Ana Dilde İbadet Konusu Ve Kur'an..... |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ana Dilde İbadet Konusu Ve Kur'an.....Ana dilde ibadet edebilmekonusu, ne yazık ki diğer birçok konular da olduğu gibi tartışmalı vekarşılıklı atışmalarla geçmektedir Bir kısım düşünce ana dilde ibadetinolamayacağını söylerken, bir kısmı ise Allahı anlayarak ve bilerek ibadetetmemizi zaten Kur’an istiyor, düşüncesiyle olabileceğini savunmaktadır Biziki düşüncenin de fikirlerine, delillerine bakalım ki, daha sonrada Kur’an ınsüzgecinden geçirip, kendimizce düşünüp doğrunun kararını verebilelim Önce ana dilde ibadetedebileceğimizi savunan düşüncenin delil ve fikirlerine bakalım (Namazda Kur’antercümesinin okunup okunmayacağı tartışmasında " OKUNUR " diyenlerindayandıkları Sünnet kaynaklı belge, Büyük sahabe Salman FARISI nin yaptığı FATIHA tercümesidir Daha sonrakifıkhı tespitlere dayanak noktası yapılan bu belgenin, Imam -i Azam Ebu Hanifetarafından fetva mesnedi olarak kullanıldığı, Hanefi fıkhının temelkaynaklarından biri olan SERAHSI nin el-Mebsut adli eserinden öğreniyoruz Belge şudur: İlkMüslümanlardan ve Hz Peygamber in seçkin arkadaşlarından biri olan İran asilliSelman Farisi Namaz sırasında Fatiha suresinin özgün metnini güzelokuyamadıklarını söyleyen ve bunun yerine Fatiha nin Farsça tercümesini okuyupokuyamayacaklarını soran ırkdaşlarına, bunun olabileceğini bildirmeklekalmamış, Fatiha yi Farsça ya çevirerek kendisine bas vuran kişileregöndermiştir ( Bk Serahsi; Mebsut,1/36–37 ) Üzerinde olduğumuz konunun Sünnet açısından durumunu daha da önemli kılan başkabir belge vardır: Salman Farisi arkadaşlarının Kendisine başvurması üzerine, Fatiha yiFarsça ya çevirip onlara vermeyi düşündüğünü Peygambere arz etmiş ve ondan onayaldıktan sonra işe girişmiştir( Bk Tacu's-seria; Nihayetu Hasiyeti'l-Hidaye, Kiraat bölümü; Abhülhayy el-leknevi,Hidaye serhi, Dehli,1915 baskisi, sy,86not:1;MUHAMMED Hamidullah; Kuran-ikerim tarihi, sy;108 ) Ehlisünnet İnancının temel kabullerine göre, sahabelerin tümü MUKTEDA BIH (Kendisine uymak dinen caiz olan müctehid ) Durumunda olduklarından, her birininfetvasıyla ibadet geçerlidir Buna göre Selman inuygulaması başka hiç bir kanıt aramaksızın, Fatiha nin çevirisi ile ibadetedilmesini sağlamaya yetecektir Nitekim Hanefi fıkıhçılar Fatihanin çevirisi ile Namazın geçerliliğine HÜKMEDERKEN sürekli bicimde Selman inuygulamasına atıf yapmışlardır SAFII FAKIHI MUHAMMED B Abdurrahmaned-DIMASKI nin eseriden Konuyu ustalıkla özetleyen bir kaç satiri vermekistiyorum: IMAM-I AZAM EBU HANIFE söyle demiştir: Namaz kılan kişiisterse Arapça özgün metni okur, isterse Farsça çevirisini Ebu Hanife nin Baş öğrencilerinden olan İmam Ebu Yusuf ve İmam MUHAMMED söyle demişlerdir: Eğer fatiha yi Arapça metninden güzel okuyabiliyorsa Başka bir şeyiveya fatiha nin çevirisini okuması yeterli olmaz Ama eğer Arapça metni güzel okuyamıyorsa,Fatiha nin kendi dilinden çevirisini okur Bu da onun için yeterli olur (Dimaski, MUHAMMED b Abdurrahman; Rahmetu'l-Ummefi Ihtilafi'l-Eimme, Kiraatu's-Salat