Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıklama, çaplı, çarşaf, geniş, kerimde, kurani, şekilde

Kuran-İ Kerim'de Çarşaf Geniş Çaplı Şekilde Açıklama

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran-İ Kerim'de Çarşaf Geniş Çaplı Şekilde Açıklama




Kur'an-ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar" âyet-i kerimesidir Bir diğer âyet-i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır
İslâm âlimleri, yukarıda mealleri yazılı âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadınların tesettürünün nasıl olması gerektiği konusunda pek çok beyanlarda bulunmuşlardır Biz de âcizane, ulemânın bu beyanları ışığında "Kadının örtüsü nasıl olmalı?" konusunu şöyle bir gözden geçirelim Malûmunuz geçen sayımızdaki tesettürle alâkalı yazımızda, Nur sûresi 31 âyet-i kerimeyi izaha çalışmıştık Yazımızın sonunda da, yine kadının örtünmesi ile alâkalı Ahzab sûresi 59 âyet-i kerimeye kısaca değinmiş, âyet-i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradın ne olduğunu bir dahaki yazımızda detaylı olarak izah ederiz demiştik İnşAllah bu yazımızda bu konuyu izah etmeye gayret edelim

CİLBAB
Allahu Teâlâ bu âyet-i kerimede mümin kadınlara, evlerinden çıkarken yabancı erkekler karşısında vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiştir Bu hicab âyeti, geçen yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr-i avretten başka fazla bir örtünmedir Dolayısıyla âyet-i kerimede geçen "Cilbab" kıyafeti hakkında, müfessirler değişik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleşmişler ve "cilbab"dan maksadın; kadının elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bütün vücudu örten bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir

Allahu Teâlâ burada kadının örtünmesiyle alâkalı olarak pek çok elbise şekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir? Elbette bunun pek çok hikmetleri vardır En önemli hikmeti ise, kadınların tesettüründe en ideal örtünme kıyafeti olmasındandır Çünkü cilbab, kadını baştan ayağı kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açık kapı bırakmamaktadır Böylece kadın ile, art niyetli, kötü düşünceli ve kalplerinde maraz olan kişiler arasına bir perde çekilmiş, bu tür ahlâksız kişilerin sataşmasına fırsat verilmemiş olacaktır Nitekim bu maksat âyet-i kerimede de:
"Bu cilbabı giydiğiniz zaman ki durumunuz tanınıp eziyet edilmemenize daha uygundur" şeklinde zikredilmiştir Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadınlara sataşıp tacizde bulunmayı bir huy edinmiş olan, alçak karakterli bazı kanı bozukları, örtü engelleyecek değildir Fakat imanlı, temiz kadınların, bu tür şehevânî ve kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan şekil de budur Hâl böyle olunca, kadın bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açık bir vebal yüklenmiş oldukları ortaya çıkar
Peki, kadının dış örtü örtmesi gerektiğinden söz eden bu ayet-i kerimede, örtünme için belli bir şekil ve model var mıdır? Yani kadının dış örtüsü nasıl ve ne şekilde olmalıdır?

KUR'AN-I KERİM'DE ÇARŞAF GEÇİYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalı olarak Nur sûre'si 31 âyette geçen "başörtüsü" (hımar-humur) ve Ahzab sûresi 59 âyette geçen "Dış giysi" (cilbab-celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkıyor Birincisi; saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne serbest bırakılan "başörtüsü"dür İkincisi ise: "Dış giysi" olup, bunun şekli de iki türlü tarif edilmiştir Başörtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça bir giysi veya başörtüsünün altında, boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânın bu konudaki beyanlarına geçmeden önce, hazır yeri gelmişken bazı Müslüman kardeşlerimizin sıkça sorduğu "Kur'an-ı Kerim'de çarşaf geçiyor mu?!" sorusuna açıklık getirelim

Evet, Kur'an-ı Kerim'de çarşaf geçiyor!
Çarşafın adresi ise, Ahzab sûresinin 59 âyet-i kerimesidir Şayet, "Bu âyet-i kerime çarşaftan değil, cilbabdan bahsetmektedir" derseniz, şöyle açıklayayım Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadır "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ın çoğuludur Cilbab ise, Türkçe'de çarşaf mânasına gelir Bu arada, "Kur'an'da çarşaf geçmiyor" diyenler, şayet birebir "çarşaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doğru söylüyorlar, Kur'an'da "çarşaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarşaf" Farsça bir kelimedir Ama Türkçemizde de kullanılmaktadır Oysa Kur'an-ı Kerim Arapça indirilmiştir Yani bu mantığa göre, yanlış anlaşılmasın ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de Ya nasıl geçer? "Salât ve savm" şeklinde geçer

TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir
Ulemâ âyet-i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır İnşAllah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır"
"Tepeden tırnağa örten giysidir"
"Çarşaf ve peçedir"
Âyet-i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf-i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur

Elmalılı, âyeti kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak" Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi" der İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi" Demektedir
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir?
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir
Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir

Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide es-Selmani'ye, "Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle" âyetinin mânasını sordum O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü Başını da kaşlarına kadar kapattı Yüzünü de tamamen kapattı Yalnız sol gözünü açık bıraktı Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti"
Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır"
Ebu's Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler' olur" demiştir
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti Ve "Cilbab çarşaftır" denildi
Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu"

ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler Açıkça "çarşaf" demeyen müfessirler ise, âyet-i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, "ehram, peştamal dolama, şalvar atkı" gibi farklı isimlerle de zikredilmektedir Tabi-î bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir

Bu arada, âyet-i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olması" gibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ın emri ve dinin gereğidir
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur Âyet-i kerimede Allahu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:

"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun(Tahrim 6)"

[Alıntıdır]

Alıntı Yaparak Cevapla

Kuran-İ Kerim'de Çarşaf Geniş Çaplı Şekilde Açıklama

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran-İ Kerim'de Çarşaf Geniş Çaplı Şekilde Açıklama




Dini emirler çok hassas konular ama açıkçası erkeğin nefsi eksikliği (zavallılığı) yüzünden kadının hapse sokulması bana çok büyük haksızlık gibi geliyor Sağa sola bakıp da kadının saçından tahrik olabilecek bir iradesiz yaratık dinin emrinde olsa ne olur olmasa ne olur diye düşünüyor insan açıkçası

Belki küfür belki günah ama yarın bir gün biri çıkıp kızın örtünecek bu allahın emri dese bunu söyleyen adamın yiyeceği dayak eşeğin suya birkaç kere gidip gelmesini gerektirir açıkçası Delicesine sevdiğim memleketimde çok uç ama böyle bir örtünme yasası çıksaydı sanırım terketmek için hiç düşünmezdim

Kimi erkeklerin zavallılığının o erkek tarafından değilde kabahati olmayan kadın tarafından ödeniyor olması çok kabul edilmez geliyor bana Üstelik kadının saçını, bileğini görüp tahrik olan insansa ben insan değilim arkadaş O pislikle bir tutulmayı asla kabul edemem Beni sokaktaki hayvandan ayıran çok önemli iki şey var Akıl ve irade Bunları taşımayan insana insan demenin nesi doğru anlamakta güçlük çekiyorum

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.