Hedo Teoman |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hedo TeomanTeoman'ı ya çok sevenler ya da hiç sevmeyenler var; zaten onun da hiç kimseyi idare etmek, kendini beğendirmek gibi bir derdi yokAma şarkılarıyla duygularını anlattıkça, kendiyle daha çok barışıyor Hayatı zevk üzerine, keyif üzerine kurulu hedonist bir ünlü düşünülünce herkesin aklına ilk siz geliyorsunuz Bu sadece eğlenceye düşkünlüğünüzün altını çizen paparazzilerin yüklediği bir imaj mı? Aslında hiçbir zaman cıvıl cıvıl biri olmadım ama keyfime, konforuma hep düşkünüm…Barları, eğlenmeye gidip, müzik dinlemeyi seviyorum Bunun peşine çok düştüler ama en çok gecenin sonunda evime döndüğümde mutlu oluyorum, en keyifli, en konforlu olduğum yer evim Bu sadece eğlence düşkünlüğüyle ilgili olarak değil şarkı sözlerinizdeki açık sözlülükle de ilgili olabilir mi? Canınız ne isterse ifade ediyorsunuz, cinsellikten, zamparalıktan bahseden, zevk düşkünü, kadınlara odaklı bekr bir rock yıldızı olarak kadınlara çok çekici geliyorsunuz Kadınları daha iyi anlıyorum diyebilirim çünkü erkeğin duyguları, hayata bakışı konusunda kaynağım sadece kendimim, başka erkekleri ve duygularını çok iyi bilmiyorum, ilgilenmiyorum Ama farklı farklı kadınların ayrı ayrı bakış açılarını öğreniyorum ve onların perspektifini daha çok anlayabiliyorum Zaten şarkılarımda onların dilinden yazdığım sözler de var İki Yabancı da kız arkadaşımın bana söylediklerini yazmıştım ama Zamparanın ölümü kendimi eleştirdiğim, kadınları anlayarak eleştirdiğim bir şarkı Bunlar kadınlara çekici geliyor olabilir Peki hiç muzurluk olsun diye yazdığınız sözler de olmadı mı? Hepsi içinizden gelenler, sizin yaşadıklarınız mı? Eskiden kendimi çok rahat anlatamazdım, söyleyemediklerim de vardı Sizi sadece çok yakınınızdakiler hiç laf etmeden anlarlar ya, gerek de olmazdı Şarkılarda üçkağıtçılık elbette var ama yine de söyleyemediklerimi söylememe yardımcı oluyorlar ve artık duygularımı da daha rahat ifade ediyorum Sadece şarkılarla değil benimle röportaj yapıldığında da kendimle ilgili farkındalıklarım artıyor Ama yazdıklarım hep yaşadıklarım Keyfinize, konforunuza düşkün olduğunuzu siz de söylüyorsunuz, ama bunun ikili ilişkileri zorlayan bencil bir tarafı da yok mu? İlişki bana çok zor geliyor, çünkü ben birbirimize çok bulaşmadığımız, özgür alanlar bıraktığımız ilişkileri seviyorum Bunu karşı taraf anlayamayabiliyor, o zaman ilişki bitiyor… Ben istemediğim bir davranışı olduğunda söylemeye bile gerek duymuyorum, anlaşılamadığım biten ilişkiler de oluyor bazen Bu yüzden İlişkide çıkmaz olduğunda siz çaba sarfetmiyor musunuz? Eskiden karşımdakini değiştirmeye çalıştığım zamanlar olurdu ama artık kimseye yük vermek istemiyorum Karşımdaki ben istediğim için değişecekse bir kıymeti yok, benim istemediğim gibiyse de çekip gidiyorum Diğer türlü değiştirmeye çalışıp da karşı taraf gayret etmezse öfkeleniyordum Ne öfkelenmek, ne de başkasına yük vermek istemiyorum artık, uymadığı zaman bitiyor Size göre keyfinizi bozmayan bir ilişkide diyelim beraber tatile çıkıyorsunuz, nedir sizi mutlu eden? Mesela bazı kadın arkadaşlarımla ayrı odalarda kalıyoruz, birbirimize hiç bulaşmadığımız zamanlar oluyor, hele beraber gittiğimiz yerler üstüme çok giymek zorunda olmadığım, tek şortla günlerce gezebildiğim yerlerse çok keyifli oluyorum ama konforum da önemli Sessiz sakin yerlerde bungolovlarda kalıyorum