İntihar Etmek İsteyenlere |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İntihar Etmek İsteyenlereİntiharı düşündüğüm zaman bulduğum bir yazı, çok etkilenmiştim sizle de paylaşayım dedim kankalar Yorumlarınızı bekliyorum Var Oluşsal İkilemi Çözmekte İntiharın Başarısızlığı İntihar Üzerine Bir Tez By Eamon Graham İntiharın, varolma çerçevesinde bireyin hiçliğe olan isteğinin, ahlâka uygunluğunu veya aykırılığını tartışmak üzere bir hayli felsefi çaba harcanmış olmasına karşın, daha önemli bir soru, intiharın bir seçim olarak bunu düşünenler için değeri ve yararlılığı üzerinedir Kendisine yönelik güçlü hoşnutsuzluklarla dolu bir naylon poşeti veya usturası olan bir kişi için intiharın ahlâka uygunluğu ya da aykırılığı üzerine yapılan tartışmalar anlamsız ve yararsızdır İntiharın cesurca ya da korkakça bir eylem olarak tasnımlanmaya girişildiği tartışmalar, ölümle yüzleşmek için yeterince cesur ve hayatla yüzleşmek için de fazlasıyla korku içinde olan bir birey için hiçbir önem taşımaz İntihar için "en kolay çıkış yolu" demek de yaşamayı fazlasıyla usandırıcı bulan bir kimse için yalnızca anlamsız olduğu gibi; böyle tartışmalar, yaşamaya hakları olmadığı hissine kapılan kişiler için de bir o kadar önemsizdir Bütün sağlıklı insanlar yaşamlarının bir noktasında akıllarından intiharı geçirmişlerdir ve bundan dolayı, bir kimse intiharı düşünen bir başkasına ahlâki yargılar telkin edemez İntiharı aklından geçirmekte olan birey için çok daha fazla anlam ve önem taşıyan şey, sanıldığı gibi bir sonuç, rahatlama ya da adalet getirip getirmeyeceğidir "İntihar bir çözüm değildir", sözü sadece eskimiş bir klişe değildir İntihar etmek isteyen bireyin çözmeye çalıştığı sorun, tartışmanın amaçları açısından, var olmanın dayanılmaz hafifliğine alternatif olarak hiçliğe duyulan arzu şeklinde belirtilebilir Bu, önceden kararlaştırılmış bir anlamdan yoksun olan var oluşta anlam bulma sorununa çözüm olarak ölüme duyulan istektir Bu, nesnelerin farklı olmayan bir düzeninde adalet bulmaya çabalamaktır Bu, herhangi bir rahatlık ya da neşeden yoksun olarak algınan bir dünyada rahatlamaya karşı duyulan güçlü bir arzudur Fakat hiçbir danışma olmaksızın verilen bir yaşama yanıt olarak kendi kendine telkin edilmiş olan bir ölüm, yine de karşıtlıklarla doludur ve başarısızlığa mahkumdur İntihar, zorunlu olarak ölüme olan bir istektir ve intihar etmek için bir kimsenin sağ olması gerekir Bunun sonucu olarak intihara duyulan istek, yalnızca kendini öldürmeye yetecek uzunlukta da olsa, yaşama karşı duyulan bir istektir Bununla birlikte, yaşama karşı bir istek kıvılcımının olduğu yerde, (Drieu La Rochelle'nin eseri anımsanırsa) içindeki ateşi tutuşturmak için de bir olasılık vardır Kierkegaard intiharın; içinde aklından intiharı geçirmekte olan bireyin umutsuzluğunun tutkulu bir hale geldiği; bir yaşama umudu taşıdığına inanıyordu Tutku, yaşama olan bir istek, içimizdeki ateştir Fakat, kişi; intihar isteğinin doğasında olan yaşama arzusunu çok geç keşfedebilir İntihar etme kararı zorunlu olarak, olumsuz duyguların mutsuz bireyin muhakemesini gölgelediği andaki