşen Muhammed Esed’e şöyle ifade etmişti: “Sende görüyorsun ya evlat, gerçekten biz artık bize tanınan vadenin sonuna gelmişiz Savaşıyoruz, çünkü düşmanı bu topraklardan söküp atıncaya kadar yada bu uğurda ölünceye kadar imanımız ve özgürlüğümüz için savaşmak zorundayız Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz Kadınlarımızı, çocuklarımızı Mısır’a gönderdik ki, Cenab-ı Allah bizi ölüme çağırdığı zaman arkamıza dönüp bakmayalım

ESİR DÜŞMESİ VE ŞEHADETİ

Ve 11 Eylül 1931 Ömer Muhtar ve yanındaki bir kısım mücahidîn Sılanta mevkiinde iken İtalyan istihbaratı onun varlığını haber almıştı Vadiyi her yönden saran kuvvetlerin oluşturduğu çemberi yarmanın imkanı yoktu Mücahidler son nefeslerine kadar çarpıştılar Ömer Muhtar burada yaralandı ve esir düştü Önce Sûse’ye sonra Bingazi’ye 60 km uzaklıktaki Suluk’a götürüldü Burada İtalyan birliklerinin genel kumandanı Graziani’nin karşısına çıkartıldıBu görüşmede İzzet-i İslamiyesi ile öyle harika cevaplar vermiştir ki, bu taş kalpli general onun hakkında şunları yazacaktır: “Odama girdiği andan çıkıp gittiği ana kadar onun vakar ve haysiyetine son derece hayranlıkla bakıp durdumOnun tavır ve davranışlarını çok beğendim ve hayran kaldım

Mücahidlerin teslim olması teklifini red eden Ömer Muhtar 15 Eylül 1931 günü İtalyan sıkıyönetim mahkemesi tarafından göstermelik bir duruşmaya çıkarıldı Ve Graziani’nin daha önceden emrettiği gibi idam kararı veren mahkemenin yüzüne şu tokadı savurdu: “Hüküm ve karar yalnız Allah’ındırSizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur İnna lillah ve inna ileyhi raciun (Biz Allah’ın (kulları) yız ve sonunda ona dönücüleriz

Aynı gün toplama kamplarından getirilen binlerce Libyalının gözleri önünde gayet sakin ve korkusuzca idam sehpasına çıktı Fecr suresinin son ayetlerinden, “Ey huzura ermiş nefis! Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön” ayetleri dilinde virdi zebandı Özgürlüğü için her şeyi göze aldığı yeşil dağlarına son bir kere daha baktı ve bir milleti yetim bırakarak ebed alemine doğru kanatlandı Yer Suluk çarşısı idi

Allah (cc) rahmet eylesin


"Biz asla teslim olmayız Ya kazanırız, ya ölürüz Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız Bana gelince, ben cellatlarımdan daha uzun yaşayacağım"

Ömer Muhtar


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.