ama klimalı Zevk düşkünlüğüne gelince Romantik filmindeki Esin Moralıoğlu ile sevişme sahneleriniz, zamanında Youtubeda izlenme rekorları kırmış, forumlarda sizi kıskananlar da olmuş, daha çekici bulanlar da Filmin bu sekansında sizin yaratıcılık payınız var mıydı? Youtube meselesini bilmiyordum, ama tamamen Sinan çetinin fikriydi Tam tersine Esin arkadaşım olduğundan rahatsız olmasın diye ne yapacağımı şaşırmıştım…Baştan sona yönetmenin dediklerini yapmaya çalışıyorduk Hedonistler etrafta olup bitenle de çok ilgilenmezler, siz de bir keresinde yanlış evin anahtarını alıp diğer evin kapısında kalmışsınız Keyfinize dokunmadığı sürece ilgisiz misiniz? Hakikaten öyleyim Sekiz yıldır arabam aynı , şöför kullanıyor ve modelini bile bilmiyorum Cep numaramı da bilmiyorum mesel Hele zevk almadığım kenara attığım bir eşya ise atıyorum çünkü yük oluyor Bir kere Mustang almaya heveslenmiştim, o kadar az kullandım ki onu da elden çıkardım sonunda Gitarlarımın markasını bilmem, sadece kullandığım, sevdiğim eşyalarımı tutarım Kendi yaşam alanınıza başkalarının müdahalesini de sevmiyorsunuz, peki hep kendi istediğiniz mi oluyor? Aslında öyle bir çabam da yok, kendi istediğimi yapıyorum zaten, başkaları buna uymayabilir, bu beni mutsuz etmiyor, ben istediğimi yapıyorum Ama kendi yaşam alanımda başkasının eşyasını da sevmiyorum gerçekten DVDlerimin arasında bile başkasına ait olanı tutmam mesela ödünç aldığım eşyayı hemen geri veririm Mektup şarkınızı New Yorkta bir Fransız kafesinde yazmışsınız, pek keyifli bir an gibi geliyor Şarkılarınızı depresif anlarınızda mı yoksa sıkıntılı anlarda mı yazıyorsunuz? Eğlenceli anlarımda oturup da şarkı yazmam, zaten eğleniyorumdur, dışarıdayımdır, şarkıları- mı daha melankolik zamanlarımda yazıyorum, daha dertli, depresif anlarımda çıkıyor şarkılar Ama bir röportajınızda çok mutsuzum, şarkı yazamıyorum demişsiniz Geçti o halim, neredeyse iki yıldır şarkı yazamıyordum Saatli bomba diye bir şarkıyı bir türlü tamamlayamamıştım O şarkıyı attım bir tarafa yepyeni beş şarkı yazdım Kışın, soğukta, karanlık havalarda mutsuz oluyorum ben, bu kışı sıcak bir ülkede geçireceğim Böyle şortla gezebildiğimde mutluyum Beş şarkıyı yazmışsınız bile, bir de şarkılarınıza senfonik aranjmanlar yaptırmışsınız 13 Ağustostaki senfonik konser projeniz nasıl ortaya çıktı? Bu aslında ilk kez yapılıyor daha önce yapılan senfonik konserlerde sanatçıların orkestralarıyla senfoni orkestraları bir araya geliyordu Benim projemde davul yok, bas yok, gitar yok Ben sekiz yıl önce şarkılarıma tamamen klasik müzik enstrümanlarıyla düzenlemeler yaptırmıştım,13 Ağustosta sadece solist olarak şarkılarımı senfonik aranjmanlarla söylüyor olacağım Aslında şarkılarınızı diyelim müziğinize önyargılı olanlara da bir kere daha sunmuş oluyorsunuz, en iyi şarkılarınızın toplandığı albümde de mesela Paramparçayı Sezen Aksu söyleyince, ne güzel söz yazıyormuş meğer demiştim Sizi dinleyiciler tekrar değerlendirsinler mi istiyorsunuz? Haklısın Ben daha önce Bülent Ortaçgille çalıştığımda da kendi arkadaşlarımdan benim şarkılarıma o kadar bayılmayanlar bile yazdıklarımı fark etmişlerdi Best of albümümün ikincisini de hazırlıyorum İlkinde İki Yabancı, 17 gibi şarkılarım yoktuYeni albümümü ekim-kasım gibi çıkarmayı planlıyorum Sonra şarkılarımı farklı şekillerde sunmaya devam edeceğim, mesel tamamen akustik bir albüm de yapmak istiyorum |
|