tutkulu hali(durumu) gerektirdiği için; intiharın ardında, Anna Karenina gibi, yaşamını ve durumunu yanlış yargılamış olabileceğini farketme riski yatar Demiryolu hattı üzerinde uzanırken bu sonuca varmak, kendini hızla gelen trenin öfkeli saldırısından kurtarmak için çok olacaktır İntihar, mantığa uygun bir saçmalıktır(abzürdlüktür); bir kimsenin ölmek için ölüm isteği sanısını yenilgiye ve hayal kırıklığına uğratarak yaşamaya zorunlu olduğu bir "Catch 22"[*] durumudur Bu hayal kırıklığı yalnızca intihar etme kararı ve bu eylemin gerçekleştirildiği an arasındaki zaman süresince, etkili bir biçimde önemli ve yararlı olsa bile, yine de bir hayal kırıklığıdır ve faydasal bir başarısızlıktır Kaçınılmaz olrak hayal kırıklığıyla sonuçlanmayacak tek eylem var oluşu kucaklamak ve sahip olunan her şeyi kullanarak mücadele etmektir İntihar, yaşamı sona erdirmeye ayarlanmış bir yaşam gerektirmesi açısından gereksizdir, fazladır Bunun sonucu olarak, intihar; başarılı olunması için; bir yaşama isteği gerektirir Yaşama isteğinin (Var olma isteğinin) olduğu yerde, intihar etmek isteyen kişinin (hiçliğe yol açacağına inandığı) yaşamını sona erdirmeye çalışması anlamsız olacaktır Bunun sonucunda, intihar; hiçliği elde etmeye çalışan bir var olma isteği olarak, acıklı bir biçimde Var Oluşu ve Hiçliği aşmakta başarısızlığa uğrayacaktır Fizik (madde, enerji, eylem ya da başka bir şey olsun) şu an var olan her şeyin gelecekte de var olacağını ileri sürer Dolayısıyla, var oluş halinin değişme ihtimali olsa da dönüşmüş ruh ya da çürümüş beden yine de var olacaktır Bunun sonucu olarak da, bedeni ve var luşu yok etmeye yönelik girişimlerin hepsi başarısız olmak zorundadır Kaldı ki eğer bir kişi, şu anki var oluş hali içinde yaşamanın değerinden emin olamıyorsa, bir sonraki sefer vücut bulacağı var oluş hali her neyse, o şeklin içinde var olmayı daha çok yeğleyeceğinden nasıl emin olabilir? Aşkınlık yalnızca mücadeleyi kucaklamakta ve otantik var oluşun yaratılmasında yatar Gerçekten de, Antonin Artaud şöyle yazmıştır: "Hiç kimse, kelimenin tam anlamıyla cehennemin dışına çıkmak amacı haricinde hiçbir şey yazmamış, boyamamış, yontmamış, modelleştirmemiş, inşa veya icat etmemiştir" Sanattaki ya da devrimdeki yaratıcılık bizi var oluşun otantikliğine götürür Otantik var oluşun yaratımı, otantik olmayan bir dünya ve yaşama baş kaldırıdır İntihar saçmaya (abzürde) karşı bir baş kaldırı değildir Baş kaldırı, görünüşte anlamsız olan bir yaşama değer ve anlam kazandırır Camus, bilinçlilik ve baş kaldırı için vazgeçmenin karşıtı demiştir "Uzlaşmasız ve kendi hür iradesi dışında ölmek zorunludur" Var oluş ne kadar korkunç olursa olsun, birey yardım almak için her zaman otantik olmayana karşı otantikliğin sonsuz devrimine başvurabilir Devrim, intihara ilişkin olan ölüm isteğini yaşama isteğine, saçmayı anlama dönüştürür İntihar, var oluşu kucaklamanın tersine, otantiklik olasılığı ya da umudundan yoksun olan bir seçimdir Bunun sonucu olarak intihar en tumturaklı saçmalıktır Başkaldırı tek çözümdür Bunu sizlerle paylaşabildiğime göre işe yaramış galiba Ne dersiniz??? |
|