Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
38sâd

38-Sâd

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

38-Sâd




Kamer sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 88 (seksensekiz) âyettir İsmini birinci âyette yer alan Sâd harfinden alır

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla

1 Sâd Öğüt veren Kur'an'a yemin ederim ki,

2 Küfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, birgurur ve tefrika içindedirler

3 Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik O zaman feryat ettiler Halbuki artık kurtulma zamanı değildi

4 Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır!

5 Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler

6 Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur

7 Son dinde de bunu işitmedik Bu, ancak bir uydurmadır

8 Kur'an aramızdan Muhammed'e mi indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler Belki, bunlar Kur'an'ım hakkında şüphe içine düştüler Hayır! Azabımı henüz tatmadılar

9 Yoksa azîz ve lütufkâr olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır!

10 Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!

11 Onlar, çeşitli guruplardan oluşmuş bir ordudur; işte şurada bozguna uğratılacaklardır

12 Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun da, yalanladılar

13 Semûd, Lût kavmi ve Eyke halkı da (peygamberleri) yalanladılar İşte bunlar da (peygamberlere karşı) birleşen topluluklardır

14 Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu

15 Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler

16 Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler

17 (Resûlüm!) Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud'u, o kuvvet sahibi zatı hatırla O, hep Allah'a yönelirdi

18 Biz, dağları onun emrine vermiştikAkşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi

19 Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi

20 Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik

21 (Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanmışlardı

22 Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler

23 (Onlardan biri şöyle dedi Bu, kardeşimdir Onun doksan dokuz koyunu var Benimse bir tek koyunum var Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada beni yendi

24 Davud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecâvüz ederler Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna Bunlar da ne kadar az! dedi Davud, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah'a yöneldi

25 Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır

26 Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık O halde insanlar arasında adaletle hükmet Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah'ın yolundan saptırır Doğrusu Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır

27 Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık Bu, inkâr edenlerin zannıdır Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline!

28 Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah'tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?

29 (Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik

30 Biz Davud'a Süleyman'ı verdik Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah'a yönelirdi

31 Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu

32 Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi Nihayet güneş battı (O zaman Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı

33 Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi Nihayet güneş battı (O zaman Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı

34 Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü

35 Süleyman: Rabbim! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın, dedi

36 Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdikOnun emriyle istediği yere yumuşacık akardı

37 Dalgıç ve yapı ustası şeytanları da

38 Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik)

39 "İşte bu bizim bağışımızdır İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır" dedik

40 Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır

41 (Resûlüm!) Kulumuz Eyyub'u da an O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti

42 Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik)

43 Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık

44 Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi

45 (Ey Muhammed!), Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da an

46 Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık

47 Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin iyi kimselerdendir

48 İsmail'i, Elyesa'yı, Zülkifl'i de an Hepsi de iyilerdendir

49 İşte bu, bir hatırlatmadır Doğrusu Allah'a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır

50 Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır

51 Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler

52 Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır

53 İşte, hesap günü için size vâdolunan şeyler bunlardır

54 Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır Ona bitmek ve tükenmek yoktur

55 Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır

56 Onlar cehenneme girecekler Orası ne kötü bir kalma yeridir

57 İşte bu; kaynar su ve irindir Onu tatsınlar

58 Buna benzer daha türlü türlü başkaları da vardır

59 (İnkârcıların liderlerine İşte bu sizinle beraber cehenneme girecek topluluktur (denildiğin de, liderler Onlar rahat yüzü görmesin (derler) Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir

60 (Liderlere uyanlar ise Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler

61 Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler

62 (İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?

63 Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?

64 İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir

65 (Resûlüm!) De ki: Ben sadece bir uyarıcıyım Tek ve kahhâr olan Allah'tan başka bir tanrı yoktur

66 Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi (olan Allah) üstündür, çok bağışlayıcıdır

67 De ki: "Bu büyük bir haberdir"

68 "Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz"

69 Onlar orada tartışırken benim mele-i a'lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu

70 Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor

71 Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım

72 Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın!

73 Bütün melekler toptan secde ettiler

74 Yalnız İblis secde etmedi O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu

75 Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi

76 İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi

77 Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin

78 VE ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu

79 İblis: Ey Rabbim! O halde tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi

80 Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin''

81 "O bilinen güne kadar" buyurdu

82 İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım"

83 "Ancak onlardan ihlâslı kulların hariç" dedi

84 Allah buyurdu ki, "O doğru ben hep doğruyu söylerim"

85 "Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım!"

86 (Resûlüm!) De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim

87 Bu Kur'an, ancak âlemler için bir öğüttür

88 Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.