Bahsi ) Hanefi Fıkhının babası ve birinci derecede söz sahibiolan Imam-i Azam ın Kuran tercümesi ile ibadet meselesindeki Görüşleri ACIK veKESINDIR : Arap dilini bilen ve Kuran ı güzel bir telaffuz ile okuyabilenlerde dâhil, namazda Fatiha yı tercümesinden okuyan herkesin namazı geçerlidir Büyük imam ın Bu fetvası herhangi bir mazeret veya zaruret kaydına bağlanmamıştırMutlak ve genel bir FIKHI görüştür BIR GENEL FETVADIR İmamı Azam ın bu fetvasına göre, bir Müslüman örneğin Arap asıllı olsa veyaArapçayı öğrenip güzelce okuyabilse dahi, Kuran ın çevirisi ile namaz kılabilir Bunu yapabilmesi için kendisindenbir Mazeret istenmez İmamı Azam Görüsünün Hanefi FUKAHASINCA ayrıntılanan gerekçesi söyle özetlenir Kuran kâğıtlarda Yazılmış ve bizim Okuduğumuz Lafızlar değildir Esaskuran o lafızların taşıdığı manadır ki, bir kelam-i nefsi ( ALLAH ın zati ilevar olmaya devam eden söz ) olarak kalıptan kalıba dökülür O kalıplar sonradanyaratılmış ( Muhdes ) Varlıklardır Oysaki esas Kuran, MAHLÛK olmayan bir manadır Hiç kuskusuz O,öncekilerin Zübürlerinde de vardı (Şuara suresi,42 ) Buyrulması da bu gerçeği gösterir O halde esasi itibari ile mana olan KURAN ı Arapça lafız yerine, başka lafızlardakiçevirisinden Okumak mümkündür “Kaldı ki çeviri ile namaz kılmaya cevaz veren mutlak müçtehid sadeceİmam-ı Âzam değildir Tâbiûn nesli bilginlerinin tartışmasız hocası ve önderiolan ve tüm alanlarda müçtehid ve otorite kabuledilen Hasan el-Basrî (ölm 110 / 728) ile Sûfî-bilgin Habîb el-Acemî de (öl120 / 737) bu konuda imamı Âzam gibi düşünmektedirEnsarî (Abdülali Muhammed b Nizamuddîn), Fevâtihu’r- Rahamût adlı eserindebize şunları söylüyor: “Mazeret halinde Kur’ân tercümesi ile namaz kılmakkonusunda imameyn (İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed) de İmam-ı Âzam’la aynıgörüştedir Velilerin ve âriflerin tacı, tarikat silsilelerinin halkalarındanbiri ve muhaddislerle (hadis ilmi ile uğraşanlarla), müçtehidlerin baş tacıHasan el-Basrî’nin yakın dostu Habîb el-Acemî, Arapçaya dili çok yatkınolmadığı için namazlarında Kur’ân’ın Farsça tercümesini okurdu Şimdide ana dilde ibadete karşı çıkan düşüncenin, bu fikre karşı nesöylediklerine görelim İmam-ıAzam’ a, İran’ da yaşayan ve kitle halinde Müslümanlığı seçen bir topluluktanşöyle bir talep gelir Biz Müslüman olduk ancak Arapça bilmiyoruz Kendi dilimizde ibadetedebilir miyiz? Büyük İmam şu fetvayıverir: Orijinal metinlerini ezberleyene kadar kendidilinizde ibadet edebilirsiniz Cevap gayet açık ve nettir İmam-ıAzam, anadilde ibadet konusuna ancak böyle bir durumda; o da orijinal metninezberlenmesine kadar ruhsat vermiştirBunun dışında, anadilde ibadet konusunda bir ruhsat yoktur Bir başka düşüncede fikrini söyle anlatıyor (Öncelikle ibadetten kastın neolduğunu ifade etmek lâzım Eğer kişi dua edecekse bunu ana dilinde yapmasındahiçbir beis yoktur Yalnız Arapça dua makbul olsaydı, pek çok insanın Allah’asığınma ihtiyacı karşılanamaz, Arapça öğrenemeyenler dua gibibüyük bir hazineden mahrum kalırlardıBu durum elbette hikmet ve hakikate muhalif olacağından, herdilde dua edilmesi caizdir İmanı eldeeden insan mânisiz, müdahalesiz, engelsiz; her halinde, her arzusunda, heranda, her yerde rahmet hazinelerinin maliki ve mutluluk definelerinin sahibiolan ezel ebed padişahının huzuruna girip ihtiyaçlarını arz edebilir; duavesilesiyle Allah’ın nihayetsiz rahmetini bulup, sonsuz kudretine dayanarakmükemmel bir ferah ve süruru kazanabilir İşte bu kapı Almanca ile de açılır,Fransızca ile de açılır, Felemenkçe ile de Türkçe ile de açılır Madem öyledir; o hâlde namazı daanadilimizle kılalım, namaz surelerini Türkçe okuyalım denilirse bu son derecetehlikelidir, İslâm’ın ruhuyla ters düşmektir, daha açık ifadeyle bidâtttır,sapıklıktır) Yukarıda sizlere naklettiğim, anadilde ibadeti kabul eden ve kesinlikle karşı çıkan iki düşünceyi gördük Doğrusubizler ne yazık ki aklı bir kenara koyup, beşerin rivayetleri ne göre imanetmeyi, daha uygun görmüş ve Kur’an ne söylüyor, Rahman ne anlatıyor diye çokfazla merak etmemişiz Ana dilde ibadete karşı çıkan düşünceninverdiği örnek düşündürücüdür İmamı Azamın geçici olarak ana dilde ibadetini normalgören, fakat daha sonra Arapçayı öğrenme mecburiyeti getirmesini normalkarşılayan düşünceyi, bana göre iyi analiz etmeliyiz Acaba bir beşer, bu herkim olursa olsun Rabbin vermediği bir ruhsatı, izni geçici olarak kullanabilirve bunu geçici meşru kılabilir mi? Gelin bu konuyu yukarıdaki bilgiler ışığındadeğil, Rabbin rehberinden yola çıkarak anlamaya ve düşünmeye çalışalım Çünküyukarıdaki rivayet ve hadis bilgileri dâhil, yani ana dilde ibadete onay verenbilgilerde, karşı çıkan düşüncede beşerin nakil yoluyla ilettikleridir Her ikidüşüncede yanlış olabilir, yada doğru olabilir, çünkü en emin yol KUR’AN dırBizler kesin kanıtları, delilleri ne olursa olsun Allah ın rehberindenaklımızla, mantığımızla bulmalıyız En doğru yolda budur Kur’anı anladığı dilde okuyan birinsan, onlarca ayetinde, bizlere indirdiği ayeti düşünmemizi, akıl yoluylamantığımızı kullanmamızı emreder Yani ben ayetleri indirdim, koşulsuzinanacaksın demek yerine, ayetlerimi okuyun, düşünün aklınızı kullanın derYaradan Bunu söyleyen Allah tüm yarattığı kullarının kendi ana dilinde,indirdiği Kur’anı okumasına karşı çıkar mı? Bundan dolayıdır ki bizler, İslamdini için, AKIL DİNİDİR DERİZ Gelin bizde böyle yapalım ve bu konuyu bizzatkendimiz Rabbin rehberinden yola çıkarak, acaba Allah ana dilde ibadet etmemizeizin veriyor mu, bunu anlamaya çalışalım Bildiğiniz gibi Allah ın ilk emriokumaktır, peki nasıl okumak diye bir soru gelir hemen akla Bakın Allah nasılokumaktan bahsediyor Bakara 121: Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır Kim onu inkârederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir Allah acaba bizlere gönderdiği kitabı gereğigibi okumakla, neyi kastediyor olabilirÇünkü ona iman edenlerin onu gereği gibi okuyacaklarını söylüyor Bizlerçocuklarımıza ders çalışmaları konusunda uyarırken, ne söyleriz? Oğlum ya dakızım, elindeki kitabı gereği gibi oku, yani anlayarak oku aklın başka yerdeolmasın deriz Öğretmenin soru sorduğunda doğru cevap veresin diye uyarırızçocuklarımızı Hemen düşünelim, bizler KUR’ANI gereğigibi yani anlayarak, tüm ayetler arasında bağlantıyı kurup, Rabbin ne söylediğini,bizlerin nasıl bir insan olmamız gerektiğinin tebliğini anlayabilmemiz için,hangi dilden okumalıyız? Arapça dersek, biz Arapça bilmiyoruz, bu durumdagereği gibi okumamız mümkün değil Günümüzde hatırlayınız kurslarda Kur’anıokumasını öğretiyorlar, acaba gereği gibi mi okuyoruz dersiniz? Demek ki gereğigibi okumak ve anlayabilmek için, anladığımız dilden okumamız şart Çünküanlamak ve düşünmek Kur’an ın birinci şartı Şimdide Nisa suresi 82 ayetebakalım Nisa 82: Kur'an'ı, iyice okuyup düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başka birinin katındangelseydi, elbette ki onun içinde birçok ihtilaf bulacaklardı Allah çok açık ve net bizlerin Kur’anı anladığımızdilden okumamızı istiyor Yoksa Kur’anı iyice okuyup düşünmüyorlar mı der mi? Anlamınıbilmeden okuyan, ayetler hakkında nasıl düşünsün ve anlasın Bir örnek dahavermek istiyorum, sanırım bu ayetten her şey anlaşılıyor Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür İleride ondan sorumlututulacaksınız Yüce Rabbim, sizlere rehber olsun diyeindirdim dediği kitap tan, huzuruma geldiğinizde hesap soracağım diyor bizlereBu durumda Allah Kur’anı nasıl okumamızı istiyor olabilir? Tabi dikkatleokuyup, anlayarak okumamızı istiyor Buda anladığımız dilden okumakla olurBunun tersini nasıl düşünür de savunuruz? Şimdide şunu düşünelim, acaba Kur’an ınvermek istediği bilgiler, öğütler, Arapçanın sözcüklerinde mi, yoksa anlatmakistediği manasında mıdır? Allah yeminederek sizler için kolaylaştırdım Kur’an ı diyorsa, açık ve anlaşılır gönderdimaçıklamasını da yapıyorsa, elbette gizli manaları olacak şekilde, herkesinanlayamayacağı bir tarzda göndermesi de, mümkün olmayacaktır Kur’anın başka dileçevrilmeyeceğini savunup, Kur’an da ki bir kelimenin anlamı, başka hiçbir dildekarşılığının olmadığını söylemek, Rabbin tüm âleme, kâinata, cihana anlayacağıbir kitap göndermemiş demekle aynıdır Eğer bunu savunursak tüm âlemi Kur’anıngüneşinden, rehberliğinden mahrum bırakmış oluruz ve Kur’anın anlatmak istediğimanasından, anlamından uzaklaştırıp, Arapçanın dilini kutsamış oluruz, bunu daunutmayalım Bununtersini düşünmek, Rabbin adaletini sorgulamak olur Zor anlaşılır bir kitap gönderip,daha sonra hesap sormak, Rabbin adaletine asla sığmaz Bir yazarın yazdığı kitabı,tüm Dünya dillerine çevrilebiliyor ve tüm insanlık faydalanıyorsa, Allahkatından gelen kitaba her dile çevrilemez, çevrilirse anlamı bozulur demek,KUR’AN IN evrenselliğine balta vurmak olurRabbim bundankorusun bizleri Düşünün lütfen bir Almanı ya da İngiliz i İslam a davet etmek,Kur’an ile buluşturmak istediğimizde, onlara önce Arapça öğreneceksin dersek,onları Kur’an ile buluşturabilir miyiz? Aslında çok fazla örnek verilebilir,fakat ana dilimizde namaz kılarken, ibadet yapabileceğimize dair, apaçık kanıtaşağıdaki ayette sizce çok açık anlaşılmıyor mu? Yazımızın başında ana dildeibadeti namaz dışında dua ederken savunanlar, Rabbimden namazlarında nasılyardım isteyecek? Bilmediği bir dilde yardım istemesi mümkün olmadığınısavunursak, Arapça bilmeyen Allah tan namazla yardım isteyemeyecek mi? Lütfenayetler üzerinde düşününüz Bakara 153: Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyinÇünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir Bakara 45: Sabır ve namazla yardım dileyin Bu, şüphesiz, huşûduyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır Sizlere sormak isterim, eğernamazlarımızda Kur’an dilinden başka bir dil kullanılmaz diyor ve bunda iddiaediyorsak, acaba Arap olmayanlar, namazlarında nasıl Yüce Rabbimden yardımdilesin? Şimdi birisi çıkıp şöyle diyebilirNasıl dua edileceğine dair ayetler var, onları okusun Doğrudur duaların engüzeline birçok örnekler vardır Kur’an da Bende hemen sormak isterim, acabaAllah böyle bir sınırlama yapmış mıdır? Yani size dua edecek örnekleri verdim, yalnızonlarla dua edin mi demiştir? Elbette hayır, Yüce Rabbim her konuda namazlakendisinden yardım istenebileceği kapısını ardına kadar açık bırakmıştırbizlere Aklımıza ne gelirse, her yardımı Yüce Rabbimden namazla dileyebiliriz,hem de anlayarak, bilerek, huşu ile Yüce Rabbin koymadığı bir yasağı kimsekoyamaz Bizler Yüce Rabbin ruhundan bir parçasıyız, onun lisanıyoktur Bizlerin içinden geçirdiğimizi, isteklerimizi dili bir kenara bırakınmanen zaten bilir Biz insanlar sözcüklere muhtacız, ama Allah muhtaç değildirLütfen artıkİslam ı şahlandıralım Kur’anı yalnız duvara asılacak kutsal bir kitap olmaktançıkarıp, anlayarak okuyalım ve anlayarak namazlarımızı kılıp, Yüce Rabbimdenniyazda bulunalım, ondan yardım isteyelim Allah o günkü topluma, bakın eğerben size Arapça bir Kur’an indirmeseydim, bana şunları söyleyecektiniz diyor Fussilet44; Eğer biz onu başka dilde bir Kuran yapsaydık onlarmutlaka, "Onun ayetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öylemi?" derlerdi… Allahayetlerini o kadar güzel açıklıyor ki, tabi anlayana anlamak isteyene Allahsize Arapça Kur’an indirmeseydim, bana itiraz edip sitem edecektiniz diyorAyetleri açıkça anlaşılır göndermeniz gerekmez miydi, biz Arap toplumuyuz vepeygamberimiz Arap, ama siz başka dilde bir kitap mı gönderdiniz diyecektiniz diyorİşte Allah ın Arapça bir Kur’angöndermesinin nedeni bu dostlar, daha açık nasıl söylesin Yüce Rabbim? Anadilde ibadet yapmanın günah olduğunu söyleyenlere, namazda Allah tan kendi diliile yardım isteyemeyeceğini savunanlara, aynı mantıkla şunu sormak isterim; Arapça bilmeyen bir Türk toplumu ve Arapçadan başka dileçevrilmeyen bir kitap ve Rabbim anlamadığımız bir dilden bir rehber gönderip,daha sonrada bizi bu kitaptan mı hesaba çekecek? Sorduğumsoruyu herkes kendi nefisine sormalıdır Kur’an ile irtibatı olanlar, onunrehberliğinden, güneşinden istifade edenler, eminim ki bu sorunun doğrucevabını verecektir Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun, çünkü içimize sokulanfitne o kadar büyümüş ve yerleşmiş ki, Allah ın gerçeklerini gören duyan bileyok SaygılarımlaHaluk GÜMÜŞTABAK |
|